Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Enam Suresi 66.ayet Hakkında?

S.Demirkıran Çevrimdışı

S.Demirkıran

لاَ تَحْزَنْ إِنَّ اللّهَ مَعَنَا
İslam-TR Üyesi
“Kur’an hak olduğu halde kavmin onu yalanladı. De ki: Ben size vekil değilim.” (Enam 66)

S.a. wrb,Allah ilminizi arttırsın.Sorum şu,bu ayetteki vekil olmak ne demektir? Allahın vekili olur mu?

Bir kısım kişiler,buradaki vekil anlamının farklı kullanılmıs oldugunu,İslamın anlatılması ıcın vekil olunabılecegını soyluyorlar kafam karıstı :S
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Aleykum selam we rahmetullah

En'am 65. De ki: Üstünüzden ve altınızdan size azâb göndermeye, sizi bölük bölük yapıp kiminizin hıncını kimine tattırmaya Kadir olan O'dur. Bak, onlar iyice anlasınlar diye âyetlerimizi nasıl tafsil ediyoruz!
66. Kavmin onu yalanladı, halbuki o haktır. De ki: Ben sizin üzerinize vekil değilim.
67. Her haberin kararlaşmış bir zamanı vardır. Siz de yakında bileceksiniz.

Hasen'den rivayete göre o şöyle anlatıyor:
Bu âyet-i kerime "kiminizin hıncını kimine tattırmaya Kadir olan O'dur." âyet-i kerimesi nazil olunca Allah'ın Rasûlu (s.a.v.) kalktı, abdest aldı ve Rabbından "ummetine altlarından ve üstlerinden azâb gönderib de toptan helak buyurmamasını, İsrail oğullarına yaptığı gibi ummetini bölük bölük edib birbirlerinin hınçlarını birbirlerine tattırmamasını." istedi.
Cibrîl inib: "Ey Muhammedi Rabbından dört şey istedin ya; ikisini sana verdi, diğer ikisini ise vermedi: Onları toptan helak edecek bir azâb altlarından ve üstlerinden onlara gelmeyecektir. Çünkü bu azâb, peygamberlerini yalanlamada ve gönderdiği kitabı reddetmede ittifak eden ümmetlere has kılınmıştır. Fakat onları bölük bölük kılıb birilerinin hıncını diğer birilerine tatıracaktır, Çünkü bu iki azâb Allah'ın gönderdiği kitabı ikrar edib peygamberlerini tasdik edenlere mahsus kılınmıştır. Yani senin ummetin, günahlarının karşılığı olan azaba çarptırılacaklardır." dedi ve ona (Zuhruf, /41) âyet-i kerimesi vahyolundu. Allah'ın Rasûlü (s.a.v.) kalktı ve yeniden Rabbına munacâtla: "Ey Rabbım, hangi musibet ummetimin birbirine azâb ettiğini görmemden daha şiddetlidir ki?!" dedi de bunun üzerine (Ankebût, 2-3) âyetlerini, sonra da (Mu'minûn, 93) âyetini indirdi.(Taberî, Tefsiri, VII, 145)

Zeyd ibn Eslem'den rivayette ise o şöyle anlatmış:
"De ki: Üstünüzden ve altınızdan size azâb göndermeye, sizi bölük bölük yapıp kiminizin hıncını kimine tattırmaya Kadir olan O'dur..." âyet-i kerimesi nazil olunca Allah'ın Rasûlu (s.a.v.): "Benden sonra tekrar kılıçla birbirinizin boynunu vuran kâfirler olmayın, tekrar küfre dönmeyin." buyurdu.
Ashabı: "Ey Allah'ın Rasûlü, bizler, bir tek Allah'a ve senin, O'nun elçisi olduğuna şehadet ederken mi birbirimizin boynunu kılıçla vuracağız?" diye sordular.
Efendimiz: "Evet." buyurdular.
Bazı kimseler: "Bu asla olmayacak şeydir." dediler de Allah Tealâ: "Bak, onlar iyice anlasınlar diye âyetlerimizi nasıl tafsil ediyoruz! Kavmin onu yalanladı. Halbuki o haktır. De ki: "Ben, üzerinize vekîl değilim. Her haberin bir mustekarrı vardır ve siz de yakında bileceksiniz." (âyet: 65-67) âyetlerini indirdi. (Taberî, Tefsiri, VII, 145-146)




De kî; Ben, sizin üzerinizde bir vekil değilim.
" (En'am 66)

el-Hasen der ki: Ben amellerinizin gözetleyicisi değilim ki, onların karşılığını size vereyim. Ben ancak uyarıb korkutanım. Size, bana verilen emirleri de tebliğ etmiş bulunuyorum. Bunun bir benzeri de yüce Allah'ın şu buyruğudur:
"Yoksa ben, sizin üzerinizde bir koruyucu değilim." (Hûd, 86)
Yani, sizin amellerinizi koruyan, tesbit eden bir kimse değilim.
Peygamber'in, bu dini yalanlayanların peşini bırakmaması ve onlar üzerinde daima gözcü olması gerekmediğini beyân edilmiştir.

Diğer taraftan: Bu âyet-i kerime kıtal âyeti ile nesh olmuştur, denildiği gibi nesh olmadığı da söylenmiştir. Çünkü, onların imana gelmelerini sağlamak, onun gücü çerçevesinde olan bir şey değildir.
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt