Çevrimdışı
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِن جَاءكُمْ فَاسِقٌ بِنَبَأٍ فَتَبَيَّنُوا أَن تُصِيبُوا قَوْماً بِجَهَالَةٍ فَتُصْبِحُوا عَلَى مَا فَعَلْتُمْ نَادِمِينَ
‘Ey iman edenler! Eğer bir fasık size bir haber getirirse onun doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa kötülük edersiniz de sonra yaptığınıza pişman olursunuz.’ (Hucurat/6)
Bu ayet Velid b. Ukbe hakkında inmiştir. Katade’nin rivayetine göre Resululah s.a.v Velid b. Ukbe’yi zekatları toplamak üzere Mustalik oğullarına gönderiyor… Velid oraya varınca, Mustalik oğulları ona doğru yürüyorlar ve Velid’de onlardan korkuyor. Bir rivayete göre bu korkmasının sebebi cahiliye döneminden kalma aralarındaki bir husumetdi… Velid, geri gelip Peygamber s.a.v’e Mustalik oğullarının irtidat ettiklerini haber veriyor. Başka bir rivayette de; kendisini öldürmek istediklerini ve zekatlarını vermediklerini bildiriyor.
Resulullah s.a.v bunun üzerine bir gaza düzenlemeyi düşünüyor ve Ordusunu hazırlıyor…
Bu sırada Mustalik oğullarından bir heyet Resulullah s.a.v’in huzuruna gelip; Ey Allah’ın Resulü, Senin gönderdiğin elçinin haberini aldık… Ona ikramda bulunalım ve üzerimizdeki zekatları ona ödeyelim diye yoluna çıktık. O ise geri döndü. Bize ulaştığına göre Resulullah s.a.v’e onunla savaşmak üzere çıktığımızı iddia etmiş, Allah’a yemin olsun ki biz bu maksatla çıkmadık… Bunun üzerine Allah s.w.t bu ayeti indirdi… Bu yüzden Velid’e fasık yani yalancı adı verilmiş oldu.
Fasık’ın kelime manası; Fısk, Arap dilinde asıl anlamı itibariyle bir şeyin dışına çıkmak demektir. Fare deliğinden çıktığı zaman bu tabir kullanılır. (Yiyecek ve içecekleri ifsad ettiğinden dolayı) fareye: "el-fuveysi-ka (fasıkçık)" denilir.
İbn-i Abbas, İbni zeyd ve Mukatil şöyle der; Fasile, çok yalan söyleyen kimse demektir.
Ebu’l Hasen el-Verrak da şöyle demiştir; Fasık, günahı açıktan işleyen kimse demektir.
İbn-i Tahir şöyle demiştir; Fasık, Allah’tan utanmayan kimse demektir. (Kurtubi Tefsiri)
Ey Müslümanlar! Günümüzde Allah’tan utanmayan, günahı açıktan işleyen ve çokça yalan söyleyen, gazeteciler, yazarlar ve televizyonlar, ne yazık ki insanların haber kaynağı durumundadır. Resulullah s.a.v’in ashabından -ki en hayırlı nesildir- Velid, kendince geçerli mazereti olmasına rağmen fasık diye anılmıştır.
Resulullah s.a.v’in ashabından birinin sözünün araştırılması emredilmişken, acaba İslam düşmanlarının ve kafirlerin sözlerine itibar etmek ne kadar doğrudur? Bunlar buldukları her fırsatta sivri dilleri ile İslam’ı ve Müslümanları kötülemektedirler. Müslüman görünümlü münafıkların Müslümanları sivri dilleri ile incittikleri hakkında Rabbimiz şöyle buyuruyor;
...سَلَقُوكُم بِأَلْسِنَةٍ حِدَادٍ أَشِحَّةً عَلَى الْخَيْرِ أُوْلَئِكَ لَمْ يُؤْمِنُوا فَأَحْبَطَ اللَّهُ أَعْمَالَهُمْ وَكَانَ ذَلِكَ عَلَى اللَّهِ يَسِيراً
‘…Hayra düşkün kimselermiş gibi sizi sivri dilleri ile incitirler. Onlar iman etmiş değillerdir; bunun için Allah onların yaptıklarını boşa çıkarmıştır. Bu, Allah'a göre kolaydır.’ (Ahzab/19)
‘…Hayra düşkün kimselermiş gibi…’ ayeti hakkında düşünmek gerekir. Çünkü birçok İslam düşmanı kendilerini Müslüman olarak gösterip, Müslümanlar aleyhinde faaliyet gösterirler. Müslümanların ferasetli olması, oynanan oyunların, entrika, hile, ihanet ve kurulan tuzakları görmesi gerekirken, maalesef bugün ‘Ben Müslümanım’ diyen kimselerin, yalanlara kulak verdiklerini görmekteyiz.
