Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

el-Masnu / Ali el-Kari (Uydurma Hadisler)

Abu_ibrahim Çevrimdışı

Abu_ibrahim

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
UYDURMA OLDUĞUNDA İTTİFAK EDİLEN HADİS METİNLERİ
1. HADİS: "iyilik yaptığın kimsenin kötülüğünden sakın." [15] Sehavî: Bunu -hadis olarak- bilmiyorum, de*miştir.[16]
2. HADİS: "Soğuktan sakınınız. Zira o kardeşiniz Ebu'd-Derdâ'ya soğuk öldürmüştür." [17] Sehavî: Bunu -hadis olarak- bilmiyorum, demiştir.[18]
3. HADİS: "Bulaşıcı hastalığa yakalananlardan sa*kının." [19] Sehavî: Bunu -hadis olarak- görmedim, de*miştir.[20]
4. HADİS: "Hızır ve İlyas (a.s)'ın her yıl hac mevsi*minde Mina'da buluşması hakkındaki hadis: [21] Askalânî
diyor ki: Bu konuda hiçbir şey sabit olmamıştır.
5. HADİS: "Toplanın ve ellerinizi kaldırın," dedi. Toplandık ve ellerimizi kaldırdık. Sonra -üç defa- şöy*le buyurdu: "Allahım!.. Kur'ân'm kaybolmaması için Öğretmenleri bağışla. Dinîn kaybolmaması için âlimle*ri aziz eyle." [22] Uydurmadır.
Aynı şekilde: "Allahım!.. öğretmenleri bağışla, ömür*lerini uzun eyle ve kazançlarını bereketli eyle." [23] hadisi de uydurulmuştur. Leâlî'de böyle denilmiştir.[24]
6. HADİS: "Allahım!.. Kur'ânın kaybolmaması için öğretmenleri bağışla. Dinin kaybolmaması için âlimleri a-ziz eyle." [25] Uydurmadır. LeâJî'de böyle denilmiştir.[26]
7. HADİS: "Allahım!.. Öğretmenleri bağışla. Ömürle*rini uzun eyle ve kazançlarım bereketli eyle." [27] Uydur*madır. LeâJî'de böyle denilmiştir.[28]
8. HADİS: "Allahım!.. Din hakkında bilgisizce konuş*maktan sana sığınırım." Hadis olarak bulunamamıştır.
9. HADİS: "Allahım!.. İslâm'ı iki Ömer'den biriyle destekle." [29] Bu lafızla aslı yoktur.[30]
10. HADİS: "Dövme ile tedavi, en son tedavidir." [31] İbnü'd-Deyba'ın dediği gibi; bu, hadis değil, (halk ara-snrda yaygın) bir sözdür.
11. HADİS: "Allah'ın kitabından bir âyet, Muham-med ve ehl"i beytinden daha hayırlıdır." [32] Askalânî: Bunu —hadis olarak— görmedim, demiştir.
12. HADİS: "Allah, Kitabından başkasının sahih ol*masını murad etmemiştir." [33] Sehavî: Bunu -hadis ola*rak— bilmiyorum, demiştir.[34]
13. HADİS: "Çocukların sünnetini gizli tutun. Nikâhı duyurun." [35] Sehavî diyor İd: Birinci cümlenin aslı yoktur.
14. HADİS: "Allah dünya semasına inmeyi murad edince, arşından bizzat iner." [36] Bunu hadis olarak ri*vayet eden deccaldir.[37]
15. HADİS: "Allah Teâlâ buyurdu ki: Dünyayı tahrip etmek istediğimde önce Beyt'imi tahrip ederim. Sonra dünyayı tahrip ederim." [38] Irakî diyor ki: Bunun aslı yoktur.[39]
16. HADİS: 'Ya Muaz!.. Husayb [40] arazisine gelince oradan hızlı geç. Zira orada huriler vardır." [41] Bu arazi Yemen'dedir. Sehavî diyor ki: Bunu hadis olarak bilmi*yorum.
17. HADİS: "Talebe alimin önüne oturunca, Allah o-na yetmiş rahmet kapısı açar. Talebe, onun yanından kalktığında annesinden doğduğu gibi günahsız kalkar. Allah, ona her harfe karşılık yetmiş şehid sevabı verir, her hadise karşılık bir senelik ibadet yazar." [42] ZeyJ'de: Bu uydurmadır, denilmiştir.[43]
18. HADİS: "Yatsı namazı ile akşam yemeği aynı anda olursa, önce yemekten başlayın." [44] Irakî diyor ki: Hadis kitaplarında bu lafızla aslı yoktur.[45]
19. HADİS: "Kur'ân okuyanın sultana sığındığını gö*rürsen, bil ki o hırsızdır. Onun ahmaka sığındığım gö*rürsen, bil ki o gösterişçidir. Sana: Sen şefaat et de böylece mazlumun cezasını düşüresin, ya da haksızlığı gideresin, denildiğinde aldanmaktan sakın. Zira bu İb-lis'in hilesidir. Günahkâr Kur'an okuyucuları bunu kendilerine basamak edindiler." Bu söz, Sevrî'nin sö*züdür.[46]
Yine şu söz de Sevrî'nin sözüdür: "Ben kızdığını bi*riyle karşılaşırım da, o bana, Nasıl sabahladın? derse, kalbim ona karşı yumuşuyor. Ya insan tiritlerini yediği ve yaygılarında oturduğu kimseye nasıl karşı çıkabi*lir?.[47]
Bu konuda şu zayıf hadis gelmiştir: "Allahım!.. Hiç*bir fâcirin nimetini bana nasib etme ki, kalbim ona meyletmesin. "[48]
Denilmiştir ki: Alim kimse arandığında, o şimdi e" mirin kapısında dır, denilmesi ne kadar çirkindir!..
20. HADİS: "Sevgi samimi ise, edep şartları dü*şer." [49] İbnü'd"Deyba' Hadis değildir, demiştir.
21. HADİS: "Bana salavat getirdiğinizde umumî ifa*de kullanın." [50] Sehavî diyor ki: Bu lafızla görnıdinı.[51]
22. HADİS: "Gölge bir buçuk iki zira' arasında olur*sa öğle namazını kılın." [52] Bâtıldır.
23. HADİS: "Sizden biriniz, bir yazı yazdığında o ya*zıya 'Beleğa' yazmasın. Zira o şeytan ismidir. Sadece 'Allah' yazsın." [53] Uydurmadır. Leâîî' de böyle denil*miştir.[54]
24. HADİS: "Sudan sorumlu olduğunda suda cimri*lik yapma." [55] Sehavî: Bunu —hadis olarak— görmedim, demiştir.
Sivrisinek sizden birinizin tabağına iyice batırın." [56] Sahihtir, atın" ifadesi uydurma-

