Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Makale El-Mezhebu’t Taslamani

Burhanuddin Aldiyaî Çevrimdışı

Burhanuddin Aldiyaî

Aktif Üye
İslam-tr Yazar
El-Mezhebu’t Taslamani

30286


Komediye bak, yahu madem Kur’an’dan başkasını dinlemeyin diyorsunuz, siz niye ısrarlarla insanlara bir şeyler söylüyor, yazıyor, çiziyorsunuz? Bırakın o zaman herkes Kur’an’ı kendi okusun, sizin açıklamalarınıza ne hacet var ki? Geçenlerde bu adamın katıldığı bir TV programından bir kesit gördüm; kadın ve erkeğin aynı masada oturmasının İslami açıdan hiçbir mahsuru yoktur diyordu. Karşısındaki hoca da, teke tek mi; kadın erkek kimse yok tek başına bir oda dedi, bu da ona halvet deniliyor ama bence onda da yok dedi. Hoca, samimiyet gelişiyor dedi. Bu, gelişsin ne olacak dedi. Devamında hoca -uyanık tabi- dedi ki: Peki, siz eşinizin başka bir erkekle teke tek kahve içmeye, yemek yemeye müsaade eder misiniz? Ya şimdi ben kendi eşim üzerinden oturup da konuşmam diye gevelemeye başladı!..

Özeti şudur; bu adamlar kendi karıları, kızları için razı olmayacakları şeyleri, halkın karısı, kızı için olmasını istiyor ve bunu da –haşa- Kur’an perdesi altında meşrulaştırıyorlar. İşte bu yüzden bu adamların beşeri ideolojilerle uyumlu bir dini anlayış üretmeye çalıştıklarını söylüyoruz. Nitekim nefsinin esiri olmuş ama kendini İslam’dan da soyutlayamayan gençlerin önemli bir kısmı bunları dinliyor ve söylediklerini yapıyor. Böylece en azından İslam’da öyle bir mahzur yokmuş diyerek fıtri vicdanı bastırıyorlar. Oysa Kur’an, kıyamete kadar müminlere anne olarak ilan ettiği Peygamber ﷺ’in eşlerine karşı, üstelik sahabiler için, bir şey istediğinizde perde arkasından isteyin ki bu, hem sizin ve hem de onların kalplerinin temiz kalması için daha iyidir diyor [Ahzab 33/53]. Peygamber ﷺ’in eşleri ile sahabiler için tavsiye buysa, her türlü fuhşiyatın ayyuka çıktığı bu düzenler içerisindeki insanlar için nasıl olmalıdır?

Allah, insanlara kötü yollar gösteren bu tür adamlar için şöyle buyurur: «Fuhşun mü’minler arasında yaygınlaşmasından hoşlananlara, dünyada ve ahirette acıklı bir azap vardır.» [Nur 24/19]. Dikkat edilirse böyleleri ısrarla sapkınlıkla ilerledikçe, suratında bile meymenet kalmıyor. Bu da Allah’ın dünyadaki azabının bir tezahürü olsa gerek.

Bu adamlar beşeri ideoloji düzleminde dini bir anlayış geliştirmek adına insanları güya sadece Kur’an’a tabi olmaya çağırdılar. Tabii olarak bunun önünü açmak için İslami ilim mirasını ve devamında Resûlullah ﷺ’ın Sünneti’ni-hadislerini reddetmek gerekiyordu. Peşlerinde sürükledikleri ve çoğunluğu yeni nesil gençlerden oluşan kitleye, bazı karikatürik şüpheler oluşturarak bunu kabul ettirdiler. Fakat bu kitlenin Kur’an’dan alabileceği çok da bir şey yok, çünkü ilmi seviyesi olmayan birisinin Kur’an’dan alabileceği, kişisel nasihattir, hayata dair bir sistem oluşturma imkânı olmaz. Onun dışında en fazla bunlar gibi absürt fikirler ileri sürebilir.

İşte bunu iyi bilen bu adamlar, şimdi fırsatı değerlendirmeye yönelecekler ve bir kısmını Müslümanlardan, diğer bir kısmını da İslam düşmanlarından çalacakları verileri derleyip, peşlerinden sürükledikleri garibanlar için yeni bir bidat mezhebi oluşturacaklar. Tabi bu mezhebin hayata bir yansıması olmaz, sadece fikri-itikadi bir düşünce olacaktır. Nitekim Haricilerden Mutezileye kadar, ümmetten ayrılan bütün grupların aykırılıkları, hatta bütün çabaları itikatla sınırdı idi. Sadece Şiiler fıkhi bir mezhep oluşturdular ki, bu anlamdaki farklılıkları da muta nikâhı, abdestte ayakları mesh etme gibi çok da önemli olmayan detaylarda kaldı, temel ayrılık yine fikridir.

