Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Habertürk'ün Türkiyedeki Müslümanları Fişletme Çabası 27.11.2014

TekDinİslam Çevrimdışı

TekDinİslam

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
ÖNEMLİ BİR HABER LÜTFEN OKUYUN...

1 numaralı hedef Cübbeli Ahmet Hoca!

1012956_detay.jpg

IŞİD'in Türkiye network'ü!

Şefik DİNÇ / HT GAZETE

Küçük bir masa ya da sehpanın ardında hararetli bir konuşmacı alaycı bir dille Türkiye’deki Müslümanların davranışlarını eleştiriyor. Arkasında dini kitaplar, dernek afişleri; masada anlattıklarını kaydeden akıllı telefonlar var. Terör örgütü IŞİD ’in kafa kesme görüntülerinde kullanılan Hollywood’vari efektler burada yok ama dijital teknoloji, sosyal medyaya üretim yapmak üzere tam tekmil devrede. Görüntüye girmeyen izleyicilerin yönelttiği sorulara göre konuşmacı kâh “çocuklarını bilerek devlet okullarına gönderenlerin dinden çıkıp çıkmadığını” kâh “oral seksin caiz olup olmadığını” cevaplıyor. Aralarında Facebook’ta on binlerce fanı olan, videosu milyon kez izlenenlerin bulunduğu bu kimseler, son yıllarda adeta IŞİD’in Türkiye’deki ‘popstarları’ gibi örgütün fikirlerini yayıyor, ‘network’ünü oluşturuyor. IŞİD’e biat eden, örgüt yararına legal alanda faaliyet yürüten bu isimler, Türkiye’deki propaganda faaliyetlerini ırlıkla sosyal medya, yasal dernek, internet siteleri ve açık toplantılarla yapıyor. Türkiye’deki İslam’ı ‘şirk’ olarak niteleyip giderek büyüyen bir kitlenin yaşam biçimini ‘Selefi’ anlayışla değiştiriyor.

İşte A'dan Z'ye IŞİD dosyası!

IŞİD KİMDİR?

1012956_e9e650b8a91ffce574a240431070d667.jpg


İDEOLOJİK ALTYAPI

Bu ortamlarda ‘Selefilik’ ise Irak’ta öldürülen El Kaide lideri El Zerkavi’nin fikri rehberi olan Muhammed El Makdisi ile Afganistan’da öldürülen Abdullah Azzam’ın görüşlerinden hareketle anlatılıyor. Faaliyetlerini ‘Tevhide Çı’ olarak niteleyen IŞİD biatçıları, örgüte destek niteliğinde çrılar yapıyor. Toplantılardaki konuşmalar, ‘tevhidecagri. com’, ‘islamietudler.com’, ‘islamdaveti. com’, ‘tevhiddersleri.com’ ve ‘cennetedavet. com’ isimli internet siteleri ile Youtube’da yayınlanıyor. IŞİD’in Irak ve Suriye’deki saldırılarının yayınlandığı, terör örgütünün resmi yayın organı gibi çalışan ‘islamicstates.com’ adresindeki bilgi ve görüntüler tercümeyle Türkçe internet sitelerinde paylaşılıyor. IŞİD’e katılan birçok militanın ideolojik altyapısı bu derneklerde, toplantı ve seminerler ile internette yayınlanan videolar üzerinden oluşturuluyor.