25. HADİS: düştüğünde onu -yemeğe-Ama "yemeğe batırın ve sonra dır. [57] Mugrib'de böyle denilmiştir.[58]
26. HADİS: Dört şey dört şeye doymaz: Toprak yağ*mura, kadın erkeğe, göz bakmaya, âlim ilme doy^ maz." [59]İbnü'l-Cevzî bunu "Mevzuat" kitabında [60] zik*retmiştir.[61]
27. PİRİNÇ HADİSİ": [62] Sabit değildir. İbnü'd-Deyba' bu şekilde zikretmiştir.[63]
28. HADİS: Denizdeki toprak, karadaki ahır gibi*dir. [64] Bunun aslı bulunamamıştır.[65]
29. HADİS: "Niyetini saf kıl. Toprakta uyu." [66] Ha*dis değildir. İbnü'd-Deyba' bu şekilde zikretmiştir.[67]
30. HADİS: "Bütün dertlerin aslı, insanın kendi nef*sinden hoşnut olmasıdır," [68] Selef alimlerinden birinin sözü olup hadis değildir. İbnü'd-Deyba' bu şekilde zik*retmiştir.
31. HADİS: "Dilsiz sarıktan [69] Allah'a sığınırım."[70]
Süyûtî diyor ki: Bunun aslı yoktur.[71]
32. HADİS: "Müşteriye yardım edin." [72] Bu lafızla aslı yoktur. "Müşteriye yardım olunur," sözü de böyledir. Bu hükmü İbnü'd-Deyba' zikretmiştir.
33. HADİS: "İbadetlerin en faziletlisi en zor olanı*dır." [73] Zerkeşî: Hadis olarak bilinmemektedir, demiş*tir. İbn Kayyim Şerhli MenazilısSairin'de: Bunun aslı yoktur, demiştir.
34. HADİS: "Cennet ehlinin çoğu, aptaldır." [74] Bu ha-dişi Bezzar zayıf olarak, Kurtubî ise sahih kabul ederek rivayet etmiştir. [75] Bu hadis "Cennetin en üst makam*larında olanlar, akü sahipleridir", ilâvesiyle rivayet e-dil'mistir. Bu ilâvenin aslı yoktur.
Hadisin metninde geçen "Bülh" kelimesi, kendi ha" linde olan anlamındaki "ebleh" kelimesinin çoğuludur. "Ebleh" ise, kötülüğün farkında olmayan ve her şeyi iyi zanneden kimsedir.
Sehl et'Tüsterî, böylelerini kalpleri coşkuyla dolu ve daima Allah ile meşgul olan kimseler olarak açıkla*mıştır. Yine denilmiştir ki: Ebleh, dünya hakkında bil*gisiz olup dininde derin anlayış sahibi olan kimsedir. Makasıd' da şöyle denilmiştir: Böyleleri dünya işlerin*de bilgisiz olanlardır.[76]
35. HADİS: "Abdest suyuna değer verin." [77] İbn Teymiyye: Uydurmadır, demiş, Zejtf'de [78] ise, Onun de*diği gibidir, denilmiştir.
36. HADİS: "Yaratılmışların dilleri Hakkın kalemleridir. [79] Aslı yoktur. Bu hükmü İbnü'd-Deyba' zikretmiştir.
37. HADİS: "Kölenin verdiği eman (güvence) geçer*lidir." [80] İbnü'l- Hümam [81]: Bunun aslı bilinmemekte*dir, demiştir.[82]
38. HADİS: "Ben, zahirle (görünen delillerle) hüküm vermekle emr olundum. Gönülleri bilen ise Allah'tır."[83]
Irakî ve başka âlimler, bunun aslı olmadığım kesin ola*rak ifade etmişlerdir.[84]
39. HADİS: "Yemekte lokmayı küçültmekle ve iyice çiğne*mekle emrolunduk." [85] Nevevî: Sahih değildir, [86] demiştir.
40. HADİS: "Ben araplarm en fasüı konuşanıyım. Şu kadar var ki, ben Kureyş'liyim." [87] Süyûtî: Ne bunu tahric eden bir kimse, ne de senedi bilinmektedir, demiştir.
41. HADİS: "Ben dad harfiyle konuşanların -yani Arapların— en fasih konuşanıyım." [88] Ibn Kesir ve Ibn Cezerî'nin dediği gibi! manası doğrudur, aslı yoktur.
42. HADİS: "Peygamberler lider, Fakihler efendidir*ler. Onlarla oturmak ziyadedir." Hulâsa'd-a. [89] belirtil*diği gibi, uydurmadır.
43. HADİS: "Gerçeği itiraf eden insaflı davranmış*tır." [90] Sehavî: -Hadis olarak- Bu şekilde bilmiyorum, demiştir.[91]
44. HADİS: "Söz günıüşse, sükût altındır." [92] Süley*man aleyhiaselâm'm sözü veya Hz. Lokman'm oğluna nasihatlerinden biridir. Bunu İbnü'd-Deyba' zikretmiştir.
45. HADİS: "Âlimler Allah'ın velî kulları değilse, Al*lah'ın velî kulu yoktur." [93] Hadis değil, bilakis İmam Ebu Hanife (r.a) ve İmam Şafiî (r.a)'nin sözüdür.
46. HADİS: "Allah, her mü'minden her münafıka buğzetme, her münafıktan da her mü'mine buğzetme, sözü aldı." [94] Hadis olarak bulunamamıştır.
47. HADİS: "Allah, nağmeli duayı kabul etmez." [95] Aslı bilinmemektedir.
48. HADİS: "Allah, akh yarattığında ona: Öne geç de*di, o da öne geçti. Geri kal dedi, O da geri kaldı. Sonra şöyle buyurdu: İzzetime ve celâlime yemin olsun ki, Ey akıl!. Senden daha şerefli bir yaratık yaratmadım. Se*ninle verir, seninle alırım." [96] Alimler: Bu yalandır, itti*fakla uydurmadır, dediler. Makasıd' da böyle denilmiştir.[97]
49. HADİS: "Allah, zenginlerin yemeğinin tadını fa*kirlerin yemeğine nakletmiş tir." [98] Süyûtî: Bu uydur*madır, demiştir.
50. HADİS: "Allah, Beytullah'a her yıl altı yüz bin kişinin haccedeceğini vaad etti. Eğer sayı eksik kalırsa Allah, bunları meleklerle tamamlar. Kabe, mahşerde gerdeğe giren gelin gibi yaratılacak, Beytullah'ı hacce*den herkes onun eteklerine sarılacak, Beytullah Cen*nete girip de hacılar da onunla birlikte Cennete girin*ceye kadar onun etrafında tavaf edeceklerdir." [99] Irakî: Bunun aslını bulamadım, demiştir.
51. HADİS: "Allah, işsiz adamdan hoşlanmaz." [100] Zerkeşî: Bunu bulamadım, demiştir.[101]
52. HADİS: "Toprak, sünnetsizin idrarından dolayı kırk gün necis ohır." [102] Senedinde hadis uydurmacısı Davud [103] bulunmaktadır.
53. HADİS: "Cennet ehli, Cennette âlimlere muhtaç olurlar. Zira onlar her Cuma Allah'ı ziyaret ederler. Cenab-ı Hak:
-Benden dilediğinizi temenni edin, buyurur. Cennet ehli bunun üzerine âlimlere yönelirler:
-Biz, Rabbimizden ne temenni edelim? derler. Alim*ler de:
-Şöyle şöyle... temenni edin, derler." [104] Mizan' da bunun uydurma olduğu ifade edilmiştir.[105]
54. HADİS: "İman hem söz hem de ameldir, artar ve eksilir" veya 'İman hem artmaz ve eksilmez." [106] Firûz-âbadî: Hiçbiri sahih değildir, demiştir.
55. HADİS: "Bilâl, ezanda (şîn) harfini (sin) olarak değiştiriyordu." [107] Bunun aslı yoktur.
56. HADİS: 'Terle gök arasında bulunan ve ken*disine Velhân adı verilen Şeytan'm yanında Adem o-ğullarınm sekiz katı kadar askeri vardır. Onun aynı zamanda Hanzeb denilen bir halifesi vardır." [108] Ibn Cevzi: Uydurmadır, demiştir.
57. HADİS: "Âlim ve talebesi bir kasabaya uğradık*larında; Allah Teâlâ bu kasabanın mezarlığından kırk gün azabı kaldırır/' [109] Hafız Celâl [110]: Bunun aslı yok*tur, demiştir.
58. HADİS: "Bir kulun övgüsü doğu ile batı arasında yayılır da, Allah nezdinde sinek kanadı kadar ağırlığı olmayabilir." [111] İhya'da bu şekildedir. Irakî ise: Bu şe*kilde bulamadım, demiştir.
Buharı ve Müslim'in Sahih lerinde Ebu Hureyre rr vay etiyle şu sahih hadis bulunmaktadır: "Kıyamet gü*nü iri yapılı, şişman adam gelir. Halbuki Allah nezdinde sinek kanadı kadar ağırlığı yoktur. "[112]
59. HADİS: "Kısa boylu hanımın boyu uzayabilir." [113] Yani kısa boylu hanım uzun boylu çocuk dünyaya getire*bilir. Kamus sahibi diyor ki: Bu bir atasözü olup Cevherî'nin zannettiği gibi hadis değildir.
60. HADİS: "Sizler, kendilerine amel ilham edilen bir zamandasınız. Öyle bir toplum gelecek ki onlara tartışma ilham edilecek." [114] İhya' da zikredilmiştir. [115] Irakî: Bunu bulamadım, demiştir.[116]
61. HADİS: "İbrahim Halil ve Ebu Bekir Sıddık'ın Cennette sakalı vardır." [117] Sahih değildir. Musa ve Ha*run (a.s) hakkında söylenen hadis de böyledir.[118]
62. HADİS: "Allah'ın Ölüleri taşıyan melekleri var*dır." [119] Sehavî: Bunu -hadis olarak- görmedim, demiştir.
63. HADİS: "Allah'ın bir meleği vardır ki, iki kaşının arası beş yüz yıllık mesafedir." [120] Bunun aslı bulunamamrştır.[121]
64. HADİS: "Mescid, -yere atılan- sümükten ezilip büzülür." [122] Bulunamamıştır.[123]
65. HADİS: "Size en az verilen şey, yakîn ve sabır a-zîmetidir. Kime bu iki hususta nasib verilmişse gece namazı ve gündüz orucundan kaçırdığı şeye aldırış et*mesin." [124] Gazzalî bunu İhya'da zikretmiş, Irakî ise şöy*le demiştir: Bunun aslını görmedim, ibn Abdi'1-Berr, Muaz hadisi olarak şunu rivayet etmiştir: "Allah yakîn-den daha az bir şey indirmemiştir."
66. HADİS: "Kulun her sözünde istisna etmesi -yani inşaallah demesi—, onun imanının kâmil olduğunun alâmetidir." [125] Münkerdir.[126]
67. HADİS: "Günahlardan öyleleri vardır ki, bu gü*nahları Arafat'ta vakfeye durmaktan başka bir şey si*lemez."[127] Irakî diyor ki: Bunun aslını bulamadım.
68. HADİS: "Maddî imkân bulamaman, Allah'ın seni koruduğunun alâmetlerindendir." [128] Tasavvuf erbabı*nın sözlerindendir.
69. HADİS: "Ölü, kendi evinde yedi gün ateş (mum) yakıldığını görür." [129] İmam Ahmed ve başkaları diyor ki: Bu batıldır, aslı yoktur. Bu (âdet) bid'attir.[130]
70. HADÎS: "Ben Rahman'm nefesini Yemen tarafmda buluyorum." [131] Irakî diyor ki: Bunun aslını bula*madım.[132]
71. HADİS: "Gül, Hz. Peygamber (s.av)'in terinden -veya Burak'ın terinden- yaratıldı." [133] Nevevî; Sahih değildir [134] demiş; Askalanî ve başkaları ise: Uydur*madır, demişlerdir.[135]
72. HADİS: "İman kalple tasdik, dille ikrar, azalarla ameldir." [136] Ibnü'l-Cevzî, bu hadisin uydurma olduğuna hükmetmiştir. (Abdülfettah Ebu Gudde: Doğru olan bu*dur, demiştir.)[137]
Sehavî ise şöyle demiştir: Bu hadis, İbn Mace'de Ab-düsselâm b. Salih'in hadisi olarak yer almaktadır. [138]
73. HADİS: "Ey İbn Ravaha!.. Seci'den (kafiyeli konuşmaktan) sakın." [139] Ihya'da böyledir. Irakî şöyle demiştir: "Bu şekilde bulamadım. Hadis, İbn Sünnî'nin er-Riyada ve Ebu Nuaym'in Hılye kitabında Hz. Aişe (r.a) hadisi olaraksahih isnadla rivayet edilmiştir. Hz. Aişe (r.a) Saib'e şöyle demişti: "Seci'den sakın. Zira Peygamberimiz (s.a.v) ve ashabı seci' yapmıyorlardı." İbn Hıbban rivayetinde: Seci'den kaçın, denilmiştir.
Buharl&e İbn Abbas'm sözü olarak benzeri bir ifade nakledilmiştir."[140]
74. HADİS: "Gizli olan nedir? denildi. Olmayan şey, de-di." [141] Askalanî: Bunun aslını bilmiyorum, demiştir.
« B » Harfiyle Başlayan Uydurma Hadisler
75. HADİS: "Patlıcan ne niyetle yenilirse o gerçekle*şir." [142] Batıldır, aslı yoktur. Hadis hafızları bunu açık*ça ifade etmişlerdir.
76. HADİS: "Bakla hadisi." [143] Sâbıt değildir.[144]
77. HADÎS: 'Ümmetimin cimrileri terzilerdir." [145] Se-havî diyor ki: Bunu —hadis olarak- görmedim.[146]
78. HADİS: "Cimri, çok ibadet eden [147] biri olsa bile; Allah'ın düşmanıdır." [148] Bunun aslı yoktur.
79. HADİS: "Soğuk, din düşmanıdır." [149] Hadis değil*dir, âlimlerden birinin sözüdür.[150]
80. HADİS: "Bereket, pidenin küçüklüğündedir." [151] Nesaî'den bunun hadis olmadığı nakledilmiştir.
81. HADİS: "Ortaklık tenceresi [152] kaynamaz." [153] Ha*dis değildir.
Bunun aslı yoktur, demiştir. Aclûnî ise, Keşfül-Hafa'&a. (1/332) şöyle demiştir: "İbnülGars, bu kelimenin bazı yazma nüsha*larda buğday satanlar anlamındaki (hannatûn) şeklinde oldu*ğunu zikretmektedir."
82. HADİS: "Güler yüzlülük, misafire ikram etmek*ten daha hayırlıdır." [154] Sehavî: Bunu -hadis olarak-bilmiyorum, demiştir.
83. HADİS: "Katile öldürüleceğini müjdele." [155] Se*havî: Bunu -hadis olarak- bilmiyorum, demiştir.
84. HADİS: "Şişmanlık, zekâyı giderir." [156] Hadis de*ğildir. Amr b. As (r.a) ve başkalarının sözüdür.[157]
85. HADİS: "Karpuz ve faziletleri hadisi." [158] Zerkeşî: Sabit olmamıştır, demiştir.[159]
86. HADİS: "Din, temizlik üzerine bina edilmiştir." [160] İhya'da zikredilmiş, Irakî şöyle demiştir: [161] "Bu şekilde bulamadım. İbn Hıbban'ın ed'Duafa (zayıf raviler) kitabında Hz. Aişe hadisi olarak; "Temiz olun. Zira islâm temizdir", rivayeti; ayrıca Taberanî'nin el-Evsat kitabında çok zayıf bir senedle İbn Mes'ııd hadi*si olarak! "Temizlik imana davet eder", rivayeti bulun*maktadır."[162]
87. HADİS: "Beytü'l-Makdis, akreplerle dolu altından bir tastır." [163] Hadis değildir. Bu söz, Tevrat'a nısbet e-dilmektedir.
“T” Harfiyle Başlayan Uydurma Hadisler
88. HADİS: "BeytuIIah'ta tavaf, Tahıyyetü'l-Mescid na*mazı yerine geçer." [164] Sehavî: [165] Bu lafızla görmedim, de*miştir.[166]
89. HADİS: "Zebercedi yüzük taşı olarak kullanın. Zira o, kolaylıktır. Onda zorluk yoktur." [167] Askalânî: Uydurmadır, demiştir.
90. HADİS: "Âdeti terk etmek, düşmanlığa sebep olur." [168] Bunun aslı yoktur.
91. HADİS: "Geyiğin selâm vermesi hadisi." [169] Dil*lerde ve nebevi medhiyelerde meşhur olmuştur. İbn Kesir şöyle demiştir: Bunun aslı yoktur. Kim bunu Peygamberimiz (s.a.v)'e nisbet ederse yalan söylemiş olur.[170]
92. HADİS: "Ümmetim, yetmiş küsur fırkaya ayrıla*cak. Bir fırka dışında hepsi Cennete girecektir." Ashab:
—Kim bu fırka? diye sordular. Peygamberimiz (s.a.v) şöyle cevap verdi:
-"Bunlar zındıklardır, kadercilerdir." [171] (Bu lafızla) hadisin aslı yoktur. [172] Leâli'de böyledir.[173]
93- HADİS: "Evlenmeden önce fıkıh Öğrenin." [174] Bu, Hz. Ömer (r.a)'in sözüdür. [175] Bir rivayete göre manası: Evlenmeden, ev ve hizmetçi sahibi olmadan fıkıh tah*sil edin, demiştir. Bu manada şöyle bir söz nakledil*mektedir: İlim, kadınların baldırlarında kaybolmuş*tur. [176] Sevrî diyor ki: "Kim başkanlığa koşarsa ilmin çoğuna zarar verir. Kim de başkanlığa koşmazsa ya*zar, yazar sonra yine yazar." Bu mana, daha kapsamlı bir manadır. Doğrusunu bilen Allah'tır.[177]
94. HADİS: Bir saat tefekkür, bir sene ibadetten da*ha hayırlıdır. [178] Hadis değildir. [179] Bu söz, Seriyyü's-Sekatî (rh.a)'nin sözüdür.[180]
95. HADİS: Tekbir [181] cezimdir. [182] (yani uzatılmaz.) Nehaî'nin sözüdür.[183]
96. HADİS: "Siz hanımlardan her biriniz, ömrünün yarısını namazsız geçirir." [184] Hadis hafızları: Bu lafızla aslı yoktur, demişlerdir. [185] Manası "sahih" hadiste geç*mektedir.[186]
97. HADİS: "İnsanların alışkanhk hâline getirdikleri ayları ve bayramları tebrik etmeleri hadisi."[187]Bu konuda (hadis olarak) hiç bir şey vârid olmamış*tır.[188]
“Te “ Harfiyle Başlayan Uydurma Hadisler
98. HADİS: "Herkese güvenmek acizliktir". [189] Sehavî diyor ki: Bunu bu lafızla bilmiyorum.[190]
99. HADİS: "Üç şey vardır ki, bunlara az bile olsa meyledilmez: Dünya, Sultan, Kadın". [191] Doğru bir söz*dür, hadis değildir.
“ Ce ” Harfiyle Başlayan Uydurma Hadisler
100. HADİS: 'Türkün zulmü olsun, arabın adaleti ol*masın". [192] İbnü'd-Deyba' diyor ki: Düşük bir sözdür, hadis değildir. Ben de derim ki: Bilakis bu, açık bir inkarcılıktır.
101. HADİS: "Açlık kâfirdir. Onu öldüren Cennet ehlindendir". Aslı yoktur.
102. HADİS: "Cîze, [193] Cennet bahçelerinden bir bah*çedir. Mısır Allah'ın yeryüzündeki hazineleridir".[194] Askalanî diyor ki: Bu yalandır, uydurmadır.
“Ha” Harfiyle Başlayan Uydurma Hadisler
103. HADİS: "Bana sizin dünyanızdan (üç şey) kadınlar ve güzel koku sevdirildi. Namaz gözümün nuru kılındı".[195]
Bu hadisi Nesaî ^ü^ezz'inde, Taberanî Evsafta rivayet etmiştir. Gazzalî ve başkalarının ifadelerinde yer alan (Selâs-Üç) kelimesi hakkında İmam İbn Fûrek zorlama a\ çıklamalar yapsa bile, hadis hafızlarının dedikleri gibi, bu kelimenin aslı yoktur. Doğrusunu bilen Allah'dır.[196]

104. HADİS: "Ümmetimden hilâlleyenler ne güzel*dir!.." [197] Saganî: Bunun uydurma olduğu açıktır, demiş ve bunu abdest alırken parmaklarını hilâllemek veya yemekten sonra dişleri temizlemekle açıklamıştır.[198]
(Abdülfettah Ebu Gudde diyor ki: Saganî'nin bu hadis hakkındaki uydurma olduğu iddiası kabul edilemez.)[199]
105. HADİS: "Kediyi sevmek imandandır". [200] Uy*durmadır. Bu hükmü Sagani ifade etmiştir.
106. HADİS: "Vatanı sevmek imandandır". [201] Hadis hafızlarına göre bunun aslı yoktur.
107. HADÎS: "Sevgili, sevgilisine azab etmez". [202] Se-havî: Bu sözü merfû (Allah Resûlü'nün hadisi) olarak bilmiyorum, demiştir.
108. HADİS; "Hacûn ve Bakî iki uçlarından alınır ve Cennette saçılır". [203] Bu iki yer, Mekke ve Medine'nin mezarlıklarıdır. Bu hadisin aslı bilinmemektedir.
109. HADİS: "Mescidde konuşma, hayvanın otu ye*diği gibi, [204] haseneleri yiyip bitirir". [205] Bulunamamış*tır. Muhtasar 'da böyledir.[206]
110. HADİS: "Söz, hiç ara vermeksizin peş peşe söylenmez". Selef âlimlerinden birinin sözüdür.
111. HADİS: "Ebrarın (salih kulların) güzel amelleri, Mukarreblere (Allah'a çok yakm kullara) göre günah sayılır". [207] Ebu Said el-Harraz'm sözüdür.[208]
112. HADİS: "Güzellik, rahmete vesiledir". [209] Tabi*înden Ebu Hazim'in sözüdür.[210]
113. HADİS: "Nafilelerinizi güzelce eda edin ki, farz-larınızdaki [211] eksiklikler bunlarla tamamlansın". [212] Bu lafızla aslı yoktur.[213]
114. HADİS: "Bir âlimin meclisinde bulunmak bin rekat namazdan daha faziletlidir..." [214] ihya'da. Ebu Zerr hadisi olarak bu şekilde zikredilmiştir. Irakî: "İbnüTCevzî, bu hadisi Mevzuat (Uydurma Hadisler) Kitabında Hz. Ömer hadisi olarak zikretmiştir. [215] Bu*nu Ebu Zerr tarikiyle bulamadım, demiştir.
115. HADİS: "Benim bir kişi için verdiğim hüküm, bir cemaat hakkında verdiğim hüküm gibidir". [216] Aslı yoktur. Bunu Irakî ve başkaları ifade etmiştir.[217]
116. HADİS: "(el-Hamdülillah) Rahman'm ridâsıdır". [218] Aslı bulunamamıştır.
117. HADİS: "Kızarmaya başlayınca bilirsin". [219] Ha*dis değildir.[220]
“Hı” Harfiyle Başlayan Uydurma Hadisler
118. HADİS: "Çoluk-çocuğu olmayan bir toplumun eli boş kalır." [221] Mekhul'ün sözüdür.[222]
119. HADİS: "Yiyecek depolayan, gazaba uğrar." [223] Hadis değildir.[224]
120. HADİS: "Yahudilere muhalefet edin, sarıkları kuyruksuz bırakmayın. Zira sarıkların kuyruksuz ol*ması Yahudilerin kıyafetidir." [225] Süyûtî'nin zikrettiği" ne göre, aslı yoktur.
121. HADİS: "Dininizin yarısını Humeyra'dan [226] a-lın." [227] Bunun aslı bilinmemektedir.[228]
122. HADİS: "Benim hasmım, benim hükmümü ve*recek olandır." [229] Büyüklerden birine ait sözdür, hadis değildir.
123. HADİS: "Önemli kişi -yani meşhur- olmamak bir nimettir, halbuki hiç kimse böyle bir şeyi iste*mez." [230] Selef âlimlerinden birinin sözüdür.
124. HADİS: "Allah'ın kulu için seçtiği şey, kulun kendi nefsi için seçtiği şeyden daha hayırlıdır." [231] Ha*dis değildir.
125. HADİS: "Karga ve benzerlerini görünce! (Ha*yırdır, hayırdır) denilmesi. [232] Hadis değildir.
126. HADİS: "Hayır, kıyamete kadar bende ve be*nim ümmetim dedir." [233] Askalânî diyor ki: Bunu -hadis olarak— bilmiyorum.
“Dal” Harfiyle Başlayan Uydurma Hadisler
127. HADİS: "Zâlimin ülkesi, bir müddet sonra bile olsa harabeye dönüşür." [234] Sehavî: Bunu —hadis ola*rak— görmedim, demiştir.
128. HADİS: "Yurtlarında olduğun müddetçe onlarla iyi geçin." [235] Sehavî diyor ki: Hadis olarak bilmiyorum.
129. HADİS: "Çoluk-çocuğunuza malınızın üçte birini vererek iyi geçinin." [236] Bunun aslı bilinmemektedir.
130. HADİS: "Cennetin kapısını çalmaya devam et." Peygamberimiz (s.a.v), bunu Hz. Aişe'ye söyledi. O da: Ne ile? diye sordu. Efendimiz (s.a.v): "Açlıkla", diye cevap verdi. [237] Irakî diyor ki: Bunun aslım bulama*dım.[238]
131. HADİS: "Sallallahu aleyhi ve sellem'in Cuhfe' de [239] hamama girmesi. [240] Sahih değildir.
132. HADİS: "Ezandan sonra okunan duada [241] (ed-Derecetü'r-Reûa) ilâvesi. [242] Sehavî: Bu ilâveyi rivayet*lerin hiç birinde görmedim, demiştir.
133. HADİS: "Dirhem kadar kan yıkanır ve bundan dolayı namaz iade edilir." [243] Senedinde yalancı (Nuh) [244] vardır. Leâlî'&e böyledir.
134. HADİS: "Dünya bir saattir, Onu taâtle değer*lendir." [245] Lafzı merfû olarak sahih değildir.[246]
135. HADİS: 'Dünya, ahiretin tarlasıdır." [247] Sehavî: Bunu -hadis olarak- görmedim, demiştir.
136. HADİS: "Bir dirhem bile olsa borç, bir kız bile olsa çoluk-çocuk, Yol nasıl? demek bile olsa sormak[248] (düşüklüktür.)!.. [249] Sehavî: Merfû (Allah Rasûlünün hadisi) olarak hatırlamıyorum, demiştir.
“Ra “ Harfiyle Başlayan Uydurma Hadisler
137. HADİS: "Rabbimi (hacıların) Mina'dan ayrüış günü [250] insanların önünde gri renkli bir deve üzerinde, yün bir cübbe ile gördüm." [251] Uydurmadır, aslı yoktur. Leâlî' de [252]; îbn Abbas'dan gelen merfû rivayet şöy*ledir: "Rabbimi bol saçlı bir genç suretinde —bir başka rivayette: sakalsız bıyıksız bir genç suretinde- gör*düm."[253] İbn Sadaka, "Ebu Zür'anm, İbn Abbas hadisi sahih*tir, bu hadisi ancak mutezile mezhebine mensup olan*lar inkâr eder" dediğini nakletmiştir. Hadisin bazı ta*riklerinde "Kalbiyle" denilmiştir.
Hadis, "Allah'ı rüyada görme" şeklinde yorumlanır*sa problem yoktur. [254] "Uyanıkken görme" şeklinde yo*rumlanırsa muhakkik İbnüTHümam bunun şeklî bir hicab olduğunu ifade etmiştir.[255]

