Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Esmaül Hüsna Tamamı Hangileridir ?

فرقان Çevrimdışı

فرقان

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Selamun aleykum ve rahmetullah.
sorum başlıkta ek olarak ehli sünnete göre esmaül hüsna yı alta yazarmısınız kelamcılar bası isimler eklemişler mesela "kadim" diye ekleme yapmışlar isim ve sıfatlara o yüzden sizde sahih olan esmaül husna yı alta yazar mısınız ?
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Âleykum selam we rahmetullah;

Kardeşim soru başlığı ile soru içeriği aynı yazınız !


أسماء الحسنى

Ebû Hurayra (radıyallahu anh);
Rasûlullah’ın şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: Allah’ın doksan dokuz ismi vardır. Yüzden bir eksiktir. Bunları hiçbir kimse ezberlemiş olmaz ki, cennete girmiş olmasın. Yüce Allah tektir, teki sever.” (Yani Allah’ı anmada üç, beş, yedi vb. gibi tek sayı ile bitirmeyi sever)

(Buhârî, Daavat, bab: 68; Muslim, Zikr, bab: 5, Hadis no: 2677; Musned, İmam Ahmed, II, 258, 267, 314)

Hadisin Ebû Hurayra (radıyallahu anh)’dan gelen diğer bir rivayetinde;
Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Şubhesiz ki, Allah’ın doksan dokuz ismi vardır. Yüzden bir eksiktir. Bu isimleri her kim sayarsa cennete girer.

(Buhârî, Tevhîd, bab: 12, Şurut, bab: 18; Muslim, Zikr, bab: 6, Hadis no: 2677; Tirmizî, Daavat, bab: 83, Hadis no: 3506; Musned, İmam Ahmed, II, 427, 499, 516)

Cenab-ı Hakk’ın doksan dokuz ismi, Tirmizi’nin ve İbni Mace’nin sünenlerinde rivayet edilmişlerdir. İsimlerin sıralanması bu iki kaynakta farklıdır.
Tirmizi’nin rivayetini daha râcih gördük; zira hadis kriteri âlimi İbni Hacer el-Heysemî: “İbni Mace’nin rivayet ettiği sıralamaya göre, isimler arasında takdim ve tehir (öne alma, arkaya bırakma) olduğunu, ayrıca ravilerinden “Abdulmelik b. Muhammed’in zayıf biri olduğunu” söylemiştir.
Tirmizi’nin rivayeti şöyledir:

Ebû Hurayra (radıyallahu anh) diyor ki:
Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Şubhesiz ki Allah’ın doksan dokuz ismi vardır. Kim bunları sayarsa cennete girer. (Yani bunları öğrenir, hayatı boyunca Allah’ı bu şekilde tanıyarak yaşar ve bu inanç üzere hayatını bitirecek olursa cennete girer.)
“O Allah ki Ondan başka ilah yoktur. O er-Rahmân, er-Rahîm, el-Melik, el-Kuddûs, es-Selâm, el-Mûmin, el-Muheymin, el-Azîz, el-Cebbâr, el-Mutekebbir, el-Hâlık, el-Bârî, el-Musavvir, el-Ğaffâr, el-Kahhâr, el-Vehhâb, er-Razzâk, el-Fettâh, el-Alîm, el-Kâbid, el-Bâsıt, el-Hâfid, er-Râfi`, el-Mu`izz, el-Muzill, es-Semî`, el-Basîr, el-Hakem, el-Adl, el-Latîf, el-Habîr, el-Halîm, el-`Azîm, el-Gafûr, eş-Şekûr, el-Aliyy, el-Kebîr, el-Hafîz, el-Mukît, el-Hasîb, el-Celîl, el-Kerîm, er-Rakîb, el-Mucîb, el-Vâsi`, el-Hakîm, el-Vedûd, el-Mecîd, el-Bâ`is, eş-Şehîd, el-Hakk, el-Vekîl, el-Kaviyy, el-Metîn, el-Velî, el-Hamîd, el-Muhsî, el-Mubdi’, el-Mu`îd, el-Muhyî, el-Mumît, el-Hayy, el-Kayyûm, el-Vâcid, el-Mâcid, el-Vâhid, es-Samed, el-Kâdir, el-Muktedir, el-Mukaddim, el-Muahhir, el-Evvel, el-Âhir, ez-Zâhir, el-Bâtın, el-Vâlî, el-Mute`alî, el-Berr, et-Tevvâb, el-Muntakim, el-`Afuvv, er-Raûf, Mâliku’l-Mulk, Zu’l-Celâli ve’l-İkrâm, el-Muksit, el-Cami`, el-Ganiyy, el-Muğnî, el-Mâni`, ed-Dârr, en-Nâfi`, en-Nûr, el-Hâdî, el-Bedi`, el-Bâkî, el-Vâris, er-Raşîd, es-Sabûr’dur.”

