Çevrimdışı
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
Biz Gazzeliler ile Suriyelilerin canlarını eşit ve aynı derecede aziz gören Türkiyeli Müslümanlardanız.
Biz Amerikan yapımı silahlarla Gazze halkına saldıran Netenyahu ile Rus yapımı silahlarla Suriye halkına saldıran Esed’i eşit ve aynı derecede zalimler olarak bilen Türkiyeli Müslümanlardanız.
Suriye’de Esed, İran ve Hizbullah ittifakı el ele kardeşlerimizi katletmektedir. Yanı başındaki Türkiye’de de Suriye meselesine dair devlet ve halk nezdinde çeşitli girişimlerde bulunulmakta ve farklı kesimlerce öneriler sunulmaktadır. Bu önerileri 3 başlık altında toplamak mümkündür;
1. Grup: Akan kanın bir an önce durdurulması için “Uluslararası platformlarda Suriye meselesi ısrarla gündeme taşınsın”, “İslam ülkeleri olarak müdahale edilsin”, “Belirli direniş grupları desteklensin” vb. merkeze mazlumların hak ve özgürlük taleplerini alan çözüme yönelik iyiniyetli ve somut teklifler.
2. Grup: Guta Katliamı sonrası uluslararası camianın müdahale edeceği iddiası gündeme geldiğinde adeta binlerce masum rejimce öldürülmemiş ve bu yeterince büyük bir felaket değilmiş gibi ''kimin tarafından gerçekleştirildiği bile kesin olarak ortaya çıkarılamamış kimyasal silah kullanımı'' gibi ifadelerle meseleyi çarpıtan, savaş öncesi anlaşma tekliflerine kulak tıkayan Esed Rejiminin gölgesi altında demokratik bir seçime gidilmesi gibi uygulanabilirlikten ve rasyonellikten uzak olan, tiran ile mağduru eşit taraflar olarak etiketleyen, rejim ordusuna asker ve mühimmat gönderen İran otoritesinin inisiyatif almasını öneren 3. Yol bildirisi ve benzeri çağrılar.
3. Grup; Soğuk savaş atmosferinden çıkamamış, Amerikan emperyalizmine karşı gözleri tetikte bekleyen ancak Rus emperyalizmine karşı kör, İslam coğrafyasını ve zinde hareketleri tanımayan, önyargılarını ilkesel duruş diye pazarlayan, yenilgi edebiyatını kendine ekmek yapmış zevatın; Esed rejimi halkın iktidarına tercih edilmelidir minvalinde önerileri.
İkinci ve üçüncü grupta yer alanlar arasından kimileri bazen açıkça, bazen ima yoluyla, bazen de rejim ordularından daha çok direniş güçleriyle savaşan Harici örgüt IŞİD’e Türkiye'nin destek verdiği yalanıyla Suriye halkına yardım edilmemesi gerektiğini dile getirmekte, algı yönetimiyle kamuoyu oluşturmayı hedeflemektedirler. Nihayetinde Türkiye’den Suriye’deki mazlumlara sahip çıkmak amacıyla yapılan yardım çalışmaları baltalanmaktadır. Dolayısıyla eleştirimize muhatap olan zevatın öneri ve tutumları “Suriye meselesinde farklı düşünmek” ya da “hükümetin Suriye politikasını eleştirmek” olarak adlandırılamayacak mahiyette ve ciddiyettedir.
Aşağıda isimleri ve açıklamaları yer alan kişi ve kurumlar, mezhebi taassub, karşı mahallenin muhtarından onay alma hevesi, şöhret kaygısı ve kronik muhalif olmak gibi saiklerle böyle bir tutum sergilemektedirler. Ancak bizim çalışmamızın konusunu teşkil etmeleri iktidar muhalifliği motivasyonu sebebiyle değildir.
Suriye’deki mazlumların mağduriyet haline bilinçli/bilinçsiz hizmet eden cümleleri sarf edenler, maalesef Türkiyeli Müslümanların bir kısmını etkilemektedir. Geçmişte ortaya koydukları bazı değerli çalışmaları ve biriktirdikleri sosyal ilişkiler sayesinde itibar görmektedirler. Yine mezkur şahıs ve kurumları çeşitli ortamlarda fısıltıyla eleştirenler, sosyal ilişkileri sebebiyle eleştirilerini yutmakta, onların yüzlerine karşı lal kesilmektedir.