138. HADİS: "Kötü yolda kazanan, kaybetmiş olur." [256] Filozofların sözlerindendir.

139. HADİS: "Kardeşim Hızir'a Allah rahmet eyle*sin. Sağ olsaydı, beni mutlaka ziyaret ederdi." [257] Aska-lânî: Bu sabit değildir, demiştir.[258]

140. HADİS: "Devesinin yuları elinde olduğu halde beni ziyaret eden kimseye Allah rahmet eylesin." [259] Askalâni diyor ki: Bu lafızla aslı yoktur.[260]

141. HADİS: "Bir dirhemin altıda birinin (yani bu ka*dar küçük bir meblağın bile) ehil olan kişiye verilmesi, yetmiş yıllık ibadetten daha hayırlıdır." [261] Askalânî: Bunun aslını bilmiyorum, demiştir,

142. HADİS: "Kişinin elçisi, onun aklının gösterge" sidir." [262] Yahya b. Halid'in sözüdür.[263]

143. HADİS:'"Ümmetimin ruhbanlığı mescidde otur*maktır." [264] Bulunamamıştır.

144. HADİS: "Mü'minin tükrüğü şifadır." [265] Yine "Mü'minin artığı şifadır." [266] Merfû (Allah Rasûlü'ne ait) hadis olarak aslı yoktur.



“Ze” Harfiyle Başlayan Uydurma Hadisler


145. HADİS: "Mahallenin türkücüsü insanları coş*turmaz." [267] Hadis değildir.

146. HADİS: "Zahmet rahmettir." [268] Hadis değildir.

147. HADİS: "İtibarın zekâtı, darda kalanların im*dadına koşmaktır." [269] Bu lafızla bilinmemektedir.

148. HADİS: "Takının zekâtı, emanet olarak veril*mesidir." [270] Bu söz, Abdullah b. Ömer'in sözüdür.

Beyhakî diyor ki: Abdullah b. Ömer'den merfû ola*rak rivayet edilen; "Takıların zekâtı yoktur", [271] hadisi bâtıldır, aslı yoktur.[272]

149. HADİS: "Zeydiler bu ümmetin mecûsîleridir." [273] Uydurmadır. [274] Makasıd müellifi: Bunu —hadis olarak— görmedim, demiştir.

Fakat bu hadis, bir grup muhaddis tarafından; "Ka*deriyye, bu ümmetin mecûsîleridir", lafzıyla rivayet e-dilmiştir.[275]

Kazvinî'nin; "Kaderiyye, bu ümmetin mecûsîleridir. Hastalandıklarında onları ziyaret etmeyin. Öldüklerinde cenazelerinde bulunmayın", hadisi Mesabîh ha*dislerinden olup uydurmadır, ifadesi ile; "Ümmetim*den iki sınıf insan vardır ki, onların islâm'dan her hangi bir nasibi yoktur. Bu iki sınıf, Kaderiyye ve Mürcie sınıflarıdır", hadisi de aynı şekilde uydurma*dır; ifadesi doğru değildir.[276]

Bu iki hadisi tahric eden muhaddisleri el-Mirkat Şerhul-Mişkât kitabımızda beyan ettik.[277]

“ Sın “Harfiyle Başlayan Uydurma Hadisler


150. HADİS: "Mü'minin artığı şifadır." [278] Irakî diyor ki: Halk dilinde bu şekilde meşhur olmuştur. Bu lafız*la aslı yoktur."[279]

151. HADİS: "Ashabıma sövmek, affolunmayacak bir günahtır." [280] Ibn Teymiyye: Bu yalandır, uydurmadır, demiştir.[281]

152. HADİS: "Peyganıberimiz'in (s.a.v) şehadet par*mağı orta parmağından daha uzundu." [282] İbn Hacer şöyle demiştir: Bunu söyleyen kimse hatalıdır. Bu du*rum Efendimiz (s.a.v)'in ayak parmaklarında vardı.

153. HADİS: "Sır, hür olanlara aktarılır. [283] Ayrıca "Hür insanların gönülleri sırların kabirleridir." [284] Tak*va erbabından birinin sözüdür.

154. HADİS: "Yolculuk, insanların ahlâkını ortaya çıkarır." [285] Hadis değildir.

155. HADİS: "Mekke'nin beyinsizleri Cenneti doldu*racaktır." [286] Askalânî: Bunu görmedim, demiştir.[287]

156. HADİS: "Selâmet, yalnız yaşamaktadır." [288] Ha*dis değildir.

157. HADİS: Misvak kullanma, kişinin fesahatini arttırır." [289] Saganî: Uydurma olduğu açıktır, demiş*tir.[290]

158 HADİS: "İçinizde en zayıf olan kişinin hızıyla yürüyün." [291] Sehavî: Bu lafızla bilmiyorum, demiş*tir.[292]

159. HADİS: "Bilâl'ın (sîn) harfi, Allah nezdinde (şîn)'drr." [293] İbn Kesir diyor ki: Bunun aslı yoktur.



“Şın” Harfiyle Başlayan Uydurma Hadisler


160. HADİS: "Hanımlarınıza danışın ama onların gö*rüşlerine uymayın." [294] Bu lafızla sabit değildir.

161. HADİS: "En şerh olanlarınız, çocuklarınızın öğ*retmenleridir. [295] Onlar, yetimlere merhameti en az olan ve yoksullara karşı en katı davrananlardır." [296] Uydur*madır. Süyûtî, bunu Leâli'de zikretmiştir.[297]

162. HADİS: "Hayatın kötüsü, ölümden iyidir." [298] Fi*lozofların sözlerindendir. Bunu İbn Hacer söylemiştir.

163. HADİS: "Allah'ın mahlûkatma şefkat, Allah'ın emrini ta'zim etmek demektir." [299] Sehavî diyor ki: Bu*nu bu lafızla bilmiyorum.

164. HADİS: "Yüze karşı teşekkür etmek ayıptır." [300] Hadis değildir. Bunu İbn Deyba' söylemiştir.

165. HADİS: "Kişinin kendi aleyhine şahitliği iki şa*hide bedeldir." [301] Hadis değildir.

166. HADİS: "Müslümanların birbirleri aleyhine şa*hitlik etmeleri caizdir. Alimlerin birbirleri aleyhine şahitlik etmeleri caiz değildir. Çünkü onlar birbirlerine hased ederler." [302] Hadis değildir. İsnadı birçok yönden çürüktür. LeâJîde böyledir.[303]

167. HADİS: "Şöhret, elbisenin kıs angındadır." [304] Ha*dis olarak sahih olamaz.

168. HADİS: "İnsan şeytanları, cin şeytanlarını yener." [305] İbn Dinar'ın sözüdür.[306]

169. HADİS: "Kavmi içindeki şeyh, ümmeti içindeki Peygamber gibidir." [307] Bunu İbn Hıbban ve Deylemî tahric etmiştir. Çok zayıftır. Makasıd' da şöyle denil*miştir: "Üstadımız [308] ve başkaları bu hadisin uydurma olduğunu kesin ifade ile belirtmişlerdir. Bu söz, selef âlimlerinden birinin sözüdür."



“Sad” Harfiyle Başlayan Uydurma Hadisler


170. HADİS: "İhtiyaç sahibi kördür." [309] Sehavî: Bu*nu hadis olarak bilmiyorum, demiştir.

171. HADİS: "Sabrr, Cennet hazinelerinden bir hazine*dir." [310] Irakî: Bunu hadis olarak bulamadım, demiştir.[311]

172. HADİS: "Az sadaka, çok belâyı engeller." [312] Ha*dis değildir.

173. HADİS: "Hadis yazarken kalemlerin çıkardığı gıcırtı, Allah nezdinde Askalân ve Abadan ribatmda getirilen tekbire eşittir. Kim kırk hadis yazarsa, Aba*dan ve Askalân'da öldürülen şehitlerin sevabı veri [313] Mizan'da, Bu, bâtıl bir haberdir, denilmiştir.[314]

174. HADİS: "Bir toplumun küçükleri, gelecekte o toplumun büyükleridir." [315] (Yani bugünün küçükleri, yarının büyükleridir.) ilim öğrenmeyi teşvik etmek i-çin sahabeden birinin söylediği sözdür.[316]

175. HADİS: "Ekmeği küçültün ve sayısını çoğaltın ki, size bereket verilsin." [317] Çürüktür. Îbnü'l-Cevzî bunu Mevzuat (Uydurma Hadisler) kitabında zikretmiştir.[318]

176. HADİS: "Tüzükle kılınan namaz, yüzüksüz kılı*nan yetmiş namaza eşittir." [319] Askalânî'nin dediği gibi, uydurmadır.

177. HADİS: "Sarıkla kılınan bir namaz, sarıksız kı*lman yirmi beş namaza eşittir. [320] Sarıkla kılman Cu*ma namazı, sarıksız kılınan yetmiş Cuma namazına e-şittir. Sarıkla kılınan namaz, on bin hasene ile mükâ*fatlandırılır." [321] Uydurmadır. [322] Menûfî [323] diyor ki: Bü*tün bunlar batıldır.

178. HADİS: "Alimin arkasında kılınan namaz, dört bin dört yüz kırk namaza eşittir." [324] Batıldır. Muhta- böyledir.

179. HADÎS: "Gururlu kişinin namazı başından yu*karı çıkmaz." [325] (Allah'a yükselmez.)

180. HADİS: "Gündüz namazı [326] dilsizdir." [327] Darakutnî ve Nevevî: Batıldır, aslı yoktur, demişlerdir.[328]

(Müellif ÂliyyüTKari diyor ki:) Ben de derim ki: Mübarek günlerde ve muazzam gecelerde kılınacak namazlarla ilgili olarak bazı alimlerin zikrettikleri hadisler eb-aynı şekildedir. (Batıl ve asılsızdır.)[329]





“Sad” Harfiyle Başlayan Uydurma Hadisler


181. HADİS: "İlim, kadınların baldırlarında kaybol*du." [330] Bişr el-Hâfî'nin sözüdür.[331]

182. HADİS: "Zaruretler, haramları mubah kılar." [332] Hadis değildir.

183. HADİS: "İki zayıf, bir güçlüyü yener." [333] Hadis değildir.[334]



“Tı” Harfiyle Başlayan Uydurma Hadisler


184. HADİS: "Ana yoldan git, yol dolaşsa bile. Baki*re ile evlen, yaşı geçse bile." [335] Hadis değildir.

185. HADİS: "Boşanma, fâsıkların —günahkâr kişile*rin— yeminidir." [336] Sehavî: hadis olarak göremedim, de*miştir.



“Zı” Harfiyle Başlayan Uydurma Hadisler


186. HADİS: "Mü'minin sırtı [337] kıbledir." [338] Sehavî: Bunu bilmiyorum, demiştir.



“Ayın” Harfiyle Başlayan Uydurma Hadisler


187. HADİS: "Delinin dostluğu yerine, akıllı kişinin düşmanlığı.." [339] Hadis değildir.

188. HADİS: "Düşmanlık ailede, kıskançlık komşular arasında, menfaatçiük de kardeşler arasında olur." [340] Se*havî: Bu konuda bilgi sahibi değilim, demiştir.[341]



189. HADİS: "Kişinin düşmanı, [342] kendi işinde çalı*şandır." [343] Hadis değildir.

190. HADİS: "Özrü, günahından daha büyüktür." [344] Hadis değildir.[345]

191. HADİS: "Araplar, arap olmayanların efendile*ridir." [346] Aslı yoktur.

192. HADİS: "Bana ümmetimin amelleri arz edildi. Onların arasında makbul amel de makbul olmayan amel de gördüm. Bana getirilen salavat müstesna.[347]

(Yani salavat daima makbuldür.) Bunun senedini gör*medim. Bunu Süyûtî zikretmiştir.

193. HADİS: "Bazı şeyleri görmezden gelerek değe*rinizi yüceltin." [348] Hadis değildir.

194. HADİS: "Her hayra bir engel vardır. [349]" Hadis değildir.

195. HADİS: "(Bir şeye Allah tarafından) İzin verilme*sinin alâmeti, onun kolaylaştırıhnasıdır. [350] Bilinmiyor.[351]

196. HADİS: "Ümmetimin âlimleri, Israiloğulları Pey*gamberleri gibidir." [352] Demiri, Zerkeşî ve Askalânî'nin dedikleri gibi, aslı yoktur.

197. HADİS: "İlim iki çeşittir: Din ilmi, beden il*i." [353] Uydurmadır. Hıılâsa'da böyledir.[354]

ZeyIHe [355] deniliyor ki: Hasen'den, o da Huzeyfe (r.a)'den müselsel olarak rivayet edildiğine göre;

Huzeyfe (r.a) diyor ki:

-Ben Peygamberimiz (s.a.v)'e "Bâtın İlmi" nedir? di*ye sordum. Peygamberimiz (s.a.v) buyurdu ki:

-Ben bunu Cebrail'e sordum. Cebrail bana dedi ki:

—Allah şöyle buyurdu: "O, benimle sevdiklerim, dostlarım ve seçkin kullarım arasında bir sırdır. Ben bunu onların kalplerine koyarım. Bu konuda Allah'a en yakın hiçbir melek ve gönderilen hiçbir Peygamber bile bilgi sahibi olamaz." [356] Askalânî diyor ki: Uydurma*dır, Hasen (el-Basri), Huzeyfe (r.a) ile görüşmemiştir.

