C
Çevrimdışı
Hamd Alemlerin Rabbi olan Allah’adır. Salat ve selam onun Resulu Muhammed’e ve yolunun takipçilerinin üzerine olsun.
Allah c.c Ayet’inde şöyle buyurmaktadır: Her kabileden bir cemaatin dini iyice öğrenmeleri gerekmezmiydi.(Tevbe 122) Allah Resulu; “Herkim korkarsa yola çıkar yola çıkan hedefine menziline varır dikkat edin Allah’ın satışa sunduğu eşyası pahalıdır Allah’ın satışa sunduğu eşyası cennettir”. Korkan yol alır, korkan gece ayet ezberler, hadis ezberler, ilim okur, ilim okuyan, hikmet bulur, takva sahibi olur, nefsini nasıl terbiye edeceğini öğrenir. Uzun kış akşamlarında müslümanların özelikle dava sahiplerinin sirkelenip kendine gelmesi bu uzun geceleri okuyarak, ezber yaparak, ilmi araştırmalar yaparak geçirmeleri üzerlerine bir görevdir. Ebu Hureyre r.a: “Resûlullah a.s buyurdular ki: “Sadakanın en üstünü, kişinin bir ilim öğrenip sonra da onu müslüman kardeşine öğretmesidir.” Maalesef toplum, okumaktan uzak, her duyduğunu ilim zaneden, bir toplum haline geldi. Soruyoruz gençlere neden şafii mezhebindensiniz, neden hanifi veya hanbeli mezhebindensiniz sebebi nedir? Verilen cevaplar babalarımızı bu mezhep üzere gördük veya bu bölgede bu mezhebe tabii olunduğu için vb. İslam kör taklidi kabul ediyor mu? Kendi mezhebinin, Ravi zincirini dahi bilmeyen bazı davetçilerin, ilim eksikliği, toplumun ıslahını içinden çıkılmaz hale getiriyor, ilmi bir birikimi olmayan çoğu davetçi, mantığına, aklına ve duyduklarını da bir araya getirerek davet yapmaya çalışıyor. Böyle bir davet şeklini, İslam tarihinin hiçbir asrında bulamaz duyamazsınız. İslam davetçilerinin sürekli, kendini yenileyen düzenli bir çalışma ile, okuduklarını tekrar edecek bir oto sistemle çalışması gerekir. Şuan, Zaruratı dinniye dediğimiz, müslümanların üzerine farz olan bilgilerden yoksun bir nesil yetişiyor. Hangi cemaate dokunsam, yoğun çalışıp okuduklarını, medrese, dernek, vakıf, mescidlerine insanların fevc fevc, bölük bölük, geldiklerini söylüyorlar. Gerçekten durum böylemidir? İtikad konularından bihaber, bir sunne kitabı dahi okumamış tevsir, siyer, usul dersi almamış davetçiler insanlara ne verebilir, anlattıklarınız kafa karıştırmaktan başka hiçbir şeye yaramıyor, bizzat görüyor şahit oluyoruz. Resulullah a.s bir hadisin’de “Allah kimde hayır dilerse onu dinde fakih kılar derin anlayış sahibi kılar buyuruyor”. Bir kitap okumak bir konu araştırmak bir Alimi dinlemek uzun gecelerimizin bir köşesine oturması gerekmez mi? Güncel konular üzerine ayet hadisler öğrenerek insanları Allah’a davet etmek, akşamını dünyalık heva ve hevesi ile zayii etmekten kat kat daha hayırlıdır..
Sözlerimizde bir güzellik varsa Allah ve Resulunun sözlerinin güzelliğindendir.
Ve Ahiru Davahum Enil Hamdu Lillahi Rabil Alemin.
Talha Raman
Allah c.c Ayet’inde şöyle buyurmaktadır: Her kabileden bir cemaatin dini iyice öğrenmeleri gerekmezmiydi.(Tevbe 122) Allah Resulu; “Herkim korkarsa yola çıkar yola çıkan hedefine menziline varır dikkat edin Allah’ın satışa sunduğu eşyası pahalıdır Allah’ın satışa sunduğu eşyası cennettir”. Korkan yol alır, korkan gece ayet ezberler, hadis ezberler, ilim okur, ilim okuyan, hikmet bulur, takva sahibi olur, nefsini nasıl terbiye edeceğini öğrenir. Uzun kış akşamlarında müslümanların özelikle dava sahiplerinin sirkelenip kendine gelmesi bu uzun geceleri okuyarak, ezber yaparak, ilmi araştırmalar yaparak geçirmeleri üzerlerine bir görevdir. Ebu Hureyre r.a: “Resûlullah a.s buyurdular ki: “Sadakanın en üstünü, kişinin bir ilim öğrenip sonra da onu müslüman kardeşine öğretmesidir.” Maalesef toplum, okumaktan uzak, her duyduğunu ilim zaneden, bir toplum haline geldi. Soruyoruz gençlere neden şafii mezhebindensiniz, neden hanifi veya hanbeli mezhebindensiniz sebebi nedir? Verilen cevaplar babalarımızı bu mezhep üzere gördük veya bu bölgede bu mezhebe tabii olunduğu için vb. İslam kör taklidi kabul ediyor mu? Kendi mezhebinin, Ravi zincirini dahi bilmeyen bazı davetçilerin, ilim eksikliği, toplumun ıslahını içinden çıkılmaz hale getiriyor, ilmi bir birikimi olmayan çoğu davetçi, mantığına, aklına ve duyduklarını da bir araya getirerek davet yapmaya çalışıyor. Böyle bir davet şeklini, İslam tarihinin hiçbir asrında bulamaz duyamazsınız. İslam davetçilerinin sürekli, kendini yenileyen düzenli bir çalışma ile, okuduklarını tekrar edecek bir oto sistemle çalışması gerekir. Şuan, Zaruratı dinniye dediğimiz, müslümanların üzerine farz olan bilgilerden yoksun bir nesil yetişiyor. Hangi cemaate dokunsam, yoğun çalışıp okuduklarını, medrese, dernek, vakıf, mescidlerine insanların fevc fevc, bölük bölük, geldiklerini söylüyorlar. Gerçekten durum böylemidir? İtikad konularından bihaber, bir sunne kitabı dahi okumamış tevsir, siyer, usul dersi almamış davetçiler insanlara ne verebilir, anlattıklarınız kafa karıştırmaktan başka hiçbir şeye yaramıyor, bizzat görüyor şahit oluyoruz. Resulullah a.s bir hadisin’de “Allah kimde hayır dilerse onu dinde fakih kılar derin anlayış sahibi kılar buyuruyor”. Bir kitap okumak bir konu araştırmak bir Alimi dinlemek uzun gecelerimizin bir köşesine oturması gerekmez mi? Güncel konular üzerine ayet hadisler öğrenerek insanları Allah’a davet etmek, akşamını dünyalık heva ve hevesi ile zayii etmekten kat kat daha hayırlıdır..
Sözlerimizde bir güzellik varsa Allah ve Resulunun sözlerinin güzelliğindendir.
Ve Ahiru Davahum Enil Hamdu Lillahi Rabil Alemin.
Talha Raman
