Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Hangi Noktaya Saldırı Yapılıyorsa O Noktayı Daha İyi Korumak Gerekir

Ö Çevrimdışı

özgürlüğe hasret

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
HANGİ NOKTAYA SALDIRI YAPILIYORSA O NOKTAYI DAHA İYİ KORUMAK GEREKİR

"Mü'min kadınlara da söyle: "Gözlerini (harama çevirmekten) kaçındırsınlar ve ırzlarını korusunlar; süslerini açığa vurmasınlar, ancak kendiliğinden görüneni hariç. Başörtülerini, yakalarının üstünü (kapatacak şekilde) koysunlar."1

"Hayâ İmandandır, iman ise cennete götürür."2

"Hayâ güzeldir, fakat kadınlarda çok daha güzeldir."3

Yazılarımız genelde kalbiyle, ruhuyla, bedeniyle ALLAH'ın emir ve nehiylerine riayet eden, Hz. Peygamber aleyhissalatu vesselam'ın sünnetini ihya etme cehd ve gayreti içinde olanlara yöneliktir. Rabbimize, Peygamberimize ve dinimize karşı sorumluluğumuzun ne olduğu, bu sorumluluklarımızı en güzel bir şekilde nasıl yerine getirmemiz ve ne yapmamız gerektiğiyle ilgilidir.

İslam'a ve Müslümanlara bilerek düşmanlık yapanlara bazı hakikatleri görmeleri için izahatlarda bulunma, onları yönlendirme, yanlış anlamalarına karşı açıklamalarda bulunma gibi izahlarda bulunmamışız. Aşağılık kompleksine girmeden bu konularda izahat ve açıklamalarda bulunup yazan Müslümanlardan ALLAH razı olsun.

Biliyoruz ki günümüzde İslam’a, İslam’ın değerlerine ve şiarlarına saldıranların düşmanlıkları cehaletten ve bilmezlikten değildir. Saldırılarını, tahkir ve tacizlerini bilinçli, sistemli ve programlı yapıyorlar. Özellikle zaman zaman bazı İslamî meseleleri sık işleyip gündemde tutarlar. Bunu da plansız ve programsız ortaya atmazlar.

Her zaman ve her konuda İslamî yükümlülüklerimizi gereği gibi yerine getirmenin yanında şeytan ve dostlarının özellikle de zaman zaman gündemde tuttukları, gündeme getirdikleri, sulandırmak ve yozlaştırmak istedikleri konularda bizim daha bir yoğunlaşmamız yerinde olacak İnşaALLAH. Bu, gündemimizi dışımızdakilerin tayin edecekleri şeklinde yanlış anlaşılmasın. Söylemek istediğimiz husus; sorumluluk, yükümlülük ve programlarımızın yanında söz konusu meselelere duyarsız kalmamamız gerektiğidir.

Küçük yaştan itibaren çocuklarımızın İslamî ahlak ve terbiye ile terbiyelenmesinden endişe ediyorlarsa, küçüklükten itibaren Kur'an-ı Kerim okumaları onları rahatsız ediyorsa, namazlarımız onları endişeye sevk ediyorsa söz konusu yaştan itibaren insanların şekillendiğini bildikleri içindir. Dolayısıyla neslimizin, ciğerimizin bir parçası olan çocuklarımızın dünyalarını ve ahiretlerini zindan yapmak, kendilerine köleleştirmek ve kendi dünyalarını imar için programlı olarak bu işi yapıyorlar. Bize de; İslamî sorumluluklarımızı yerine getirmek, kendimizi, çocuklarımızı ateşten kurtarmak, onların hile ve oyunlarını bozmak düşüyor.

Bunun için de çocuğumuzun doğumuyla beraber sünnet terbiyesi ile başlayıp sağ kulağına ezan, sol kulağına kamet getireceğiz, güzel bir isim vereceğiz, konuşmaya başlayınca ilk konuşacağı kelimelerin anne, baba, amca, dayı demeden "ALLAH" demesine çalışacağız. Yedi yaşından önce Kur'an-ı Kerim dersini vereceğiz, hatta zeki ise hafızlığa yönlendireceğiz. Yine yedi yaşından önce namaz dualarını bilmiyorsa bile namaz kılınırken yapılan hareketlere alıştırmaya çalışacağız. Bununla sorumluluğumuzu yerine getirmekle beraber şeytan ve dostlarının hile ve oyunlarım bozmuş olacağız. Biz bir gayret içinde olursak Cenab-ı ALLAH hile ve oyunlarını yüzlerine vuracak, onları bu hile ve oyunlarının içinde boğacaktır İnşaALLAH.