198. HADİS: "İlme gidilir, ilim (kimseye) gitmez." [357] Bir başka rivayette:

"İlme koşulur", [358] denilmiştir. Bir başka rivayette ise şöyle denilmiştir:

"İlim, yüceltilmeye ve kendisine gidilmeye daha lâyıktır."[359]

Bu söz, Abbasî Halifesi Mehdî'nin, iki çocuğunun İmam Malik'den hadis dinlemeleri için onu saraya da*vet etmesi üzerine, İmam Malik'in Halife Mehdi'ye söylediği sözdür. Yine bu söz, Halife Harun er-Reşid, İ-mam Malik'den özel ders talep ettiğinde, İmam Ma*lik'in Halife Harun er-Reşid'e söylediği sözdür.

199. HADİS: 'Taşlıların dinine sarılın." [360] Sehavî: Bu lafızla aslı yoktur, demiştir.

Saganî: "Dünyanın sonu gelip arzular değiştiğinde, bedevilerin ve kadınların dinine sarılın", [361] hadisi uy*durmadır, demiştir.

200. HADİS: "Üzüm çift çift, hurma tek tek (ye*nir)." [362] Bunun aslı yoktur.[363]

201. HADİS: "Salihlerin anıldığı yere rahmet i-ner." [364] Süfyan b. Uyeyne'nin sözüdür.[365]

202. HADİS: Levrri Mahfuz'da (kayıtlı olan bir emir hakkında) "Arşın üzerinden Allah'ın bir şeye "ol!.." dediğini işittim o da oluverdi. Daha Kâf harfi Nûn har*fine varmadan olacak olan o şey hemen oluverdi." [366] Hiç şüphesiz uydurmadır.



“Ğayın” Harfiyle Başlayan Uydurma Hadis


203. HADİS: 'Müzik zinanın [367] nağmesidir". [368] Fudayl'in sözüdür.[369]

“Fe” Harfiyle Başlayan Uydurma Hadisler


204. HADİS: "Fatiha hangi niyetle okunursa; o ger*çekleşir". [370] Bu lafızla aslı yoktur. [371] Sûrelerin fazilet*lerine dair bazı müfessirlerin zikrettikleri hadislerin pek çoğu da aym şekildedir.

205. HADİS: "Cesur olan lezzeti kazanır". [372] Sehavî: Bunu -hadis olarak- bilmiyorum, demiştir.

206. HADİS: "Recep ayının diğer aylara üstünlüğü, Kur'ân'm diğer sözlere olan üstünlüğü gibidir. Şaban ayının diğer aylara üstünlüğü, benim diğer Peygam*berlere olan üstünlüğüm gibidir. Ramazan ayının di*ğer aylara üstünlüğü, Allah'ın kullarına olan üstünlü*ğü gibidir". [373] İbn Hacer: Bu, uydurmadır, demiştir.

207. HADİS: "Fakirlik benim övüncümdür. Ben fa*kirlikle iftihar ederim". [374] Askalânî ve başkaları: Bu bâtıldır, uydurmadır, demişlerdir.

208. HADİS: "Suskun ağız ve himaye eden Rab." [375] Ben*zeri "Allah, susan kimsenin dostudur". Ibn Deyba': Hadis değildir, manası sahihtir, demiştir. Ben de derim ki: Birinci terkibin ifadesi ilk bakışta küfürdür. Ancak araya bir atıf harfi takdir edilirse bu durum değişir.

209. HADİS: "Ahir zamanda Rum diyarının soğuğu Şam'a, Şam'ın soğuğu Mısıra geçecektir". [376] Sehavî'nin, üstadı Askalani'den naklettiği gibi, bunun aslı yoktur.

210. HADİS: "Hareketlerde bereketler vardır". [377] Selef âlimlerinden birinin sözüdür.



“Gaf” Harfiyle Başlayan Uydurma Hadisler


211. HADİS: "Allah Rasûlü Cebrail'e:

— Güneş zevale doğru meyletti mi? diye sordu. Ceb*rail:

— Hayır ve Evet, dedi. Allah Rasûlü:

- Niçin Hem Hayır, hem de Evet dedin? deyince; Cebrail:

- "Hayır" dememden "Evet" dememe kadar geçen bu kısa süre içerisinde güneş beş yüz yıllık mesafe gitti."[378] buyurdu. Bunun aslı bulunamamıştır.

212. HADİS: "Mercimek, sonuncuları İsa aleyhisselâm olan yetmiş Peygamber tarafından takdis edilmiştir."[379] Batıldır. Pek çok hadis hafızı bu hükmü açıkça ifade et*mişlerdir.

213. HADİS: "Kur'ân Allah'ın kelâmıdır, Kur'an son*radan yaratılmamıştır. Kim bundan başkasını söylerse küfre girer." [380] Saganî: Bu uydurmadır, demiş; Sehavi ise: Bu hadis bütün yollarıyla batıldır, demiştir. İbnü'l-Cevzî, bu hadisi Mevzuat (Uydurma Hadisler) kita*bında [381] zikretmiştir.

214. HADİS: "(Kul) kelimesiyle başlayan sûreleri [382] okumak, fakirlikten kurtuluş teminatıdır." [383] Sehavî: Bunun aslı yoktur, demiştir.[384]

215. HADİS: "Tırnakların kesilmesi." [385] Tırnak kes*me şekli veya tırnak kesme için gün belirlenmesi ko*nusunda Peygamberimiz (s.a.v)'den her hangi bir şey gelmemiştir. Sehavî diyor ki: Bu konuda Hz. Ali b. Ebî Talib'e veya üstadımıza [386] nisbet edilen beyit, her ikisi hakkında da batıldır.

216. HADİS: "Hz. Osman halifeliğe geldiğinde ilk Cu*ma günü hutbe okumak üzere minbere çıktı, Elhamdü*lillah, dedi ve titredi. Bunun üzerine şöyle dedi: Ebu-bekir ve Ömer bu makam için söz hazırlarlardı. Oysa siz konuşan devlet başkanından çok, faal devlet başkanına muhtaçsınız. Hutbeler daha sonra gelecek. Ben hem kendim için hem de sizin için Allah'dan mağfiret diliyorum, dedi ve minberden inip Cuma namazını kıldırdı.[387] İbnüTHümam [388] diyor ki: Bu hadis, hadis kitaplarında pek geçmez, daha çok fıkıh kitaplarında geçer.[389]

217. HADİS: "Kalb, Rabbin evidir." [390] Zerkeşî ve başka*ları: Aslı yoktur demiş, İbn Teymiyye: Uydurmadır, demiştir. Zeyî'&e [391] ise, Bu, aynen onun dediği gibidir, denilmiştir.

218. HADİS: "Az başarı, çok ilimden daha hayırlı*dır." [392] Bu hadis, Thya'da zikredilmiştir.[393]

Irakî diyor ki: Bunun aslını bulamadım. Firdevs sahibi bunu Ebu'd-Derdâ hadisi olarak zikretmiş, an*cak (Akıl) yerine (İlim) demiştir. Oğlu Müsnedü'1-Fir-devs kitabında bunu zikretmemiştir.

(Müellif AliyyüTKari diyor ki:) Ben de derim ki: Ebu'kHattab Irakî'ye Tenkit ederek şöyle demiştir. Firdevs kitabında zikredilen bu hadisi İbn Asakir Ebu'd-Derdâ' (r.a) dan rivayet etmektedir. Taberanî ise bu hadisi İbn Ömer'den; "Az fıkıh, çok ibadetten daha hayırlıdır", şeklinde rivayet etmişlerdir.



“Kef” Harfiyle Başlayan Uydurma Hadisler


219. HADİS: "Sanki sen dünyadasın ama dünyada hiç bulunmamış gibisin. Sanki sen ahirettesin ama ahiretten hiç ayrılmamış gibisin." [394] Ömer b. Abdüla-ziz'in sözüdür.[395]

220. HADİS: "Allah vardı. Onunla birlikte hiçbir şey yoktu. O'ndan başka hiç bir şey yoktu. O'ndan Önce hiçbir şey olmadı." Bütün bu ifadeler sabittir.[396]

Ancak "Allah, eskiden olduğu gibi şimdi de aynı du*rumdadır", [397] şeklindeki ilâve tasavvuf erbabının sö*züdür."[398]

221. HADİS: "Cömert, günahkâr olsa bile Allah'ın sevgilisidir. Cimri, ibadet ehli olsa bile Allah'ın düş*manıdır." [399] Bunun aslı yoktur.

222. HADİS: "Kötülükten uzak ol ki, kötülük de sen*den uzak olsun." [400] Bunun aslı bilinmemektedir.

223. HADİS: "Kelâm, Mütekellim olan Allah'ın sıfa*tıdır." [401] Hadis değildir. Mutlak ifade olarak kabul e-dilmez.

224: HADİS: "Sofrada konuşmak [402] (caiz midir?)": Sehavî: Bu konuda olumlu veya olumsuz hiçbir şey bil*miyorum, demiştir.[403]

225. HADİS: "Her kap içindekini sızdırır." [1] Süfiy-yenin s özlerinde ndir.

226. HADİS: "Her bid'at sapıklıktır. İbadetteki bid'at müstesna." [2] Senedinde —hadiste— yalancı bir ravi, bir de —günlük hayatında— yalancılıkla suçlanan bir başka ravi bulunmaktadır.[3]

227. HADİS: "Her ikincinin bir üçüncüsü vardır" [4] ve şairin! "Bir şey iki defa olmuşsa mutlaka bir üçüncüsü de olacaktır", [5] sözlerinin aslı yoktur.

228. HADİS: "Her yıl -giderek- düşüyorsunuz." [6] Hasan el-Basrî'nin sözüdür. [7] Aynı manada Buharî' nin rivayet ettiği; "Size hiçbir zaman gelmez ki daha sonrası o zamandan daha kötü olmasın. Nihayet Rabbinize kavuşursunuz", şeklinde -sahih- bir hadis bulunmaktadır.[8]

Buna benzer bir ifade, İbn Mes'ud'un sözü olarak ri*vayet edilmiştir. İbn Mes'ud şöyle demiştir: [9] "Ben bu hadisi; bir yöneticinin ondan sonraki yöneticiden daha hayırlı olacağı, ya da bir senenin ondan sonraki sene*den daha hayırlı olacağı manasında anlamıyorum. An*cak ben bu ifadeden şunu anlıyorum: Alimleriniz ve fakihleriniz -vefat edip- birer birer kaybolacaklar. [10] Sonra sizler, onların'yerini tutacak hiç kimse bulama*yacaksınız. Onların yerine kendi -şahsî— görüşleriyle fetva veren kimseler gelecektir."[11]

Bir başka rivayette; Bu kötü durum, yağmurların çokluğu veya azlığıyla değil, alimlerin vefatıyla yaşa*nacaktır denilmiştir.[12]

İbn Abbas (r.a), Cenab-ı Hakkın; "Onlar bizim bu

dünyanın etrafından eksiltmekte olduğumuzu görmü*yorlar mı?", [13] ayetini bu mana ile açıklamış; "Bu ek*siklik, âlimlerin ve fakihlerin vefatıyla yaşanacak ek*sikliktir", demiştir.[14]

Bu konuda Ebu Ca'fer'in [15] şu sözü de rivayet edil*mektedir: "Bir âlimin ölümü, Şeytan için yetmiş âbidin ölümünden daha sevimlidir."

229. HADİS: "Hepiniz kazançlısınız. Hepiniz azimli*siniz." [16] Hadis değildir.[17]

230. HADİS: "Her yasak tatlıdır." [18] Hadis değildir

231. HADİS: "Kişinin -ilim yolunda- dinlediği bir kelime, onun için bir yıl —nafile— ibadetten daha hayır*lıdır. Bir saat ilmî meseleleri müzakere meclisinde er turması, bir köleyi azad etmesinden daha hayırlı*dır." [19] Bu ifade, ZeyJ'de [20] belirtildiği gibi; Arûs kita*bından alınmıştır.

232. HADİS: "Ben, bilinmeyen bir hazine idim. Bi*linmeyi istedim. Mahlûkatı yarattım. Kendimi onlara tanıttım. Onlar da beni tanıdılar." [21] İbn Teymiyye, Zerkeşî ve Sehavî gibi hadis hafızları, bunun aslının olmadığını açıkça ifade etmişlerdir.[22]

233. Hadis: "Âdem henüz su ile toprak arasında -yani çamur hâlinde- iken ben Peygamber idim." [23] Zerkeşî: Bu lafızla aslı yoktur, demiştir.[24]

234. HADİS: "Kuyruk olma, baş ol. Zira baş yok olur, kuyruk kurtulur." [25] ibrahim b. Edhem'in sözüdür.[26]



“Lam” Harfiyle Başlayan Uydurma Hadisler


235. HADİS: Tasavvuf hırkasının giyilmesi, Hasan Basrî'nin bu hırkayı Hz. Ali (r.a) eliyle giymesi. [27] Muhad-disler, bunun aslı olmadığı konusunda ittifak etmişlerdir.

236. HADİS: "Aşk yılanı ciğerimi soktu." [28] (İki be*yit) [29] İbn Teymiyye diyor ki: Ebu Mahzûra'mn Pey*gamberimiz (s.a.v) huzurunda bu iki beyti okuduğu, bunun üzerine Efendimiz (s.a.v)'in şerefli bürdesinin omuzlarından düştüğü, Suffe Ashabının da bunu elbise*lerine yama yapmak için aralarında paylaştıkları şek*lindeki hadis, hadis ehlinin ittifakıyla yalandır.

237. HADİS: "Güvercinle oynamak [30] fakirliğe sebep olur." [31] İbrahim en-Nehaî'nin sözüdür.[32]

238. HADİS: 'İçimize nesebsiz girene de, bizden se*bepsiz ayrılana da Allah lanet eylesin." [33] Bu lafızla aslı bilinmemektedir.

239. HADİS: "Mizah yoluyla bile olsa, yalan söyle*yene Allah lanet eylesin." [34] Sehavî: Bunu merfû hadis olarak bilmiyorum, demiştir.

240. HADİS: "Şarkı söyleyene de, dinleyene de Allah lanet eylesin." [35] Nevevî ve başkaları: Sahih olamaz, demişlerdir.

241. HADİS: "Her belânın bir yardımı vardır." [36] Hadis değildir.

242. HADİS: "Her odanın bir ücreti vardır." [37] Aslı yoktur.

243. HADÎS: "Her düşük -hatalı- sözü bulacak -tenkit edecek- biri vardır." [38] Selef alimlerinden birinin sözüdür.

244. HADİS: "Her gayretli kişinin bir nasibi vardır." [39] Bu mânada şu ifade de vardır: "Kim ciddî çalışırsa —aradığını— bulur. Kim bir işe sımsıkı sarılırsa yola girer ve hedefe ulaşır."[40]
245. HADİS: "BeytuUah'ı koruyan bir sahibi (RabbO vardır." [41] Bu sözü, Abdülmuttalib, fillerle —Kabe'yi yık*maya— gelen Rbrehe'ye söylemiştir.

246. HADİS: Hz. Ali (r.a) diyor ki: "Peygamberimiz (s.a.v)'i yıkadığımda göz kapaklarında damlalar birik*ti. [42] Ben de bunu içtim. Böylece öncekilerin ilmine mi*rasçı oldum." [43] Nevevî: Sahih olamaz, demiştir.

247. HADİS: "Kabe'nin taş taş sökülüp yıkılması, bir müslünıanın öldürülmesinden daha basittir." [44] Sehavî: Bu lafızla görmedim, demiştir.[45]
248. HADİS: "Sizden biriniz Hacer-i Esved'e hüsnü zan ederse, Allah bu hüsnü zannını ona faydalı kı*lar."[46] Sehavî: Bunun aslı yoktur demiş; İbn Teymiyye ise: Yalandır, uydurmadır demiştir.
249. HADİS: "Lûtî (homoseksüel), deniz suyu ile yr kansa bile, kıyamet günü yine cünüp olarak gelecek*tir."[47] Batıldır, aslı yoktur.

