İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler
İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
İslam öncesi cahiliyye inancında Ekmek (buğday, darı) rızkın, bereketin sembolu görülürken bu anlayış kısmen de olsa İslam'a sirayet de etmiştir. Hatta Allah'dan başkasına yemin edilmesinin yasak olmasına rağmen ekmeğe bu kutsiyet yeminle devam ettirilmiş, hatta hatalı bir anlayışla insanı çarpabilme etkisi olduğuna inanılmıştır. Oysa ekmek sembolik bir nîmettir ve ekmeğe Allah'ın rızık olarak verdiği bu nîmete karşı, kufran-ı nîmet, nankörlük (nan kürtçe ekmek demektir) durumuna düşmemek için kırıntılarına, yere dökülen parçalarına karşı israfla beraber itibar edilmiş, öpüb alına koyarak bu günahtan tevbe etmeyi amaçlamıştır.
Taberâni'de geen bir rivâyette Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Ekmeğe değer(hurmet edin) verin, çünkü Allah da ona değer vermiştir. Kim ekmeğe değer verirse Allah da ona değer verir (ikramda bulunur).” (Taberâni, el-Mucemu’l-Kebir, Hadis no: 840)
Nuraddin el Heysemi, bu rivâyet hakkında 'senedinde zayıf râviler bulunduğundan dolayı hadisi zayıf kabul edilmiştir' demiştir.. (Nuraddin el Heysemi, Mecmau’z- Zevaid, C. 5, sf: 34)
Hâkim, ilgili rivâyetin ilk cumlesi hakkında "Ekmeğe değer (hurmet edin) verin” sahihtir demiştir. (Hâkim; Zehebi, Telhis, c. 4, sf: 136)
Başka bir zayıf hadis-i şerifte ekmek kırıntısı hakkında şöyle bir rivâyet mevcuddur:
Âişe (Radıyallâhu anhâ)'dan; şöyle demiştir: (Bir defa) Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) eve girdi de yere atılmış bir ekmek parçası gördü. Onu yerden alıb sildikten sonra yedi ve: Yâ Âişe, değerli şeye saygı göster. Çünkü ekmek parçası hangi kavimden nefret etmiş (kaçmış) ise katiyyen bir daha onlara dönmemiştir, buyurdu." (İbn Mâce, E'time, Bab 52, Hadis no: 3353)
Not:
Zevâid'de şöyle denilmiştir: Bunun senedinde bulunan el-Velid bin Muhammed zayıftır. Sindi de : ed-Dumeyri'nin bu râvinin hadîs uydurmakla itham edildiğini söylediğini nakletmiştir.
Yine sahih hadis eserlerinden bulunmayan ekmek hakkında “Ekmeği hor gören kavmi Cenab-ı Hak açlık musibetine uğratır.” (Dâmad Abdurrahman Gelibolulu Şeyhzâde, Mecmâu'l Enhur, Bedru'l-Mutteka, 2:525) rivâyeti vardır.
Kısacası; ekmek bir nîmettir ve diğer rızık nimetlerin sembolik adıdır. yoksa diğer rızık nîmetlerden bir üstünlüğü yoktur. Rızık ise Allah (c.c.)'nın bir lutfudur. Bu lutfa karşı edeb ve saygı olarak nîmetleri israf etmemekle beraber pis olan yerlere de atmaktan, çiğneyip aşağılamaktan veya bunlara mağdur olabilecek durumdakileri kaldırmak, hem edeben hem de usûlen uygun hasletlerdendir.
Nitekim Rasulullah (s.a.v.) yemek yediği zaman parmaklarını üç defa yalar ve şöyle buyururdu:
"Biriniz lokması(yere) düştüğü zaman (bulaşan toz, toprağı) ondan gidersin ve onu yesin. Şeytana bırakmasın."
Sonra bize yemek kabını silmeyi emrederek şöyle buyurdu: "Şurası bir gerçek ki, hiç biriniz yemeğinin neresinin kendisi için bereketli olduğunu bilemez." (Muslim, Eşribe 136, 137; Tirmizî, Et'ime II; Ahmed b. Hanbel, III, 177, 290, Ebu Davud, Et'ime, Bab 49, Hadis no: 3845)
Böyle amel ederken de cahillerin anlayışıyla onu putlaştırma durumlarına girmekten da sakınmak gerekir.