Yıllardan beridir yapmalarına rağmen özellikle bu aralar her zaman olduğundan daha çok üzerinde durdukları konumuza gelelim. Onlar, annelerimizin, eşlerimizin, bacılarımızın ve kızlarımızın ALLAH'ın bir emri olan tesettür ve tesettür şekline yönelmişlerdir.

Onlar ifsat ve ahlaksızlığın nereden ve nasıl başladığını; fert, aile ve toplumu yozlaştırmak için nereden ve nasıl başlayacağını iyi biliyorlar. Her türlü plan, yönlendirme, yaygara, malzeme ve imkânı kullanarak insanlarımızın hayâ perdesini yırtmaya çalışıyorlar.

Bunlar şeytanın dostlarıdır. Şeytani görevlerini yerine getirmek için insanlarımızın üzerindeki örtüyü, tesettürü alarak veya yozlaştırarak ahlaksızlığa, harama ve günaha götürmeye sebep olacak şekle sokmaya ve bu hali normalleştirmeye çalışıyorlar. Bu konuda epey başarılı da olmuşlardır. Başarılarıyla yetinmeyerek tahribatlarının daha da fazlalaşması için çalışıyorlar. Cenab-ı ALLAH'ın bir emri olan örtüyü, örtünmeyi, tesettüre riayet edenleri hor ve hakir görüyor, yadırgıyor ve tesettürü terk etmeye teşvik ediyorlar.

Şeytani güçler ve şeytanın dostları tarih boyunca Yüce ALLAH'ın emirlerine karşı çıkmışlar. O halde onlar bunun için uğraş veriyorlarsa sorumluluk ve yükümlülüklerimiz nedir? Dünya ve ahretimizin saadeti, selameti ve kurtuluşu her konuda olduğu gibi tesettür konusunda da, Cenab-ı ALLAH'ın Kur'an-ı Kerim'de buyurduğu ve Hz. Peygamber aleyhissalatu vesselam'ın tavsiyesiyle belirlenen çerçeve dairesinde hareket etmek ile gerçekleşir. Belirlenen çerçevede tesettüre riayet etmemek veya tesettürü terk etmek, açılıp saçılmak bir cahiliye âdetidir. Müslüman'ın gözünde hayâsızlıktır. ALLAH'ın hidayetini kabul etmemektir. Şeytanı rehber edinmektir. Kendilerini ve başkalarını ateş çukurlarına atmaya sebep olmaktır.

Cenab-ı ALLAH sınırlarını belirlediği hayat nizamı içinde kadını rahatlatmak, incitilmesini önlemek, sıkıntıya sokacak bir durumla karşılaşmaması için giyim ve kuşam şeklini belirlemiş, sokakta, caddede yürüme şeklini belirlemiş, mahremi olmayan erkekler ile konuşunca konuşma şeklini belirlemiş. O'nun hidayetine tabi olan, kendisini sıkıntıya sokmamak ve de başkasının fitneye girmesine sebep olmamak için çizilen sınırlar dairesinde hareket etmek zorundadır.

İslam iffetli olmayı emrediyor. Fitneye sebep teşkil edecek bir şeyi caiz görmez, kabul etmez ve şiddetle karşı çıkar.

Şeytani güçlerin insanlarımızı iffetsizleştirmek için tesettüre karşı tepkileri ortada iken ve Cenab-ı ALLAH'ın Müslüman bir kadın için çizdiği sınırlar belli iken öncelikle bacılarımızın tesettürlerine sahip çıkmaları, fitnenin her tarafı kapladığı bir zaman ve ortamda bu konuda zaaf içinde olan bacılara yardımcı olmak için gayret içinde olmaları gerekir.