250. HADİS: "Kıyamet günü sancağı Ali taşıyacak-tır." [48] İbnü'l-Cevzî bunu Mevzuat (Uydurma Hadisler) kitabında zikretmiştir.[49]

251. HADİS: "kardeşim Hızır hayatta olsaydı, mut*laka beni ziyaret ederdi." [50] Bunun aslı yoktur.[51]

252. HADİS: "Pirinç adam olsaydı, mutlaka yumu*şak huylu biri olurdu." [52] Uydurmadır. İbnü'l-Kayyim böyle söylemiş, [53] Askalânî de ona tabi olmuştur.[54]
253. HADİS: "Dünya tamamen taze kan olsaydı, mü'minin dünyadaki rızkı yine helâl olurdu." [55] Zer-keşî: Bunun aslı yoktur, demiştir.[56]

254. HADİS: "(Gizli sırlara ait) Perde açılsaydı, benim yakînî imanım daha fazla artmazdı." [57] Kuşeyrî, Risale'-sinde: [58] Bu söz, Amir b. Abdullah b. Abdi-Kays'm sözü*dür, demiştir.[59] Müellif Aliyyü'1-Karî diyor ki) Ben de de-im ki: Meşhur olan görüşe göre, bu söz, Hz. Ali'nin kerremallahu veçhehu sözüdür.
255. HADİS: "Sen olmasaydın, ben bu kâinatı ya*ratmazdım." [60] Sağanı: uydurmadır, demiştir.

256. HADİS: "İnsanlara dışkıyı ufalama yasağı geti*rilseydi, onu da mutlaka ufalarlar ve: Bunda mutlaka bir şey olmalı ki bu yasaklandı, derlerdi. [61] Bunu İhya sahibi [62] zikretmiş ve Irakî: Bunu -hadis olarak- bu*lamadım, demiştir.[63]

257. HADİS: "Mü'minin korku ve ümidi tartılsaydı mutlaka birbirine eşit olurdu." [64] Bunun merfû hadis o-larak aslı yoktur. Bu söz, selef alimlerinden birinden nakledilen bir sözdür. Makasıâ'da böyle denilmiştir. Bir rivayette ise: Bu söz, Sabit elBünanî'nin sözüdür, de*nilmiştir.[65]

258. HADÎS: 'İnsanlar, sütleğende [66] neler bulunduğunu bilselerdi, onu mutlaka ağırlığınca altın vererek satın alır*lardı." [67] Süyûtî: Bu, uydurmadır, demiştir.

259. HADİS: "Benim Allah'la birlikte özel bir vaktim vardır. Bu vakitte Allah'a yakın bir melek, gönderilen bir Peygamber de benim gönlüme girmez." [68] Sûfiyye-den birinin sözü olup hadis değildir.
« Mim » Harfiyle Başlayan Uydurma Hadisler
260. HADİS: "Mü'min konuştuğunda doğru konuşur. Ona bir şey söylendiğinde bu sözü hemen doğru bu*lur."[69] Bu lafızla bilinmemektedir.

261. HADİS: "Mü'min tatlıcı, [70] kâfir içkicidir." [71] Askalânî: Batıldır, aslı yoktur demiştir.

262. HADİS: 'Mü'min uysal ve cömerttir; Münafık ise sahtekâr ve alçaktır. [72] "Mesabîh" hadislerinden olup

uydurmadır. [73] (Ebu Gudde ise: Hadis hasendir, uydur*ma değildir, demiştir.)[74]zikredilmiş; Irakî: Bunu bulamadım, demiştir.[75]

264. HADİS: "Mümin, kendi nesebi hakkında —verdiği bilgiye— güvenilen kişidir." [76] Bunun aslı yoktur.[77]

265. HADİS: "Mü'mine belâlar verilir, [78] Kâûr ise belâlardan korunmuştur." [79] Hadis değildir.

266. HADİS: "Mü'min -dünya işlerinde- kolay al*danır." [80] Saidb. Cübeyr'in sözüdür.-"[81]

267. HADİS: "Mü'min, külfeti az [82] olandır." [83] Saganî: Uydurmadır, demiştir. [84] (Ebu Gudde diyor ki: Hadis za*yıftır, uydurma değildir.[85]
268. HADİS: "Mü'min imrenir, [86] münaûk ise kıska*nır." [87] Fudayl'in sözüdür.
269. HADİS: "Allah, hiçbir cahili dost edinmemiş-tir. [88] Böyle birini dost edinecek olsaydı, onu ilim sahi*bi kılardı." [89] Sehavî: Sabit değildir, demiştir. Fakat manası doğrudur. Yani böyle birini dost edinecek ol*saydı önce onu ilim sahibi kılar, sonra dost edinirdi.
270. HADİS: "Allah bir kulu rezil etmek istediğinde onu ilim ve edebden mahrum kılar." [90] Mizan' da: Bu batıldır, denilmiştir.

271. HABİS: "Ben bu duvarın arkasını bilemem." [91] İbn Hacer: Hadis değildir, demiştir.

272. HADİS: "Hiçbir şişman başarılı olamamıştır." [92] İmam Şafiî'nin sözüdür. Ancak İmam Şafiî: Muhammed b. Hasenfı [93] müstesna, demiştir. Kendisine:
—Niçin? denildiğinde, İmam Şafiî:
-Akıllı kimse, ya dünyası ya da ahireti için düşün*mekten uzak kalamaz. Şişmanlık ile düşünce bir ara*da bulunmaz. İnsan dünya veya ahiret düşüncesinden uzak kalırsa, dört ayaklı varlıklar seviyesine düşer dedi. [94] imam Şafii devamla: Bu konuda şişman hır kümdar ve bu hükümdarın ölüm haberiyle tedavi e-dilmesi kıssası nakledilmektedir, dedi.[95]

273. HADİS: "(Yüksek sesle Kur'an) Okuyan kişi, (yanında) namaz kılana insaflı davranmamaktadır." [96] İbn Hacer: Bunu -hadis olarak- bilmiyorum, demiştir.[97]

274. HADİS: "Hangi topluma mantık (tartışma kabi*liyeti) verilmişse; mutlaka o kavim amelden mahrum kalmıştır." [98] Bunu ihya müellifi zikretmiştir. Irakî: Bunun aslını bulamadım, demiştir.[99]

275. HADİS: "Çarşamba günü hangi işe başlanmış-sa, mutlaka tamamlanmıştır." [100] Sehavî: Bunun aslını görmedim, demiştir.

276. HADİS: "Dosta ulaştıran yol uzak değildir." [101] Zünnûn el-Mısrî'nin sözüdür.[102]

277. HADİS: "Katil, öldürdüğü kişinin üzerinde hiç*bir günah bırakmaz." [103] İbn Kesir: Bu lafızla aslı bilin*memektedir, demiştir.[104]

278. HADİS: "Hiç kimse bana karşı iki defa büyüklük taslayamamıştır." [105] Selef alimlerinden birinin sözü*dür. [106] Bunun manası "Mü'min, bir delikten iki defa r sırılmaz", [107] hadisinden alınmıştır.

279. HADİS: "Kıskançlık duymayan hiçbir kimse yok*tur." [108] Sehavî: Bu lafızla görmedim, demiştir.[109]

280. HADİS: "Kısa boylu hiçbir kimse, hikmetli konuşmadan mahrum kalmaz." [110] Sehavî: Bunu görme*dim, demiştir.

281. HAdİS: "Bir kimseye asıl değerinden fazla de*ğer veren kimsenin; muhatabı nezdindeki değeri, daha fazla düşer." [111] Merfû (Peygamberimiz'e nisbet edilen) hadisler arasında yoktur. Fakat bunun benzeri imam Şafiî (r.a)'nin sözü olarak gelmiştir.
282. HADİS: "Allah'a, gönül almaktan daha muaz*zam bir şeyle kulluk yapılmamıştır." [112] Sehavî: Bunu merfû hadisler arasında bilmiyorum, demiştir.[113]

283. HADİS: "Evlâdından yüz çeviren kimse, insaflı davranmamıştır." [114] Sehavî'nin dediği gibi, aslı yoktur.[115]

284. HADİS: "Hadis öğrenimi yolundaki niyet, sade*ce hadisin şerefli olması sebebiyle değer kazanmış*tır."[116] Hatib: Merfu hadis olarak tesbit edilememiştir. Bu söz, İbn Harun'un [117] sözüdür, demiştir.

285. HADİS: "Ebubekir; ne nafile oruç, ne de nafile namaz sebebiyle sizden üstün bir derece kazanmış de*ğildir. O, sadece kalbinde kökleşen bir şeyle (imanla) fazilet kazanmıştır." [118] Irakî; Bunu merfû hadis olarak bulamadım, demiştir.[119]

286. HADİS: "Testi, -kırılmaktan- her defasında kur*tulmaz." [120] Hadis değildir.

287. HADİS: "Kalbden gelmeyen şeye önem vermek zordur."[121] Hadis değildir.

288. HADİS: "Bir araya gelen hiçbir topluluk yoktur ki, içlerinde bir Allah dostu olmasın. Ne onlar, bu Al*lah dostunu bilirler. Ne de o Allah dostu, kendisini bilir." [122] Bunun aslı yoktur. Bu, bâtıl bir sözdür. Zira bir topluluk; küfür ve fücur üzerine ölen kâfirler toplu*luğu da, fâcirler topluluğu da olabilir.

289. HADİS: "Hiçbir gece yoktur ki, o gece bir melek:
-Ey kabir halkı!.. Kime imreniyorsunuz? diye so*runca, onlar da;
-Mescidlerde bulunanlara (imreniyoruz), demiş olmasınlar." [123] Bunun aslı bulunamamıştır.
290. HADİS: "Ezanı çok olan şehrin soğukluğu az olur." [124] Uydurmadır. LeâJî'de [125] böyledir.

291. HADİS: "Hiç bir Peygamber yoktur ki, ken*disine Peygamberlik kırk yaşından sonra verilmiş ol*masın."[126] İbnüTCevzî: Bu, uydurmadır demiştir.[127]

292. HADİS: "Ateş, kuru (odun ve benzeri) şeyleri yakma konusunda, kulun güzel amellerini yiyip biti*ren gıybetten daha hızlı değildir." [128] Irakî: Bunun aslı*nı bulamadım, demiştir.[129]

293. HADİS: "Ne yeryüzüne sığdım, ne de gökyüzüne. Ama mü'min kulumun kalbine sığdım." [130] Bunun merfû hadis olarak senedi bilinmemektedir. İbn Teymiyye: Bu, uydurmadır, demiştir. ZeyV de [131]: Onun dediği gibidir, denilmiştir. Bu sözün manası: Mü'min kulumun bana i-man etmesi ve beni sevmesi, onun kalbine sığdı, demek*tir. Aksi takdirde hulul (Allah'ın insan vücuduna girme*si) inancı küfürdür." Zerkeşî: Bunu mülhidler (inançsız*lar) uydurdu, demiştir.
294. HADİS; "Müslüman olarak öl ve hiçbir şeye aldı*rış etme." [132] Sehavî: Bu lafızla bilmiyorum, demiştir.[133]

295. HADİS: "Babaları sevmek, çocuklar için sıla-i rahimdir." [134] Sehavî: Bu lafızla görmedim, demiştir.[135]

296. HADİS: "Sevgi, kusurları örter." [136] Sehavî: Bu*nu görmedim, demiştir.[137]

297. HADİS: "Hased edilen kişinin rızkı bollanır." [138] Bilinmemektedir.[139]

298. HADİS: "Kişi ameliyle bilinir; babasıyla ve de-desiyle değil." [140] Hadis değildir.

299. HADİS: "Hastanın inlemesi teşbih, bağırması tek*bir, nefesi sadaka, uykusu ibadet, bir taraftan diğer tara*fa dönmesi Allah yolunda cihaddır." [141] Askalânî: Sabit değildir, demiştir.[142]

300. HADİS: Müezzin'in; "Eşhedü enne Muhammede'r-Rasûlullah" sözünü işittiğinde; Ben de şehadet ederim ki, Muhammed O'nun kulu ve Rasûlüdür. Rabb olarak Allah'ı, din olarak İslâm'ı, Peygamber olarak Muhammed (s.a.v)'i seçtim; diyerek [143] ve şehadet parmaklarının uçlarının iç*lerini öperek gözlere sürmek. [144] Sehavî'nin dediğine göre, merfû olarak nakledilmesi sahih olamaz.[145]

301. HADİS: "Müşteriye yardım olunur." [146] Bunun aslı yoktur. İbnü'd-Deyba' [147] bu şekilde zikretmiştir.[148]

302. HADİS: "Musibetler, rızıkların anahtarıdır. [149] Bilinme m ekte dir.

303. HADİS: "AHah Rasûlü (s.a.v)'nün Ebu Cehille gü*reşmesi. [150] Bunun aslı yoktur. [151] Bu hükmü Halebî, [152] Şi*fa Haşiyesi'nde zikretmiştir.[153]

304. HADİS: "(Gusül yaparken) Ağza ve burna üç defa su vermek, cünüp için farzdır." [154] Uydurmadır.

305 HADİS: "Masıyetler nimetleri giderir." [155] Sehavî: Bunu görmedim, demiştir. [156] İbnü'd-Deyba' bunun üze*rine diyor ki: Yani merfû olarak görmedim, demek iste*mektedir. Yoksa bu ifade, selef âlimlerinin sözlerinde yer almaktadır. Şair [157] diyor ki: "Bir nimet içerisinde isen, bil değerini; Gidermektedir masıyetler nimetleri. "[158] Derim ki: Bu mânâda Kur'ân'da âyetler de vardır. Al*lah Teâlâ buyuruyor ki: "Bir toplum kendisini değiştir*medikçe Allah o toplumun durumunu değiştirmez.'[159] Allah Teâlâ buyuruyor ki: "Allah bir kasabayı örnek vermektedir ki, o kasaba önceden güven içerisinde hu*zurlu bir kasaba idi. Her taraftan oraya bol bol rızık ge*liyordu. Fakat o kasaba Allah in nimetlerine nankörlük etti. Allah da işlemekte ısrar ettikleri kötülükler sebebiy*le o kasabaya açlık ve korku elbisesini tattırdı. '[160] Ayrıca Muhaddis, sadece lafzı dikkate almaktadır. Aksi takdirde; hadis alimlerinin "aslı yoktur" veya "uydurmadır", diye zikrettikleri her hadis için Kitab ve Sünnette (kendisini destekleyen) her hangi bir mana*nın bulunmamasına pek az rastlanmaktadır.[161]
306. HADİS: "Mide dert yuvası, perhiz ise devanın başıdır." [162] Tabiblerden birinin sözüdür.[163]

307. HADİS: "Çocukların hocası, onların aralarında adaletle davranmazsa kıyamet günü ismi zâlimlerle be*raber yazılır." [164] Mekhûl'ün sözüdür.[165]

308. HADİS: "Gıybet edenle bunu dinleyen kişi, gü*nahta ortaktırlar." [166] Bu lafızla aslı bilinmemektedir.[167]

309. HADÎS: "Satın almayacağı halde fiyatı artıran kişi, lanetlenmiştir." [168] Sehavî: Bunu merfû hadis ola*rak bilmiyorum, demiştir.[169]

310. HADİS: "Razı olması istendiği halde razı olma*yan kimse, o şeytandır." [170] İmam Şafiî'nin sözüdür. Bu sözün devamı: "Kızması istendiği halde kızmayan kim -se, merkeptir", şeklindedir.[171]

311. HADİS: "İki günü birbirine eşit olan aldanmış*tır. Bugünü dününden daha kötü olan kimse, lanetlen*miştir." [172] Bu söz, sadece Abdülaziz b. Ebî Ravvad'-m [173] rüyada duyduğu hadis olarak bilinmektedir. Abdülaziz b. Ebî Ravvad: Bunu bana Allah Rasûlü (s.a.v) rüyada tavsiye etmişti, demiştir. Bu sözün devamı da vardır. [174] Bunu Beyhakî rivayet etmiştir.[175] (Ebu Gudde diyor ki: Bu hadisi Deylemî, merfû hadis olarak rivayet etmiştir. Deylemî'nin senedi zayıftır. Deylemî'nin bu rivayeti, müellifin; Bu söz, sadece Abdülaziz b. Ebî Ravvad'ın rüyada duyduğu hadis olarak bilinmektedir, ifadesini geçersiz kılmaktadır.)[176]
312. HADİS: "Cünüplükten helâl yolla yıkanan kim*seye, Allah Teâlâ ona beyaz inciden yüz köşk verir. Allah ona dökülen her damla suya karşılık bin şehid sevabı verir." [177] Batıldır, bunu Dinar uydurmuştur.[178]
313. HADİS: "Muharrem ayının onuncu (Âşûra) günü Ismid [179] ile kirpiklerine sürme çeken kimse, asla göz ağrısı [180] çekmez." [181] Uydurmadır. Bunu Hz. Hüseyn (r.a)'in katilleri uydurmuştur.
314. HADİS: "Allah, bid'atçiyi azarlayan kimsenin kalbini güven ve imanla doldurur." [182] Uydurmadır.
315. HADİS: "İki değerli azasını (yani gözlerini) se*ven kimse, ikindiden sonra yazı yazmasın." [183] Bunun aslı yoktur.

