Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Faizli Alışveriş Yapan Kimseye Yardım Etmek Haram mıdır?

O-Atmaca Çevrimdışı

O-Atmaca

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Esselamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakatuh.

Gunumuzde faiz artik ekmek gibi yenilebilen bir meta haline geldi. Namaz kilan insanlara faizin haram oldugunu anlatiyoruz cevap olarakta, ben aliyorum ama onlarda vermesin gunahi onlara diyebiliyorlar.
Bunlarin kimisi gercekten cahildir. Malum taguti sistemde insanlara din unutturuluyor.
Abi sorum şu;
faiz hakkinda hadisi serifte gecen verende(yediren), alanda(yiyen), yazanda, sahidligini yapanda gunahta esittirler gunumuzde bunu nasil gorebiliriz ?.

Ornegin bazilari kendisi faiz yemiyor ama kardesinin faizle yahut kredi kartiyla bir esya alacagi zaman ona yardimci oluyor. Peki bu kendisi yemese dahi sahitlik midir ?

Kredi kartiyla alisveris yapmak isteyen birine mal tavsiyesi vermek ve buna yardim edenler hangisine girer, hukmu nedir ?
Yahut faiz yemeyen birine, bir baskasi "benim kredi kartimdan git paracekte bana getir, sen yemiyorsun ben yiyorum" dese bu faiz yemeyen sahis kredi karti kullananla gunahta esitlermidir yahut oda sahitlerden mi sayilir ?

Yani hadisi gunumuzde ki insanlarin eylemlerine, yapip etmelerine uyarlayarak anlatirsaniz iyi olur. Birde kredi kartiyla alinan araclara binmek istemiyorum, bu aşrilik sayilir mi ?

Rabbim ilminizi arttirsin, muttakilerden kilsin. Esselamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakatuhu.
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Âleykum selam we rahmetullahi we berakatuh;

Kişinin kendisi Faizi almasa, vermese de meşrulaştırma - onaylama manasında olsa da yaptığı çirkin bir iştir ve Rasululah'ın lânetine mustehak bir iştir.

حدثنا محمد بن الصباح وزهير بن حرب وعثمان بن أبي شيبة. قالوا: حدثنا هشيم. أخبرنا أبو الزبير عن جابر، قال:
لعن رسول الله صلى الله عليه وسلم آكل الربا، وموكله، وكاتبه، وشاهديه، وقال: هم سواء
Cabir (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) faiz yiyene, yedirene, faiz muamelesini yazan kimseye ve bu muamelenin şahidlerine lanet etti ve:
‘Onlar günahta eşittir’ buyurdu.”

(Muslim, Buyû, Musakkat bahsi, bab 106, Hadis no: 1598; Ebu Yağla (1849) İbnu’l-Carud (646) Beyhaki (5/275) Begavi (2054) Ahmed (3/304) Ahmed (1/393) Tayalisi (343) İbni Hibban (1112-Mevarid)


Bunun haricinde bir de faizden sakınmaya çalıştığı halde zerresinin sirâyet edebileceği durumlar vardır ki bunun da izahatı şöyledir:

حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عِيسَى حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ أَخْبَرَنَا عَبَّادُ بْنُ رَاشِدٍ قَالَ سَمِعْتُ سَعِيدَ بْنَ أَبِي خَيْرَةَ يَقُولُ حَدَّثَنَا الْحَسَنُ مُنْذُ أَرْبَعِينَ سَنَةً عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ح و حَدَّثَنَا وَهْبُ بْنُ بَقِيَّةَ أَخْبَرَنَا خَالِدٌ عَنْ دَاوُدَ يَعْنِي ابْنَ أَبِي هِنْدٍ وَهَذَا لَفْظُهُ عَنْ سَعِيدِ بْنِ أَبِي خَيْرَةَ عَنْ الْحَسَنِ عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ لَيَأْتِيَنَّ عَلَى النَّاسِ زَمَانٌ لَا يَبْقَى أَحَدٌ إِلَّا أَكَلَ الرِّبَا فَإِنْ لَمْ يَأْكُلْهُ أَصَابَهُ مِنْ بُخَارِهِ قَالَ ابْنُ عِيسَى أَصَابَهُ مِنْ غُبَارِهِ
Ebû Hurayra (r.anh)'den rivayet edildiğine göre;
Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki, faiz yemeyen hiçbir kimse kalmayacaktır. Kişi, faiz yemese bile, kendisine onun buharından bulaşacaktır."