Bu konuda bacılarımızın her ortamda ruhsatlardan çok azimeti seçmeleri bizim tercihimizdir.

Yine bu konuda başta Kur'an-ı Kerim olmak üzere Hz. Peygamber aleyhissalatu vesselam'ın uygulamaları ve tavsiyeleri, davetçi İslam âlimlerinin yazdıkları mutlaka okunsun ki, örtünme emrini, örtünmenin sınırını, örtününce dünya ve ahretteki kazancımızı, bu emri yerine getirdiğimiz zaman dünya ve ahretimize getireceği sıkıntıları bilelim ve yaptığımız işin şuurunda, idrakinde olalım.

Tesettürün; kendi şahsında, aile ilişkisinde, evin içinde ve evin dışında ne kadar huzur verdiğini, ne kadar güven sağladığını; örtüsü içinde ne kadar rahat, özgür ve baskıdan beri olduğunu, saygıdeğer bir hayatın ancak örtüye sarılmak ve tesettüre riayet etmek ile olduğunu gösterebilelim ve anlatabilelim.

Tesettür ayetinin inmesinden sonra Hz. Peygamber'in yanından evlerine dönen ashabın; eşlerine, annelerine ve çocuklarına gerekli izahatı yaptıktan sonraki hallerini yani Müslüman kadının tepeden tırnağa en ideal bir şekilde hemen örtündükleri, ALLAH ve Resulü'nün emirlerini hemen uygulamalarından dolayı Ensar kadınlarının Hz. Aişe validemizin övgüsüne mazhar olmalarını hiç unutmayalım.

Evlerimizin içinde bir nebze serbestiyet olsa bile küçük çocuklarımızın yanında dahi tesettüre ciddi anlamda riayet edilsin ki, küçük yaştaki kız çocuklarımız için örnek bir davranış olsun.

Yine yaşı küçük bile olsa dışarıya çıkıldığı zaman kendi tesettürümüzle beraber çocuğun tesettürüne de ciddi anlamda hassasiyet gösterilsin, küçük yaştan itibaren işin ciddiyetiyle büyüsün.

Geçici hiçbir dünyalık, hiçbir iş, hiçbir okul örtümüzden taviz verecek kadar önemli ve değerli değildir. Zira bu konuda verilecek tavizin ahretimizin heba olmasına, belki de gelecekte dünyamızın da kararmasına sebep olacağı unutulmamalıdır. Her uygun ortamda Müslüman bayanlar ile yan yana gelindiğinde bu husus uygun bir şekilde anlatılmalı ve söylenmelidir.

Yine bacılarımız bir araya geldiklerinde; helali olmayan kimselerin yanında süslü elbisesiyle çalım satan, sürdüğü kokuyu etrafa saçan, konuşmasında ve hareketlerinde İslamî ölçülere riayet etmeyen kimselerin ahiretin güzelliklerinden nimetlenemeyeceğini birbirlerine hatırlatsınlar.

Sorumluluklarının bilincinde olup İslam'ı yaşama ve tebliğ gayreti içinde olan bacı ve okurlarımızın daha duyarlı olmalarını, kendileriyle beraber çocuklarının üzerinde daha bir titizlikle durmalarını istiyoruz. Müspet ve menfi davranışlarımız, çevremize müspet ve menfi olarak yansır. Yanlışlarımızın ve haram noktasında küçük bir ihmalkârlığımızın çok yerileceğini ve istimrar edileceğini unutmayalım.

Tabii ki bütün müspet ve menfi gelişmelerden erkek kardeşlerimiz de ortak oldukları için gayret ve desteklerini esirgemeyeceklerdir inşaALLAH.

Ya Rabbi! Erkek, kadın tüm kardeş ve bacılarımızın her konudaki gayretini artır, özellikle bacılarımızın, tesettür hususunda çizdiğin hudutlar içerisinde hareket etmeleri için yardımcı ol. Müslümanlar olarak; Senin her konudaki emirlerine itaat etme yönünde gösterdiğimiz cehd ve gayretimizi fazlalaştır.

ALLAH (cc)'a emanet olun.

İnzar Dergisi 38. Sayı
 
Üst Ana Sayfa Alt