Selamun aleykum,
Konu başlığıyla ilgili kısma geçmeden önce, günahlarla ilgili bazı hadisleri nakletmek istiyorum:
“Bütün Âdemoğulları günahkârdır, günahkârların en hayırlıları ise tövbe edenlerdir.” (İbn Mâce, Zühd, 30)
“Eğer siz günah işlemeseydiniz, Allah sizi helak eder ve yerinize, günah işleyip, peşinden tövbe eden kullar yaratırdı.” (Müslim, Tevbe, 9-11)
Bununla birlikte:
"Günahtan tam dönen ve tövbe eden, o günahı hiç işlememiş gibidir."
(İbn Mace, Zuhd 30)
Ebu Hureyre ve Ebu Said radıyallahu anhuma'nın anlattıklarına göre, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm şöyle buyurmuştur:
"Mü'min kişiye bir ağrı, bir yorgunluk, bir hastalık bir üzüntü hatta bir ufak tasa isabet edecek olsa, Allah onun sebebiyle mü'minin günahından bir kısmını mağfiret buyurur."
Buhari, Marda 1; Müslim, Birr 52, (2573); Tirmizi, Cenaiz 1, (966)
Resulullah (sav) ölmek üzere olan bir gencin yanına girmişti. Hemen sordu: "Kendini nasıl buluyorsun?" "Ey Allah'ın Resulü, Allah'tan ümidim var, ancak günahlarımdan korkuyorum" diye cevap verdi. Resulullah (sav) da şu açıklamayı yaptı: "Bu durumda olan bir kulun kalbinde (ümit ve korku) birleşti mi Allah o kulun ümid ettiği şeyi mutlak verir ve korktuğu şeyden de onu emin kılar."
Tirmizi, Cenaiz 11, (983); İbnu Mace, Zühd 31, (4261)
“Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdular: “Herhangi bir kul (müslüman) günah işlediği zaman, (erkanına uyarak güzelce) abdest aldıktan sonra iki rekat namaz kılıp Allah'tan af ve mağfiret dilerse Allah onu muhakkak bağışlar.”
Ebu Davud, 2/86, Tirmizi 2/257; el-Elbani, tashih etmistir; bkz. Sahih-i Ebi Davud 1/2837.
Kısaca herbirimiz günahkarız, ve bununla birlikte Rabbimizin rahmeti çok büyük ve kendisine yönelenlere tevbe kapısı her zaman açık (elhamdülillah)
Rahman ve Rahim Olan Allah'ın adıyla
“Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.”
Zümer 53. ayet
***
Günahların affı için okunacak (ayet ve hadislerden) bazı dua ve zikirler ise şu şekilde:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Bir kimse her gün yüz defa, lâ ilâhe illallahu vahdehû lâ şerîke leh, lehü’l-mülkü ve lehü’l-hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr, derse, on köle âzâd etmiş kadar sevap kazanır; ona yüz iyilik sevabı yazılır; yüz günahı bağışlanır; bu zikir o gün akşama kadar o kimsenin şeytandan korunmasını sağlar. Bu zikri ondan daha fazla tekrarlayan kimse dışında hiç kimse daha faziletli bir iş yapmamış olur”. Resûl-i Ekrem sözüne şöyle devam etti: “Bir kimse günde yüz defa subhânallâhi ve bi-hamdihî derse, onun günahları deniz köpüğü kadar bile olsa hepsi bağışlanır.”
(Buhârî, Bed’ü’l-halk 11; Daavât 64, 65; Müslim, Zikir 28.)
***
“Kim her namazdan sonra otuz üç defa subhânallah, otuz üç defa elhamdulillah, otuz üç defa da Allahu ekber,der
–Bu doksan dokuz eder- ve; “La ilahe illallahu vahdehu la şerike leh. Lehül-mülkü ve lehü'l-hamdü ve hüve ‘ala külli şey’in kadir;(Allah’tan başka ilâh yoktur; birdir, ortağı yoktur. Mülk de O’nundur, hamd de O’nundur. O, her şeye kadirdir) derse; günahları denizin köpüğü kadar da olsa affolunur.”
(Muslim, Mesacid, 146)
***
Sa'd (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Balığın karnında iken, Zü'n-Nün'un yaptığı dua şu idi: Lâ ilâhe illâ ente sübhâneke inni küntü mine'z-zâlimin. (Allahım! Senden başka ilâh yoktur, seni her çeşit kusurlardan tenzih ederim. Ben nefsime zulmedenlerdenim.)" Bununla dua edip de icâbet görmeyen yoktur."
Tirmizi, Daavât 85. (3500)
***
"Rabbim! Doğrusu ben, nefsime zulmettim. Bundan dolayı beni bağışla."
Kasas Suresi 16. Ayet
***
Ebu Hureyre (r.a.) şöyle dedi:
Allah Resulü (a.s.) namaz başlangıçlarında iftitah tekbiri aldığı zaman okumaya başlamadan evvel biraz susardı. Dedim ki: Ey Allah’ın Resulü! Anam, babam sana feda olsun. Tekbir ile kıraat arasındaki şu sükutunu, orada ne dediğini bana haber verir misin? O, “Şöyle derim” buyurdu: “Allah'ım! Beni günahlarımdan doğu ile batı arasını açtığın kadar uzak tut. Allah'ım! Beyaz kumaş kirden, pastan nasıl temizlenirse beni günahlarımdan öyle temizle. Allah'ım! (Geçmiş) günahlarımdan da beni kar ile, su ile ve dolu ile tertemiz yıka!”
(Sahih Muslim)
***
Allah'ım! Rabbim sensin, Senden başka ilâh yoktur, beni Sen yarattın, şüphesiz Senin kulunum ve gücüm yettiği kadar sana verdiğim ahdü vaad üzere sâbitim.
(Allah'ım) işlediğim kusurların şerrinden sana sığınırım, bana ihsan buyurduğun ni'metini Zât-ı Ulûhiyyetine îtiraf ederim. Günâhımı da îtiraf ederim.
Beni affet. Şüphe yok ki günahları senden başka affedecek yoktur.
(Buhari, Deavat,2; Ebu Dâvûd, Edeb, 100-101.)
***
Sizlerin de bildiği ayet ve hadislerden dua ve zikirler var ise, kaynaklarıyla birlikte konuya ekleyebilirsiniz.
Konu başlığıyla ilgili kısma geçmeden önce, günahlarla ilgili bazı hadisleri nakletmek istiyorum:
“Bütün Âdemoğulları günahkârdır, günahkârların en hayırlıları ise tövbe edenlerdir.” (İbn Mâce, Zühd, 30)
“Eğer siz günah işlemeseydiniz, Allah sizi helak eder ve yerinize, günah işleyip, peşinden tövbe eden kullar yaratırdı.” (Müslim, Tevbe, 9-11)
Bununla birlikte:
"Günahtan tam dönen ve tövbe eden, o günahı hiç işlememiş gibidir."
(İbn Mace, Zuhd 30)
Ebu Hureyre ve Ebu Said radıyallahu anhuma'nın anlattıklarına göre, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm şöyle buyurmuştur:
"Mü'min kişiye bir ağrı, bir yorgunluk, bir hastalık bir üzüntü hatta bir ufak tasa isabet edecek olsa, Allah onun sebebiyle mü'minin günahından bir kısmını mağfiret buyurur."
Buhari, Marda 1; Müslim, Birr 52, (2573); Tirmizi, Cenaiz 1, (966)
Resulullah (sav) ölmek üzere olan bir gencin yanına girmişti. Hemen sordu: "Kendini nasıl buluyorsun?" "Ey Allah'ın Resulü, Allah'tan ümidim var, ancak günahlarımdan korkuyorum" diye cevap verdi. Resulullah (sav) da şu açıklamayı yaptı: "Bu durumda olan bir kulun kalbinde (ümit ve korku) birleşti mi Allah o kulun ümid ettiği şeyi mutlak verir ve korktuğu şeyden de onu emin kılar."
Tirmizi, Cenaiz 11, (983); İbnu Mace, Zühd 31, (4261)
“Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdular: “Herhangi bir kul (müslüman) günah işlediği zaman, (erkanına uyarak güzelce) abdest aldıktan sonra iki rekat namaz kılıp Allah'tan af ve mağfiret dilerse Allah onu muhakkak bağışlar.”