316. HADİS: "Seni bir şey karşılığında seven kimse, bu (menfaat) sona erince seni usandırır." [184] Hadis değildir.

317. HADİS: "Haksız yere bir âlimi zillete düşüren kimseyi, Allah kıyamet günü bütün yaratılmışların huzurunda zelil kılar." [185] Sem'an b. Mehdî'nin uydur*ma nüshasmdandır. ZeyJ'de böyledir.[186]

318. HADİS: "Allah'ın Kendisine herhangi bir tahsil görmeden ilim vermesini, herhangi bir önder olmaksrzın hidayet vermesini isteyen kimse; dünya sevgisin*den uzaklaşsın." [187] Muhtasar' da belirtildiği gibi; Bu*nun aslı bulunamamıştır.

319. HADİS: "Birinin İslâm'a girmesine vesile olan kimseye Cennet vacip olur." [188] Saganî: Uydurmadır, de*miştir.

320. HADİS: "Balık yiyen kimse, [189] ardından hurma yesin." [190] Askalânî: Bu batıldır, demiştir.[191]

316. HADÎS: "Seni bir şey karşılığında seven kimse, bu (menfaat) sona erince seni usandırır." [192] Hadis değildir.

317. HADİS: "Haksız yere bir âlimi zillete düşüren kimseyi, Allah kıyamet günü bütün yaratılmışların huzurunda zelîl kılar." [193] Sem'an b. Mehdi'nin uydur*ma nüshasmdandır. ZeyF&e böyledir.[194]

318. HADİS: "Allah'ın kendisine herhangi bir tahsil görmeden ilim vermesini, herhangi bir önder olmaksrzın hidayet vermesini isteyen kimse; dünya sevgisin*den uzaklaşsm." [195] Muhtasar' da belirtildiği gibi; Bu*nun aslı bulunamamıştır.

319. HADİS: "Birinin İslâm'a girmesine vesile olan kimseye Cennet vacip olur." [196] Saganî: Uydurmadır, de*miştir.

320. HADİS: "Balık yiyen kimse, [197] ardından hurma yesin." [198] Askalânî: Bu batıldır, demiştir.[199]

321. HADİS: "Namazı terk eden kişiye bir lokma ile yardımcı olan kimse, sanki bütün Peygamberleri öl*dürmüş gibi olur." [200] Raten'in uydurmasıdır. [201] Zeyl'de böyledir.[202]

322. HADİS: "Kameti tek tek okuyan kimse bizden değildir." [203] Uydurmadır. Leâlî' de böyledir. [204] Müezzi*nin sevabı hakkındaki uzunca Cabir hadisi de böyle*dir. Uydurmadır.[205]

323. HADİS: "Din kardeşini memnun etmek için onun yemeğini yiyen kimseye, bu yemek zarar vermez." [206] Ebu Süleyman ed-Dârânî'nin sözlerindendir.[207]

324. HADİS: "Günahları affedilmiş biriyle beraber yemek yiyen kimsenin günahları affolunur." [208] Yalandır, uydurmadır, aslı yoktur.

325. HADİS: "Kimin mazereti ortaya çıkarsa, ona sa*daka vermesi vacip olur." [209] Sehavî: Bunun aslı yoktur, demiştir.[210]

326. HADİS: "Bir kadınla malı için evlenen kimseye, Allah o kadının malını ve güzelliğim haram kılar. [211] Zerkeşî: (Hadis olarak) bilinmemektedir, demiştir.

327. HADİS: "Normal kıyafetinden başka bir kıyafe*te bürünen kimsenin kanını dökmek hederdir (cezayı

gerektirmez). [212] "Bunun güvenilecek aslı yoktur." Bu konuda [213] Peygamberimiz (s.a.v)'den rivayet edilen Cin hikâyelerinden hiçbir şey sabit olmamıştır.

328. HADİS: "Mescidde dünya kelâmı konuşan kim*senin, Allah krrk yıl amellerini boşa çıkarır." [214] Saganî: Uydurmadır, demiştir.[215]

329. HADİS: "Bir âlimle oturan kimse, sanki bir Peygamberle oturmuş gibi olur." [216] Sehavî: Bunu merfû olarak bilmiyorum, demiştir.[217]

330. HADİS: "Bir şey hakkında bilgisi olmayan, ona düşman olur." [218] Hadis değildir. Şair diyor ki: "Kişi düşmanıdır bilmediğinin."[219]

331. HADİS: "Allah, kardeşine kuyu kazan kimseyi yakında o kuyu içine düşürür." [220] Askalânî: Bunun aslını bulamadım, demiştir.[221]

332. HADİS: "Allah'a sâdık olarak yemin eden kimse, sanki Allah'ı teşbih ve takdis etmiş gibi olur." [222] Bu*nun aslı bilinmemektedir.

333. HADİS: "Bir zâlime uzun ömürlü olması için dua eden kimse, Allah'a isyan edilmesini sevmiş o-lur." [223] Selef âlimlerinden birinin sözüdür.[224]

334. HADİS: "Namaz içinde (tekbirlerde) ellerini kal*dıran [225] kimsenin namazı olmaz." [226] Uydurmadır.

335. HADİS: "Alimleri ziyaret eden kimse, sanki be*ni ziyaret etmiş gibi olur. Alimlerle musafaha eden kimse sanki benimle musafaha etmiş gibi olur. Alim*lerle oturan kimse sanki benimle oturmuş gibi olur. Dünyada benimle beraber oturan kimse, Kıyamet gü*nünde benim yanıma oturtulur." [227] Senedinde yalancı Hafs [228] bulunmaktadır. Zeyl'Ae böyledir.[229]

336. HADİS: "Aynı yıl içerisinde hem beni hem de babam Hz. ibrahim'i ziyaret eden kimse, Cennet'e gi*rer."[230] Ibn Teynıiyye: "Bu uydurmadır", demiştir. Ne-vevî de; "Bâtıldır, aslı yoktur"; demiştir.[231]

337. HADİS: "Eken kimse (ektiğini) biçer." [232] Hadis değildir.

338. HADİS: "Bir şeye sevinen kimse; yemek ziyafeti versin." [233] Hadis değildir.[234]

339. HADİS: "Bir mü'nıini sevindiren Allah'ı sevin*dirmiş olur. Bir mü'mine saygı gösteren Allah'a ta'zim etmiş olur. Bir mü'mine ikram eden Allah'a ikram etmiş olur." [235] Bu apaçık bir yalandır. Zeyl'de böyledir.[236]

340. HADİS: "Mü'mini sevindiren beni sevindirmiş olur. Beni sevindiren de Allah'ı sevindirmiş olur."[237] Ibn Hıbban anlatıyor: (Yalancı râvilerden) Cafer b. Eban'ı işittim. Bu hadisi yazdırıyor, şöyle diyordu: Bize Muhammed b. Rumh nakletti, dedi ki: Bize Leys, Nafi'den; Nafi' de İbn Ömer'den şu hadisi rivayet etti: "Mü'mini sevindiren beni sevindirmiş olur. Beni sevin*diren Allah 2 sevindirmiş olur." Bunun üzerine ben ona:
-Ey Şeyh!.. Allah'dan kork. Allah Rasûlü (s.a.v)'ne iftira etme, dedim. Bana:
-Sen bana haramsın. Siz, benim hadis isnadında bulunmam sebebiyle beni kıskanıyorsunuz, dedi. Ben onu sultana şikâyet etmekle korkuttum. Nihayet Mekke'de hadis nakletmeyeceğine dair yemin etti.
341. HADİS: "Müezzin'in namaza davetim (ezam) i-şiten kimse, "Doğruyu söyleyenlere merhaba, Namaza merhaba!.." derse; Allah ona iki milyon hasene yazar, Onun iki milyon günahını siler. Onun iki milyon dere*cesini yükseltir." [238] Bunun aslı yoktur.[239]

342. HADİS: "Kim abdest alırken besmele çekerse o kimse bu abdestini bozuncaya kadar iki melek [240] onun hasenelerini yazar." [241] Bu hadisin isnadında Hadis uy*durmakla meşhur olan (ibn Ulvan) bulunmaktadır.![242]

343. HADİS: "Zarurî ihtiyacından şikâyet eden kim*seye yardımcı olmak vacip olur." [243] Selef âlimlerinden birinin sözüdür.

344. HADİS: "Takva sahibi birinin arkasında namaz kılan, sanki bir Peygamber arkasında namaz kılan kimse gibidir." [244] Bunun aslı yoktur.[245]

345. HADİS: "Beytullah'ı yedi defa tavaf eden, Makam-ı İbrahim arkasında iki rekat (Tavaf Namazı) kılan ve Zemzem suyundan içen kimsenin günahları, nereye ulaşırsa ulaşsın, affolunur."[246] Sehavî: [247] "Bu hadis sahih (yani sabit) değildir. Ço*ğunlukla halk özellikle Mekke'lıler bu hadise çok önem vermişlerdir. Mekke'de Zemzem duvarlarına bu hadis yazılmıştır. Mekke'lüer bunun sabit olduğuna dair rüya ve benzeri birtakım delillere sarılmışlarsa da nebevi ha*disler bu gibi delillerle sabit olmamaktadır", demiştir.

346. HADİS: "Kim, Beytullah etra&nda çok sıcak bu-yaz gününde başı açık bir şekilde yedi defa tavaf eder, adımlarını yavaş atar, sağa sola fazla bakınmaz, hara*ma bakmaz, Allah Teâlâ'yı zikretme dışında çok konu*şmaz, kimseyi rahatsız etmeden her şavtta Hacer-i Esved'i selâmlarsa; Allah yerden kaldırdığı ve yere koy*duğu her adım sebebiyle ona yetmiş bin hasene yazar, yetmiş bin günahını siler, o kimsenin yetmiş bin derece*sini yükseltir, Ailah onun adına her birinin bedeli on bin dirhem olan yetmiş köle azad eder, Allah ona yetmiş şefaat hakkı verir. Bu hakkı dilerse müslüman aile halkı için, dilerse halk için verir. Dilerse bu hakkı dünyada acilen verilir, dilerse ahirete ertelenir."[248] Bunu Cenedî, Tarihli Mekke'de İbn Abbas'dan mer-fû olarak rivayet etmiştir. Ayrıca Hasen el-Basrî'ye nisbet edilen Risale' de ve Ibnül-Hacc'm (İbn Emiri'l-Haccın) Menasik' inde buna benzer bir rivayet nakle*dilmiştir. Bu, bâtıldır. "Bu batıldır," ifadesi, Sehavî'nin ifadesidir. Menûfî de bu görüşe katılmaktadır. Gerçek olan şudur ki; Bu ha-diste uydurma alâmetleri gayet açıktır. İyi düşün!.

347. HADİS: "Selâmeti isteyen selâmete erer." [249] Ha*dis değildir.

348. HADİS: "Rabbini bilen kimsenin dili susar." [250] Nevevî: Sabit değildir, demiştir.[251]

349. HADİS: "Nefsini büen, Rabbini bilir." [252] İbn Teymiyye: Uydurmadır, demiştir.[253]

350. HADİS: "Gurbette Allah'a isyan edeni Allah eli boş döndürür." [254] Bunun aslı bilinmemektedir.

351. HADİS: "Kardeşine Allah'ın Kitabı'ndan bir âyet öğreten kimse onun efendisi olur." [255] ibn Teymiyye: Uydurmadır, demiştir. ZeyJ'de ise, Hüküm aynen onun dediği gibidir, denilmiştir.[256]

352. HADİS: "Dinimiz hakkında (Kur'ân ve Sünnete aykırı) kendi (şahsî) görüşünü söyleyen kimseyi öldü*rün." [257] Veciz' de; Bunu İsnat el-Malatî uydurdu, de*nilmiştir.[258]

353. HADİS: "Kardeşine abdest alması için bir ibrik sunan kimse sanki cihad için bir at vermiş gibi olur." [259] ibn Teymiyye: Uydurmadır, demiştir. Zeyl de ise; Hüküm onun dediği gibidir, denilmiştir.

354. HADİS: "Bakara ve ÂH Imran Sûrelerini oku*yan kimse "Şeyh/Üstad" diye çağırılmazsa, o kimseye haksızlık yapılmış olur." [260] Sehavî: Bunun aslı yoktur, demiştir.

355. HADİS: "Sabah Namazında "Elem neşrah" ve "Elem tera keyfe" sûrelerini okuyan kimse göz ağrısı çekmez." [261] Sehavî: Bunun aslı yoktur, demiştir.

356. HADİS: "Ziyaret etme maksadıyla bize gelen kimsenin (misafirlik) hakkı üzerimize vâcib olur." [262] Sehavî: Bunu hadis olarak bilmiyorum, demiştir.[263]

357. HADİS: "Tırnaklarını (sırasıyla değil de) bir par*mak atlayarak kesen kimse, gözlerinde ağrı görmez." Sehavî: Bunu bulamadım, demiştir.[264]

358. HADİS: "Ramazan ayının son Cuma günü farz namazlardan birini kılan kimseye bu namazı, yetmiş yıla kadar ömründe geçirdiği her namaz için keffaret olur." [265] Kesinlikle bâtıldır. Zira bu söz, "ibadetlerden her hangi birinin, yıllarca ihmal edilen bir namaz ye*rine geçmesi mümkün değildir", şeklindeki icma'a ay*kırıdır. Ayrıca Nihaydyi ve Hidayeti şerh eden diğer alimlerin —hadis— nakline itibar edilemez. Çünkü bun*lar muhaddis değildirler. Hadisi, hadisleri senedle-riyle tahric eden imamlardan birine isnad etmiş de de*ğildirler.[266]

359. HADİS: "Sırrını gizleyen kimse işine sahip o-lur." [267] Sehavî: Merfû hadisler arasında yer almamak*tadır, demiştir.

360. HADİS: "Geceleyin namazı çok olanın, gündüz yüzü güzel olur." [268] Bunun aslı yoktur. Bu, kasıt ol*maksızın uydurulan hadislerden biridir. Bu sözün, Hocasının huzuruna giren Sabit'e [269] onu takdir için hocası Şerik'in [270] söylediği bir söz olduğu hususunda hadis hafızları ittifak etmişlerdir.[271]

361. HADİS: "Sözü yumuşak olanı sevmek vacip o-lur." [272] Hz. Ali (r.a)'nin sözlerindendir. Bunu Hatib (Bağdadî) ifade etmiştir.

