Felak Sûresi'ni her zaman (ama özellikle de sıkıntılı durumlarda) okumamızın pek çok hikmetinden birine temas edeceğim.
Felak sûresinin ilk âyetinde geçen bir kelimenin anlamı bu hikmeti ele veriyor. İlk âyete geçmeden şunu belirtelim:
Sûrede dört şeyden Allah'a sığınmamız isteniyor:
a) Yarattığı şeylerin şerlerinden,
b) Karanlığı etrafı kapattığında gecenin şerrinden,
c) Düğümlere üfüren büyücülerin şerrinden,
d) Haset ettiği vakit hasetçinin şerrinden. Bütün bu sığınmalar öncesinde daha başlangıçta "Felak'ın Rabbine sığınırım" dememiz emrediliyor. Peki ama felak ne?
Arap dilinde bu kelimenin iki anlamı var:
1) Gecenin ardından sabahın gelişi
2) Tohumun ve tanenin yarılması
Peki "Felak'ın Rabbi" ne anlama geliyor?
Bununla şu kastediliyor:
Allah, gecenin ardından sabahı, karanlığın ardından aydınlığı getiriyor.
Toprağın altında nice aşamalar ve bâdireler atlatan taneden ve tohumdan, canlılığa sahip ekinleri ve ağaçları meydana getiriyor. Böylece maddî ya da manevî olarak sıkıntıda olan, çeşitli korkuları, düşmanları bulunan herkese şu mesaj veriliyor:
Gecenin karanlığından sabahı çıkaran, tohum ve taneden ekin ve ağacı, çiçek ve yaprağı, meyveyi çıkaran bir Rab var. Öyleyse sen O'na sığın. Şimdiki durumuna bakarak hayatının hep böyle geçeceğini düşünme. Gecenin ardından sabahı getiren Rabbine sığınırsan O, senin için de tüm zorlukları yarıp kolaylıklar yaratabilir. Tüm korkularını dağıtabilir.
Şu iki yanlıştan birine düşme:
a) "Gece (zorluklar, sıkıntılar) hep devam edecek". "Tohumlar hiçbir zaman ekine ve meyveye dönüşmeyecek."
b) "Gece, kendiliğinden sabaha kavuşacak." "Tohumlar kendiliğinden ağaca dönüşecek."
Gece hep devam etmeyecek, tohumlar hep öyle kalmayacak ama gece kendiliğinden değil, âlemlerin Rabbinin tasarrufuyla sabaha kavuşacak. Tohumlar kendiliğinden değil, âlemlerin Rabbinin isteğiyle ağaca dönüşecek.
Öyleyse O'na sığın, O'na dayan, O'na güven.
Şunu da bil: Gecenin karanlığı bir anda son bulup sabaha dönüşmüyor. Bunun bir süresi var. Tohum ve tane, bir anda ekine ve ağaca dönüşmüyor. Bunun bir süresi var. Senin zorluk ve sıkıntıların da bir anda ortadan kalkmayabilir ama sabırlı olursan sabahı da ağacı da görürsün.
Öyleyse?
Geceye yenilmemek lazım. Tıpkı merhum Sezai Karakoç'un dediği gibi:
"Geceye yenilmeyen her insana, ödül olarak bir sabah, bir gündüz ve bir güneş vardır."
Soner Duman
Felak sûresinin ilk âyetinde geçen bir kelimenin anlamı bu hikmeti ele veriyor. İlk âyete geçmeden şunu belirtelim:
Sûrede dört şeyden Allah'a sığınmamız isteniyor:
a) Yarattığı şeylerin şerlerinden,
b) Karanlığı etrafı kapattığında gecenin şerrinden,
c) Düğümlere üfüren büyücülerin şerrinden,
d) Haset ettiği vakit hasetçinin şerrinden. Bütün bu sığınmalar öncesinde daha başlangıçta "Felak'ın Rabbine sığınırım" dememiz emrediliyor. Peki ama felak ne?
Arap dilinde bu kelimenin iki anlamı var:
1) Gecenin ardından sabahın gelişi
2) Tohumun ve tanenin yarılması
Peki "Felak'ın Rabbi" ne anlama geliyor?
Bununla şu kastediliyor:
Allah, gecenin ardından sabahı, karanlığın ardından aydınlığı getiriyor.
Toprağın altında nice aşamalar ve bâdireler atlatan taneden ve tohumdan, canlılığa sahip ekinleri ve ağaçları meydana getiriyor. Böylece maddî ya da manevî olarak sıkıntıda olan, çeşitli korkuları, düşmanları bulunan herkese şu mesaj veriliyor:
Gecenin karanlığından sabahı çıkaran, tohum ve taneden ekin ve ağacı, çiçek ve yaprağı, meyveyi çıkaran bir Rab var. Öyleyse sen O'na sığın. Şimdiki durumuna bakarak hayatının hep böyle geçeceğini düşünme. Gecenin ardından sabahı getiren Rabbine sığınırsan O, senin için de tüm zorlukları yarıp kolaylıklar yaratabilir. Tüm korkularını dağıtabilir.
Şu iki yanlıştan birine düşme:
a) "Gece (zorluklar, sıkıntılar) hep devam edecek". "Tohumlar hiçbir zaman ekine ve meyveye dönüşmeyecek."
b) "Gece, kendiliğinden sabaha kavuşacak." "Tohumlar kendiliğinden ağaca dönüşecek."
Gece hep devam etmeyecek, tohumlar hep öyle kalmayacak ama gece kendiliğinden değil, âlemlerin Rabbinin tasarrufuyla sabaha kavuşacak. Tohumlar kendiliğinden değil, âlemlerin Rabbinin isteğiyle ağaca dönüşecek.
Öyleyse O'na sığın, O'na dayan, O'na güven.
Şunu da bil: Gecenin karanlığı bir anda son bulup sabaha dönüşmüyor. Bunun bir süresi var. Tohum ve tane, bir anda ekine ve ağaca dönüşmüyor. Bunun bir süresi var. Senin zorluk ve sıkıntıların da bir anda ortadan kalkmayabilir ama sabırlı olursan sabahı da ağacı da görürsün.
Öyleyse?
Geceye yenilmemek lazım. Tıpkı merhum Sezai Karakoç'un dediği gibi:
"Geceye yenilmeyen her insana, ödül olarak bir sabah, bir gündüz ve bir güneş vardır."
Soner Duman