Çevrimdışı
ERKEKTE AVRETİN ZARURİ MİKTARI (Soruya Cevab)
Aleykum selam we rahmetullah kardeşim .Sa'd Bin Ebi Vakkas' Alıntı:
Maliki mezhebinin görüşüne göre cinsel bölge, setr-i avret sınırları sayılmaktadır.
Hadis olarak Rasulullahın Medinede koşarken uyluklarının beyaz kısmının görüldüğüyle ilgili hadis mevcuttur.
Tabi ki diz kapak altları da örtmek daha kapsayıcı ve takva açısından uygun olandır. Üstelik cumhurun görüşü de diz kapakları altına kadardır.
Eğer haşema (örtü) diz kapaklarını tam örtmüyor veya tahiyatta yukarı çıkıyorsa değiştirme imkanı varsa değiştirilmeli yahut haşema çekilebildiği kadar aşağı çekilip, uygun t-shirt ile bedene giyilmelidir.
Elmalılı Hamdi Yazır (ö. 1358/1939) erkeğin avret mahalli ile ilgili olarak şöyle der:
"İnsanın avret mahalli, bilinen cinsel organdan ibaret değil, apışarası denilen açıklık boyunca uzar ki, bunun azamisi topuklara kadar varırsa da en
yakın bilinen azı, diz üstü oturulduğunda belirleneceği üzere göbek altından dizlere kadardır. Bunun için erkeklerde korunması ve örtülmesi farz olan bir avret mahalli bu bilinen en az miktarıdır. Fazlasını örtmek ise mustehabtır." (Elmalılı, a.g.e., VI, 12, 13)
Konuyla ilgili hadisler :
Ebu Said el-Hudrî şöyle bir hadisi nakletmiştir:
“Erkeğin avreti göbeği ile diz kapağı arasıdır”
(Ahmed b. Hanbel, II, 187)
Bunun dışında Dârakutnî tarafından nakledin bir hadiste diz kapaklarının örtülmesine değinilmiştir:
“Diz kapakları avret yerlerindendir"
(ez-Zeylai, Nasbu'r-Raye, 2. baskı, Kahire 1357/1938, I, 297)
"Sizden biriniz kölesini veya işçisini evlendirince artık onun göbekle dizleri arasına bakmasın." (Ebu Davud, Salat, 26, Libas, 34)
Konuyla ilgili Görüşler :
Hanefi mezhebine göre,
Namazda erkeklerin avret yerleri:
Erkeklerin avret yerleri göbeğinin altından diz kapaklarının altına kadar olan kısımdır. Esah görüşe göre diz kapağı da uyluktan olup avret mahallidir.
Dayandıkları delil me'sur olan şu hadistir:
"Erkeğin avret yeri göbeği ile diz kapağı arasıdır"
"Göbeğinden aşağısı diz kapaklarına geçinceye kadar olan kısımdır."
(Bu üç hadisten alınmıştır. Birinci hadis, Dârakutnî, Ahmed ve Ebu Davud'un, Amr b. Şuayb'dan, babasından, dedesinden rivayet ettiği şu hadistir:
".... Sizden biri cariyesini, köle yahut işçisini evlendirdiği zaman göbeğinden aşağı ve diz kapağından yukarı kısmına bakmasın. Çünkü göbekten aşağısı diz kapağına kadar avrettir."
Bu hadis zayıftır, ikinci hadis Hakim'in Abdullah b. Cafer'den rivayet ettiği şu haberdir:
"Göbekten diz kapağına kadar olan kısım avrettir."
Bu hadis uydurmadır. Üçüncü hadis, Dârakutnî'nin hadisi olub, Ebu Eyyub'dan rivayet edilmiştir:
"Diz kapaklarının üstü avret yerlerindendir. Göbeğin alt kısmı da avrettir."
Bu hadis garibdir. Nasbu'r-Râye, 296-297)
Bu delillerinden biride Darekutni'de rivayet edilen zayıf bir hadistir: "
“Diz kapakları avret yerlerindendir"
(ez-Zeylai, Nasbu'r-Raye, 2. baskı, Kahire 1357/1938, I, 297)
Şafii mezhebine göre,
Namazda erkeklerin avret yerleri:
Şafiî mezhebine göre namazda, tavafta, yabancı erkekler önünde ve mahram kadınlar yanında erkeğin avret yeri göbeği ile dizleri arasıdır.
(Surre: Göbek, çocuğun göbeğinin kesildiği yerdir.
Rukbe: Baldırların üst kısmı ile uylukların etrafındaki kavuşma noktası (dizkapağıdır.)
Çünkü Haris b. Ebu Usame'nin Ebu Saîd el-Hudri'den rivayet ettiğine göre şöyle demiştir:
"Mu'min erkeğin avret yeri göbeği ile diz kapağı arasıdır."
Beyhakî de şu rivayeti nakletmiştir: "Sizden biri cariyesini, kölesi veya hizmetçisi ite evlendirdiği zaman, cariye bunların avret yerine bakmasın."