هَلْ أُنَبِّئُكُمْ عَلَى مَن تَنَزَّلُ الشَّيَاطِينُ ..تَنَزَّلُ عَلَى كُلِّ أَفَّاكٍ أَثِيمٍ.. يُلْقُونَ السَّمْعَ وَأَكْثَرُهُمْ كَاذِبُونَ
Şeytanların ise kime ineceğini size haber vereyim mi?
Onlar, günaha, iftiraya düşkün olan herkesin üstüne inerler.
Bunlar, (şeytanlara) kulak verirler ve onların çoğu yalancıdırlar. (Şuara/221-223)
Ey Müslüman! Şeytana kulak verenlerden olma!
Alimlerin çoğuna göre Fasık kişinin arkasında namaz kılınmaz. Çünkü güvenilir olmayan bir kimsenin öne geçmesi uygun değildir. Allah Resulü s.a.v’in belirttiği üzere;
‘Namazda size en seçkinleriniz imamlık etsin…’ (Dare Kutni)
Alimlerin çoğuna göre Fasık kişinin arkasında namaz kılınmazken, acaba nasıl olurda kafirlerin Müslümanlar aleyhinde olan sözlerine itibar ederiz?
إِنَّهُمْ لاَ أَيْمَانَ لَهُمْ...
‘…Çünkü onlar yeminleri olmayan adamlardır…’ (Tevbe/12)
Ey Müslümanlar! Pişman olmamak için iyice araştırın!
‘İnsanların başına aldatıcı yıllar gelecek. Doğru sözlü yalancı sayılacak, yalan söyleyen ise doğru sayılacak. Güvenilir kimse hain sayılacak, hain kimse ise güvenilir sayılacak. O zaman Ruveybida konuşacak. Ruveybida nedir Ey Allah’ın Resulü? denilince söyle dedi: Müslümanların işlerinde konuşan alçak adamdır.’ (İmam Ahmed)
Ey Müslümanlar! Aldatıcı yılların içerisinde yaşıyoruz… Resulullah s.a.v’in haber verdiği aldatıcı yılları idrak etmiş bulunuyoruz… Bunun kanıtı, insanların ölçülerinin bozulmuş olmasıdır. Hadiste anlatıldığı gibi yalancılar doğruluk makamına, hainler eminlik makamına ulaşmışlardır…
Allah’tan utanmayan, günahı açıktan işleyen ve çokça yalan söyleyen, gazetecilere ve yazarlara kanan mümine yazık…
İslam’a tuzaklar kurula dursun
Bunları seçemeyen beyne yazık
Allah düşmanları tuzaklar kursun
Düşmanı seçemeyen beyne yazık
Küfür her gün renkler değişe dursun
Bukalemunlara kanan mümine yazık
Küfrün cambazları oynaya dursun
Yüzlerine atılacak tükürüğe yazık…
‘Ey iman edenler! Eğer bir fasık size bir haber getirirse onun doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa kötülük edersiniz de sonra yaptığınıza pişman olursunuz.’ (Hucurat/6)
Bu ayet Velid b. Ukbe hakkında inmiştir. Katade’nin rivayetine göre Resululah s.a.v Velid b. Ukbe’yi zekatları toplamak üzere Mustalik oğullarına gönderiyor… Velid oraya varınca, Mustalik oğulları ona doğru yürüyorlar ve Velid’de onlardan korkuyor. Bir rivayete göre bu korkmasının sebebi cahiliye döneminden kalma aralarındaki bir husumetdi… Velid, geri gelip Peygamber s.a.v’e Mustalik oğullarının irtidat ettiklerini haber veriyor. Başka bir rivayette de; kendisini öldürmek istediklerini ve zekatlarını vermediklerini bildiriyor.
Resulullah s.a.v bunun üzerine bir gaza düzenlemeyi düşünüyor ve Ordusunu hazırlıyor…
Bu sırada Mustalik oğullarından bir heyet Resulullah s.a.v’in huzuruna gelip; Ey Allah’ın Resulü, Senin gönderdiğin elçinin haberini aldık… Ona ikramda bulunalım ve üzerimizdeki zekatları ona ödeyelim diye yoluna çıktık. O ise geri döndü. Bize ulaştığına göre Resulullah s.a.v’e onunla savaşmak üzere çıktığımızı iddia etmiş, Allah’a yemin olsun ki biz bu maksatla çıkmadık… Bunun üzerine Allah s.w.t bu ayeti indirdi… Bu yüzden Velid’e fasık yani yalancı adı verilmiş oldu.
Fasık’ın kelime manası; Fısk, Arap dilinde asıl anlamı itibariyle bir şeyin dışına çıkmak demektir. Fare deliğinden çıktığı zaman bu tabir kullanılır. (Yiyecek ve içecekleri ifsad ettiğinden dolayı) fareye: "el-fuveysi-ka (fasıkçık)" denilir.
İbn-i Abbas, İbni zeyd ve Mukatil şöyle der; Fasile, çok yalan söyleyen kimse demektir.
Ebu’l Hasen el-Verrak da şöyle demiştir; Fasık, günahı açıktan işleyen kimse demektir.
