Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Günün Aydınlığı Gecenin Karanlığından Ayrılıncaya Kadar...

Muddessir Çevrimdışı

Muddessir

الحمد الله
Frm. Yöneticisi
Bu konuda Berâ İbn Azib'in Hz. Peygamber'den (s.a.v) naklettiği bir rivayet vardır.

Adiyyİbn Hâtim'in (r.a.) şöyle dediği nakledilmiştir:

"...günün ağarması gecenin karanlığından fark edilinceye kadar..." ayeti inince biri siyah diğeri beyaz olan iki ip aldım ve yastığımın altına koydum. Gece boyunca da bu İplere baktım, fakat bu ipleri birbirinden İyice ayırdedemedim. Ertesi gün Hz. Peygamberin (s.a.v) yanına gidip yaptıklarımı anlattım. Resûlullah (s.a.v) bana şöyle dedi: "Bu ayette kasdedilen gecenin karanlığı ile gündüzün aydınlığıdır."

Sehlİbn Sa'd'ın şöyle dediği nakledilmiştir:

"Günün ağarması gecenin karanligi fark edilinceye kadar yeyin için. Sonra gece girinceye kadar orucu tamamlayın" ayeti inmiş fakat (şafak vaktine kadar) kısmı inmemişti. Bu ayet indikten sonra bazı kimseler oruç tutmak istediklerinde ayaklarına beyaz ve siyah ipler bağlarlar ve ipler birbirinden ayırdedilinceye kadar yemeye devam ederlerdi. Bundan sonra Allah Teâlâ , (şafak vaktine kadar) kısmını vahyetti ve insanlar ayette o,gece ve gündüzün kasdedildiğini anladılar."


Ahmed İbn Hanbel de rivayeti bu şekilde nakletmiştir.

Hattâbî, "el-Meâlim" adlı eserde Hz. Peygamberin (s.a.v): "Senin yastığın amma da genişmiş ha!" şeklindeki sözüyle ilgili olarak şunları söylemektedir: "Resûlullah'ın (s.a.v) bu sözünün anlamı hakkında iki görüş bulunmaktadır:

1-"Senin uykun amma da ağırmış!" Dolayısıyla Hz. Peygamber (s.a.v) yastıgi kelimesini uyku'dan kinaye olarak kullanmıştır. Çünkü uyuyan bir kimse başını yastığa koyar.

2-"Senin gecen amma da uzunmuş!" Zira Adiyy yastığının altına koyduğu iplikleri birbirinden ayırdedene kadar uzunca bir süre geçtiği halde yemeye ve içmeye devam etmiştir.

"... ve insanlar ayette gece ve gündüzün kasded ildiğin i anladılar." Ayet, gündüzün aydınlığı ile gecenin karanlığının birbirinden ayrıldığı vakte kadar yeme ve içmeye devam edilebileceğini gösterir. Gece ile gündüzü birbirinden ayıran ise ufka paralel olarak beliren ikinci şafaktır (fecr-İ sadık). Bu hüküm bize dolaylı olarak ikinci şafaktan sonraki zaman diliminin gündüz sayıldığını gösterir."

Ebû Ubeyd ayette geçen siyah ve beyaz ip terkiplerine şu anlamları vermiştir: "Siyah ip gece, beyaz ip ise fecr-İ sadıktır. Burada (ip diye tercüme edilen) kelimesi renk anlamına gelir."

Zemahşerî ise konuyla ilgili olarak şöyle demiştir: "Beyaz ip, ufka yatay olarak uzanan ikinci şafağın başlangıç anıdır. Şafakta ortaya çıkan bu aydınlık ufkaparalel uzanmış bir ip gibidir. Siyah ip ise bu şafakla birlikte ufukta görülen gecenin alaca karanlığıdır; bu alaca karanlık da adeta bir ip gibi uzanmıştır."

Bu ayet ve hadis ikincişafak doğana kadar yemeye ve içmeye devam edilebileceğini gösterir. Bir kimse yerken veya içerken şafak doğduğunda yemeyi ve içmeyi bırakırsa orucunu tamamlar. Bu konuyla ilgili olarak alimler arasında görüş ayrılıkları bulunmaktadır:

Bir kimseşafağın doğmadığı hakkındaki kanaati daha ağır bastığı için yemeye veya içmeye devam ederse alimlerin çoğunluğuna göre orucu bozulmaz. Çünkü ayet, gecenin karanlığı ile gündüzün aydınlığının birbirinden ayrıldığı vakte kadar yemeye ve içmeye devam edilebileceğini gösterir. İbn Ebû Şeybe, Ebü'd-Duhâ senediyle şöyle bir rivayet nakletmiştir: "Birisi Abdullah İbn Abbâs'a sahuru sordu. Orada bulunanlardan birisi: "Vaktin çıktığına dair şüphen kalmayıncaya kadar ye!" dedi. Abdullah İbn Abbâs ise bu cevabı veren kişiye karşılık şöyle dedi: "O, bu cevap ile bir şey söylemiş olmadı. Vakit konusunda şüphen varsa yemeye devam et, şüphen kalmadığında İse yemeyi bırak!" İbnü'l-Münzİr alimlerin çoğunluğunun bu görüşte olduğunu belirtmiştir. İmam Mâlik ise bu durumda orucun kaza edilmesi gerektiğini söylemiştir.

İbn Bezîze "Şerhü'l-Ahkâm" adlı eserde alimler arasındaki görüş ayrılığını anlatırken şöyle demiştir: "Alimler, oruç yasaklarının şafağın doğmasıyla mı yoksa tan yerinin iyice ağarmasıyla mı başlayacağı konusunda görüş ayrılığına düşmüşlerdir."

( fethulbari )
 
Üst Ana Sayfa Alt