Çevrimdışı
Ebu Halid El Suri olarak bilinen Şeyh Ebu Umeyr suikastla şehid edilmesinden 60 gün sonra İslami Cephe ve Ahraruş Şam olayı gerçekleştirenleri ortaya çıkardığını açıkladı. Lulu Ahmed bin Ömer isimli kişinin yakalanarak sorgulanmasının ardından cinayete yardım ettiğini itiraf eden Lulu Ahmed bin Ömer’ in İşid ile ilişkilerini de açıkladığı söylendi.
Abu-Khalid-al-Suri-3
EBU HALID ES SURI’YE BAGDADI GRUBU TARAFINDAN DUZENLENEN SUIKASTIN KOORDINATORUNUN ITIRAFLARI
Soru: Kendinizi tanıtın.
Cevap: Adım Ahmed Lulu Ebu Ömer. 1979 Halep doğumluyum, Suriye’de Hayr vakfında çalışıyorum, insani yardım faaliyetleri yürütüyordum.
Soru: Ahrar’uş Şam ile olan münasebetin nedir?
Cevap: Insani yardım alanında çalışırken Ahrar’in aynı alanda ve Üretim Ofisinde çalışan üyeleri vasıtasıyla Ahrarla iyi ilişkilerim vardı.
Soru: İŞİD seni nasıl ise aldı?
Cevap: Antakya’da Ebu Hureyre adinda biriyle tanıştım, yaralıydı, diğer normal Suriyeliler gibi onu da tedavi ettim. Ona yardim ettik ve onun tezkiyesi (referansi) ile gruba katildim.
Soru: Sana verilen görev nelerdi?
Cevap: İnsani yardım ve halkla ilişkiler alanında çalıştığımı biliyorlardı, o yüzden bana bilgi ve istihbarat toplama görevi verdiler.
Soru: Halid es Suri’nin olumu hakkında bildiklerin nelerdir?
Cevap: Ahrarla olan iyi ilişkilerim sebebiyle mümkün olduğu kadar çok bilgi toplamam istenmişti. ISID’in Halep komutanı Ebu Ubeyde el Magribi ile tanıştım, onunla birlikte Ebu Meryem Iraki de vardi. Özetle görev Halid es Suri’ye suikast düzenlemekti. Görevin detayları üzerinde anlaştık. Bir Cuma günü, Cuma namazından sonra Ebu Meryem biri Suriyeli diğer Avrupalı/Faslı iki gençle geldi. Onlarla birlikte Ebu Basir Filistini de vardi, onları bir eve yerleştirdim. Sonra ben ve Ebu Meryem keşfe cıktık. Üretim Ofisi’ni aramaya gittik, oraya giden yolları vesaire. Sonra geri döndük. Plana göre (Ahrar’in) liderleri varır varmaz operasyon başlayacaktı. İkinci gün iyi ilişkilerimi kullanarak Ahrar’in Üretim Ofisine gittim ve kimsenin gelmeyeceğini öğrendim. Diğerlerine de söyledim ve güne normal bir şekilde devam ettim. Ertesi gün uyandığımda liderleri gelmişti, aralarında Ebu Yasin ve Ebu Umeyr (Ebu Halid es Suri) de vardı. Ebu Meryem’e giderek Halid es Suri ve Ebu Yasin’in binada olduğunu söyledim, o da beklemeden plana başlamamızı söyledi. İki genci aldım, binanın yanında terk edilmiş bir yer vardı, onları orada biraktım. Geri dönerek insani yardım görevlilerini aradım, onlar çatışma sesleri duyduklarını söylediler. Ebu Meryem’i aldım ve onu El Bab’a götürecek kişiye getirdim. El Bab’a giderek karargahta Ebu Ubeyde el Magribi’yi buldum, beni sıcak karşıladı. Ayrica Ebu Muslim Filistini, Ebu Hamza el Esir ve 7 civarında genç vardı, Ebu Ahmed, Ebu Bera vs. Operasyondan dolayı sevinçlilerdi, Ebu Ubeyde şeyhlerin operasyondan mutlu olduklarını ancak şimdilik sessiz kaldıklarını söyledi. Şeyhlerden kastı Ebu Lokman ve Muhammed Adnanı idi.
abu-khalid-al-suri
Soru: Operasyona karşılık ne aldın?
Cevap: Ebu Ubeyde, “Ebu Meryem seni mükafatlandırdı mi” diye sordu. “Ne mükafatı?” dedim. Ebu Bekr Bağdadi’den gelen mükafat dediler, sonra da verdiler.