İbn-i Tahir şöyle demiştir; Fasık, Allah’tan utanmayan kimse demektir. (Kurtubi Tefsiri)
Ey Müslümanlar! Günümüzde Allah’tan utanmayan, günahı açıktan işleyen ve çokça yalan söyleyen, gazeteciler, yazarlar ve televizyonlar, ne yazık ki insanların haber kaynağı durumundadır. Resulullah s.a.v’in ashabından -ki en hayırlı nesildir- Velid, kendince geçerli mazereti olmasına rağmen fasık diye anılmıştır.
Resulullah s.a.v’in ashabından birinin sözünün araştırılması emredilmişken, acaba İslam düşmanlarının ve kafirlerin sözlerine itibar etmek ne kadar doğrudur? Bunlar buldukları her fırsatta sivri dilleri ile İslam’ı ve Müslümanları kötülemektedirler. Müslüman görünümlü münafıkların Müslümanları sivri dilleri ile incittikleri hakkında Rabbimiz şöyle buyuruyor;
...سَلَقُوكُم بِأَلْسِنَةٍ حِدَادٍ أَشِحَّةً عَلَى الْخَيْرِ أُوْلَئِكَ لَمْ يُؤْمِنُوا فَأَحْبَطَ اللَّهُ أَعْمَالَهُمْ وَكَانَ ذَلِكَ عَلَى اللَّهِ يَسِيراً
‘…Hayra düşkün kimselermiş gibi sizi sivri dilleri ile incitirler. Onlar iman etmiş değillerdir; bunun için Allah onların yaptıklarını boşa çıkarmıştır. Bu, Allah'a göre kolaydır.’ (Ahzab/19)
‘…Hayra düşkün kimselermiş gibi…’ ayeti hakkında düşünmek gerekir. Çünkü birçok İslam düşmanı kendilerini Müslüman olarak gösterip, Müslümanlar aleyhinde faaliyet gösterirler. Müslümanların ferasetli olması, oynanan oyunların, entrika, hile, ihanet ve kurulan tuzakları görmesi gerekirken, maalesef bugün ‘Ben Müslümanım’ diyen kimselerin, yalanlara kulak verdiklerini görmekteyiz.
هَلْ أُنَبِّئُكُمْ عَلَى مَن تَنَزَّلُ الشَّيَاطِينُ ..تَنَزَّلُ عَلَى كُلِّ أَفَّاكٍ أَثِيمٍ.. يُلْقُونَ السَّمْعَ وَأَكْثَرُهُمْ كَاذِبُونَ
Şeytanların ise kime ineceğini size haber vereyim mi?
Onlar, günaha, iftiraya düşkün olan herkesin üstüne inerler.
Bunlar, (şeytanlara) kulak verirler ve onların çoğu yalancıdırlar. (Şuara/221-223)
Ey Müslüman! Şeytana kulak verenlerden olma!
Alimlerin çoğuna göre Fasık kişinin arkasında namaz kılınmaz. Çünkü güvenilir olmayan bir kimsenin öne geçmesi uygun değildir. Allah Resulü s.a.v’in belirttiği üzere;
‘Namazda size en seçkinleriniz imamlık etsin…’ (Dare Kutni)
Alimlerin çoğuna göre Fasık kişinin arkasında namaz kılınmazken, acaba nasıl olurda kafirlerin Müslümanlar aleyhinde olan sözlerine itibar ederiz?
إِنَّهُمْ لاَ أَيْمَانَ لَهُمْ...
‘…Çünkü onlar yeminleri olmayan adamlardır…’ (Tevbe/12)
Ey Müslümanlar! Pişman olmamak için iyice araştırın!
‘İnsanların başına aldatıcı yıllar gelecek. Doğru sözlü yalancı sayılacak, yalan söyleyen ise doğru sayılacak. Güvenilir kimse hain sayılacak, hain kimse ise güvenilir sayılacak. O zaman Ruveybida konuşacak. Ruveybida nedir Ey Allah’ın Resulü? denilince söyle dedi: Müslümanların işlerinde konuşan alçak adamdır.’ (İmam Ahmed)
Ey Müslümanlar! Aldatıcı yılların içerisinde yaşıyoruz… Resulullah s.a.v’in haber verdiği aldatıcı yılları idrak etmiş bulunuyoruz… Bunun kanıtı, insanların ölçülerinin bozulmuş olmasıdır. Hadiste anlatıldığı gibi yalancılar doğruluk makamına, hainler eminlik makamına ulaşmışlardır…
Allah’tan utanmayan, günahı açıktan işleyen ve çokça yalan söyleyen, gazetecilere ve yazarlara kanan mümine yazık…
İslam’a tuzaklar kurula dursun
Bunları seçemeyen beyne yazık
Allah düşmanları tuzaklar kursun
Düşmanı seçemeyen beyne yazık
Küfür her gün renkler değişe dursun
Bukalemunlara kanan mümine yazık
Küfrün cambazları oynaya dursun
Yüzlerine atılacak tükürüğe yazık…
