Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Eğer Sözünü Kullanmanin Hükmü

eylemzayi Çevrimdışı

eylemzayi

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

Allah-u teala şöyle buyuruyor:

"Eğer bu işte bizim fikrimiz alınsaydı, burada öldürülmezdik" diyorlar. De ki: "Evlerinizde olsanız bile haklarında ölüm yazılı olanlar mutlaka devrilecekleri yere varırlar. Bu, Allah'ın içinizde olanı denemesi kalplerinizde olanı arıtması içindir. Allah kalplerde olanı bilir." (Al-i İmran: 154)

"Ey iman edenler! Yolculuğa çıkan veya savaşa giden kardeşleri hakkında: "Eğer yanımızda olsalardı ölmez ve öldürülmezlerdi" diyen inkarcılar gibi olmayın. Ki Allah bunu onların kalplerinde bir hasret olarak bıraksın. Dirilten de, öldüren de Allah'tır. Allah işlediklerinizi görendir." (Al-i İmran: 156)

Ebu Hureyre radiyallahu anh'den Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
"Sana faydası dokunacak hususlara azimle sarıl, Allah'tan yardım iste. Sakın acze düşme. Başına bir zarar geldiğinde:
"Eğer böyle yapsaydım, şöyle olurdu" deme.
Ancak de ki:
"Allah böyle takdir etti ve Allah elbette dilediğini yapar."
Zira "eğer" sözü şeytanın işine yol açar." (Müslim)

Muvahhid her şeyin Allah'ın kaza ve kaderiyle olduğuna, kendi yaptığının sebeplerden sadece bir sebep olduğuna, Allah'ın kaderinin ise mutlaka gerçekleşeceğine, kul ne yaparsa yapsın kaderi değiştiremeyeceğine inanmadan tevhidinin kemale ermeyeceğine kalben inanır.

Tevhidi bu şekilde kemale erdikten sonra kulun kalbi Allah'a ve kainatta yaptığı her şeye karşı saygılı olur. Allah'ı böylece yüceltmiş olur. Artık bu kalp kaçırdığı şeyden dolayı üzülmez. Başına gelen musibetten dolayı isyan etmez. Çünkü bilir ki Allah'ın kaza ve kaderi mutlaka gerçekleşecektir. Kul hiçbir zaman geçmişe dönüp de geçmişteki olayları değiştiremeyeceğini bilir.

Kul, kaçırdığı şeylerden dolayı "eğer" veya "keşke" veya bunlara benzer pişmanlık ve hasret ifade eden sözler kullanırsa bu, kalbini zayıflatır. Böylece kalbi Allah'a değil, sebeplere bağlanmış olur.

Tevhidin kemali için ise geçmişi üzüntü ve hasretle yad etmemesi gerekir. Çünkü geçmişte olmuş olan şey ya kula isabet eden bir musibettir ki o zaman kulun "böyle yapsaydım bu olmazdı" veya "şöyle olsaydı böyle olmazdı" demesi caiz değildir. Ona farz olan şey başına gelen musibetlere sabretmesi, kaza ve kadere karşı rıza göstermesidir. Başına gelen musibetin bizzat kendisine rıza göstermesi ise mustehaptır.

Şayet geçmişte olan şey işlediği bir günah ise o zaman yapması gereken, bir an evvel o günahtan dolayı Allah'a yönelip tevbe etmesi ve "eğer şöyle olsaydı böyle olmazdı" dememesidir.

Günahını silmesi için bir an evvel Allah'a yönelip tevbe etmesi gerekir.
Çünkü Allah-u teala şöyle buyuruyor:

"Muhakkak ki Ben, kim tevbe eder, iman eder ve salih amel işler sonra da hidayet bulursa elbette bağışlayanımdır." (Ta-ha: 82)

Bu anlatılan hükümler; "eğer" sözünün geçmişle ilgili olarak kullanıldığı üzüntü ve pişmanlık ifade eden durumlardaki hükümlerdir.
Gelecekle ilgili "eğer" sözünün kullanılmasına gelince:
"Eğer gelecekte şöyle şöyle yaparsam" demekte bir sakınca yoktur.
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem Aişe radiyallahu anhu'ya şöyle dedi:

"Eğer kavmin küfürden henüz yeni dönmüş olmasaydı Kâ'be'yi yıkıp İbrahim aleyhisselam'ın inşa ettiği temeller üzerine bina ederdim." (Buhari, Müslim)

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor:

"Eğer ümmetime zorluk vermeyeceğini bilseydim her namazda misvak kullanmalarını emrederdim." (Buhari, Müslim)

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem bu hadislerde "eğer" sözünü gelecekle ilgili olarak kullanmıştır.
Bu şekilde kullanmakta kaza ve kadere itiraz ve rızasızlık yoktur. Buna göre eğer sözünü gelecek için kullanmak caizdir.
Ancak yapılmak istenen fiilin kaderi etkileyeceğini düşünerek "eğer" sözünü kullanmak caiz değildir
Bazı cahiller kibirlenerek:
"Eğer şu olursa şöyle yaparım." derler ve bu sözü kaderi değiştirme gücüne sahip olduklarına inanarak söylerler. Böyle olursa caiz olmaz.