îbn Îsa; "Onun tozundan Ona bulaşacaktır" dedi.
(Ebu Davud, Buyû, Bab 3, Hadis no : 3331; Nesai, Buyû, Bab 2, Hadis no: 4379; İbn Mâce, Ticârât, Bab 58, Hadis no: 2278; Ahmed b. Hanbel, II, 494)

Gerçekten de Peygamber'in bildirdiği tahakkuk etmiş, faize doğrudan ya da dolaylı olarak dalmayan hemen hemen kalmamıştır. Dinine bağlı olarak bilinen, faizin haram olduğuna inanan birçok insan bile maalesef ya bile bile ya da bilmeden faize bulanmıştır. Çünkü gayri islâmî (küfür) sisteme dayanan ve bu sistemin piyasasında gelişen ekonomi insanlığı kıskacına almış, bütün çıkış kapılarına faizi yerleştirmiştir. Öyle ki, piyasada iş yapmak isteyen tuccar, yatırım yapmak isteyen sanayici, ister istemez faiz muesseselerinin kapılarına gitmek zorunda kalmıştır. Kredi ve banka ile hiçbir ilgi kurmayan esnaf da faizden uzak kalamamaktadır. Çünkü, İslâm'ın koyduğu şartlara uyulmadan yapılan ve yaygınlaşan fasid akidler de faiz hükmündedir. Bu akidlerden uzak kalmak zamanımız tüccarı için imkânsız hale gelmiştir.
Ticaret, sanayi ve banka ile hiçbir ilgisi olmayan çiftçi, işçi, memur da yakasını bu iletten kurtaramamaktadır. Ürününe karşılık aldığı bedel, çalışmasına karşılık aldığı ücret faiz kurumlarından geçmekte, faize bulanmaktadır. Dostunda yediği yemekte, arkadaşından aldığı hediyede faiz bulaşığının olmadığı, hiç kimse tarafından garanti edilemez durumdadır, işte Peygamber (s.a.v.)'in, insanların faiz alıp yemese bile Onun tozuna dumanına bulaşacağı yolundaki haberi budur.

Avnu'l-Ma'bûd sahibinin ifadesine göre, AIiyyu'l-Kârî; kişinin, faizin tozuna bulaşmasını şöyle açıklar:
"Yani kişiye faizin eseri ulaşır. Bu; faiz muamelesine şahid olmakla, o muameleyi yazmakla, faiz yiyenin ziyafetine iştirak etmekle veya hediyesini kabul etmekle olur. Kişi faizden korunsa bile, onun izlerinden kendisini kurtaramaz."

Ebû Davud'un bu hadisi, "şubhelerden kaçınmak" babına alması, hadisin bu tarafı ile ilgili olsa gerektir. Çünkü faiz olan, faiz olduğu bilinen şey kesinlikle haramdır. Şubhe ile hiçbir ilgisi yoktur. Şubheli olan, akidler içerisine gizlenen, herkesin ayırd edemeyeceği ya da başkalarının kazançları vasıtasıyla gelen faizdir. Müslüman yaptığı muameleye çok dikkat etmelidir. Davetine gittiği, sofrasına oturduğu kişileri iyi seçmelidir. Hatta alışveriş ettiği bakkalın ticarî muamelelerini bilmeli ve bakkalını ona göre tesbit etmelidir.

Tüm bunlardan anlaşılacağı gibi kişi ticaretle /faizle ilgili yaptığı işlerden sorumludur. Direkt bankaya gidip faize bulaşmayabilir veya çeşitli faizli alışverişlerden uzak durabilir ki bunlar güzel amellerdendir. Birde görünürde/zahiren faiz almıyormuş gibi anlaşılan fakat araştırıldığı zaman faiz ya da faize dolaylı yoldan katkı sağlandığı andlaşmalar, alış-verişler bulunabilir.

Sorunuzdaki misâllere değinecek olursak; faiz için "ben alıyorum ama onlar da vermesinler" diyerek kendi mesuliyetini hafifletmeye çalışmaları kabul edilmez. Faiz alanda verende haramda ortaktırlar, diğerinin cezasının artması kendi haramını/günahını hafifletmez.

Faizle, Kredi kartıyla alışveriş yapacak olana alacağı üründe tavsiyede bulunmak fâizle alış verişe şahid olmak vebalini yüklemez. Çünkü bu durum (faizle alışveriş andlaşması) zaten bitmiş, kredi kartı alınmasına rıda gösterilmiş, diğer kimse sadece ürün hakkında bilgi veriyor. Onun alışverişinin peşin veya taksitli, faizli ya da faizsiz alması ilgilendirmez, hatta bilmeyebilir de. Bilse de faizli alışveriş şartları bitmiş veya başlamamış olduğu gibi kendisinin yaptığı da sadece alınacak ürün hakkın bilgi vermektir.
Alış veriş yapana kendi kredi kartını vererek haramda yardımlaşması vebaldir. Her ne kadar kendisi kredi kartı sahibi olarak buna rıda göstermiş olsa da, başkasının bu harama girmesine yardımcı olması da haramdır. Çünkü Allah (c.c.) :
"İyilik ve takva hususunda yardımlasın, günah ve düşmanlık yolunda yardımlaşmayın. Allah'tan korkun, çünkü Allah'ın cezası çetindir." (Mâide, 2) buyurmuştur.

Başkasının faize bulaşarak aldığı arabaya binmemesi kendisini bağlayabilir. Yani azimet olabilir fakat bin(il)mesi haramdır gibi bir fetva verilemeyeceği kanaatindeyim. Fi emanillah


İlgili Konu:


Anne-babanın Faizli Borcunu Ödemek Câiz midir?

Bankaya Faizli Taksit Yatırana Yardımcı Olmak Câiz mi?
 
Üst Ana Sayfa Alt