Uylukların örtülmesi konusunda bazı hadisler rivayet edilmiştir. Bu hadislerden kimisi şunlardır;
"Uyluklarını açma, canlı yahut ölü hiç bir kimsenin uyluklarına bakma."
(Bu hadisi Ebu Dâvud ile Ibni Mace, Hakim ve Bezzar rivayet etmişlerdir. Bu hadiste İllet vardır. Neylu'l-Evtâr, II, 62.)
Peygamber (a.s.) Cerhed el-Eslemi'ye şöyle demiştir:
"Uyluğunu ört. Çünkü uyluk avrettir."
(Bu hadisi Malik el-Muvatta'da, Ahmed, Ebu Dâvud ve Tirmizî de rivayet etmişlerdir. Tirmizî hasen demiştir. Ibni Hibban sahih demiştir. a.g.e. I, 63)
Göbek ile diz kapağı, sahih olan görüşe göre, avret değillerdir. Bu görüş, daha önce Malikî mezhebinde geçen ve Peygamber (a.s.)'in uyluğunu gösterdiğini rivayet eden hadise dayanmaktadır. Fakat uyluğun örtülmesi için, diz kapağının bir kısmının da örtülmesi gerekir. Göbeğin de örtülmesi gerekir. Çünkü vacibi tamamlayan şey de vacib olur.
Nitekim Şafiî, Hanbelî ve Malikîler de bu hususu usûl kitaplarında ortaya koymuşlardır
(Şerhu'l-Esnevî, I, 127; el-Medhal Ilâ-Mezhebi Ahmed b. Hanbel, 61; Muhtasara ibni'l-Hacib)
Erkeğin kadınlara karşı avret yerleri, bakmak açısından bütün bedenidir. Yani kadınlar erkeklerin bütün bedenine bakamazlar. Fakat tenhada sadece iki mutehcen avrat yeridir.
Malikîlerin ileri sürdükleri delil Şafiiler tarafından Enes ve Aişe hadisi ile reddedilmiştir. Bu iki hadis uylukların avrat yerleri olmadığı düşüncesini içermektedir.
Şafıîler, Malikîlerin uylukların avret yeri olmadığını anlatan Enes ve Aişe hadisini delil olarak ileri sürmelerini dört yönden reddetmişlerdir:
1- Bu hadisler, bir fiilin hikayesidirler. Uyluğun bir tarafının açılmasına musamaha edilir, özellikle harb yerleri ile hasımlık ve çekişmelerin söz konusu olduğu yerlerde böyle şeylere müsamaha edilir. Usûl kitaplarında şu nokta tesbit edilmiştir: Söz fiilden daha çok tercih edilir.
2- Enes ile Aişe hadisleri, bütün erkekleri kapsayan sahih hadislere karşı çıkacak güçte değillerdir.
3- Muslim'in rivayetindeki Aişe hadisinde tereddüt vardır:
"Rasulullah (s.a.v.) benim evimde uylukları yahud baldırları açık olduğu hâlde yanı üzerinde yatıyordu."
İttifakla baldır avret yeri değildir. Açılmış olan kısmın baldır mı, uyluk mu olduğu şubhelidir.
4- Bu olaydaki uyluğun açık olması şöyle olabilir:
Bu durum Peygamber (s.a.v.)'e mahsus idi. Çünkü bu hadiste, bu gibi konularda Peygamber (s.a.v.)'e uyulduğuna delâlet eden bir delil ortaya çıkmamıştır. Dolayısıyla, uylukların avret yerleri olduğuna delâlet eden sözlere uymak vacib olur.
(Neylu'l-Evtâr, E, 64; el-Mecmû, III, 176)
Hanbelî mezhebine göre,
Namazda erkeklerin avret yerleri:
Erkeğin avret yeri, göbeği ile diz kapağı arasıdır. Bunun dayandığı delil Hanefiler ile Şafiîlerin dayandıkları daha önceki hadislerdir. Fakat diz kapaklan ile göbek avret yeri değildir.
Çünkü daha önce geçen Amr b. Şuayb hadisinde şöyle gelmiştir:
"Göbeğin altından diz kapağına kadar olan kısım avrat yeridir."
(Bu hadisi Ebu Bekir kendi isnadı ile rivayet etmiştir)
Diz kapağı aynı zamanda bir sınırdır. Göbekte olduğu gibi, avret yerlerinden değildir. Hunsa-i muşkil erkek gibidir. Çünkü muhtemel, mutereddit bir durum sebebiyle böylelerine örtünmek farzdır diyemeyiz.
Mezhebte kuvvetli olan görüşe göre, namazın sahih olması için erkeklerin, derinin altını gösterecek derecede ince de olsa, hafif bir örtü ile omuzlarını örtmeleri vâcibdir. Çünkü omuzları örtmenin vâcib oluşu hadis ile sabit olup hadisin lafzı şöyledir:
"Erkekler omuzları üzerinde bir şey bulunmaksızın, tek bir elbise içinde namaz kılamazlar."
(Bu hadisi Buharî, Muslim, Ebu Dâvud, Ibni Mâce ve diğerleri, Ebu Hurayra'(r.anh) den rivayet etmişlerdir)
Bu hadis bir yasaklama olup, haram olmayı gerektirir ve kıyasa tercih edilir.
Ebu Davud'un Bureyde'den rivayet ettiğine göre şöyle demiştir:
"Rasulullah (s.a.v.), giyinmeksizin sadece bir örtü içinde ve örtüye bürünüp bir koltuğunun altından diğer omuzu üzerine aşırmış olarak namaz kılmayı yasaklamıştır."
Fakat yalnızca avret yerini yahut omuzlarını örtecek bir elbise bulabilen kişi, bununla avret yerlerini örtüp ayakta namaz kılar. Bunu yapmak vaciptir. Böyle bir kişi omuzlarını örtmeyi terk eder.
Çünkü Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Elbise geniş olduğu zaman iki tarafından bağla, eğer dar olursa onu böğründen bağla."
(Ebu Dâvud)
Erkeğin namazda avret yerlerini başkalarının bakışlarından, hatta kendi bakışından bile koruması gerekir. Namaz esnasında rukû ve secde ederken bir kimsenin gömleğinin yan tarafından avrat yerleri görünürse avret yerlerini örtmek için bu elbiseyi bağlaması vâcibdir. Çünkü avrat yerini örtmek ile ilgili emir umumidir.
Tenha bir yerde yahut karanlık bir odada da bulunsa namaz kılan kimsenin avrat yerlerini örtmesi farzdır.
Çünkü daha önce geçen Behz b. Hakim hadisinde şöyle gelmiştir:
"Hanımın yahut cariyen dışındaki insanlara karşı avret yerlerini koru."
Bir kimsenin avret yerlerini namaz kılarken bir hasır ile örtmesi yahut bir çukura girerek veya çamur ya da bulanık su içine girerek saklaması vacib değildir. Çünkü böyle bir durum sünnette sabit değildir. Bir çukura girmekte ise zorluk vardır.
Bir kimsenin namaz esnasında avret yerinden az bir kısım açılırsa, namazı batıl olmaz.
Çünkü Ebu Davud'un Amr b. Seleme'den rivayet ettiğine göre, namaz kılarken secdeye varınca, elbisesi (burdesi) kısa olduğu için avret yeri açılırdı.
Bir kimsenin avrat yeri çok açılırsa namazı batıl olur. Az ile çoğu ayırmak için örf ve âdete muracaat edilir.
Fakat, bir kimsenin avret yeri namaz kılarken kastı olmaksızın açılır da bunu hemen arada uzun zaman geçmeksizin örterse, namazı batıl olmaz. Çünkü azlık bakımından zaman, miktar bakımından azlığa benzer. Eğer avrat yerinin açık kalması uzun sürerse yahut bunu kasıtlı olarak yaparsa namazı mutlak olarak batıl olur.
Malikî mezhebine göre, icmaen avrat yerlerinin insanların gözünden örtülmesi farzdır. Namazda ise sahih olan görüşe göre aşağıdaki yerlerin mutlaka örtülmesi gerekir:
Namazda erkeklerin avrat yerleri:
Namaz esnasında erkekler için avret yeri, sadece avret-i galiza olan ön ve arka uzuvlar yani müstehcen olan iki uzuvdur. Dolayısıyla sadece uylukları açık olarak namaz kılan ile kasığı açık olduğu hâlde namaz kılanlann namazlarını vakit içinde iade etmeleri farzdır. Uyluk Maîikîlere göre avrat değildir. Onlara göre sadece iki mustehcen uzuv avret yeridir. Erkekler için avrat yeri yalnız ön ve arka, yani "galiz avrat" sayılan yerlerdir.
Onlara göre uyluk kısmı avrat sayılmaz. Delil Enes b. Malikten (ö. 91/709) nakledilen şu hadistir:
"Peygamber Hayber günü izarını (alt peştemal) uyluğunun üzerinden kaldırdı, öyle ki ben onun uyluğunun beyazlığını görür gibiyim."
(Bu hadisi Ahmed ile Bııharî rivayet etmiştir. Neylu'l-Evtâr, II 64.
Bunu başka bir hadis de kuvvetlendirmektedir:
Rasulullah (s.a.v) uyluğunu açmış olarak oturuyordu. Ebu Bekir, yanına girmek için izin istedi, ona bu durumda iken izin verdi. Ömer izin istedi, ona da izin verdi. Sonra Osman izin isteyince, uylukları üstüne elbisesini örttü." (eş-Şevkani ; Neylu'l-Evtar, II, 63)
(Vehbe Zuhayli, İslam fıkhı ansiklopedisi c.1 s. 457-465)
İlmi Konu - Çırıl-çıplak Banyo
ÇIPLAK BANYO Bilip uygulamamız gereken amellerden biri de banyo hallerimizdir. Ebu Said-el Hudri (r.anh) "Ben, Rasulullah'ın, "buluğa ermiş herkes için Cuma günü yıkanmak gerekir" dediğine şehadet ederim" demektedir. (Buhâri, Cuma, 3; 1/212, Tecridler, 2/940, H. 475). Ebu Hurayra (r.anh)...
islam-tr.org