EL KAİDE’DEN IŞİD’E

IŞİD’in Türkiye’deki en önemli biatçıları arasında, ‘Ebu Hanzala’ kod adlı Halis Bayuncuk yer alıyor. 1.5 ay önce Van Cezaevi’nden mahkeme kararıyla tahliye olan Bayuncuk, 14 Ocak 2014’te El Kaide terör örgütüne yönelik operasyonda gözaltına alınıp tutuklanmıştı. Bayuncuk şimdi IŞİD çizgisinde ve başta İstanbul olmak üzere birçok kentte IŞİD eylemlerinin övüldüğü toplantılarda konuşmalar yapıyor. IŞİD’in eylemlerini destekleyen ve halkla ilişkiler faaliyeti gibi toplantılarda konuşan diğer isimlerden Murat Gezenler ve Ebu Ubeyde (Gerçek adı bilinmiyor) ise Bayuncuk gibi önce El Kaide, ardından IŞİD çizgisine girenler arasında bulunuyor. Abdullah Yolcu ve Hüseyin Cinisli de selefilik çizgisinde yasal yöntemlerle Türkiye’de faaliyet yürüten isimler. Onların yanı sıra IŞİD’e biat eden Ebu Zerka, Ebu Enes, Ebu Said adlarını kullanan başka Türk vatandaşları da var. Bayuncuk ile Gezenler, IŞİD’e destek veren görüşlerini açıkça ifade ediyor. Tevhidciler ile cihatçılar arasında zaman zaman görüş ayrılıkları olsa da aynı ‘network’ içerisinde hareket ediyorlar.

IŞİD o bombaları böyle hazırlıyor!

İŞTE O İSİMLER

Halis BAYUNCUK:
Radikal isimlerden ve kod adı Ebu Hanzala. Hizbullah davasında mahkûm olan Hacı Bayuncuk’un oğlu. 1984 Diyarbakır doğumlu ve bir dönem Suriye’ye giderek savaştığı söyleniyor.

Murat GEZENLER: Selefilerin devleti ‘kâfir’, demokrasiyi de ‘şirk’ olarak gören isimlerinden. Konya’da çeşitli yayınevi ve dernekler vasıtasıyla çalışmalarını sürdürüyor.

Ebu ENES: Gerçek isminin Muhammet Çiftçi ve Kürt kökenli olduğu söyleniyor. Videoları cennetedavet. com’dan yayınlanıyor.

Ebu UBEYDE: Gerçek ismi bilinmiyor. Fotoğrafı veya görüntüsü yok. Ebi Said, Abdullah Yolcu, Ebu Zerka ve Ebu Enes’i bir dönem Selefi ahlaktan yoksun olmakla itham etti.

Ebu SAİD: Selefilerin Türkiye’deki önde gelen isimlerinden. Ankara’da yaşıyor, gerçek ismi bilinmiyor. Huzur Vadisi Derneği aracılığıyla Bursa ve Kocaeli’nde konferanslar düzenliyor.

Abdullah YOLCU: 1958 Kerkük doğumlu. 1986’da İstanbul’a yerleşti. İlim-Der ve Guraba Yayınları’nda faaliyet yürütüyor. Konferans düzenleyerek konuşmalar yapıyor.

Ebu ZERKA: Gerçek ismi bilinmiyor. İlim-Der çatısı altında konuşmalar yapıyor. Kendi adıyla kurulan sitenin yanı sıra çeşitli internet siteleri ile Youtube’da konuşma videoları yayınlanıyor.

Hüseyin CİNİSLİ: Önde gelen isimlerden ve İlim-Der’in düzenlediği seminer ve konferanslarda yaptığı konuşmalar internette yayınlanıyor.

FİKİR BABASI MAKDİSİ

MUHAMMED el Makdisi ile Abdullah Azzam, uluslararası bir radikal hareket yaratma fikrini ortaya atan isimler. IŞİD sempatizanları arasında Azzam’ın kitapları ilgi görüyor. Makdisi’nin de Türkiye’ye farklı tarihlerde geldiği ve başta İstanbul olmak üzere gittiği illerde toplantılar düzenleyip konuşmalar yaptığı belirtiliyor. Mezhepleri reddeden ve Şia’yı tamamen İslam dışında gören Selefiler, demokrasi ve parlamenter sistemi küfür olarak kabul ediyor. Selefilere göre farz kabul edilen bir ibadetin herhangi birini yapmamak koşulsuz kâfir olmak demek. Bu durumda da kâfirleri öldürmek, malları ve kadınları helal kabul ediliyor. Selefi anlayışta bir kabirde dua etmek de kâfirlik. IŞİD bu nedenlerle türbeleri havaya uçuruyor.

