Ibn Kayyım el-Cevziyye
Hamd, göklerde ve yerde ne varsa hepsinin sahibi olan Allah’a âittir. Âhirette de hamd O’nundur. O Hakîm ve Habîrdir. [34/Sebe, 1] Salât ve selâm peygamberlerin önderi, yaratılmışların en fazîletlisi, Abdullah oğlu Muhammed’in, tertemiz âilesinin ve ashâbının üzerine olsun.
Kaybolan ve fayda vermeyen on şey vardır ki, bunlar:
Amel edilmeyen (yaşanılmayan) ilimdir.
► İhlâs olmayan (Allah Teâlâ için yapılmayan) ve Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem örnek alınmayan (sünnete uygun yapılmayan) ameldir.
► Allah yolunda harcanmayan maldır. Dolayısıyla topladığı bu malıyla ne dünyada yararlanır, ne de bu malı âhirette kendisine fayda verir.
► Allah Teâlâ’yı sevmekten, O’na kavuşmaya şevk ve özlem duymaktan ve O’nunla birlikte olmaktan arınmış olan kalptir.
► Allah Teâlâ’ya itaat ve hizmet etmekten yoksun olan bedendir.
► Sevgilinin rızâsına uymayan ve emirlerine bağlı kalmayan sevgidir.
► Boşa geçirilen ya da iyilik ve yakınlık sağlamayan vakittir.
► Fayda vermeyen şeylerde dönüp dolaşan fikirdir.
► Seni Allah Teâlâ’nın rızâsına yakınlaştırmayan ve dünyanı da düzeltmene sebep olmayan hizmettir.
► Kendisine bir zarar, fayda, ölüm, hayat ve yeniden diriliş sağlayamayan ve canı, Allah Teâlâ’nın elinde esir olan kimseden korkman ve ona ümit beslemendir.
Bu kaybedilen şeylerin en büyüğü ve her kaybedilen önemli şeyin temelini oluşturan şeyler, iki tanedir:
1. Kalbi kaybetmektir.
2. Vakti kaybetmektir.
Kalbi kaybetmek; dünyayı, âhirete tercih etmektir.
Vakti kaybetmek ise; (ölmeyecek gibi) uzun emellerle yaşamaktır. Böylece fesadın hepsi; hevâya uyma ve uzun emellerle yaşama biraraya gelmiş olur. Salâhın hepsi de, hidâyete tâbi olma ve Allah Teâlâ ile karşılaşacağı o güne (kıyâmet gününe) hazırlık yapmakla olur.
Hâlimizi Allah Teâlâ’ya havâle ederiz.
Hayret edilen bir konu vardır ki o da şudur:
Bir kimsenin ihtiyacı olur ve bu konuda istek ve arzusunu gidermesi için Allah Teâlâ’ya yönelir de, cehâlet ve haktan yüz çevirme ölümünden, kalbinin hayat bulması ve şehvetlerle şüpheler hastalığından, iyileşmek için Allah Teâlâ’ya duâ etmez. Fakat ne var ki, kalp öldüğü zaman günah ve isyanını hissetmez.
Hamd, göklerde ve yerde ne varsa hepsinin sahibi olan Allah’a âittir. Âhirette de hamd O’nundur. O Hakîm ve Habîrdir. [34/Sebe, 1] Salât ve selâm peygamberlerin önderi, yaratılmışların en fazîletlisi, Abdullah oğlu Muhammed’in, tertemiz âilesinin ve ashâbının üzerine olsun.
Kaybolan ve fayda vermeyen on şey vardır ki, bunlar:
Amel edilmeyen (yaşanılmayan) ilimdir.
► İhlâs olmayan (Allah Teâlâ için yapılmayan) ve Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem örnek alınmayan (sünnete uygun yapılmayan) ameldir.
► Allah yolunda harcanmayan maldır. Dolayısıyla topladığı bu malıyla ne dünyada yararlanır, ne de bu malı âhirette kendisine fayda verir.
► Allah Teâlâ’yı sevmekten, O’na kavuşmaya şevk ve özlem duymaktan ve O’nunla birlikte olmaktan arınmış olan kalptir.
► Allah Teâlâ’ya itaat ve hizmet etmekten yoksun olan bedendir.
► Sevgilinin rızâsına uymayan ve emirlerine bağlı kalmayan sevgidir.
► Boşa geçirilen ya da iyilik ve yakınlık sağlamayan vakittir.
► Fayda vermeyen şeylerde dönüp dolaşan fikirdir.
► Seni Allah Teâlâ’nın rızâsına yakınlaştırmayan ve dünyanı da düzeltmene sebep olmayan hizmettir.
► Kendisine bir zarar, fayda, ölüm, hayat ve yeniden diriliş sağlayamayan ve canı, Allah Teâlâ’nın elinde esir olan kimseden korkman ve ona ümit beslemendir.
Bu kaybedilen şeylerin en büyüğü ve her kaybedilen önemli şeyin temelini oluşturan şeyler, iki tanedir:
1. Kalbi kaybetmektir.
2. Vakti kaybetmektir.
Kalbi kaybetmek; dünyayı, âhirete tercih etmektir.
Vakti kaybetmek ise; (ölmeyecek gibi) uzun emellerle yaşamaktır. Böylece fesadın hepsi; hevâya uyma ve uzun emellerle yaşama biraraya gelmiş olur. Salâhın hepsi de, hidâyete tâbi olma ve Allah Teâlâ ile karşılaşacağı o güne (kıyâmet gününe) hazırlık yapmakla olur.
Hâlimizi Allah Teâlâ’ya havâle ederiz.
Hayret edilen bir konu vardır ki o da şudur:
Bir kimsenin ihtiyacı olur ve bu konuda istek ve arzusunu gidermesi için Allah Teâlâ’ya yönelir de, cehâlet ve haktan yüz çevirme ölümünden, kalbinin hayat bulması ve şehvetlerle şüpheler hastalığından, iyileşmek için Allah Teâlâ’ya duâ etmez. Fakat ne var ki, kalp öldüğü zaman günah ve isyanını hissetmez.