Soru: Operasyondan sonra sana ne görevler verdiler?
Cevap: Türkiye’ ye giderek yeni bir ofis açmamı, Suriye Ulusal Koalisyonu (SNC- Ahmed Carba) ve Suriye Askeri Konseyi (SMC- Selim Idris) hakkında bilgi toplamamı istediler. Operasyonu idare eden Ebu Basil’di, ona susturuculu silah gibi şeyler getiren Ebu Abdullah adında başka bir bağlantım daha vardı. Yaptıklarım için ve özellikle de bu çirkin is için estağfurullah diyorum. Hasbinallahi ve nimel vekil. Bu işin çirkinliğini ortaya çıkaran sar’ilerden Allah razı olsun. Bana bazı sorular sordular ki bu soruları ben de soruyorum. Bana sordular: “Ebu Halid’in öldürülmesinden ne gibi bir iyilik hasıl olabilir? Sam mücahidleri ile savaşarak bir İslam devleti kurulabilir mi? Peki bu Devlet (Devle cemaati) şu anda hangi cephelerde savaşmaktadır? Sana diyorum ki, Rabbinle buluşmaya hazırlan ve tövbe etmezsen Rabbin sana kızgın olacaktır. Devlet şartlarını karşılamıyorsa ben bir devlet kuramam. Müslümanlara ve Devlet’e nasıl baktıklarına bir bak.”
Qunaibi-pic-of-Abboud-and-al-Suri
Kardeşlerim, Suriye’de savaşan herkes Sahavat veya murted değildir. Yanlış işler yapanlar var ancak çoğu doğru işler yapıyor. Yaptığınız işten emin olun, İslam devleti ile bu yaptıklarınızın bir alakası yoktur. Bir İslam devleti doğacak, doğacak ancak sadece sözler ve sloganlarla değil, Allah için halis niyetlerle! Ensardan olanlar Allah’ın kanununu hakim kılmak için çalışıyor, muhacirler ise Allah amelini kabul etsin diye hicret etmiştir. Bu sizinle Allah arasında olan bir şeydir, bunların hepsi Sahvat ve kafir midir? Hayır kardeşim, insanlarla konuşun ve içinde olduğunuz çevreden kendinizi kurtarın.
İtiraflar Ahrar’uş Şam lideri Abdullah Hamavi’ nin 5 dakikalık bir konuşması ile sona eriyor.
islahhaber.net den alintidir..
Abu-Khalid-al-Suri-3
EBU HALID ES SURI’YE BAGDADI GRUBU TARAFINDAN DUZENLENEN SUIKASTIN KOORDINATORUNUN ITIRAFLARI
Soru: Kendinizi tanıtın.
Cevap: Adım Ahmed Lulu Ebu Ömer. 1979 Halep doğumluyum, Suriye’de Hayr vakfında çalışıyorum, insani yardım faaliyetleri yürütüyordum.
Soru: Ahrar’uş Şam ile olan münasebetin nedir?
Cevap: Insani yardım alanında çalışırken Ahrar’in aynı alanda ve Üretim Ofisinde çalışan üyeleri vasıtasıyla Ahrarla iyi ilişkilerim vardı.
Soru: İŞİD seni nasıl ise aldı?
Cevap: Antakya’da Ebu Hureyre adinda biriyle tanıştım, yaralıydı, diğer normal Suriyeliler gibi onu da tedavi ettim. Ona yardim ettik ve onun tezkiyesi (referansi) ile gruba katildim.
Soru: Sana verilen görev nelerdi?
Cevap: İnsani yardım ve halkla ilişkiler alanında çalıştığımı biliyorlardı, o yüzden bana bilgi ve istihbarat toplama görevi verdiler.
Soru: Halid es Suri’nin olumu hakkında bildiklerin nelerdir?