Amacımız çeşitli mahfillerde kısık sesle dile getirilen tepkileri yüksek sesle dillendirmek ve görüşlerini konunun ilgililerinin istifadelerine bir arşiv halinde sunmaktır. Arşiv çalışmamızın gerekli olduğuna inanıyoruz. Çünkü gençlerimizi etkileme potansiyeline sahip bu kişi ve kurumların görüş ile eylemleri hızla akan siyasi gündem kargaşasında hafızalardan silinmekte ve çoklarınca bilinmemektedir.
Arşiv ve boykotu, insanları hedef göstermek maksadı ile gerçekleştirmiyoruz. İçlerinde bizim de ortak bir geçmişimizin ve hukukumuzun olduğu kimseler bulunmaktadır. İsimleri anılanlar arasında özellikle 90'lı yıllar ve öncesi eserleriyle İsmet Özel, Ali Bulaç, Mustafa İslamoğlu gibi entelektüel gelişimimize katkı sağlayan ve üzerimizde hakkı olan yazarlar vardır.
Hatır ve tanışıklığımız, birçok konudaki fikir ayrılıklarını, belki de şahsımıza yönlendirecekleri ithamları tolere ettirebilecek güçtedir. Fakat mesele kişisel hasımlık veya hısımlık değil Müslümanların canı, ırzı ve izzetidir. Konforlu bir riyakarlıkla bizden olanın hatasını görmezden gelmek, ilkelerimizi inkar ve hakperestliği rafa kaldırmak olacaktır.
Suriye'de zalim ve mazlum arasındaki çatışmayı müslümanlar arasındaki mezhep kavgası olarak nitelendirenler de Hucurat suresinin 9. ayetini tekrar tekrar okumalıdır; ''Eğer müminlerden iki grup savaşırsa aralarını düzeltin. Şayet biri ötekine saldırırsa, Allah'ın buyruğuna dönünceye kadar saldıranlarla savaşın. Eğer dönerse aralarını adaletle düzeltin ve adaletli davranın. Şüphesiz ki Allah adil davrananları sever.'' Suriye rejiminin ilk günden bugüne dek sulhe yanaşmadığını; saldırı, cinayet, işkence ve tecavüzleri arttırarak sürdürdüğünü hatırlatıyoruz. Herkesi ayetin gereğince söz dinlemez despotlara karşı hak mücadelesi verenlerin yanında saf tutmaya davet ediyoruz.
Bu sebeplerle arşiv çalışmasında adı geçen kişi ve kurumlar İsrail zulmüne karşı gösterdikleri duruşu Esed rejimine karşı da gösterene kadar onlardan YÜZ ÇEVİRECEĞİZ, eserlerini REFERANS OLARAK ALMAYACAĞIZ, etkinliklerine KATILMAYACAĞIZ, çalışmalarını TAKİP ETMEYECEĞİZ.
Rabbim!
Bizi doğru yola ilet.
Zalimlerin tahtlarını yerle bir et.
Kaba softa ve ham yobazlardan, hakikati kibire feda edenlerden, takiyyeci şarlatanlardan ümmeti muhafaza buyur.
Kalem ehlinin hokkasını adalet mürekkebiyle doldur.
Amin.
Not: Aşağıda isimleri ve beyanları yer alan şahısları savunmak amacıyla getirilecek “X’i çekersen Türk şiiri diye bir şey kalmaz”, “Y Türk öykücülüğünün duayenedir.” “Z’yi tanırım iyi çocuktur”, “Benim T ablam bir tanedir.” gibi alakasız argümanları gayrıciddi buluyoruz. Metinde mezkur zevatın insani ilişkilerindeki davranışları, yazınsal yetkinlikleri ve edebi kişilikleri konu edilmemekte sadece Suriye meselesine yaklaşımları ele alınmaktadır.
evetboykot @gmail.com
http://evetboykot.blogspot.com.tr/?m=1