IŞİD tatbikat fotoğraflarını paylaştı!


ŞEHİR İSLAM’I


HABERTÜRK Yazarı Muhsin Kızılkaya şunları söylüyor: “Kasım ayında Avustralya’daki G-20 Zirvesi’ne katılan Başbakan Davutoğlu, orada gazetecilere konuşurken ‘Şehir İslam’ı’ kavramından bahsetti. Esad’ın teşviki ve yardımıyla Halep ve Şam’da bu İslam anlayışının ortadan kaldırılmaya çalışıldığını ve bunun tehlikeli olduğunu söyledi. Davutoğlu, bir süre önce de yazarlarımızdan Özcan Tikit’e ‘İstanbul İslam’ı’ diye bir kavramdan söz etti, bunun geliştirilmesi gerektiğini söylüyordu. Davutoğlu’na göre “İstanbul İslam’ı”, ‘Selefi İslam’ın karşısında çok kültürlü hayatın son halkası. Bir şehir kültürü içinde rafineleşmiş İslam var, bir de hiçbir İslam şehri yaşamadan Batı başkentlerine gitmiş İslam. Bu başkentlerde Hıristiyanlık ne yazık ki tektip; buralara gitmiş İslam da bu tektipçiliğe tepki olarak tektipleşiyor. Buralarda büyüyen Müslüman gençler, bu modern şehirlerin sokaklarında gezerken hiçbir camiye rastlamıyor. Halbuki İstanbul’da büyümüş olsalardı, bir sokakta cami, öbüründe kilise, öbüründe sinagog göreceklerdi. Ve o şehrin, toplumun hafızasında birleşeceklerdi.”

‘TÜRKİYE İÇİN SELEFİLİK TEHLİKESİ SÖZ KONUSU’

SELEFILIK üzerine araştırmalar yapan Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Hilmi Demir, bu isimlerin Selefilerin görünen, popüler isimleri olduğunu söylüyor. Yasal şekilde dernek ve yayınevi çatısı altında yapılan faaliyetlerin, şiddetin teolojik dilini meşrulaştırdığını savunan Prof. Demir, durumu “Öğretileri Hambeli ve Vahhabi kökenden geliyor. Bu popüler isimler yaptıkları faaliyetlerle Selefiliği yayıyor. Bu, Türkiye’nin gelecekte çok uğraşacağı bir konu. Faaliyetlerle radikal, cihatçı örgütler için eleman bulmak, devşirmek daha kolay oluyor. Mevlânâ, Yunus Emre, Hacı Bektaş-ı Veli, Halid-i Bağdadi gibi Sünniliğin binbir rengini Anadolu’da nakşeden insanlardan IŞİD gibi Selefi bir örgüte destek veren kimseler çıkar hale gelinmesini düşünmek gerekir” diye yorumladı.

ABD'nin IŞID'i bombaladığı anlar

1 NUMARALI HEDEF: CÜBBELİ AHMET

IŞİD’e biat eden isimlerin bir numaralı hedefi, Cübbeli Ahmet Hoca. Ama pek çok İslami yazarı da ır ifadeler kullanarak eleştiriyorlar. Sebep, Selefiliğe uymayan, aslında IŞİD’in aşırılıklarını eleştiren İslami anlayışa sahip olmaları. Ebu Enes bir konuşmasında, Cübbeli Ahmet Hoca olarak bilinen Mahmut Ünlü’ye şöyle diyor: “Ey sapık adam. Seni tövbeye çırıyoruz. Doğru yola gel. Böyle gidersen müşrik olarak öleceksin.”

