Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Geceleyin Kabir Ziyareti Yapılabilir mi?

ensarullah Çevrimdışı

ensarullah

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
was bence en soruyu kabir ziyareit şeklinde değiştir islamda kabir yükseltmenin hükmüne bak istersen gerçi birazdan ilinm sahibi kardeşler yazarlar bir kaç şey bu konuda inbş ama şunu bil kabirleri mescid edinmek ve onları yüksetmek günahtır.
 
S Çevrimdışı

selefi

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Aleyhisselati vesselam efendimiz önceleri kabir ziyaretinden insanları menetmişti,daha sonra ise kabir ziyaretine izin verdiler,ve şöyle buyurdular:
Size kabir ziyaretini yasaklamıştım,kabirleri ziyaret ediniz,kabirler size ölümü hatırlatır diyerek daha önceki yasak hukmunu nesh etmiştir.
Kabir ziyareti gunun her vaktinde yapılabilir,aksine bir delil sabit değildir.Allah en doğrusunu bilendir.
 
ensarullah Çevrimdışı

ensarullah

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
kabir yüksetltme ve onları mescidler edinmek yasak.genelde türkiyede kabir ziyareti diyincve benim aklıma hep mescide çevrilmiş kabirler gelir.herkesin yakınında mutlaka vardır.bence bunun hakkında da bişeyler paylaşabilir selefi ahi.
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
MUSLİM

11- CENAZELER BAHSÎ

35- Kabristana Giderken Okunacak Şeyler ve Orada Yatanlara Dua Babı

103- (...) Bana Hârûn b. Saîd El-Eylî rivayet etti. (Dedi ki): Bize Abdullah b. Vehb rivayet etti. (Dedi ki): Bize îbni Cureyc, Abdullah b. Kesir b. Muttalib'den naklen haber verdi. O da Muhammed b. Kays'ı şöyle derken işitmiş:

Âişe'yi şunları rivayet ederken dinledim; Dedi ki:
«Size, Peygamber (SallallahuAleyhi ve Sellem)'den ve kendimden bir şeyler söyliyeyim mi?» Biz:

— «Hay hay» dedik. Hz. Aişe (r.anha),
Bana, Haccâc-ı A'ver'den dinleyen biri rivayet etti. Lâfız onundur. (Dedi ki): Bize Haccâcu'bnu Muhammed rivayet etti. (Dedi ki): Bize îbni Cureyc rivayet etti. (Dedi ki): Bana, Abdullah (Kureys'den bir zât), Muhammed b. Kays b. Mahreme b. Muttalib'den naklen haber verdi ki, bir gün şunları söylemiş:
Size kendimden ve annem'den bir şeyler anlatayım mı?

Biz kendisini doğuran annesini murâd ediyor sandık. Sözüne devamla (Dedi ki): Âişe şunları söyledi:
— «Size kendimden ve Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)" den bir şeyler anlatayım mı?»

Biz: — «Hay hay..!» dedik.
— «Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)' yanımda bulunduğu nevbetim gecesi gelince Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) değişti. Cubbesini yere koydu, ayakkabılarını çıkarıb; ayaklarının yanına koydu. Kaftanının bir tarafını döşeğinin üzerine yayarak, uzandı. Çok geçmeden benim uyuduğumu zannederek yavaşça cübbesini aldı; yavaşça ayakkabılarını giydi ve kapıyı açarak çıktı. Sonra yavaşça kapıyı kapadı. Ben, hemen entarimi başıma geçirdim, baş bezimi sarındım, çarşafıma burundum. Sonra onun peşinden yola düştüm. Bakî'a varınca durdu, hem de epeyi durdu.
Sonra üç def'â ellerini kaldırdı, sonra geri döndü. Ben de döndüm. O süratle yürüdü, ben de sür'atle yürüdüm; o eşkin gitti, ben de eşkin gittim; o koştu, ben de koştum. Neticede onu geçerek eve girdim.
Ben yatar yatmaz o da girdi ve:
Sana ne oluyor yâ Âişe? Heyecanlanmışsın... buyurdu.
Ben: — Bir şey yok; dedim.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
'- Ya söylersin yahut latif-u Habîr olan Allah bana mutlaka haber verir; dedi.
Ben: —
Yâ Rasûlallah! Annem babam sana feda olsun, dedim ve macerayı kendisine haber verdim.
Ya, önümde gördüğüm karaltı sen miydin? dedi;
Evet! cevâbını verdim. Bunun üzerine beni göğüsümden öyle bir itti ki, canımı yaktı.
Sonra şunları söyledi: Allah ve Rasulu sana zulûm mü edecekler sandın?
İnsanlar neyi gizlerse gizlesin, Allah onu bilir.
Evet,
Rasûlullah (sözüne devamla): Senin gördüğün zaman bana Cibrîs geldi de, nida etti. Ama nidasını senden gizledi. Ben, kendisine cevab verdim fakat ben de cevâbımı senden gizledim. Sen soyunmuş bir vaziyette iken yanına girecek değildi ya. Ben, senin uyuduğunu zannettim de, uyandırmak istemedim. Korkacağından da şubhe ettim.
Cibril şunları söyledi: "Rabbin, Bakî'd e yatanların yanına giderek onlar için istiğfarda bulunmanı sana emrediyor."
Ben: —
Onlara ne diyeyim yâ Rasûlallah? dedim;
Peygamber
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)- Selâm mu'min ve Müslümanlardan bu diyarda yatanlara!... Allah, bizim geçmişlerimize de, geleceklerimize de rahmet eylesin. Bizler de inşaallah sizlere katılacağız; de buyurdular.»

cümlesinde «Dara» kelimesi munâdâ olmak üzere mansûp okunur. Cümlede muzâf hafzedilmiş-, muzâfun ileyh onun yerine geçirilmiştir.
Terkîb: «Yâ ehle dârin» takdirindedir. Bâzıları bu kelimenin ihtisas üzere mansûp olduğunu söylemişlerdir.
«Aleykum» zamirinden bedel olmak üzere mecrûr okunmasını caiz görenler de olmuştur.


