Çevrimdışı
Şam topraklarındaki zulme tepkisiz kalmayıp cihada giden birçok Türkiyeli Müslüman var. Bunlardan en önde olanlardan biri şüphesiz ki esir Müslümanlara sahip çıkan Abdurrah Koç’tu. Onlardan birisi de zindandaki Müslümanlara sahip çıkan çalışmalarıyla tanınan Garip Der’in başkanı Abdurrahman Koç’tu.
Abdurrahman Koç Garip-Der’in başkanlığı yanında birçok sivil toplum kuruluşlarının yardım faaliyetlerinde görev aldı. Usame ve Musab adında 2 çocuk babası olan Abdurrahman Koç, çevre tarafından sevilen sayılan ve saygı duyulan bir kişiliğe sahip idi. Kendisi Adıyamanlı olup İstanbul’da ikamet ediyordu.
Suriye cihadına her türlü maddi desteğe vesile olan Abdurrahman Koç, Şam topraklarının kendisini çağırmasına daha fazla dayanamayarak cihad cephesine hicret etti. Nusret Cephesi saflarında birçok operasyona katıldı.
Suriye’de Esed rejimine karşı mücadele eden Abdurrahman KOÇ Azez Minnag havaalanı kuşatmasında Esed keskin nişancısı ateşi sonucu şehadet şerbeti içti. Allah şehadetini kabul etsin.
Bir kardeşimizin Şehid Abdurrahman Koç hakkındaki şahitliği:
İlk tanıştığım zaman Suriye cihadı yeni başlamıştı, Fatih’te bulunan Garip-Der’de şehit ailesi ve mahkûmlara yardım çalışması yapıyordu. Cezaevinde mahkûmların taleplerine göre kitap, eşya, elbise, para vs ihtiyaçları karşılamak için elinden geldiğince karşılamaya çalışıyordu. Mahkûmların taleplerini karşılıyor, elinden geldiğince cezaevinde bulunan mahkûmların ailelerine kira, gıda, su, elektriğini veriyordu.
Abdurrahman abi Afganistan, Çeçen ve Irak cihadında şehit olmuş mücahit ailelerine bakmayı ihmal etmeyip, onların taleplerini karşılıyordu.
Suriye cihadı başladığında ise bütün samimiyeti ile oradaki mazlum halk ve mücahitler için elinden geleninin en iyisini yapmaya çalışıyordu.
Abdurrahman abi Özbek Komutan Sabri ile Kafkas İmarat’a beyatlı Ceyşu’l Muhaciriyn emiri olup sonra ihanet eden Ömer Şişani ile çalışıyordu.
Abdurrahman abi kesinlikle taassup ehli biri değildi, Hangi cemaat olursa olsun yardımcı olmaya çalışır, vasat biriydi.
Abdurrahman abi çok korktuğu şey Irak’taki mücahitlerin yanlışı Suriye’de uygulamasıydı, hatta o dönem Iraklılar’a tavizden dolayı Nusra’yı da çok eleştirirdi.
Yardım faaliyetleri için Suriye’ye ayda bir defada olsa giderdi, orda eksik olan ve yapılması gereken neyse gelip yapmaya çalışırdı.
Abdurrahman abi Suriye’den yeni gelmiş, mücahitlerin elinde silah yokluğu olduğunu, 6 kişilik mücahide 2 silah düştüğünü bizlere söylemişti.
ABD hava saldırısında şehit olan Nusra komutanı Ebu Yusuf ile eski dostluğu olduğundan, Nusra içinden iyi ilişkisi vardı.
Abdurahman abi tekfircileri sevmezdi, Suriye’ye giderken İstanbul’da dernekteki yazı tahtasına “Suriye’de bacılar tecavüze uğrarken tekfir konuşmak yasaktır!” yazmıştı.
Kardeşler şahittir ki bazen yol parası yok diye dernekte kaldığı günler olurdu, bazen de çok miktarda para olur ama kesinlikle israf etmezdi. Bizzat şahit oldum, dernekte misafir muhacirler vardı yemek yapacaktık, Abdurrahman abi bana çok çeşit değil bir yemek yeterli dedi.
Dernekte birlikte kaldığımda sabah 9 olmadan kalkar, cezaevinde gelen mahkûmların mektuplarını okuyup eksikleri için kitapçılara giderdi.
Dernekte kitap hazırlarken, biri Abdurrahman abiyi aradı ve ondan nişanlanacağı için para istedi, Abdurrahman abi parası yok diye borç alıp ona gönderdi.
Abdurrahman abiyi son defa o Suriye’de iken telefonla görüşmüştüm, sonra 1 ay geçmeden onun Halep Matar Minnik’te şehit olduğunu duydum.
Ona şahit olacağım inşallah. Onun samimi, dürüst, fedakâr ve takvalı olduğuna şahitlik edeceğim, Allah onu firdevs cennetine koysun. Âmin…
Ümmet-i İslam / Özel Haber