(Tirmizî, Daavat, bab: 83, Hadis no: 3507; İbni Mâce, Dua, bab: 10, Hadis no: 3861)
(Tirmizî bu hadisi rivayet ettikten sonra şunları söylemiştir: “Bu hadis Garib'dir. Pek çok râvî bu hadisi bize Safvân b. Sâlih’den rivayet etmiştir. Bu hadisi sadece Safvân’ın rivayetiyle bilmekteyiz. Hadisçiler yanında güvenilen bir kişidir. Bu hadis aynı zamanda değişik şekilde Ebû Hurayra (radıyallahu anh)’den rivayet edilmiştir. Pek çok rivayetler içinde Esmau’l-Husna’nın sayıldığını sadece bu hadisle bilmekteyiz. Âdem b. Ebî İyas bu hadisi başka bir senedle yine Ebû Hurayra (radıyallahu anh)’den rivayet ederek Allah’ın isimlerini zikretmiştir. Fakat rivayetin senedi sağlam değildir.”)



Yüce Mevlâ’nın doksan dokuz isminin özetle manaları şöyledir:

1. Allah öyle bir Allah’tır ki, Ondan başka ilah yoktur.

2. Rahmân’dır: Merhametlidir, esirgeyendir. Ezelde bütün yaratılmışlar hakkında hayır ve rahmet dileyen, sevdiğini sevmediğini ayırt etmeksizin dünyada bütün mahlûkatına sayısız nimetler verendir.
3. Rahîm’dir: Çokça merhamet edendir. Bağışlayandır. Dünyada verdiği nimetlere karşı şükredenlere ahirette daha büyük ve ebedî nimetler veren ve onları mukâfatlandırandır.
4. Melik’tir: Hükümrandır. Mülk O’nun, varlık O’nundur. Bütün kâinatın asıl sahibi ve mutlak surette hâkimidir.
5. Kuddûs’tür: Hatadan, gafletten, acizlikten ve her türlü eksiklikten çok uzaktır, pek temizdir.
6. Selâm’dır: Her çeşit arıza ve hadiselerden salim olan, her türlü tehlikelerden kullarını selamete çıkaran, cennetteki mutlu kullarına selam edendir.
7. Mûmin’dir: Hidayet nasib edendir, güven verendir. Kalblerde iman nuru yaratandır, kendine sığınanlara eman verip onları koruyan rahatlatandır.
8. Muheymin’dir: Gözetleyendir, denetleyendir. Hâkimiyeti altına alandır.
9. `Azîz’dir: Mutlak galib olandır, mağlub edilmesi mümkün olmayandır.
10. Cebbâr’dır: Dilediğini mutlaka yaptırmaya muktedir olandır, her kırılanı sarandır, eksikleri tamamlayandır.
11. Mutekebbir’dir: Büyüklük O’nundur. Her şeyde ve her hadisede büyüklüğünü gösterendir.
12. Hâlık’tır: Yaratandır, yoktan var edendir. Her şeyin varlığını ve varlığı boyunca görüp geçireceği halleri, hadiseleri tayin ve tesbit eden ve ona göre yaratandır.
13. Bârî’dir: Düzgün ve uygun yapandır. Eşyayı ve her şeyin azalarını birbirine uygun ve munâsib bir halde yaratandır.
14. Musavvir’dir: Her şeye şekil ve biçim verendir. Her şeyi kendisine has bir surette yaratandır.
15. Ğaffâr’dır: Çokça bağışlayan ve kusurları örtendir.
