Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Gemide Uçakta Kılınan Farz Namaz Otobüste Neden Kılınamıyor ?

Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Soru :
Mashadow : Selamunaleykum hocam. Birbiriyle alakalı üç sorum olacaktı.
1- Otobüste nafile namaz kılına biliyorken farz namaz neden kılınamıyor?
2- Kıble şartı her iki duruma göre değişiyor mu?
3- En son seçenek olarak otobüste farz namazı kılamaz mıyız?
Allah razı olsun
.

Âleykum selam we rahmetullah kardeşim;


Eğer (bir şeyden) korkarsanız (namazı) yaya veya binek üzerinde kılın.(Bakara: 239)

Şafii (rahimehullah) şöyle dedi:
“Korku olmaksızın namazı kısaltma sünnetle sabit olmuştur. Fakat yolculukta korkulduğu zaman namazı kısaltma hem Kur’an, hem sünnetle sabit olmuştur. Kim de yolculukta namazı dört rekat kılarsa ona hiçbir günah yoktur. Fakat yolculukta namazı kısaltmak daha iyidir. Çünkü bu sünnete uygundur.”

Rasulullah (s.a.v.)’in sünnetine göre yolculukta korku olduğu zaman hem namazın rekatlarında hem de rükunlarında kısaltma yapılır. Korku olmaksızın sadece yolculuk durumunda namazın rukunları değil, sadece rekatları kısaltılır. Yolculukta değil, sadece korku durumunda namaz rekatları kısaltılmaz, sadece rukunları kısaltılır.


Cihad Esnasında Düşmandan Kaçarken Veya Düşmanı Takib Ederken (Korku Anlarında) Namazın Durumu:

Malikilere göre ister takib durumunda, ister kaçma durumunda namaz binek üzerinde ima ile secde ve ruku yapmadan kılınabilir.
Şafii, Evzai ve Hadis alimlerine göre sadece kaçan kişinin binek üzerinde ima ile namaz kılması gerekir. Çünkü korku namazı sadece korkanlar ve eziyete mâruz kalanlar için söz konusudur. Takib edenin durumu ise böyle değildir.
Ordu, bir karartı, görüp onu düşman zannederek korku namazı kılar ve daha sonra bu karartının düşman olmadığını anlarsa Malikilere ve Hanefilere göre namazlarını iade ederler. Çünkü hatalı olduklarını anladıkları için doğru olanı yapmaları gerekir. Tıpkı hüküm veren hakimin hüküm verdikten sonra hükmünde yanlış yaptığını anladığı zaman hükmünden dönmesi gerektiği gibi.
Şafii’nin meşhur olan görüşüne ve bazı Malikilere göre namazı iade etmesi gerekmez. Çünkü onlar ictihad yapmışlardır. Bu, tıpkı kıbleyi tayin etmek için ictihad yapıp namazı kıldıktan sonra kıblenin yanlış tayin edildiğini anlayan kişi gibidir.

"Artık namazı bitirince ayakta, otururken ve yanınız üzere yatarken Allah’ı zikredin. Mutmain olunca namazı dosdoğru kılın. Muhakkak namaz mu'minler üzerine vakitli olarak farz olmuştur." (Nisa 103)

Nafile namazı arabada/otobüste durmaması halinde imâ ile kılabilirsin. Fakat farz namazlar için böyle bir ruhsat yoktur.
Cabir b. Abdillah hadisinde:
"Rasulullah (s.a.v.) bineği üzerinde iken, kendisini ne tarafa çevirirse o tarafa doğru nafile kılardı. Farz kılmak istediğinde ise bineğinden iner ve kıbleye dönerek kılardı."
(el-Hindî, Kenzu'l-Ummal, VIII/385)
Vitir için indiği rivayeti de vardır. (Serahsî, I/249)

Gemide, uçakta farz namazın kılınmasına cevaz verilmiş olmasına rağmen, araba / otobüs gibi tekerlekli araçlara cevaz verilmemesi, karada / yer üzerinde yürümesinden (olmasından) dolayı binek (hayvan) üstü gibi değerlendirilmiştir. Bu sebeble binekte / otobüs sadece nafilelere icâzet verilmiştir. Olağanüstü - zarurat durumları (namaz vaktinin çıkmasından endişe duyulması, araçtan inme imkânı bulunamaması, hastalığının artacağına inanması, düşman veya zarar verecek hayvanlardan korkması, ineceği yerde inmesine mani çamur, batak bulunması vb. gibi etkenler) olmadığı sürece araçta farz namaz kılınmaz.
Diğerleri
(deniz ve hava ulaşımında) zarurat durumu söz konusudur.

