Çevrimdışı
“FIRAT KALKANI” BÖLGELERİ SURİYE BEŞERİ KANUNLARINA İTİMAT EDİYOR; DAVETÇİLER VE MESULLER BU KARARI KINIYOR
Kuzey Haleb’de Fırat Kalkanı bölgesinde bulunan bazı hâkimler, şu anda mücrim rejimin mahkemelerinde itimat ettiği Suriye beşeri kanunlarını merci olarak kabul etti.
Dr. Abdullah Muhaysini kararla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Haktan sonra dalaletten başka bir şey yoktur. Suriye halkı, Kur’an yerine Suriye kanunlarının geri dönmesi ve hükmetmesi için mi ayaklandı, şehidlere vefa bu mudur? “Yoksa onlar cahiliye idaresini mi arıyorlar? İyi anlayan bir topluma göre, hükümranlığı Allah’tan daha güzel kim vardır.”
Konuyla ilgili olarak, şeyh Muslih el-Ulyani kararı şu sözleriyle kınadı: “Yoksa onlar cahiliye hükmünü mü istiyorlar? Bu kanuna razı olan hüsrana uğramıştır, çabaları boşa gitmiştir. Dinini küfür nizamı kanunları karşısında satan kimse, rejimin kucağına geri dönmek için ehlini ve topraklarını satmaktan çekinmez. Bu kanunlar küfürdür, içerisinde Allah’ın hükmüne zıt olan kanunlar bulunmaktadır.”
İdlib üniversitesi Şeriat Fakültesi dekanı ve Geçici Hükümet adalet bakanı Dr. İbrahim Şaşu şunları söyledi: “1950 anayasasına ve ona istinaden çıkan kanunlara itimat ediyorlar. Bunların arasında, açık bir şekilde İslam şeriatına zıt olan ceza kanunları bulunmaktadır. Sonra aşırılığın ve radikalliğin nedenlerini araştırıyorlar, kuzey kırsalında aşırılıkla savaş için merkezler kuruyorlar. Yardımcımız Allah’tır. Yüce ve Azim olan Allah’tan başka güç ve kuvvet sahibi yoktur.”
Hatırlanacağı üzere, Fırat Kalkanı gruplarının hâkim olduğu bölgeler emni problemlere, öldürme ve hırsızlık vakıalarına tanıklık etmekte. Bunların sonuncusu ise, sosyal medyada yayılan, çaldığı yedi bin Suriye lirası nedeniyle bir gencin soyulup arabada sürüklenerek işkenceye maruz kalması olayıydı.
İba Haber Ajansı
Kuzey Haleb’de Fırat Kalkanı bölgesinde bulunan bazı hâkimler, şu anda mücrim rejimin mahkemelerinde itimat ettiği Suriye beşeri kanunlarını merci olarak kabul etti.
Dr. Abdullah Muhaysini kararla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Haktan sonra dalaletten başka bir şey yoktur. Suriye halkı, Kur’an yerine Suriye kanunlarının geri dönmesi ve hükmetmesi için mi ayaklandı, şehidlere vefa bu mudur? “Yoksa onlar cahiliye idaresini mi arıyorlar? İyi anlayan bir topluma göre, hükümranlığı Allah’tan daha güzel kim vardır.”
Konuyla ilgili olarak, şeyh Muslih el-Ulyani kararı şu sözleriyle kınadı: “Yoksa onlar cahiliye hükmünü mü istiyorlar? Bu kanuna razı olan hüsrana uğramıştır, çabaları boşa gitmiştir. Dinini küfür nizamı kanunları karşısında satan kimse, rejimin kucağına geri dönmek için ehlini ve topraklarını satmaktan çekinmez. Bu kanunlar küfürdür, içerisinde Allah’ın hükmüne zıt olan kanunlar bulunmaktadır.”
İdlib üniversitesi Şeriat Fakültesi dekanı ve Geçici Hükümet adalet bakanı Dr. İbrahim Şaşu şunları söyledi: “1950 anayasasına ve ona istinaden çıkan kanunlara itimat ediyorlar. Bunların arasında, açık bir şekilde İslam şeriatına zıt olan ceza kanunları bulunmaktadır. Sonra aşırılığın ve radikalliğin nedenlerini araştırıyorlar, kuzey kırsalında aşırılıkla savaş için merkezler kuruyorlar. Yardımcımız Allah’tır. Yüce ve Azim olan Allah’tan başka güç ve kuvvet sahibi yoktur.”
Hatırlanacağı üzere, Fırat Kalkanı gruplarının hâkim olduğu bölgeler emni problemlere, öldürme ve hırsızlık vakıalarına tanıklık etmekte. Bunların sonuncusu ise, sosyal medyada yayılan, çaldığı yedi bin Suriye lirası nedeniyle bir gencin soyulup arabada sürüklenerek işkenceye maruz kalması olayıydı.
İba Haber Ajansı