16. Kahhâr’dır: Kahredendir, yok etmek istediğini silip imha edendir. Her şeye her istediğini yapacak şekilde gâlib ve hâkimdir.
17. Vahhâb’dır: Çokça bağışlayandır. Çeşitli nimetleri daima karşılıksız bahşedendir.
18. Razzâk’tır: Çokça rızık verendir, yaratılmışlara faydalanacak şeyleri ihsan edendir.
19. Fettâh’tır: Yolları, kapıları açandır. Her türlü muşkuleyi çözen ve kolaylaştırandır.
20. Alîm’dir: Her şeyi çok iyi bilendir.
21. Kâbıd’dır: Sıkan, daraltan O’dur.
22. Bâsıt’tır: Bol veren, genişleten O’dur.
23. Hâfıd’dır: Alçaltan, boyun eğdiren O’dur. Yukarıdan aşağıya indiren O’dur.
24. Râfi`dir: Yükselten, yukarı kaldıran O’dur.
25. Mûizz’dir: İzzetli ve şerefli kılandır.
26. Muzill’dir: Zillete düşüren, hor ve hakir kılandır.
27. Semî`dir: Her şeyi işitendir.
28. Basîr’dir: Her şeyi görendir.
29. Hakem’dir: Hüküm verendir, hakkı yerine getirendir.
30. `Adl’dır: Çok adaletlidir.
31. Latîf’tir: En inceliklere nüfuz eden, her şeyin bütün inceliklerini bilen ve yapandır. Lütufkâr olandır.
32. Habîr’dir: Her şeyin iç yüzünden gizli taraflarından haberdardır.
33. Halîm’dir: Çokça yumuşak davranandır. Her suçluyu hemen cezalandırmayan, nimetlerini ondan kesmeyendir.
34. `Azîm’dir: Çok büyük, pek azametlidir.
35. Ğafûr’dur: Çok affeden ve çok bağışlayandır.
36. Şekûr’dur: Yapılan iyilikleri çokça mukâfatlandırandır. Kendi rıdası için yapılan amellere daha fazlası ile karşılık verendir.
37. Aliyy’dir: Pek yücedir.
38. Kebîr’dir: Pek büyüktür.
39. Hâfız’dır: Çokça koruyandır. Yapılan işleri bütün tafsilatıyla muhafaza eden, her şeyi belli vaktine kadar afet ve belalardan koruyandır.
40. Mukît’tir: Her yarattığını gıdalandırandır. (Râgıb el-İsfahânî’nin de içinde bulunduğu bir grup lugat âlimine göre mukītın asıl anlamı “koruyup himaye eden”dir, zirâ hayatiyeti sürdürecek gıdayı vermek “birini koruyup yaşatma” anlamının vazgeçilmez sonucudur (el-Müfredât, “ḳvt” md.; Tâcü’l-ʿarûs, “ḳvt” md.; krş. Kāmus Tercümesi, “ḳvt” md.)
41. Hasîb’dir: Çokça hesaba çekendir. Herkesi hayatı boyunca yapıp ettiklerinin bütün tafsilat ve teferruatının hesabını çok iyi bilendir.
42. Celîl’dir: Azamet ve ululuk sahibidir.
43. Kerîm’dir: Çokça ikram edendir. İstemeden verendir.
44. Rakîb’dir: Çokça gözetleyendir. Bütün yapılanlar onun denetimi altındadır.
45. Mucîb’dir: Cevab verendir. Kendisine yalvaranların isteklerine icabet edendir.
46. Vâsi`dir: Her şeyi geniş ve bol olandır. Onun bütün nimet ve lütufları geniştir, tükenmezdir.