Ebu Davud, 2/86, Tirmizi 2/257; el-Elbani, tashih etmistir; bkz. Sahih-i Ebi Davud 1/2837.
Kısaca herbirimiz günahkarız, ve bununla birlikte Rabbimizin rahmeti çok büyük ve kendisine yönelenlere tevbe kapısı her zaman açık (elhamdülillah)
Rahman ve Rahim Olan Allah'ın adıyla
“Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.”
Zümer 53. ayet
***
Günahların affı için okunacak (ayet ve hadislerden) bazı dua ve zikirler ise şu şekilde:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Bir kimse her gün yüz defa, lâ ilâhe illallahu vahdehû lâ şerîke leh, lehü’l-mülkü ve lehü’l-hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr, derse, on köle âzâd etmiş kadar sevap kazanır; ona yüz iyilik sevabı yazılır; yüz günahı bağışlanır; bu zikir o gün akşama kadar o kimsenin şeytandan korunmasını sağlar. Bu zikri ondan daha fazla tekrarlayan kimse dışında hiç kimse daha faziletli bir iş yapmamış olur”. Resûl-i Ekrem sözüne şöyle devam etti: “Bir kimse günde yüz defa subhânallâhi ve bi-hamdihî derse, onun günahları deniz köpüğü kadar bile olsa hepsi bağışlanır.”
(Buhârî, Bed’ü’l-halk 11; Daavât 64, 65; Müslim, Zikir 28.)
***
“Kim her namazdan sonra otuz üç defa subhânallah, otuz üç defa elhamdulillah, otuz üç defa da Allahu ekber,der
–Bu doksan dokuz eder- ve; “La ilahe illallahu vahdehu la şerike leh. Lehül-mülkü ve lehü'l-hamdü ve hüve ‘ala külli şey’in kadir;(Allah’tan başka ilâh yoktur; birdir, ortağı yoktur. Mülk de O’nundur, hamd de O’nundur. O, her şeye kadirdir) derse; günahları denizin köpüğü kadar da olsa affolunur.”
(Muslim, Mesacid, 146)
***
Sa'd (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Balığın karnında iken, Zü'n-Nün'un yaptığı dua şu idi: Lâ ilâhe illâ ente sübhâneke inni küntü mine'z-zâlimin. (Allahım! Senden başka ilâh yoktur, seni her çeşit kusurlardan tenzih ederim. Ben nefsime zulmedenlerdenim.)" Bununla dua edip de icâbet görmeyen yoktur."
Tirmizi, Daavât 85. (3500)
***
"Rabbim! Doğrusu ben, nefsime zulmettim. Bundan dolayı beni bağışla."
Kasas Suresi 16. Ayet
***
Ebu Hureyre (r.a.) şöyle dedi:
Allah Resulü (a.s.) namaz başlangıçlarında iftitah tekbiri aldığı zaman okumaya başlamadan evvel biraz susardı. Dedim ki: Ey Allah’ın Resulü! Anam, babam sana feda olsun. Tekbir ile kıraat arasındaki şu sükutunu, orada ne dediğini bana haber verir misin? O, “Şöyle derim” buyurdu: “Allah'ım! Beni günahlarımdan doğu ile batı arasını açtığın kadar uzak tut. Allah'ım! Beyaz kumaş kirden, pastan nasıl temizlenirse beni günahlarımdan öyle temizle. Allah'ım! (Geçmiş) günahlarımdan da beni kar ile, su ile ve dolu ile tertemiz yıka!”
(Sahih Muslim)
***
Allah'ım! Rabbim sensin, Senden başka ilâh yoktur, beni Sen yarattın, şüphesiz Senin kulunum ve gücüm yettiği kadar sana verdiğim ahdü vaad üzere sâbitim.
(Allah'ım) işlediğim kusurların şerrinden sana sığınırım, bana ihsan buyurduğun ni'metini Zât-ı Ulûhiyyetine îtiraf ederim. Günâhımı da îtiraf ederim.
Beni affet. Şüphe yok ki günahları senden başka affedecek yoktur.
(Buhari, Deavat,2; Ebu Dâvûd, Edeb, 100-101.)
***
Sizlerin de bildiği ayet ve hadislerden dua ve zikirler var ise, kaynaklarıyla birlikte konuya ekleyebilirsiniz.