CÜBBELİ: BUNLAR MÜSLÜMAN OLAMAZ

Selefiierin ır sözler söylediği Cübbeli Ahmet Hoca ise konuşmalarında bu kişilere ve IŞİD’e tepki gösteriyor. “Bunlara ‘Cihat yapıyorlar’ diyerek destek verenler cehennemliktir” diyen Ahmet Hoca, şunları söylüyor: “Bunlar Müslüman olamaz. Sokakta geçeni tara, sıraya dizerek tara, yak yık. Sakalı uzatmışlar, suratlarında meymenet yok. Dünyayı ehli sünnete düşman etmek için büyük bir oyun ile karşı karşıyayız. Bunları ‘cihattır, mücahittir, şehittir’ diye düşünmeyin. Bunlar haricilerin devamıdır, cehennem köpekleridir. Hz. Ali’yi bile ‘Allah rızası için’ diye öldüren haricilerin devamıdır. Bunlar tekfircidirler. En büyük özellikleri kâfir damgası yapıştırmaktır.”

SELEFILIK MEZHEPLERIN ORTAK PROBLEMIDIR’

PROF. Abdulaziz Bayındır, Selefilerin Abbasi döneminden itibaren dini tanınmaz hale getirdiklerini belirtip şunları söylüyor: “Selef ‘eski insanlar’ anlamındadır. Onlara göre türbeler, tarikatlar, muskalar ve yüzü suyu hürmetine dualar şirke götüren şeylerdir. Kendilerine Selefi diyenlerin bilgileri yüzeysel olduğu için Kuran’ın ve sahih sünnetin açık hükümlerine aykırı olan görüşlerinden habersizdirler. Esirlerin bir kesiminin öldürülmesinin, yahut onlardan erkek olanların köle, kadın olanların cariye yapılmasının ve cariyelerin cinselliğinden yararlanma ile ilgili düzenlemelerin, Kuran’a ve sünnete aykırı olarak Roma hukukundan alındığını bilmezler. Evlilik sözleşmesi ve boşanma ile ilgili hükümlerin de aynı yolla İslam’a sokulduğuna ihtimal vermezler. Dinden dönenin öldürülmesinin, Kuran’a aykırı olarak Emeviler döneminde uydurulmuş ve devlet gücüyle sahih dediğimiz kitaplara yerleştirilmiş bir hadise dayandırıldığı konusunu ve gayrimüslimlerle ilişkileri düzenleyen hükümlerin nasıl yanlış bir zemin üzerine oturtulduğunu da sorgulamazlar. Selefilik, ehl-i sünnetin değil, Şii’siyle Sünni’siyle bütün mezheplerin ortak problemidir.”

"100'DEN FAZLA TÜRK IŞİD SAFLARINDA HAYATINI KAYBETTİ"

BAŞBAKAN Ahmet Davutoğlu’nun örgüte dünyadan katılmaya çalışan 7 bin kişinin engellendiğini söylemesinin ardından, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da IŞİD saflarında 100’den fazla Türk vatandaşının çatışmalarda yaşamını yitirdiğini söyledi. Çavuşoğlu, IŞİD’le mücadele çerçevesinde bin 100 kişiyi sınır dışı ettiklerini vurguladı. Türkiye’den IŞİD ve benzeri radikal örgütlere katılımların olduğunu doğrulayan Çavuşoğlu, bu rakamın istihbarat birimlerine göre 600 civarında olduğunu belirtti.

MUHARREM SARIKAYA YAZDI: IŞİDE KAÇ KİŞİ KATILDI?

DIŞİŞLERİ Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Meclis’teki bütçe görüşmesinde önemli bir noktaya değindi.
Bugüne kadar IŞİD’e katılanlar konusunda ilk kez resmi ızdan sayı verdi ve özetle şunları söyledi:
“İstihbarat birimlerine göre, IŞİD ve benzeri radikal örgütlere katılanların rakamı 600 civarında. Yüzden fazlasının da çatışmalarda öldüğü bilgisi ulaştı.”

