Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Ezansız Iftarlar

A Çevrimdışı

ahmet meydani

Üyeliği İptal Edildi
Banned
İsmail Kasımoğlu



Ramazan ayının manevi esintisi, gönül dünyamıza farklı bir haz ve hafiflik veriyor. Bu mübarek ayın ruha seslenişi, diğer zamanlara göre çok daha farklıdır. On bir ay boyunca ruhta biriken kirler, kötülükler ve çirkinlikler orucun maneviyatıyla tertemiz oluveriyor. Hayata can ve heyecan katan, yürekleri maneviyatla coşturan, günahları söküp silen terbiye ayıdır Ramazan.

Yaşlı zamanın yorgun nehirlerinden akıp giden bereketsiz her gün, ertelenmişliklerin hüznüyle, ihmalkârlıkların tortusuyla gerilerde kalacak, ruhta açtığı firakla pişmanlık ve nedamet dolu, istenilmeyen dönemler olacaktır. Gönlümüzdeki bu tutku ve yaşlanmışlık bir ukde olarak iç dünyamızın acılı anıları olarak hatıralara kazınacak. Geçmişin tozlu sayfaları arasında geçen her hesapsız zaman, tarih sarmalında yarınlara taşınacak.

Onun için biz de geçmiş Ramazanların ihtişamını, coşkun havasını, unutulmaz iftar sofralarını, davetlerini, demli çaylarını, devamlı sohbetlerini, teravihlerini, söyler dururuz. Çünkü o sohbet ve muhabbetler; gönül köprülerimizi daha da sağlamlaştırarak, zamanın akan nehrinde kardeşliğin hoşnut verici izlerini takip ederdik.

Yer-gök, cisimler, varlıklar, bitkiler ve insanlar; her şey adeta bir askeri eğitim ve disiplin içinde aynı yöne akıp giderdi. Akşam olunca amirden memura, işçiden efendiye, esnaftan avama, niyetli niyetsiz herkeste tatlı bir telaş ve hoş bir koşuşturma olurdu. Sanki her şey iftar saatine doğru akardı.

Sosyal uyumun en büyük talim ve terbiyesi bu ayda olurdu. Fırınların önünde birikmiş kuyruklar, duraklarda dolmuş, otobüs, tren bekleyen insanlar ve tabana kuvvet diyerek aceleyle koşuşturanlar… Yediden yetmişe her kişiye farklı havasıyla, kuşatıcı iklimiyle yerimize/yurdumuza rahmet ve bereketi taşıyan bu rahmet bulutları, yağmuruyla kurumuş her yüreğe sağanak sağanak yağardı.

Hüzün yürekli dedelerin iftar sofralarında yaptıkları dualar, cömertliğin hazinesini hizmetin her hecesinde ilmik ilmik işleyen annelerin ikram ettiği iftar yemekleri, babaların çocuklarıyla aynı masada toplanması, ailede bir bütünlük havasının oluşması…

Bu mübarek ayda küskünler barışır, komşular yakınlaşır, dost, akraba ve yakınlarda davet trafiği yoğunlaşır, hizmetin telaşı bütün kirli ve yorgun yürekleri hayata tekrar kazandırırdı.

Şımarık ve şekva olan nefsin isteklerine ‘hayır’ diyebilen kutlu bir ibadet olmakla birlikte, o huysuz ve hayâsız nefse terbiye veren etkin bir aydı Ramazan.

İşte birçok zamandır bu ayın ruhuna, tadına, lezzetine ve bereketine öyle bir ihtiyaç ve iştiyakım var ki!

Ve herkesin nefsini ve nefesini tuttuğu o an… Kulak çanağının minarelere yöneldiği o an… İşte o iftar vakti... Ve minarelerden yükselen o hakikat çağrısı… Ağızlara kilit vuran ilahi buyruğun izin anı… Ezanla açılan iftarlar…

Ama şimdi çok uzaklarda mahzun ve mazlumiyetin burukluğuyla; Ramazan ikliminin yaşanmadığı, manevi kuraklığın kıtlığında kulluk bilincinden bihaber, nefsin azgın isteklerine köle olmayı özgürlüğün nişanesi olarak bilen tutsaklar diyarında, yalnız başına nefse karşı mücadele etmek, savaşmak ve galibiyetin coşkusunu yaşamak!

Ezan sesinin olmadığı, farklı takvimlerin saatleri arasında gidip-gelen iftar anı! Biraz hüzün, biraz burukluk olsa da iftarın ruhu nerede olursa olsun, kişiyi dimdik ayakta tutar.

Ben ezanın hikmetini, kerametini, etkinliğini, gücünü ve dinamiğini, onun hasretinde keşfettim.

Ben ezanın tatlı nağmelerine hasret kalmış kulaklarıma kulak verince, sağırlığımın nedenini anladım.

Ben ezanın dinamik ve yönlendirici gücünü, ezansız iftarın bireysellik keyfiyetinde fark ettim.

Adına gurbet demişler; sebebi belki bir sürgün, belki bir hicret, belki de kaderin ta kendisi!

Ramazan ayında sokaklarda insanlar yiyip içerken, günahların tümü aşikâr işlenirken, orucun emaresi olarak (içinde yaşadığın toplumda) hiçbir değişim yokken, Ramazanı anlamıyla birlikte yaşamaya çalışmak, lafta kalır. Böyle bir ortamda ruh da gurbet yaşıyor kendi kendine, yapayalnız, çaresiz ve hüzün yüklü hatıratlarıyla.

Ey gurbet diyarında mazlum, gönül firakıyla meşgul biçare kardeşlerim! Kaderin cilvesi olan mesafe gurbetine nefsimizin inadı olan ruh gurbetini eklemeyelim. Gurbetin yalnızlığında ruhun firakıyla hayatımızı anlamsızlaştırmayalım. Bu mübarek günleri ruhumuzun teslimiyet ve terbiyesi olarak görüp, gönül köprülerimizi tekrar inşa edelim. Ezansız diyarların bireysellik hastalığından kendimizi koruyalım.

Rabbim tuttuğumuz oruçları, kıldığımız namaz ve teravihleri, zikir ve dualarımızı katında kabul buyursun. Ramazanınız bol ve bereketli olsun.

(Hürseda Haber)
 
M Çevrimdışı

musab99

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Allah razi olsun kardes. Ben suan hollanda da yasiyorum ezansiz ramazan bir tuhaf oluyor.

2 seneden beri hollanda da yasiyorum. Burda sade vatan olarak degil Islami olarakta bir gurbetlik yasiyorum.

Cunku burdaki Turk muslumanlar bir garip olmus. Cogu zaten ya tarikatci yada nurcu konustugumu bile anlayamiyorlar yada islerine gelmiyor bilmiyorum.

Burdaki kardeslerden hollanda da yasayan varsa ve benle iletisime gecerse cok sevinecem
 
A Çevrimdışı

ahmet meydani

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Yurt dışında bazı kardeşler var ama nerede olduklarını bilmiyorum. Allah (cc) yâr ve yardımcınız olsun. Fiemanillah.
 
Üst Ana Sayfa Alt