362. HADİS: "Satranç oynayan, lanetlenmiştir." [273] Nevevî: Sahih değildir, bilâkis bu yalandır, demiştir.[274]

363. HADİS: "Kork, Aîlah'dan korkmayandan." [275] Ha*dis değildir.

364. HADİS: "Öğle Namazından (farzından) önce dört rekat namaza devam etmeyen kimseye şefaatim erişmez." [276] Askalânî: Bunun aslı yoktur, demiştir.

365. HADİS: "İyiliğin düzeltmediği kişiyi kötülük düzeltir." [277] Selefden birinin sözüdür.[278]

366. HADİS: "Verecek sadakası olmayan, yahudilere lanet etsin." [279] Sahih değildir.[280]

367. HADİS: "Cahile nasihat eden onun düşmanlığını kazanır." [281] Selef âlimlerinden birinden nakledilmiş olup müsned hadisler arasında yer almamaktadır. Makasıd'da: Şu an bunu -hadis olarak- hatırlamıyorum, denilmiştir.

368. HADİS: "Güzel hanıma talip olan, onun mehrini verecektir." [282] Hadis değildir.

369. HADİS: "Devecinin dövülmesi Haccın kemalindendir." [283] A'meş'in sözlerindendir. [284] Bunu İbnü'd-Deyba' [285] söylemiştir.[286]

(Müellif AliyyülKari diyor ki:Ben de derim ki: Hz. Ebubekir Sıddık (r.a)'m hacda Hz. Peygamber (s.a.v)'in huzurunda devecisini dövdüğü hakkındaki hadisi sa*hihtir. [287] Dolayısıyla bu ifade ile murad edilen mana,masdarın mefûlüne izafe edilmesi (devecilerin dövül*mesi) dir. Bir başka görüşe göre masdarın failine izafe edilmesi (devecilerin develeri dövmesidirMir.[288]

370. HADİS: "Uyumluluk, arkadaşlığın güzelliğinin alâmetlerindendir." [289] Hadis değildir.

371. HADİS: "Kıyamet alâmetlerinden biri, imam*lıktan kaçınmaktır." [290] Hadis değildir.[291]

372. HADİS: "Âlimin fitnesi, konuşmanın kendisine dinlemekten daha sevimli olmasıdır." [292] İhya sahibi hadisi uzun haliyle zikretmiş, [293] Iraki bu hadis hak*kında şöyle demiştir: Bunu Ebu Nuaym İHılye' de) ve İbnü'l'Cevzî Mevzuat''da rivayet etmiştir. [294] Muhtasar' da bu şekilde zikredilmiştir.

373. HADİS: "Ölmeden önce ölünüz." [295] Askalânî: Bu sabit değildir, demiştir.



“Nun” Harfiyle Başlayan Uydurma Hadisler


374. HADİS: "İnsanlar babalarıyla değil, zamanlarıyla § uyumlu olmalıdırlar." [296] Hz. Ali (r.a)'nin sözlerinden-dir.[297]

375. HADİS: "İnsanlar insanlarla muhatab olur." [298] Hadis değildir.

376. HADİS: "İnsanlar hükümdarlarının [299] dini üzerinedirler." [300] Sehavî: Bunu hadis olarak bilmiyorum,

demiştir.[301]

377. HADİS: "İnsanlar uykudadırlar. Ölünce uyanır*lar." [302] Hz. Ali (r.a)'nin sözlerindendir.

378. HADİS: "Elle istimna (mastürbasyon) yapan lanetlenmiştir." [303] Aslı yoktur. Ruhâvî bunu açıkça ifa*de etmiştir.[304]

379. HADİS: "Peygamber yer altında bin yılı tamam-lamaz."(Yani Hz. Peygamberin (s.a.v) vefatından sonra bin yıl geçmeden kıyamet kopar) [305] Bâtıldır. Aslı yoktur.

380. HADİS: "Kadınlar birbirlerine yardım eder*ler." [306] İkrime'nin sözüdür.[307]

381. HADİS: 'Unutkanlık, insanın tabiatıdır." [308] Se-havî: Bu lafızla bilmiyorum, demiştir.

382. HADİS: "Allah'ın kuluna yardımı, kulun kendi*sine yardımından daha hayırlıdır." [309] Vüheyb bin Verd'-in sözler/indendir.[310]

383. HADİS: "Güzel yüze bakmak ibadettir." [311] İbn Teymiyye: Batıldır, aslı yoktur, demiştir.

384. HADİS: "Kabir, ne güzel hısımdır!." [312] Bu lafız*la aslı yoktur.

385. HADİS: "Suheyb ne güzel kuldur!.. Allah'dan kork-masaydı bile [313] yine O'na isyan etmezdi." [314] Hadis hafızla*rının açıkça ifade ettikleri gibi, bunun aslı yoktur.[315]

386. HADİS: "Alimin mürekkebinin bir damlası, Al*lah'a yüz şehidin kefeninin terinden daha sevimli*dir."[316] Raten'in [317] uydurma hadislerindendir. ZeyJ'de böyledir.[318]



“He” Harfiyle Başlayan Uydurma Hadis


387. HADİS: "Ümmetimin helaki, günahkâr âlim ve câhil ibadet ehli iledir." [319] Bulunamamıştır. Muhtasar' da böyledir.



“Vav” Harfiyle Başlayan Uydurma Hadisler


388. HADİS: "Beyaz gül Peygamberimiz (s.a.v)'in te*rinden, kırmızı gül Cebrail'in terinden, sarı gül Bu*rak'ın terinden yaratılmıştır." [320] Miisnedui-Firdevs [321] ve başka eserlerde zikredilmiştir. Nevevî: Sahih değil*dir, demiştir. Başkaları ise; Uydurmadır, demişler*dir.[322]

389. HADİS: "Benim vasıyyetim, sırdaşım, ailemde benden sonra vekilim ve benden sonra geriye bıraktı*ğım kişilerin en hayırlısı: Ebu Talib oğlu Ali'dir." [323] Saganî'nin ed-Dürrü'î-Mültekat'ta dediğine göre uy*durmadır.[324]

390. HADİS: "Adaletli hükümdarın [325] zamanında dünyaya geldim." [326] Hadis hafızları: Bunun aslı yok*tur, demişlerdir.

391. HADİS: "Zinadan doğan çocuk Cennete gire*mez." [327] Bunun aslı yoktur.



“Lam” Harfiyle Başlayan Uydurma Hadisler


392. HADİS: "Bilmiyorum" sözü, [328] ilmin yarısıdır." [329] Şa'bî'nin sözlerinde ndir.[330]

393. HADİS: 'Merkebin ve eti yenen her hayvanın id*rarında sakınca yoktur." [331] Uydurmadır. LeâJî' de [332] bu şekildedir.

394. HADİS: "Küçük su döktüğünüz tuvalette abdest almayın. Zira mü'minin abdest suyu, sevaplarıyla birlik*te tartılır." [333] Bunu Yahya b. Anbese uydurmuştur.[334]

395. HADİS: "Beni namazda "Seyyid" kelimesiyle an*mayın." [335] Sehavî: [336] Bunun aslı yoktur, demiştir.[337]

396. HADİS: "Yılandan ancak yılan dünyaya ge*lir." [338] Hadis değildir.[339]

397. HADİS: "Söyleyene değil, söylediği şeye bak." [340] Hz. AH (r.a)'nin sözlerindendir.

398. HADİS: "Aklı olmayanın dini yoktur." Nesaî: Batıldır, Münkerdir (güvenilir ravilere aykırı çok zayıf bir hadisdir), demiştir.

399. HADİS: "İtiraf edenin mazereti olamaz." [341] As-kalânî: Bunun aslı yoktur, demiştir.[342]

400. HADİS: "Utangaç ve kibirli olan, ilim Öğrene*mez." [343] Buharınin Sahih' inde [344] Mücahid'in [345] sözü olarak zikredilmiştir.

401. HADİS: "Müslümanm farzları ve sünnetleri bil*memesi helâl/caiz değildir. Bunun dışındakileri bilme*mesi ise caizdir." [346] Uydurmadır. Zeyf&e [347] böyledir.

402. HADİS: "Hoca, ekmek yemekten utanmadığı gi*bi, ilim öğrenmekten de utanmasın." [348] Sahih değildir.

403. HADİS: "İlki Mikâil olmak üzere üç yüz altmış meslek erbabı emek vermedikçe, pide yuvarlanıp (sof*rada) senin önüne konmaz." [349] Irakî: Bunun asimi bu*lamadım, demiştir.[350]

404. HADÎS: "(Alimler arasında) İhtilaf edilen bir mesele sebebiyle Allah azab etmez." [351] Sehavî: [352] Zan*nederim ki bu selef âlimlerinden birinin sözüdür, de*miştir.

Ben de derim ki: Üstadlarımdan birinin şöyle söyle*diğini duymuştum: Bir âlime uyan kimse, Allah'a sa*limen kavuşur.
“Ye” Harfiyle Başlayan Uydurma Hadisler
405. HADİS: "Bir cemaate içlerinde yüzü en güzel o-lan kişi imam olur." [353] Uydurmadır. Leâlî'de [354] bu şe*kildedir.

406. HADİS: "Ey Ebu HureyreL Abdest aldığında "Bismillah ve'l'hamdü lillah" de. Zira senin koruyucu meleklerin, bu abdestin bozuluncaya kadar hiç dinlen*meden senin hasenelerini yazmaya devam ederler."[355] Münkerdir. [356] (Ebu Gudde: Bu hadisin bu metniyle uydurma hadisler arasında zikredilmesi imkânsızdır. Zira Heysemî: Bunu Taberanî Sagir'&e rivayet etmiş, isnadı hasendir, demiştir....(Yine Ebu Gudde; Ancak bu hadisin bir başka senedle ve bu metne yapılan ilâ*velerle rivayet edilen şekli, "hiç şüphesiz uydurmadır" demiştir.)[357]
407. HADİS: "Ey Humeyra!.." [358] Mızzi: İçinde (Ey Hır meyra!..) [359] ifadesi geçen her hadis uydurmadır. Sadece İ\fesa/hin rivayet ettiği bir hadis müstesnadır, demiştir. [360] (Abdülfettah Ebu Gudde diyor ki: Bu isabetli değildir. Zira bu hadisten başka ayrıca iki sahih hadiste de "Humeyra" ifadesi sabit olmuştur.)[361]
408. HADİS: "Ey Şeyh!.. Selâmette kalmayı arzu e-diyorsan, bunu başkalarının senden selâmette olma*sında ara." [362] Bu sözü, Ebu İshak eş-Şirazî'nin Hz. Peygamber (s.a.v)'den rüyada duyduğu rivayet edil*mektedir.[363]
409. HADİS: "Ey Ali!. Demirden iki ayakkabı edin. Bunları ilim yolunda eskit." [364] Ibn Teymiyye: Bu hadis uydurmadır, demiş, ZeyV de [365]: Aynen onun dediği gi*bidir, denilmiştir.
410. HADİS: "Ey Ali!.. Bir sayfa ve mürekkep getir", dedi. Allah Rasûlü (s.a.v) yazdırdı. Ali yazdı ve Cebrail şâhid oldu. [366] Ravi diyor ki: Size bu sayfayı yazdıran, yazan ve bu duruma şâhid olandan başkası bu sayfada olanları bildiğini söyleyen kimseyi tasdik etmeyin, de*miştir. Bu olay Hz. Peygamber (s.a.v)'in vefat ettiği son hastalığında idi. Saganî ed-DürrüTMültekat'ta: Bu uy*durmadır, demiştir. "Ey Ali!.. Sen bana göre Musa'nın yanında Harun gi*bisin. Ancak benden sonra Peygamber yoktur", sahih hadisi [367] müstesna! (Ey Ali!..) kelimesiyle başlayan "Hz. Ali'ye Vasiyetler" nüshasının tamamının uydurma ol*duğu ileride gelecektir.[368]
411. HADİS: "Ey Ali!.. Azık edindiğinde soğanı unutma." [369] Sehavî: Bu açık yalandır, demiştir.[370]
412. HADİS: "Düşmanının elini bükemediğin tak*dirde öp." [371] (Abbasî Halifesi)Mansur'un sözüdür.[372]
413. HADİS: "Maymunun devletinde onun için oyna*nır." [373] Hadis değildir.
414. HADİS: "Yasin, hangi niyetle okunursa o niyet gerçekleşir." [374] Sehavî: Bunun bu lafızla aslı yoktur, demiştir.[375]
415. HADİS: "Soğuktan sakınan, sıcaktan da sakı*nır." [376] Hadis değildir.
416. HADİS: "Yakîn, imanın tamamıdır." [377] Uydur*madır. Bu hükmü Saganî vermiştir. [378] (Hafız Irakî:
Bilinen ve sahih olan, bu sözün İbn Mes'udun sözü olduğu şeklindedir, demiştir.)[379]

417. HADİS: "Oruca başladığınız gün ile, kurban bayramının ilk günü [380] aynı gündür." [381] İmam Ahmed ve başkalarının dediği gibi; Bunun aslı yoktur.



Hadis İmamlarının Bazı Uydurma Rivayetler Hakkındaki Görüşleri [382]


418. Üstadlarımızm üstadı Şemseddin es'Sehavî diyor ki: [383] İbn Teymiyye şöyle demiştir: imam Şafiî ile İmam Ahmed'in Şeyban er-Raî ile bir araya gelip ona sorular sormalarıyla ilgili meşhur olan rivayet: ilim ehlinin itti*fakıyla bâtıldır/asılsızdır. Zira bu iki zat Şeyban er-Raî'ye erişememişlerdir.

419. Sehavî devamla şöyle demiştir: İmam Şafiî'nin, İmam Ebu Yusuf la Harun er-Reşid'in huzurunda gö*rüşmeleri rivayeti de aynı şekilde batıldır. İmam Şafiî, Reşid'le ancak Ebu Yusuf un vefatından sonra görüşe" bilmiştir.[384]

420. Hafız İbn Hacer diyor ki: [385] İmam Şafiî'nin Ha*life Harun Reşid'e gittiği ve Muhammed b. Hasen'in Halife Harun Reşid'i Şafiî'yi öldürmeye teşvik ettiği rivayetini Menakıbü'ş-Şafiî' sahibi Beyhakî ve başka*ları nakletseler de bu rivayet yalanlanan, uydurulmuş bir rivayettir.

421. Meymûnî diyor ki: Ahmed b. Hanbel'in şöyle dediğini işittim: "Üç çeşit kitap vardır ki bunların asıl*ları yoktur: Megazî, Melahım, Tefsir.[386]

Hatib Cami' inde şöyle diyor: Bu ifade, bu üç ilim dalında yazılmış olan ama bunları nakleden ravilerin âdil olmamaları ve kıssacıların birtakım ilâvelerde bu*lunmaları sebebiyle itimad edilemiyecek bazı belirli kitaplara ait olmalıdır.

(Sehavi diyor ki:) Melahım kitaplarına gelince hepsi bu özelliktedir. Gelecekte yaşanacak kanlı olaylar ve beklenen fitneler hakkında birkaç hadis dışında sahih hadis yoktur.[387]

422. (Sehavi diyor ki:) Tefsir kitaplarına gelince; bunların en meşhurları arasında Kelbî Tefsiri [388] ile Mukatilb. Süleyman'ın Tefsiri [389] gelmektedir.

İmam Ahmed Kelbî'nin Tefsiri hakkında: Başından sonuna kadar yalandır, demiştir. İmam Ahmed'e:

-O Tefsir'e bakmak helâl midir? diye soruldu. O da: -Hayır, diye cevap verdi.[390]

Ben de derim ki: [391] Zerkeşi: MukatiFin Tefsiri ona yakındır, demiştir. Hocalarımızın hocası Celâl Süyûtî ise: Tefsirler arasında sahih kitaplar ve muteber nüs*halar da bulunmaktadır. Bunların durumunu et'Itkan fî Ulûmi'l'Kur'an kitabının sonunda açıkladım. Hepsi*ni et-Tefsiru'î-Müsned''de belirttim, demiştir.[392]

423. Megazî kitaplarına gelince; bu dalda en meş*hur kitap Muhammed b. İshak'ın (Megazî) kitabıdır.

fbn İshak, ehH kitaptan nakiller yapıyordu.[393]

424. İmam Şafiî diyor ki: Vakıdî'nin kitapları ya*landır. [394] Megazî konusunda Musa b. Ukbe'nin Megazî kitabından daha sahih olanı yoktur."[395]



Bazı Peygamberlere Ve Sahabeye Ait Olduğu Söylenen Ama Aslı Olmayan Kabirler


425. (el-Bika) vadisinde ki Lübnan Dağı'nda Hz. Nuh (aleyhisselâm)'ın kabri diye zikredilen kabir, hicrî yedinci asırda ortaya çıkarılmıştır.