... لاَ يُكَلِّفُ اللهَ نَفْساً إِلاَّ وُسْعَهَا لَهَا
"Allah, hiç bir kimseye gücünün üzerinde yük yüklemez." (Bakara 286)

.... فَاتَّقُوا اللهَ مَا اسْتَطَعْتُمْ
"(Ey mûminler!) O halde gücünüz yettiği kadarıyla Allah’tan korkun." (Teğabun 16)


Arabada / Otobüste Namazda Kıble Şartı:

Gerek asr-ı saadette gerek selef ve halef ulemanın dönemlerinde hatta son yüzyıla kadar araba ve uçak gibi binek araçlar yoktu. Bu zamanlarda mevcud nakil araçları hayvan ve gemi idi. İnsanların ekserisi kendi hayvanları ile seyahat ederler ve diledikleri zaman durup, istedikleri zaman yollarına devam edebilirlerdi. Onun için, namazı hayvan sırtında kılma zorunlulukları yoktu.
Gemide seyahat edenler ise, gemi duruyor ise normal yerde kılıyorlarmış gibi, kıbleye dönerek rukû ve secdeyi yaparak namazlarını kılarlardı. Gemi hareket halinde ise, yapabiliyorlarsa ayakta rukû ve secdeyi yaparak, geminin hareketine göre kıbleye doğru dönerek kılarlar, buna güçleri yetmezse oturdukları yerden rukû ve secdeyi yaparak kılarlardı (Alauddin es-Semerkandî, Tuhfetu’l-fukahâ, I, 156; Kâsânî, Bedaiu’s-Sanâi’, I, 453)

Namazın iftitah tekbirinden selamına kadar kıbleye yönelme imkânı bulabilenin kıbleye yönelmesi farzdır. Çünkü kıble hem mûkime hem seferiye farz namazın sahih olabilmesi için kıbleye yönelmesi şarttır.
Namazın sonuna kadar kıbleye dönme imkânı bulunamıyorsa, Teğabun suresinde buyurulduğu gibi kişi gücü yettiği kadarıyla Allah'tan korksun. Bu, farz namaz hakkındaki hükümdür. Nâfile namaz konusunda ise kolaylık vardır.
Müslümanın, araçtan inme imkânı olsa bile, aracın gittiği yöne doğru namazını kılması câizdir. Çünkü rasulullah (s.a.v.), devesinin üzerinde gittiği yöne doğru nâfile namazı kılardı. Câbir'in (r.anh) şöyle rivayet demiştir:
كَانَ النَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يُصَلِّي التَّطَوُّعَ وَهُوَ رَاكِبٌ فِي غَيْرِ القِبْلَةِ
"Rasulullah (s.a.v.), bineğine binmiş, yönü kıbleye dönük olmadığı halde nâfile namaz kılardı."
(Buhârî, Hadis no: 1094)


Fakat yolculuk sırasında hareket halinde nâfile namaza başlarken (İftitah tekbiri alırken) kıbleye yönelmesi, daha fazîletlidir."
"Farz namazı ayakta kılma imkânı varken oturarak kılmak ise câiz değildir:

حَافِظُواْ عَلَى الصَّلَوَاتِ والصَّلاَةِ الْوُسْطَى وَقُومُواْ لِلّهِ قَانِتِينَ
"Namazlara ve orta namaza devam edin. Allah'a saygı ve bağlılık içinde namazı ayakta kılın." (Bakara 238)

İmrân b. Husayn (r.anh)'dan rivâyet olunduğuna göre;
O, hastalığından şikâyet ettiğinde, Nebi (s.a.v.) O'na şöyle buyurmuştur:

صَلِّ قاَئِماً، فَإِنْ لَمْ تَسْتَطِعْ فَقاَعِداً، فَإِنْ لَمْ تَسْتَطِعْ فَعَلىَ جَنْبٍ
"(Namazını) ayakta kıl. (Ayakta kılmaya) gücün yetmezse, oturarak kıl. Oturarak da kılmaya gücün yetmezse, yan tarafın üzerine kıl."
(Buhârî, Hadis no: 1117)


Mashadow :
Bana göre zor bir soruydu vakit ayırdığınız için sağolun. Otobüs ile gemi konusu önemliydi benim için. Allah razı olsun hocam.


Silinen Konu Eklendi
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt