Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Eş-şebab’dan Şehid Edilen Lideri Muhtar Ebu Zübeyr Hakkında Beyanat

F Çevrimdışı

furkan

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
sebab-lideri.jpg


2 Eylül’de Amerikan saldırısıyla şehid edilen Eş-Şebab lideri Şeyh Muhtar Ebu Zübeyr hakkında Eş-Şebab hareketi beyanat yayınladı. Eş Şebab hareketi büyük bir komutan ve önder kaybetmiş olsa da, cihadlarının devam edeceğini ve intikamlarını alacaklarını bildirdi. Beyanatta ayrıca Şeyh Muhtar Ebu Zübeyr’in şehadetinin ardından seçilen yeni liderleri Şeyh Ahmed Ömer, el Kaide lideri Şeyh Eymen Zevahiri’ye biatını yeniledi.

Ümmeti İslam bu beyanatın özet çevirisini sunar:

* * *

İslam Ümmetine, Eş-Şebab hareketi lideri Şeyh Muhtar Ebu Zübeyr’in şehadeti dolayısı ile tebrik ve taziyedir. (Allah ona rahmet etsin)

Tüm övgüler yalnız Allah’adır. O yüce Kuran’da şöyle buyurmuştur: “Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü sanmayın, bilakis onlar diridirler, Rabbleri katında rızıklandırılırlar. Allah’ın keremiyle kendilerine verdiklerinden sevinerek arkalarından henüz kendilerine katılmayanlara; kendilerine korku olmadığını ve üzülmeyeceklerini, müjdelemek isterler. Onlar Allah’tan gelen bir nimet ve kerem ile ve Allah’ın mü’minlerin mükâfatını zayi etmeyeceği müjdesiyle sevinirler.” (Al-i İmran/ 169-171)

“Şehîdlerin ruhları, yeşil kuşların içine girerler. Cennet ağaçları içinde uçuşurlar, meyvesinden yerler. Onlar sabah gelir, akşam giderler. Sonra Arşa asılı kandillerin içine barınırlar. Allah onlara ‘Size yaptığım ikramdan daha üstün bir ikram biliyor musunuz?’ der. Onlar ise şöyle derler: ‘Hayır, fakat ruhlarımızın cesedlerimize iade etmeni isteriz ki, bir daha savaşıp senin yolunda şehid düşelim.” (Müslim)

Şeyh ve iki mücahid, Amerikan haçlı ordusunun hava bombardımanı sonucu, hicri 7 zilkade 1435 (2 Eylül 2014) günü şehid oldu ve Şeyh Ebu Zübeyr bu kez kanı ile ümmete zaferi müjdeledi.

Ümmete başsağlığımızı sunarken ve “Şüphesiz biz Allah’tan geldik ve O’na döneceğiz” diyerek bu büyük ızdırabdan dolayı kendimizi teselli ederken, Yüce Allah daha bu büyük acı yaşanmadan önce bizi “Gevşemeyin, üzülmeyin, gerçekten inanmışsanız, mutlaka siz üstünsünüz. “ (Al-i İmran/139) müjdesi ile teselli ediyordu.

Bencillik içermeyen uzun bir yolculuk, cömertlik ve cihadın sonunda Şeyh şehadet mertebesine ulaştı. Onun cihad yolculuğu Afganistan’da askeri eğitim alırken başladı. Somali gibi, şeyh “İslam Emirliği”nin kurulmasını da denetledi ve yerel aşiret liderleri için konsey kurdu. Ayrıca şeyh, mücahidler ve yerel aşiretler arasında tevhid davasının ve vela-bera akidesinin yayılmasında da çok büyük bir rol oynadı.

Şeyhin şehadeti, Doğu Afrika Müslümanları için Kuran’ın rehberliğinde olan ve kılıcın savunması ile güçlendirilmiş bir inanç kalesi kurulduktan hemen sonra geldi. Bu büyük sıkıntı döneminde Şeyh, cihad gemisini şiddetli fırtınalara karşı cesurca kumanda etti ve “eman” kıyısına güvenle yanaştırdı.

Somali’deki cihadın ağır yükünü taşımak Şeyhe; Filistin, Burma, Doğu Afrika, Orta Afrika Cumhuriyetindeki zayıf ve mazlum kardeşlerine karşı olan sorumluluklarını unutturmadı, aksine onların durumlarını sık sık takip ederek, Yahudi ve Haçlı kâfirlerinin zulüm ve aşağılamalarına bir son vermek için çabaladı.

Şeyh sabırla İslam topraklarını koruyarak, haçlılardan olan İslam düşmanları ve onların mürted müttefiklerine karşı, arzuladığı şehadeti kazanana kadar cihada devam etti. Bu ne kârlı bir kazançtır ey Ebu Zübeyr!

Biz burada Somali’nin mücahidlerine ve cesur kabilelerine bir nasihat verme imkanı bularak, onlara, İslam Emirliği’ne karşı Haçlıların kötü niyetli saldırılarını püskürtmek amacıyla üzerlerine düşen azami sorumlulukları yerine getirmelerini söylüyoruz. Onlara; Haçlılara karşı, dinleri ne olursa olsun, ideoloji ve politikaları ne olursa olsun, onların birlikte savaştıkları gibi birlikte savaşmamızın İslam dinini savunmak için boynumuza bir borç olduğunu öğütlüyoruz.

Liderlerinizin kendi hayatını kurban ettiği gibi sizler de kendi hayatlarınızı kurban edin ve onların öcünü alın! Haçlılarla ve onların müttefikleri olan hain mürtedlere karşı dininizi ve onurunuzu savunmak sizin en bağlayıcı yükümlülüğünüzdür. Kalbinizin attığı ve gözlerinizin açık olduğu sürece kâfirlere bir rahatlık ve güvenlik vermeyin!

Cihadımız şeyhin şehadetiyle son bulmayacaktır, ta ki son mücahidin ölümüne kadar! Nasıl ki, Peygamber (sav) ve sahabesinin vefat etmesi, ya da şeyh Usame bin Laden, şeyh Ebu Musab ez-Zerkavi, şeyh Ebu Ömer el-Bağdadi, şeyh Molla Sadullah, şeyh Beytullah Mesud, şeyh Dokka Umarov, şeyh Ebu Süfyan eş-Şihri’nin bu dünyadan ayrılmalarıyla son bulmadığı gibi!

Bu liderler, bu dönemin kesinlikle cihad dönemi olduğuna inandılar ve böylece omuzlarında cihadın örtüsünü taşıyarak ileri atıldılar. Onlar her halleriyle kâfirlerin demokrasisini ve diğer sistemlerini reddettiler. Onlar Allah’ın şeriatının yerine konulan her türlü şeyi reddettiler.

Allah “Muhammed; sadece bir elçidir. Ondan önce de nice elçiler gelip geçmiştir. Şimdi o, ölür veya öldürülürse; geriye mi döneceksiniz? Kim geriye dönerse; Allah’a hiç bir zarar vermez. Allah, şükredenlerin mükâfatını verecektir.” (Al-i İmran 144) buyuruyor.

Tüm bu söylenenlerle birlikte, Eş-Şebab hareketi liderliğine, Şeyh Muhtar Ebu Zübeyr’in halefi Şeyh Ahmed Ömer -Ebu Ubeyde-‘nin atandığını (Allah onu korusun ve hak yol üzere sabit kılsın) duyuruyoruz. Liderimiz aynı zamanda Kaidet’ül-Cihad’a ve onun lideri Şeyh Eymen Ez-Zevahiri’ye (Allah onu korusun) olan bağlılık sözünü yeniledi.

Son olarak Allah düşmanlarına şunu söylüyoruz; büyük bir sıkıntıya ve pervasızlığınızın ve akılsızlığınızın sonuçlarına katlanmaya kendinizi hazırlayın! Âlimlerimizin ve liderlerimizin öldürülmesinin intikamı, ne kadar sürerse sürsün, vazgeçmeksizin hepimizin boynunun borcudur. Yaptığınız işin acı sonuçlarını Allahın vaadiyle tadacaksınız:

“Zulmetmekte olanlar, nasıl bir inkılâba uğrayıp devrileceklerini pek yakında bileceklerdir.” (Şuara-227)

Allah en büyüktür ve şeref bütünüyle Allah’ın, Peygamber (sav)’in ve tüm inananlarındır, ancak münafıklar bunu bilmezler.
 
farkındayız Çevrimdışı

farkındayız

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Allah Cc Rahmet etsin. Cennetiyle mukafatlandirsin insallah
 
Z Çevrimdışı

ziyad el türki

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
İnna lillahi ve inna ileyhi raciun. ALLAH(swt) şehadetini kabul buyursun... Daha geçen sene Kenya'da yaptığı destansı operasyonu halen hafızalarda.
 
Üst Ana Sayfa Alt