Bu şekilde verilmiş olsa da yurtiçinden bu sayının çok daha üzerinde bir IŞİD ının (network’ünün) varlığı konusunda yeterli veriye sahibiz.

Bunun önemli olmadığı, IŞİD’in dayandığı Selefi inancın Ahmet bin Hanbel, İbn Teymiye ve kısmen Muhammed Abdüvahap’ın ortaya koyduğu düşüncenin devamı niteliğinde olduğu savı dile getirilebilir.
Buradan yola çıkarak Türkiye’deki “halk tipi Müslümanlığın” bunların arasında karşılığının olmayacağı, halkın Sünni İslam’ı daha çok tasavvuf temelli kabul ettiği de söylenebilir.

Dolayısıyla, tasavvuf temelli anlayışın Selefilik’le taban tabana zıt olduğu ve tehlike arz etmediği de vurgulanabilir.

KARŞILIĞINI BULDU

Ancak şu da bir gerçek ki, halk tabanında var olan bu doğru, son 25 yıllık dilimde yetişmiş genç kuşakta aynı anlamı taşımıyor.

Çünkü bu hareket “Afganistan Cihadı”, “Bosna Cihadı”, “Çeçenistan Cihadı” ile genç Türk İslamcıları arasında sempati topladı.

ABD’nin işgal ettiği Irak’ta, 2003’ten itibaren başlayan silahlı direnişin sahada öncülüğünü yürüten Selefi cihatçıların mücadelesi de Türk genç İslamcılarda karşılık buldu.

Suriye’de patlak veren iç savaşla da zemin kazandı.

Her iki ülke toprakları içinde kurmayı arzu ettikleri İslam devleti de ileri bir noktaya taşıdı ve katılımı artırdı.

Örgüt için klasik örgütlenme şeması da aranmamalı.

Çünkü katılım ını internet, Youtube gibi sosyal medya siteleri üzerinden vaazlarla oluşturuyor; buradan çatışma alanlarına (cihat sahasına) gidiş sağlanıyor.

DÜŞMANLIKLAR

Somut örnekler olarak, asıl adı Halis Bayuncuk olan Ebu Hanzala ile Ebu Zerka, Ebu Said, Ebu Ubeyde takma isimlerini kullanan kişilerin internet sitelerine bakmak yeterli.

Hepsi de Türkiye yurttaşı. Sitelerinin ilişki ına bakıldığında, Türkiye’deki IŞİD ının mahiyeti ve taşıdığı önem de ortaya çıkıyor.

Bunu görmeniz için de uğraşmaya gerek yok, bu internet sitelerinde 10-15 dakika dolaşmanız yeter.
Ne mi var?

Ağır bir demokrasi, laiklik, tasavvuf karşıtlığı, Alevi-Bektaşi düşmanlığı, katliama fetva çıkaran söylem.

Dikkat çeken ise “Cübbeli Hoca” olarak tanınan Ahmet Mahmut Ünlü’ye düşmanlık beslemeleri.

Bugün için aktif bir tehlike olarak görülmeyebilir ama bölgedeki gelişmelere göre her an ciddiye alınması gereken potansiyel ve gelecekte yüz yüze kalacağımız bir ağır tehdit karşımızda duruyor.

İnancını barış içinde yaşamakta olan Türkiye Müslümanları için de ciddi bir tehdit yükseliyor.

Bunu önlemin yöntemi de belli; toplumun değer verdiği dini kişiler başta olmak üzere Diyanet İşleri Başkanlığı ve ilahiyat fakültelerinin en azından internet sitelerinden karşı duruş göstermeleri.

Yoksa hepsinin dayandığı tabanın dibinin bu tehlike tarafından oyulacağı da bugünden görülüyor.
 
Üst Ana Sayfa Alt