47. Hakîm’dir: Hüküm ve hikmet sahibidir. Emirlerini ve yaptıklarını yerli yerince yapandır.
48. Vedûd’dur: Çokça sevendir. Sevilmeye en çok layık olandır.
49. Mecîd’dir: Şanı büyük ve yüksektir.
50. Bâis’tir: Öldükten sonra diriltendir.
51. Şehîd’dir: Her şeyi muşahede edendir, her zaman ve yerde hazır ve nazırdır.
52. Hakk’tır: Varlığı kesindir, onda Şubhe yoktur.
53. Vekîl’dir: Yarattığı her şeyin vekilidir. İşlerini kendisine bırakanların işini düzeltip yürütendir.
54. Kaviyy’dir: Pek güçlü ve kuvvetlidir.
55. Metîn’dir: Çok sağlamdır, pek metanetlidir.
56. Veliyy’dir: İyi kullarının dostu ve Mevla’sıdır.
57. Hamîd’dir: Övülmeye lâyık olandır.
58. Muhsî’dir: Her şeyi bir bir sayandır, onları bilendir.
59. Mubdi’dir: Yaratılanları yoktan icat edendir. Onları maddesiz ve örneksiz olarak ilk baştan yaratandır.
60. Mûîd’dir: Tekrar iade edendir. Her şeyi yok ettikten sonra tekrar yaratandır.
61. Muhyî’dir: Hayat verendir. Diriltendir.
62. Mumît’tir: Öldürendir.
63. Hayy’dır: Diridir.
64. Kayyûm’dur: Her şeyi sevk ve idare edendir, ayakta tutandır.
65. Vâcid’dir: İstediğini istediği vakit bulandır. Dilediğini hemen ele geçirendir.
66. Mâcid’dir: Şanı büyüktür, lütfu keremi bol olandır.
67. Vâhid’dir: Tektir. Zatında, sıfatlarında, isimlerinde, fiillerinde ve hükümlerinde hiçbir ortağı ve benzeri yoktur.
68. Samed’dir: İhtiyaçlarda başvurulan tek mercidir.
69. Kâdir’dir: Her şeye güç yetirendir. İstediğini istediği zaman yapandır.
70. Muktedir’dir: İstediği gibi tasarrufta bulunandır. Her kuvvet ve kudret sahibleri üzerinde istediğini yapmaya güç yetirendir.
71. Mukaddim’dir: İstediğini öne geçiren, öne çıkarandır.
72. Muahhir’dir: İstediğini geri bırakan, arkaya koyandır.
73. Evvel’dir: Başlangıcı yoktur.
74. Âhir’dir: Sonu yoktur.
75. Zâhir’dir: Aşikârdır. Yarattıkları varlığını gösterir.
76. Bâtın’dır: Dünyada görülemez, gizlidir.
77. Vâlî’dir: Her şeyi tek başına üstlenen, sevk ve idare edendir.
78. Muteâlî’dir: Pek yücedir.
79. Berr’dir: Çokça iyilikte bulunandır.
80. Tevvâb’dır: Tevbeleri çokça kabul edendir.
81. Muntekim’dir: Suçluları cezalandırandır, intikam alandır.
82. Afuvv’dur: Affı çok olandır.
83. Raûf’tur: Pek şefkatli ve merhametlidir.
84. Mâliku’l-Mulk’tür: Mülkün gerçek ve ebedî sahibidir.
85. Zu’l-Celâli ve’l-İkrâm’dır: Azamet ve ikram sahibidir.
86. Muksit’tır: Adaletli davranandır. Her şeyi ölçülü ve dengeli yaratandır.
87. Câmi`dir: İstediğini istediği zaman ve istediği yerde toplayandır.
88. Ğaniyy’dir: Pek zengindir, hiçbir şeye ihtiyacı yoktur.
89. Muğnî’dir: İstediğini zengin edendir.
90. Mâni`dir: Dilediği şeye engel olandır.
91. Dârr’dır: Zarar verecek olan ancak O’dur. O dilemezse hiçbir şey zarar veremez.
92. Nâfi`dir: Fayda sağlayan O’dur. O dilemezse hiçbir şey fayda vermez.
93. Nûr’dur: Kâinatı aydınlatandır.
94. Hâdî’dir: Doğru yola iletendir.
95. Bedî`dir: Örneksiz, benzersiz olarak âlemi icat edendir.
96. Bâkî’dir: Varlığının sonu olmayandır.
97. Vâris’tir: Servet bırakanların son varisi O’dur.
98. Raşîd’dir: Mükemmelliğinin sonu yoktur. Bütün işleri dosdoğru yürütüp neticelendirendir.
99. Sabûr’dur: Çokça sabırlıdır.


29470


29471


29474


29477
 
Üst Ana Sayfa Alt