"Hâlık-ı Rahman-ı Rahim’in ilminde, meşhudunda, malûmunda baki kalmaklığın senin bekan için kâfidir.´´
Eşyanın ya da mahlukatın varlık olarak iki temel boyutu vardır. Birisi vücud-u ilmileri diğeri ise vücud-u haricileri yani maddi varlıklarıdır.
Yani eşya ve mahlukat maddi anlamda yaratılmadan önce Allah’ın ezeli ilminde malumat ve ilmi boyut olarak mevcut idiler. Üstelik bu ilmi mevcudiyet maddi mevcudiyetten daha sağlam daha rasih daha canlı bir formata sahiptir.
Üstad Hazretleri bu inceliğe şu şekilde işaret etmektedir:
"İşte, kadere ve kazâya iman rüknü dahi, geniş bir vecihte sırr-ı hayatla anlaşılıyor ve sabit oluyor. Yani, nasıl ki âlem-i şehadet ve mevcut hazır eşya, intizamlarıyla ve neticeleriyle hayattarlıkları görünüyor; öyle de, âlem-i gaybdan sayılan geçmiş ve gelecek mahlûkatın dahi mânen hayattar bir vücud-u mânevîleri ve ruhlu birer sübut-u ilmîleri vardır ki, Levh-i Kazâ ve Kader vasıtasıyla o mânevî hayatın eseri, mukadderat namıyla görünür, tezahür eder." (1)
"Nasıl ki bir ağacın çekirdek-i aslîsi ve kökü ve müntehâsında ve meyvelerindeki çekirdekleri dahi, aynen ağaç gibi, bir nevi hayata mazhardırlar, belki ağacın kavânin-i hayatiyesinden daha ince kavânin-i hayatı taşıyorlar. Hem nasıl ki bu hazır bahardan evvel geçmiş güzün bıraktığı tohumlar ve kökler, bu bahar gittikten sonra gelecek baharlara bırakacağı çekirdekler, kökler, bu bahar gibi cilve-i hayatı taşıyorlar ve kavânin-i hayatiyeye tâbidirler."
"Aynen öyle de, şecere-i kâinatın bütün dal ve budaklarıyla her birinin bir mazisi ve müstakbeli var; geçmiş ve gelecek tavırlarından ve vaziyetlerinden müteşekkil bir silsilesi bulunur. Her nevi ve her cüz'ünün ilm-i İlâhiyede muhtelif tavırlarla müteaddit vücutları bir silsile-i vücud-u ilmî teşkil eder. Ve vücud-u haricî gibi, o vücud-u ilmî dahi, hayat-ı umumiyenin mânevî bir cilvesine mazhardır ki, mukadderât-ı hayatiye, o mânidar ve canlı elvâh-ı kaderiyeden alınır." (2)
Kader levhaları üzerinde tecelli eden hayat ile madde üzerinde tecelli eden hayatın keyfiyeti, kalitesi ve ayarı aynı değildir. Madde üzerindeki hayat süfli iken kader levhaları üzerinde tecelli eden hayat ulvidir. Madde üzerinde tecelli eden hayat kesif iken kader levhaları üzerinde tecelli eden hayat latiftir. Madde üzerindeki hayat kışır mesabesinde iken, kader üzerinde tecelli eden hayat öz mesabesindedir.
“Ve vücud-u haricî gibi, o vücud-u ilmî dahi, hayat-ı umumiyenin mânevî bir cilvesine mazhardır ki, mukadderât-ı hayatiye, o mânidar ve canlı elvâh-ı kaderiyeden alınır.”
"Maddi hayat formatları kaderin canlı levhalarından alınıyor" ifadesi bu inceliğe işaret etmektedir. Çünkü bir şey aslından ve kaynağından alınır mukadderât-ı hayatiye, o mânidar ve canlı elvâh-ı kaderiyeden alındıklarına göre kader levhalarında ki hayat ve canlılık maddi hayat ve canlılıktan daha üstün daha rasihtir.
Görüldüğü gibi bütün eşya daha yaratılmadan önce Allah’ın ilminde hayatlı bir şekilde mevcut idiler. Dolayısı ile insanın hakiki anlamda yok olması hiçliğe gitmesi söz konusu değildir. “Hâlık-ı Rahman-ı Rahim’in ilminde, meşhudunda, malûmunda baki kalmaklığın senin bekan için kâfidir.” cümlesi bu inceliğe işaret etmektedir.
Her varlık boyutunun kendine özgü bir değeri ve bir güzelliği vardır. Bu maddi ve cismani varlık içinde geçerlidir. Bu yüzden şu varlık buudu varlık açısından kafidir diğerleri olmasa da olur denilemez.Allah’ın isimleri ve sıfatları her türlü varlık boyutunu iktiza ediyorlar. Bu yüzdendir ki Allah varlığı sadece ilmi, manevi, misali ile sınırlı kılmayıp kevni ve maddi varlık boyutunu da icat etmiştir.Sonuç olarak beka ve vücudu sadece ilmi ve misali ile kafi göremeyiz. Cennette varlığın bütün boyutları bulunacak ve ebedi olarak bulunacaklar.
Evet hiç bir şey yokluğa gitmiyor. Zaten bu açıklama da bunun içindir.
Nitekim "Cennette varlığın bütün boyutları bulunacak ve ebedi olarak bulunacaklar." denilerek buna dikkat çekilmiştir.
Evet, asıl varlık ve varlığın bütün boyutları cennette olacaktır.
Dipnotlar:
(1) bk. Sözler, Onuncu Söz, Zeylin İkinci Parçası.
(2) bk. Lem'alar, Otuzuncu Lem'a, Beşinci Nükte .
http://www.sorularlarisale.comhttp://www.sorularlaislamiyet.com (Bu açıklamalarda anlatılmak istenenler nedir ?)