Cevap: Ahrarla olan iyi ilişkilerim sebebiyle mümkün olduğu kadar çok bilgi toplamam istenmişti. ISID’in Halep komutanı Ebu Ubeyde el Magribi ile tanıştım, onunla birlikte Ebu Meryem Iraki de vardi. Özetle görev Halid es Suri’ye suikast düzenlemekti. Görevin detayları üzerinde anlaştık. Bir Cuma günü, Cuma namazından sonra Ebu Meryem biri Suriyeli diğer Avrupalı/Faslı iki gençle geldi. Onlarla birlikte Ebu Basir Filistini de vardi, onları bir eve yerleştirdim. Sonra ben ve Ebu Meryem keşfe cıktık. Üretim Ofisi’ni aramaya gittik, oraya giden yolları vesaire. Sonra geri döndük. Plana göre (Ahrar’in) liderleri varır varmaz operasyon başlayacaktı. İkinci gün iyi ilişkilerimi kullanarak Ahrar’in Üretim Ofisine gittim ve kimsenin gelmeyeceğini öğrendim. Diğerlerine de söyledim ve güne normal bir şekilde devam ettim. Ertesi gün uyandığımda liderleri gelmişti, aralarında Ebu Yasin ve Ebu Umeyr (Ebu Halid es Suri) de vardı. Ebu Meryem’e giderek Halid es Suri ve Ebu Yasin’in binada olduğunu söyledim, o da beklemeden plana başlamamızı söyledi. İki genci aldım, binanın yanında terk edilmiş bir yer vardı, onları orada biraktım. Geri dönerek insani yardım görevlilerini aradım, onlar çatışma sesleri duyduklarını söylediler. Ebu Meryem’i aldım ve onu El Bab’a götürecek kişiye getirdim. El Bab’a giderek karargahta Ebu Ubeyde el Magribi’yi buldum, beni sıcak karşıladı. Ayrica Ebu Muslim Filistini, Ebu Hamza el Esir ve 7 civarında genç vardı, Ebu Ahmed, Ebu Bera vs. Operasyondan dolayı sevinçlilerdi, Ebu Ubeyde şeyhlerin operasyondan mutlu olduklarını ancak şimdilik sessiz kaldıklarını söyledi. Şeyhlerden kastı Ebu Lokman ve Muhammed Adnanı idi.
abu-khalid-al-suri
Soru: Operasyona karşılık ne aldın?
Cevap: Ebu Ubeyde, “Ebu Meryem seni mükafatlandırdı mi” diye sordu. “Ne mükafatı?” dedim. Ebu Bekr Bağdadi’den gelen mükafat dediler, sonra da verdiler.
Soru: Operasyondan sonra sana ne görevler verdiler?
Cevap: Türkiye’ ye giderek yeni bir ofis açmamı, Suriye Ulusal Koalisyonu (SNC- Ahmed Carba) ve Suriye Askeri Konseyi (SMC- Selim Idris) hakkında bilgi toplamamı istediler. Operasyonu idare eden Ebu Basil’di, ona susturuculu silah gibi şeyler getiren Ebu Abdullah adında başka bir bağlantım daha vardı. Yaptıklarım için ve özellikle de bu çirkin is için estağfurullah diyorum. Hasbinallahi ve nimel vekil. Bu işin çirkinliğini ortaya çıkaran sar’ilerden Allah razı olsun. Bana bazı sorular sordular ki bu soruları ben de soruyorum. Bana sordular: “Ebu Halid’in öldürülmesinden ne gibi bir iyilik hasıl olabilir? Sam mücahidleri ile savaşarak bir İslam devleti kurulabilir mi? Peki bu Devlet (Devle cemaati) şu anda hangi cephelerde savaşmaktadır? Sana diyorum ki, Rabbinle buluşmaya hazırlan ve tövbe etmezsen Rabbin sana kızgın olacaktır. Devlet şartlarını karşılamıyorsa ben bir devlet kuramam. Müslümanlara ve Devlet’e nasıl baktıklarına bir bak.”
Qunaibi-pic-of-Abboud-and-al-Suri
Kardeşlerim, Suriye’de savaşan herkes Sahavat veya murted değildir. Yanlış işler yapanlar var ancak çoğu doğru işler yapıyor. Yaptığınız işten emin olun, İslam devleti ile bu yaptıklarınızın bir alakası yoktur. Bir İslam devleti doğacak, doğacak ancak sadece sözler ve sloganlarla değil, Allah için halis niyetlerle! Ensardan olanlar Allah’ın kanununu hakim kılmak için çalışıyor, muhacirler ise Allah amelini kabul etsin diye hicret etmiştir. Bu sizinle Allah arasında olan bir şeydir, bunların hepsi Sahvat ve kafir midir? Hayır kardeşim, insanlarla konuşun ve içinde olduğunuz çevreden kendinizi kurtarın.
İtiraflar Ahrar’uş Şam lideri Abdullah Hamavi’ nin 5 dakikalık bir konuşması ile sona eriyor.
islahhaber.net den alintidir..