Şimdi Kur’an’ı dahi harekesiz okuyamayan bu ve bunun emsali adamlar insanlara diyor ki, kendi dilinde en ince detayına kadar Kur’an’ın çok derin uzmanı olan, Kur’an ile ilgili tahsis ve takyidden nüzul sebeplerine kadar bütün bilgileri ilmi olarak ezbere bilen ve daha da önemlisi Kur’an’ın nasıl ahkâm koyduğunun metodolojisini yine Kur’an’dan çıkaran Ebu Hanife, Malik, Şafii, Sevri, Evzai, Ahmed hatta Kur’an’ın dersini bizzat Peygamber ﷺ’den alan sahabiler bile anlamadılar, yanlış çıkarımlar yaptılar, 1400 yıldır insanları saptırdılar, onları bırakın gelin biz size tercümeden doğrusunu anlatacağız, bize tabi olun. Yıllar önce bunların daha çok politik bir tevhidi söylemle bilinenlerinden birisine dedim ki: “İlla birilerinin peşinden gideceksek, ben şahsen Şafii’yi tercih ederim, seni niye dinleyelim?” Yanındaki faydacı da; “Ya Şafii’den daha doğru söylüyorsa” dedi. Yüzlerine gülümsemekten fazla bir şey diyemedim artık. Aslında bunu Peygamber ﷺ için söylemiş oluyorlar da, açıkça dillendiremiyorlar.

Bu adamların bir de iddiası var, ileri sürdükleri fikirlerin indirilmiş din olduğunu söylüyorlar. Yani mesela sözünü ettiği derme yazılarında ileri sürecekleri şeyler, indirilmiş din olacak. Peki, Resûlullah ﷺ’ın hadisleri bile –haşa- uydurulmuş din olduğuna göre, sizler Allah katında Resûlullah ﷺ’tan daha ileride mi oluyorsunuz ki iddialarınız indirilmiş oluyor. Diğer bir ifade ile size göre Peygamber ﷺ bile Kur’an dışında vahiy almamışken, size mi vahiy geliyor? Aslında adamlar kendilerini Resûlullah ﷺ’ın yerine koymuşlar, sadece açıkça dile getirmiyorlar. Şimdiden söyleyeyim; Edip’in Reşat Halife’yi peygamber kabul ettiği gibi birileri de bunları peygamber ilan etse hiç şaşırmayın.

Bunların işi çok çetrefilli, nereye çekseler yüzlerine bir pislik bulaşacaktır. Nitekim bu adamlardan birisi daha tam yoldan çıkmadan yıllar önce yazdığı Üç Muhammed kitabında Pakistan Sünnet-hadis inkârcılarını anlatırken, şunları diyordu: “Kur'aniyyun'un işi pek zordur ve Sünneti reddedince, Kur'an ayetlerine taşımadığı anlamlar işkence yapılarak yüklenmek zorunda kalınmıştır. Sözün özü, peygambersiz bırakılan Kur'an, artık okuyana hiçbir şey söylemez olmuştur. Adeta Kur'an o kişiyi böyle cezalandırmıştır. İşte Hz. Peygamber'i postacı konumuna indirgemenin en büyük açmazı budur.” Ama olan bunların yoldan çıkardığı ve çıkaracakları garibanlara olur. Onlar için de yapacak fazla bir şey yok, en azından yukarıda basitçe anlattıklarımı idrak edecek kadar akıllı olsunlar ne yapalım. Vesselam.


Burhanüddin Aldiyaî
 
Alketa Çevrimdışı

Alketa

2024 Resmi Kitap Sponsoru
İslam-TR Üyesi
caner taslamanda benim gibi
ben yemek yapmayi beceremiyor ama aşcilik okuyorum, yani bu konuda dandik diploma sahibi ve konusunun cahili biri olacagim.
bu sistemin getirisi bu oldugu icin
bu arkadaslarda bu sistemin tropik meyveleri gibi. alicisi az ama tatlimsi olduklarından bazı kesimlere cazip geliyor.
 
Üst Ana Sayfa Alt