Eşyanın ya da mahlukatın varlık olarak iki temel boyutu vardır. Birisi vücud-u ilmileri diğeri ise vücud-u haricileri yani maddi varlıklarıdır.
Yani eşya ve mahlukat maddi anlamda yaratılmadan önce Allah’ın ezeli ilminde malumat ve ilmi boyut olarak mevcut idiler. Üstelik bu ilmi mevcudiyet maddi mevcudiyetten daha sağlam daha rasih daha canlı bir formata sahiptir.
Üstad Hazretleri bu inceliğe şu şekilde işaret etmektedir:
"İşte, kadere ve kazâya iman rüknü dahi, geniş bir vecihte sırr-ı hayatla anlaşılıyor ve sabit oluyor. Yani, nasıl ki âlem-i şehadet ve mevcut hazır eşya, intizamlarıyla ve neticeleriyle hayattarlıkları görünüyor; öyle de, âlem-i gaybdan sayılan geçmiş ve gelecek mahlûkatın dahi mânen hayattar bir vücud-u mânevîleri ve ruhlu birer sübut-u ilmîleri vardır ki, Levh-i Kazâ ve Kader vasıtasıyla o mânevî hayatın eseri, mukadderat namıyla görünür, tezahür eder." (1)
"Nasıl ki bir ağacın çekirdek-i aslîsi ve kökü ve müntehâsında ve meyvelerindeki çekirdekleri dahi, aynen ağaç gibi, bir nevi hayata mazhardırlar, belki ağacın kavânin-i hayatiyesinden daha ince kavânin-i hayatı taşıyorlar. Hem nasıl ki bu hazır bahardan evvel geçmiş güzün bıraktığı tohumlar ve kökler, bu bahar gittikten sonra gelecek baharlara bırakacağı çekirdekler, kökler, bu bahar gibi cilve-i hayatı taşıyorlar ve kavânin-i hayatiyeye tâbidirler."
"Aynen öyle de, şecere-i kâinatın bütün dal ve budaklarıyla her birinin bir mazisi ve müstakbeli var; geçmiş ve gelecek tavırlarından ve vaziyetlerinden müteşekkil bir silsilesi bulunur. Her nevi ve her cüz'ünün ilm-i İlâhiyede muhtelif tavırlarla müteaddit vücutları bir silsile-i vücud-u ilmî teşkil eder. Ve vücud-u haricî gibi, o vücud-u ilmî dahi, hayat-ı umumiyenin mânevî bir cilvesine mazhardır ki, mukadderât-ı hayatiye, o mânidar ve canlı elvâh-ı kaderiyeden alınır." (2)
Kader levhaları üzerinde tecelli eden hayat ile madde üzerinde tecelli eden hayatın keyfiyeti, kalitesi ve ayarı aynı değildir. Madde üzerindeki hayat süfli iken kader levhaları üzerinde tecelli eden hayat ulvidir. Madde üzerinde tecelli eden hayat kesif iken kader levhaları üzerinde tecelli eden hayat latiftir. Madde üzerindeki hayat kışır mesabesinde iken, kader üzerinde tecelli eden hayat öz mesabesindedir.
“Ve vücud-u haricî gibi, o vücud-u ilmî dahi, hayat-ı umumiyenin mânevî bir cilvesine mazhardır ki, mukadderât-ı hayatiye, o mânidar ve canlı elvâh-ı kaderiyeden alınır.”
"Maddi hayat formatları kaderin canlı levhalarından alınıyor" ifadesi bu inceliğe işaret etmektedir. Çünkü bir şey aslından ve kaynağından alınır mukadderât-ı hayatiye, o mânidar ve canlı elvâh-ı kaderiyeden alındıklarına göre kader levhalarında ki hayat ve canlılık maddi hayat ve canlılıktan daha üstün daha rasihtir.
Görüldüğü gibi bütün eşya daha yaratılmadan önce Allah’ın ilminde hayatlı bir şekilde mevcut idiler. Dolayısı ile insanın hakiki anlamda yok olması hiçliğe gitmesi söz konusu değildir. “Hâlık-ı Rahman-ı Rahim’in ilminde, meşhudunda, malûmunda baki kalmaklığın senin bekan için kâfidir.” cümlesi bu inceliğe işaret etmektedir.
Her varlık boyutunun kendine özgü bir değeri ve bir güzelliği vardır. Bu maddi ve cismani varlık içinde geçerlidir. Bu yüzden şu varlık buudu varlık açısından kafidir diğerleri olmasa da olur denilemez.Allah’ın isimleri ve sıfatları her türlü varlık boyutunu iktiza ediyorlar. Bu yüzdendir ki Allah varlığı sadece ilmi, manevi, misali ile sınırlı kılmayıp kevni ve maddi varlık boyutunu da icat etmiştir.Sonuç olarak beka ve vücudu sadece ilmi ve misali ile kafi göremeyiz. Cennette varlığın bütün boyutları bulunacak ve ebedi olarak bulunacaklar.
Evet hiç bir şey yokluğa gitmiyor. Zaten bu açıklama da bunun içindir.
Nitekim "Cennette varlığın bütün boyutları bulunacak ve ebedi olarak bulunacaklar." denilerek buna dikkat çekilmiştir.
Evet, asıl varlık ve varlığın bütün boyutları cennette olacaktır.
Dipnotlar:
(1) bk. Sözler, Onuncu Söz, Zeylin İkinci Parçası.
(2) bk. Lem'alar, Otuzuncu Lem'a, Beşinci Nükte .
http://www.sorularlarisale.comhttp://www.sorularlaislamiyet.com (Bu açıklamalarda anlatılmak istenenler nedir ?)