Muvahhid kul; "eğer böyle olursa ve Allah izin verirse böyle yapacağım" der. Çünkü kader kulun istediğini yapmaya engel olabilir. Bazen istediğini elde eder fakat yapacağını söylediğini yapmaz.
Allah-u teala hakkında şu ayeti indirdiği kişinin durumuna düşer.

"Onlardan kimisi de: "Eğer (Allah) bize fazlından verirse elbette biz sadaka veririz ve elbette salihlerden oluruz" diye Allah'a ahdetmiştir. (Allah) onlara fazlından verdiğinde ise onunla cimrilik yaptılar ve (Allah'ın emrinden) yüz çevirdiler. İşte onlar yüz çevirenlerdir. Böylece O (Allah) da, Allah'a verdikleri sözden dönmeleri ve yalan söylemiş olmaları sebebiyle, kendisiyle karşılaşacakları güne kadar onların kalplerinde nifak (hastalığın)ı sabit kıldı." (Tevbe: 75-77)

Ayetteki kişiler şöyle dediler:
"Eğer (Allah) bize fazlından verirse elbette biz sadaka veririz ve elbette salihlerden oluruz"
Fakat Allah-u teala onlara mal verdiğinde cimrilik gösterdiler ve söyledikleri gibi infak etmediler.
Bu açıklamalara göre gelecek için "eğer" sözü hayır yapmak için kullanılmışsa ve bu sözün gerçekleşmesi Allah'ın yardımına bağlanmışsa caizdir.
Fakat kadere rağmen istenilenin gerçekleşeceği söylenirse caiz değildir. Çünkü bunda bir tür kadere tahakküm inancı vardır.

Buna göre; "eğer" sözünü kullanmak bazı durumlarda caizdir bazı durumlarda caiz değildir.

1 - Eğer Sözü Kadere Karşı İsyan Ederek Kullanılırsa Haramdır

Allah-u teala münafıklar hakkında onların şöyle dediğini haber veriyor:

"Eğer bu işte bizim fikrimiz alınsaydı, burada öldürülmezdik" (Al-i İmran: 154)

"Eğer yanımızda olsalardı ölmez ve öldürülmezlerdi." (Al-i İmran: 156)

Eğer sözünü bu şekilde kullanmak haramdır. Çünkü Allah'ın kaza ve kaderine karşı sabırsızlık göstergesidir. Halbuki acı olan kaza ve kadere sabretmek farzdır. Bu sabrı gerçekleştirmemek haramdır.
Eğer sözünü bu şekilde kullanmak kalpte hasret kapısını açar ve acıyı daha çok artırır. Kalbi zayıflatır. Allah'a değil, sebeplere önem verilmesine, bağlanılmasına sebep olur. Bu ise tevhidi zayıflatır. Ve bu, şeytanın amellerindendir.
Ayrıca bu duygular kişiye zarardan başka hiçbir fayda vermez. Kaderi değiştirmez. Bilakis kişiye daha çok elem, sıkıntı ve acı verir.

2 - Masiyeti Yapmak İsteğiyle Eğer Sözünü Kullanmak

Bu şekilde kullanmak haramdır.
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

"Allah bir adama mal verdi, fakat ilim vermedi. Malını gerekli yerlere harcamıyor, haram yolda harcıyordu. Başka bir adam ise Allah ona ne ilim verdi ne de mal. Bu adam dedi ki: "Eğer filan adam gibi malım olsaydı (yukarıdaki adamı kastederek) onun yaptığı gibi yapardım."
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle dedi.
"İşte bu ikisinin günahı aynıdır." (Ahmed, İbn Mace)

İşte bu cahil akılsız olan kişi haram yolda mal harcamadığı halde bu sözü söylediği için günah işlemiştir. Çünkü günah işlemeyi temenni etmiştir.


Ziyaeddin el-Kudsi’nin
İşte Tevhid isimli eserinden
Alınmıştır.
 
Üst Ana Sayfa Alt