Hattâbi diyor ki: «Hadis-i şerif, kabristana (Dâr) denilebileceğini gösteriyor ki, doğrudur. Zira lûgatta meskûn olan yere de, harâ-bezâra da (Dâr) denilir.» Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellemin) kabristanda yatanlara selâm verdikten sonra «inşallah» tâbirini kullanarak: «Biz de size katılacağız.» demesi teberruk ve emr-i ilâhiyye imtisal içindir. Çünkü Kur'an-ı Kerim'de :
«Sakın (inşaallah'ı söylemek sizin bir şey için 'Ben, bunu yârın yaparım' deme...) buyurularak, her yapacağı iş için "inşeAllah" tâbirini kullanması kendisine emrolunmuştur.
Bâzıları, buradaki «inşeAllah» ile aynen o kabristan kastedildiğini söylemişlerdir.
Baki': Medîne-i Munevvere' nin meşhur kabristanıdır. Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i nona «Bakî'-i Garkad» namını vermesi: Vaktiyle içinde büyük bir diken ağacı bulunduğundandır.
Hadisin ikinci rivayeti hakkında Ebû Alî El-Gassân-î şunları söylemiştir: «Bu hadîs «Sahîh-i Muslim»'deki maktu' hadislerden biridir. Ayni zamanda râvîleri hakkında vehmolunmuştur. Zira ayni hadîsi Abdurrazzâk «Musannaf»'ında İbni Cureyc'den tahric etmiştir.
İbni Curayc: «Bana Muhammed b. Kays b. Mahreme haber verdi ki. Aişe'yi şöyle derken işitmiş; demiştir...»
Kaadi îyâz hadisin maktu olduğunu kabul etmemiş: «Bilakis, hadîs musneddir. Yalnız râvilerinin ismi verilmemişti. Bu ise munkatı' değil, meçhul bâbındandır. Çünkü munkatı'; Tabiî'nden önce, senedinden bir râvisi düşen hadistir. Bu hadîsin senedinde bir işkâl daha vardır ki, şudur: Muslim, (Bana Haccâc-ı Â'ver'i dinleyen biri rivayet etti. Lâfız onundur; dedi ki: Bize Haccâcu'bnu Muhammed rivayet etti.) demiştir. Bu söz, Haccâc-ı Â'ver’in bu hadîsini Haccâcu'bnu Muhammed ismini taşıyan başka bir râviden naklettiği zanmnı veriyor. Hâlbuki hakikat öyle değildir. Haccâcu'bnu Muhammed hiç şüphesiz Hacca-c u A'ver' kendisidir.
Mus1im'in sözü şöyle takdir edilir:
"Bana Haccâc-ı A'ver'den dinleyen biri rivayet etti. Bu zât dedi ki: Bana Haccâcu'bnu Muhammed rivayet etti. Yâni Muslim muhaddisin sözünü hikâye etmiş demektir." demiştir.
Fakat Nevevl, Kaadı' mn sözüne de İtiraz etmiş, îmam Mus1im'in senedinde meçhul bir kimse bulunan bu hadisi buraya dercetmesinin mutemet bir rivayet olmak üzere değil, mütâbaat tarîki ile olduğunu binâenaleyh asıl itimât edilecek rivayeti sahih isnâdla bundan önce zikrettiği için ikinci rivayetin zikri hadîse zarar vermiyeceğini söylemiştir.
«Yâ Aişe! » sözü: Murahham bir manâdâdır. Böyle yerlerde iki vecih caiz olduğu için ayni kelimeyi «Yâ Âişe» okumak da caizdir.

(SAHİH-İ MUSLİM TERCÜME VE ŞERHİ , Sönmez Neşriyat, Muslim 974-103; Nesei, 3973-3974; Ahmed 6-221, Abdurrezzak 6712; Albani EL-Cenaiz 231-232)



Aişe (r.anha), daha sonraki gecelerde de, Rasulullah'ın kendi yanında kaldığı zaman, gecenin sonunda Medine-i Munevvere'deki Baki' Mezarlığı'na çıkıp şöyle dediğini haber veriyor:
"Selâm size ey mu'min kavimler yurdunun sakinleri! Yarın vaki olacak diye va'doluna geldiğiniz şey sizlere gelmiştir. Sizler, ölüm ile yeniden dirilme arasındaki müddette bekliyorsunuz. Biz de inşeAllah size kavuşacağız. Ey Allah'ım! Baki'ul-Garkad ahalisine mağfiret eyle."
(Muslim, Cenâiz, 35; Nesâî, Cenâiz, 103; bk. Prof. Dr. Suleyman Toprak, Kabir Hayatı, sf: 441-442)
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt