Ehl-i Sünnet'ten Şia'ya Kalpten Kalbe

السلام عليكم ورحمة الله وبركاته

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

Bu konu altında Osman b. Muhammed el-Hamed el-Hamîs, Mine'l-Kalbi ile'l-Kalb isimli eserden paylaşımlarda bulunacağım -İnşeallah-. Bu eserde Osman b. Muhammed el-Hamed el-Hamîs kardeşimiz -bazıları çok şaşıracağınız- yirmi sekiz tespitte bulunmuştur. Yani eserde yirmi sekiz bâb/tesbit bulunmaktadır. Kitabın dili oldukça yumuşaktır ve dil karşıyı -şia'yı- incitmeyecek şekilde kullanılmıştır. Müellif eserini her iki tarafa -ehl-i sünnet ve şia- hitap etmesi için yazmıştır. Allah ecrini kat kat versin inşeallah.




Muhammed'e, tertemiz ailsesine, şerefli ve mübârek sahabîlerine olsun.


kalbimin derinliklerinden coşup gelerek sizlere hitaben kaleme alıyorum. Biliyorum ki sizler hakkı arar; Allah'ın Kitabından ve Rasûlü sallallâhu aleyhi ve sellem'in sahih sünnetinden başkasını önder, yol gösterici ve delil kabul etmezsiniz.


hakettiği doğru yere varabilmesini sağlamaktır. Böylece hem ben hem de sizler açık ve net bir fikre sahip oluruz ve sevenin sevdiğine karşı gösterdiği açık tavrı sergileyebiliriz. Gönüllerinizi ferahlatacağını umduğum bazı tespitlerim var ki bu tespitlerde bulunurken tek hedefim, doğruya erişip ümmetin hak üzere birleşmesini sağlama ümididir.


السلام عليكم ورحمة الله وبركاته

:kötü: hiç bir şey anlamadım ????

pardon tesbitlerini paylaşacakmışsın bekliyorum üst yazıda bir şey göremeyince hakkını helal et

Birinci Tespit

TEVHİD İÇİN DÖKÜLEN GÖZYAŞLARI

Hiç şüphe yok ki Allah Subhânehû ve Teâlâ ilim ve hikmet sahibidir. Bu dünyada bizleriboş yere yaratmamıştır. Zira şöyle buyurmaktadır:

“Sizi sadece boş yere yarattığımızı ve sizin hakikaten huzurumuza geri getirilmeyeceğinizi mi sandınız?” (Müminûn, 115)

Allah celle ve alâ, önünden de, ardından da bâtılın gelemeyeceği aziz Kitabında beyan ettiği üzere muazzam bir gaye için bizleri yaratmıştır:

“Ben, cinleri ve insanları, ancak Bana kulluk etsinler diye yarattım.” (Zâriyât, 56)

İbn Abbâs radıyallâhu anhuma, “Ancak/sadece Beni tevhid etsinler (birlesinler) diye…” şeklinde tefsir etmiştir.1

Peygamberler tek bir söz üzerinde icma etmişlerdir: “Ey kavmim! Allah’a kulluk edin, sizin O’ndan başka ilahınız yoktur.” (A’râf, 59)

Kulluğun/ibadetin ne olduğunu bilir misiniz?

İbadet, Allah Teâlâ’yı tevhid etmek, yani dua, tevekkül, ümit, sevgi, itaat, nezir/adak, kurban ve diğer şeyleri sadece ona mahsus kılmak demektir. Başka bir taksimata göre de ibadet ikiye ayrılır:

1- Kalple tevhid.

2- Cevarihle (organlarla) tevhid.

Kalple tevhide; sevgi, korku, ümit, huşu, tevekkül ve haşyet girmektedir.

Organlarla tevhide ise dua, istiğase (medet dileme), kurban, adak, yemin vb. girmektedir.

Allah Teâlâ, dua hakkında şöyle buyurmuştur: “Mescidler şüphesiz Allah’ındır. O halde, Allah ile birlikte kimseye yalvarmayın (ibâdet etmeyin)!” (Cin, 18)

(Bu "Bâb" daha bitmemiştir. Uzun olduğu için devamını daha sonra yazacağım İnşeallah.)