Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Fitne Zamanında Yalan Söyleme Hadisi Sahih mi?

Mert Gezici Çevrimdışı

Mert Gezici

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Esselemu aleykum ve rahmetullahi ve berakatuh
"Halkın arasını düzelten ve bunun için hayır niyetiyle söz ulaştıran veya hayır niyeti ile yalan söyleyen, yalancı değildir.” (Buharî, Sulh 2; Müslim, Birr 101) hadisi sahih midir, sahihse şerhi nasıldır?
 
Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Âleykum selam we rahemtullahi we berakatuh;

Hadis sahihdir. Yalan söylemenin câiz olabileceği yerler hakkındadır.

Bize İbrâhîm ibnu Sâd, Salih ibn Keysâ'dan: o da İbn Şihâb'dan tahdîs etti ki, ona Humeyd ibn Abdirrahmân; ona da annesi Ukbe kızı Ummu Kulsum haber vermiştir:
Ummu Kulsum, Rasûlullah (s.a.v.)'dan: "İnsanlar arasını iyileştirip düzelten ve bunun için hayır maksadıyla söz ulaştıran veya hayır kastıyla söz söyleyen kimse yalancı değildir" buyururken işitmiştir.
(Buhari, Sulh, Bab 2, Hadis no: 3; Muslim, Birr, Bab 27, Hadis no: 101 / 2605; Tirmizi, Kit. Birr, bab: 26, Hadis no: 1983; Ebû Dâuâd, Kit. Edeb, bab: 58, Hadis no: 4920; Musned, İmam Ahmed, c. VI, sf. 403)

Bunun mânâsı, böyle kimse yalan günâhına hakk kazanmaz demektir. Çünkü hadîste yalanın aslı yok edilmiş değildir. Fakat yalan üzerine rütbelendirilmiş olan günâh yok edilmiştir. Şubhe yok ki yalan, gerek ıslâh gerek başka maksadla söylensin, yine mâhiyeti îtibâriyle yalandır. Yalnız bâzı hususlarda fesadı düzeltmek için ruhsat verilmiştir.

Bu hususta âlimler arasında görüş ayrılığı vardır:
Bâzısı, Muslim'de Ummu Kulsum'un: "İnsanların dedikodusuna şu üç yerden başkasında ruhsat verildiğini işitmedim: Harbde; insanlar arasını düzeltmekte; kadının kocasına, kocanın da karısına karşı (aile düzenliği için) vâdinde" hadîsine dayanıp, bu ruhsatı kabul etmiştir. Bâzı âlimler de bu hadîsteki ruhsatı yalan söylemek mânâsına değil de, sözü tevriye ve mecaz şeklinde söylemeye hamledip, yalana hiçbir yerde asla cevaz vermemişlerdir.

Muhellib bunu şöyle açıklamıştır:
Hiçbir kimse için yalanı mubâh îtikâad etmek caiz değildir. Çünkü Rasûlullah, yalanı mutlak surette men' etmiş ve yalanın îmândan uzak olduğunu haber vermiştir. Peygamber bu hadîste insanlar arasını düzeltmeye çalışan kimseler için, iki taraf arasında hayır olan şeylerin söylenmesini; aralarında şerr olmak üzere duyduklarından sukût etmelerini öğretmiştir. Böyle hareket etmek güçlüğü kolaylaştırmak, uzağı yakınlaştırmak sayılır. Yoksa bir vakıanın aksini haber vermek demek değildir. Çünkü hakîkatin hilafını haber vermeyi Allah haram kılmış, Peygamber'i de harâmlığı bildirmiştir.

Bunun gibi, karı kocanın birbirlerine vâdi de yalan nev'inden değildir. Çünkü vâd, yerine getirildiği zamana kadar hakîkat mâhiyetini kazanmaz. Va'din yerine getirilmesi ise istikbâlde ümîd edildiğinden, bu da yalan sayılmaz. Harbde cevaz verilen hud'a da iki mânâya ihtimâli olan lâfızlarla vehîm vermektir, yoksa hakikati zıddı ile haber vermek değildir... (Özetlenerek Aynî'den).

Kâdı Iyâd , üç yerde yalan söylemenin bi'l ittifak câiz olduğunu söylemiştir. Ancak bu yerlerde mubah olan yalandan murad ne olduğu ihtilaflıdır. Ulemâdan bir cemaata göre, bir maslahattan dolayı bu üç yerde yalan söylemek mutlak surette caizdir. Memnu yalan zararlı olandır. Bir zâlim, birinin yanında gizlenmekte olan kimseyi öldürmek istese, nerede olduğunu bilmiyorum diyerek yalan söylemesi bi'l ittifak vâcib olur.
Diğer bir takım ulemâya göre yalan söylemek hiç bir hususta câiz değildir. Onlarca üç yerde yalan söylemenin câiz olmasından murad; tevriyeli yâni kapalı ve ihtimalli söz söylemektir, Meselâ :
Bir adam karısına iyi bakacağını, ona şöyle şöyle elbise giydireceğini vâd eder de, kalbinden Allah takdir ettiyse yaparım, diye niyet eder. Bu bir tevriyedir. Dargın kimseleri barıştırmak için iki taraftan birbirlerine güzel sözler nakleder ve tevriye yapar. Harbde de aynı şekilde hareket eder. Düşmana giderek : Sizin en büyük kumandanınız öldü, der. Fakat bununla onun geçmişteki bir kumandanını niyet eder. Karı-kocanın birbirlerine yalan söylemelerine gelince : Bundan murad birbirlerine sevgi göstermeleri ve icrası lâzım gelmeyen şeyleri vâdetmeleridir. Birbirlerine olan borçlarını vermemek yahut hakkı olmayan şeyleri birbirinden istemek gibi hususlarda yalan söylemeleri bi'licmâ haramdır.



İlgili Konu:


Yalan Söylemenin Hükmü Nedir?
Çözüldü - Yalan Söylemenin Hükmü Nedir? Küfür mü, Büyük ya da Küçük Günah mı?
 
Üst Ana Sayfa Alt