E
Çevrimdışı
Ebu & Dücane
Misafir
Ne işi var bu Çeçenlerin Suriye’de? Ebu Ömer el-Çeçen, Emir Seyfullah, Ebu Müslim ve diğerleri… Suriyeli erkekler Türkiye’ye mülteci olmaya, canını kurtarmaya bakarken bunların evinde canı mı sıkıldı da Suriye’ye savaşmaya geldiler? Rahat mı battı evlerinde? Eşlerini ve çocuklarını arkada bırakıp ölüm kusan bir savaşa katılmak da neyin nesi? Her gün içlerinden birileri yaralanıyor, sakat kalıyor, her gün uçaklar ve tanklar ölüm yağdırıyorken Suriye’ye neden geldiniz Çeçenler!
Bu sorular insanların zihinlerinde açığa çıkarmasalar da yer kaplıyor. Bu soruyu idrak edebilmek için ise 1994’te başlamış olan Kafkasya cihadına bakmak gerek. Ne mi göreceksiniz bakınca Kafkas dağlarına? Orada ebu Hafs el-Ürdüni’nin mezarı çıkacak karşınıza. Mezar taşında “Ürdünlü Arap Ebu Hafs, Ruslara karşı savaşta Çeçen Müslüman kardeşleri ile beraber burada şehid düştü.” yazısına dokunacaksınız.
Evet, Kafkasya’daki cihadda birçok Arap Müslüman rahat yaşamını bırakıp cepheye koştu ve karlı dağlarda dillerini bile anlamadıkları Çeçen kardeşleri için birer birer şehid düştüler. Tek ümmet ve tek ordu olduğumuzu kazıdılar Çeçen çocukların bilincine. Bir de hicret etmeyi ve cesur olmayı öğrettiler.
Onlardan biri de Ebu Hafs el-Ürdüni’dir. Mücahidler arasında takvası ve ilmiyle öne çıkmıştı. Rus kâfirlerini vura vura komutanlığa kadar yükselmiş bir Arap’tı o. Hattab ve Ebu Velid’in şehadeti üzerine Yabancı Mücahidler Komutanlığı görevini yürütüyordu. Şamil Basayev’in şehadetinden sonra Çeçen cihadının lideri Dokko Umarov’un yardımcılığı görevine de getirilmişti. Bir Arap, Çeçen cihadında ikinci adam olmuştu! Ebu Hafs, bundan tam 7 yıl önce bugün (26 Kasım 2006) Dağıstan cephesini ziyaret ettiğinde pusuya düşürüldü ve emrindeki dört Çeçen mücahidle beraber çarpışarak şehid düştü.
Bir röportajında “Mücadelemiz Çeçenistan’da, kalbimiz Kudüs’te” diyerek tüm cihad cemaatlerinin beraber olduğunu, değişik coğrafyalardaki cihad bölgelerinin aslında küresel İslami direnişin cepheleri olduğunu haykırıyordu bizlere. Bir de Kudüs’ün namus meselesi olduğunu…
Ebu Hafs gibi, Hattab gibi Arap komutanlar çok şey kattı Kafkas cihadına. Onların, ümmetin unutulmuş toprakları olan Kafkasya’da şehid düşmesini Çeçenya’nın evlatları asla unutmadı.
Derken Allah’ın lütfuyla cihad Arap topraklarında başladı. Allah’ın Resulü’nün “Rahmanın melekleri Şam’ın üzerine kanatlarını geriyorlar.” (1) buyurduğu topraklarda cihad çağrısı yankılandı. Suriye’nin firavunu Esad’a karşı kıyam başlamış, İslam Devleti’nin güneşi doğuyordu.
“Hayye ale’l cihad” çağrısını duyan Kafkasya’nın evlatları, Ebu Hafs’tan öğrendikleri düstur için ileri atıldılar: Hicret, cihad ve şehadet… Dillerini bilmedikleri Arap kardeşleri için ölme sırası kendilerindeydi. Ebu Hafs, Kafkasya’nın karlı dağlarını göze almıştı, onlar Mesih’in ineceği Şam topraklarından mı yüz çevireceklerdi! Hayır, hocaları olan Ebu Hafs’tan öğrendiklerine sadık kaldılar.
Ey Arap analar! Sizler çok sevdiğiniz evlatlarınız ve kocalarınızı alnından öpüp Kafkasya’ya ölüme gönderdiniz. Çeçen anaların acısını paylaşmak için, ümmetin izzeti için yaptınız bunu. Evlatlarınız olan Ebu Hafs’lar ve Hattab’lar çok kan kusturdu kahpe düşmana. Şimdi sıra Çeçen analarında. Onlar evlatlarını ve eşlerini Şam topraklarına gönderdiler acınıza ortak olmak için ve emin olun ki düşmana azap olup yağmadan can vermeyecekler! Allah öfkenizi dindirene kadar domuz avlamaya devam edecekler. Korkmayın! Ebu Hafs’ın topukları üzerine dönüp kaçmadığı gibi onlar da sizi terk etmeyecek. Ebu Hafs’ın bedeni Kafkasya dağlarında gömülü olsa da Çeçen mücahidler Halep sokaklarında ruhunu yaşatmaya devam ediyor.
Sözlerimi Ebu Hafs ile şehadetinden bir ay önce yapılan röportajının son cümleleri ile noktalamak istiyorum ki şehid komutandaki kararlılığı dost ve düşman damarlarında hissetsin:
“Yakında bayram gelecek. Bu bayram Irak’ın, Afganistan’ın Çeçenistan’ın ve Filistin’in kurtulduğu gün olacaktır. Hep birlikte saf olup, omuz omuza vererek Yahudilerden temizleyeceğimiz Mescidi Aksamız’da namaz kılıp tekbirler getireceğiz. Bütün dünya şunu bilsin ki, mücadelemiz Çeçenistan’da yüreklerimiz ise Kudüste’dir.” (2)
-Dipnotlar-
1) Tırmizi, Sünen, Menakıb 3939
2) Abu Hafs: Mcadelemiz eenistan'da Yreimiz Kuds'te - Kavkazcenter.com