426. Übeyy b. Ka'b (r.a)'m Şam'a defnedilmesi şöyle dursun; âlimlerin ittifakıyla Şam'a ayak basmamasına rağmen; Şam'ın doğu kıyısında Übeyy b. Kâ'b'a nisbet edilen ziyaretgâh (sahih değildir.)

427. Abdullah b. Ömer (r.a)'in Mekke'de vefat ettiği konusunda âlimler ittifak etseler de; Ma'lâ [396] kabris*tanının yanı başındaki tepede Abdullah b. Ömer'e nis*bet edilen mezar yeri: hiçbir şekilde sahih değildir.

428. Mısır'da Karafe [397] denilen yerde Ukbe b. Âmir (r.a)'e nisbet edilen mezar yeri: Bir zatın vefatından rok uzun bir müddet sonra gördüğü rüya ile tesbit e-dilmiştir.

429. Askalân'da Ebu Hureyre (r.a)'ye nisbet edilen mezar yeri: Şam'h hadis hafızlarından birinin kesin ola*rak ifade ettiği gibi Cendere b. Hayşene (r.a)'ye [398] aittir. Fakat İbn Hıbban -ve ona tabi olan üstadımız İbn Hacer— kesin ifade ile birinci görüşü [399] desteklemişlerdir.

430. Kahire'de eî-MeşhedüT-Hüseynî diye bilinen yere gelince: Hz. Hüseyin Cr.a), ittifakla orada medfun değildir. Mısırlı bazı âlimlerin zikrettikleri ve bazıla*rının da reddettiği rivayete göre; orada sadece Hz. Hüseyn'in başı bulunmaktadır.

Üstadımız [400] diyor ki: "İbn Teymiyye de bunu red*deden alimler arasındadır. Onun bu rivayeti şiddetle reddettiği uzun cevabî risalesini okudum."[401]

431. Bazı marifet ehlinin zikrettiklerine göre; Hz. Ali'nin oğlu Hz. Hasen'in oğlu Zeyd'in oğlu Hasen'in kızı Seyyide Nefise diye meşhur olan ve ziyaret edil*mekte olan mezar yeri bizzat onun kabir yeri değildir. Fakat ittifakla bu civarda gömülmüştür.[402]

432. Ben de derim ki: Muhammed IbnüTCezerî: "Peygamberimiz (s.a.v)'in kabrinden başka hiçbir Pey*gamberin kabrinin kesin ifade ile belirlenmesi sahih değildir. Evet Hz. İbrahim (a.s), el-Halü diye adlandı*rılan bölgededir. Ancak bizzat ziyaret edilen yerde de*ğildir, demiştir."

Bu ifade ile sanki güneşin ışığından sonra ay ve yıl*dızların nurunun bulunamayacağına işaret edilmekte; İslâm'dan önceki diğer bütün dinlerin ondan sonraki her zaman ve her yerde mensûh (hükümsüz ve geçer*siz) olduğuna ima edilmektedir.

Rivayetlerinin Tamamı uydurma Hadislerden iba*ret olan kitaplar.

433. Hulâsa'da [403] şöyle denilmektedir: Şeyh -Saga-nî- diyor ki: Hadiste telif edilen bazı kitaplar vardır kitapların ihtiva ettiği hadislerin tamamı durmadır.

434. Meselâ: "Kudaî'nin Mevzu Hadisler kitabı; [404] (Abdülfettah Ebu Gudde diyor ki: imam Saganî'nin Keşfü'I-Hıcab an Ehadîsi'ş-Şihab kitabında beyan ettiği gibi; Şihab'da sahih hadisler de bulunmaktadır. Ama ŞiJıab'ddiki hadislerin çoğu uydurma ve zayıftır.)[405]

435. "Bu uydurma hadis kitaplarından biri: el-Erbaûn eh Vedaniyye/Ibn Ved'an 'm Kırk Hadis Kitabı 'dır .[406]

436. Bu uydurma hadis kitaplarından bir diğeri: Hz. Ali'ye Tavsiyeler' dir. (Vasayâ Ali) Bu hadislerin hepsi uydurulmuştur. Fakat "Sen bana göre Harun'un Musa yanındaki mertebesindesin. Ancak benden sonra Pey*gamber yoktur", [407] şeklindeki sahih hadis bundan müs*tesnadır.

Saganî diyor ki: [408] Bu nüshalardan biri: Başında "Ey Ali!.. Falanın üç alâmeti vardır", diye başlayan ve sonunda belirli vakitlerde cinsî birleşmeyi yasaklayan Hz. Ali'ye Tavsiyeler'dir. Bunların hepsi uydurulmuştur.

Bu tavsiyelerin sonunda; "Ey Ali!.. Bu tavsiyede sa*na ilklerin ve sonların ilmini verdim", ifadesi yer al*maktadır. Bunu (Hammad b. Amr en-Nasıbî) uydur*muştur.[409]

Süyûtî Leâlf&e [410] şöyle demiştir: Hz. Ali'ye Tavsi*yeler uydurmadır. Bunu uydurmakla suçlanan (Ham-madb.Amr)'dır.

Aynı şekilde Abdullah b. Ziyad b. Sem'an'm [411] veya hocasının [412] uydurduğu Hz. Ali'ye Tavsiyeler de böyledir.

437. Saganî diyor ki: Bu Ved'aniyyat (İbn Ved'an hadisleri)'nin ilki:

"Sanki ölüm başkasına yazılmıştır", [413] şeklindedir. Bu hadisi Şihab'm uydurma hadisleriyle birlikte zik*rettik.

Ved'aniyyat'in son uydurma hadisi ise; "Hiçbir ev yoktur ki, bir melek, o evin kapısında beş defa durup da rızkı tükenmiş, eceli sona ermiş bir in*san bulduğunda o kişiye ölüm üzüntüsü vermesin. Bunun üzerine o kişiyi ölüm endişesi kuşatır, ölüm sarhoşluğu kaplar", hadisidir.

438. Süyûtî, ZeyV de [414] diyor ki: ebErheûn el-Ved'-aniyye (İbn Ved'an'm Kırk Hadisi) kitabında bu isnadlar-la bu şekilde hiçbir merfû hadis sahih değildir. Buradaki sözler güzel ve öğüt dolu olsa da, bunlardan pek azı sa*hih olabilir. Zira her doğru söz hadis değildir, Bilakis bunun tersi doğrudur. Bu nüshadaki hadisler çalıntı ha*dislerdir. (İbn Ved'an), bunları uyduran (Zeyd b. Rifaa)'-dan çalmıştır. Ihvan-ı Safa Risaleleri'ni de uyduran kişi*nin aynı kişi olduğu söylenmektedir. Bu kişi, hadis ko* nusunda Allah'ın en bilgisiz, en hayasız ve yalan konu*sunda en cür'etli mahluklarından biridir.

439. Saganî diyor ki: Bu -tamamen uydurma hadis ihtiva eden— kitaplardan biri: Muhaddis Şerafeddin el" Belhî'nin Fadlü'l-Ulemâ [415] (Alimlerin Fazileti) kitabı*dır.[416]

Bu kitaptaki ilk —uydurma- hadis:

"Kim fıkıhtan bir mesele öğrenirse şu kadar ecre em rişir", hadisidir.

440. Tek bir sened ile nakledilen uydurma hadis ki*taplarından biri: "İbn Ebi'd-Dünya ismiyle bilinen Zâ*tın Hadisleri" dir. [417] Bu zat, Hz. Ali'ye erişmiş, uzun süre yaşamış, Hz. Ali'nin atının üzengisini tutup atına binmiş, atın üzengisinden yaralanmış, ve Hz. Ali de kendisine; "Allah senin ömrünü uzun eylesin", diyerek dua etmiştir, diye iddia ettikleri zattır.
441. İbn Nüstûr er-Rûmî'nin hadisleri [418] (uydurma*dır)
442. Yüsr [419] ve Yağnem bin Salim [420] ile Hıraş [421] Enes'den ayrı ayrı rivayet ettikleri hadisler.
443. Dinar'ın Enes'den rivayet ettiği hadisler uy*durmadır.[422]
444. Ebu Hudbe İbrahim b. Hüdbe el-Kaysî'nin ha*disleri uydurmadır.[423]
445. Tamamı uydurma hadis ihtiva eden kitaplar*dan biri: Enes el-Basrî Müsnedi diye bilinen kitaptır. Bu kitapta üçyüz hadis yer almaktadır. Bu kitabı Sem'an b. Mehdî, Enes'den rivayet etmektedir.[424]
"Diğer ümmetlere göre benim ümmetim, yıldızlar arasındaki ay gibidir", hadisidir.
Zeyl de [425] şöyle denilmiştir: "Enes b. Malik'den ri*vayet eden Sem'an b. Mehdî: Neredeyse hiç tanınma*maktadır. Ona yalan bir nüsha yamanmıştır. Allah bunu uyduranı çirkinleştirsin."
Lisan'da [426] şöyle denilmiştir: "Bu uydurma nüshayı Muhammed b. Mukatil er-Razî, Ca'fer b. Harun'dan; o da Sem'an'dan rivayet etmektedir."
Lisan müellifi, daha sonra bu nüshayı zikretmiş; "Bu nüshada üç yüzden fazla hadis bulunmaktadır. Bu hadislerin metinlerinin çoğu uydurmadır, demiştir.[427]
446. Sağanı şöyle diyor: Tamamı uydurma olan ha*dis nüshalarından biri: Ahmed ismini alma konusunda rivayet edilen hadislerdir. Bu hadislerden hiçbir şey sabit olmamıştır.[428]
447. Tamamı uydurma olan hadis nüshalarından biri: Ebu'd-Derdâ'dan merfû olarak rivayet edilen Ve*da Hutbesidir. Bunun başında:
"Dikkat edin. Sakın sizden biriniz, deniz iyice dal*galandığında gemiye binmesin", uydurma hadisi yer almaktadır.
448. Leâli' de [429] şöyle denilmektedir: Ebu Hureyre ve Enes'den uzun uzun rivayet edilen "Veda Hutbe*si":[430] uydurmadır. Bunu uydurmakla —Bereketsiz ka-lasıca— Meysere b. Abdi Rabbih itham edilmiştir.
449. Veciz' de [431] şöyle denilmektedir: İbn Adiyy diyor ki: Muhammed b. Muhammed el-Eş'as [432], Musa
b. İsmail b. Musa b. Ca'fer'den; onun Hz. Ali'ye kadar dedelerinden; merfû olarak rivayet ettiği hadisleri yazdım. Zira Muhammed b. Muhammed el-Eş'as, bize bu sözü geçen Musa'nın dedelerinden henüz daha yeni bir yazıyla yazılmış yaklaşık bin hadisi ihtiva eden bir nüsha göstermişti. Bunların büyük çoğunluğu münker hadislerdir.
Darakutnî, Aleviyyat adı verilen bu eser hakkında: Bu kitabın uydurulmuş olması, Allah'ın açık mucizele*rinden biridir, demiştir.
Askalanî ise: İbnü'l-Eş'as, buna "Sünen"ismini ver*miştir. Tamamı aynı senedle rivayet edilmiştir. Bu ki*taptaki uydurma hadislerden biri şudur:
"Yağız attan daha uzun yaşayan bir at yoktur. Am*ca kızı gibi bir hanım da yoktur. '[433]
450. Abdullah b. Ahmed (bin Amir) [434], babasından; o Ali erRıza'dan; o da dedelerinden uydurma, bâtıl bir nüsha rivayet etmektedir. Onu ya kendisi ya da babası uydurmuş olmalıdır.
451. İshak el-Malatî'ninde bâtıl rivayetleri vardır. Onlardan bir kaçı şunlardır:
1. "Allah'a iman eden bir hanımın fercini, eğer üze*rine koyması helâl değildir."
2. "Kim ikramda bulunmazsa, ona bir parça cimrilik bulaşır." '
3. "Allah, (Başkasının dizkapağı ile göbek arasına) bakana da bakılana da lanet etmiştir."
4. "Küçükmescid, küçükmushafdemeyin."
5. Allah Rasûlü (s.a.v), -Muhammed, Ahmed, ve benzeri muazzam- isimleri küçültme sigasıyla kul*lanmaktan, ayrıca Hamdûn, Ulvan veya Ya'mûş [435] ve benzeri— mübalağa anlamı taşıyan- isimlerin verilme*sinden nehy etmiştir.
452. İshak el-Malatî; İbn Cüreyc'den; o Atâ'dan; o Ebu Said'den: Hz. Ali'ye cima (cinsî münasebet) ile ilgili ve nasıl cimada bulunacağı ile ilgili tavsiyeleri de rivayet etmektedir. İshak denilen şu deccale bakın!. Ne kadar da cür'etkâr davranıyor!.
453. Deylemî diyor ki: Ebu'1-Fadl Ca'fer b. Mu-hammed b. Ca'fer b. Muhammed b. Ali el-Huseynî'nin Arûs kitabındaki hadislerin isnadları: çürüktür, güve-nilemez. Hadisleri ise cidden münkerdir.[436]
454. Süyûtî'nin [437], İbnü'l-Cevzî'den [438] naklettiğine göre; Hadisinde uydurma, yalan veya maklûb (hadis ters yüz etme) [439] bulunan kimseler birkaç kısımdır:
1. Kendini zühde (ibadet ve tâate) veren, hadis ez*berlemeyi veya hadisleri temyiz etmeyi ihmal eden kimselerdir.
2. Kitapları kaybolan, bu sebeple ezberinden hadis nakledip hataya düşen kimseler.
3. Sika/güvenilir kimseler olduğu halde hayatları*nın sonlarında akılları karışan, hadisleri birbirine karıştırmaya başlayan kimseler.[440]
4. Farkında olmadan hatalı rivayeti nakleden, daha sonra doğruyu görüp de bunun doğru olduğuna inandığı halde, kendisine hata nisbet edilmesini yakıştıramayıp gururlanarak hatasından dönmeyen kimseler.
5. İslâm Şeriati'ni bozma, dinde kuşku uyandırma ve dinle oynama amacıyla bilerek kasıtlı olarak hadis uyduran zındıklar. Bazı zındıklar da hadis üstadının dalgınlığından yararlanarak onun kitabına ona ait olmayan hadisleri ilâve ediyorlardı.[441]
6. Mezhebini desteklemek için hadis uyduranlar.[442]
7. Hayrı özendirme ve kötülüklerden sakındırma amacıyla Allah rızası için hadis uyduranlar.
8. Güzel bir söz için hadis uydurmayı caiz görenler.
9. Sultana yakın olmak maksadıyla hadis uyduran*lar.[443]
10. Kıssacılar. Zira bunlar gönülleri duygulandıra*cak ve halk içerisinde geçerli olacak hadisleri naklet*me amacı taşımaktadırlar.
455. Uydurma rivayetlerden biri: imam Malik'den rivayet edilen şu ifadedir: Me'mûn'un huzuruna gir*dim. Meclis dopdolu idi. Halife ile vezirinin arasında bir boşluk vardı. Aralarına oturdum. Halifeye şu mer-fû hadisi naklettim:
"Bir mecliste, katılanların çokluğu sebebiyle yer darlığı olduğunda, iki efendinin arası âlimin oturacağı yerdir." Zeyl de [444]; "Bu münkerdir", [445] denilmiştir.
 
Üst Ana Sayfa Alt