E
Çevrimdışı
Ebu & Dücane
Misafir
Dikkat!....
Harun Yahya Nickli kim olduğu ve kimin yazdırdığı belli olmayan bir şahıs yada grup Atatürk İlkelerini Kurana göre tefsir ederek Allaha ve Peygamberine büyük bir iftira atmaktadırlar.Aşağıda ansiklopediden bir kesit alınmıştır.Dinim kimlerin elinde oyuncak olmuş.
Atatürk ve İslam Dini
Dinimize Karşı Olan Saygı ve Bağlılığı
Atatürk’ün Kuran-ı Kerim’e duyduğu derin sevgi ve saygısı, İslam dininin en saf şekliyle yaşanmasına olan inancı, onun dindar yönünü her dönemde ortaya çıkarmıştır. Gerçek din ile batıl inançlarla dolu gericiliği, her zaman net biçimde ayıran Atatürk; birçok konuşmasında, Allah’tan, İslam’dan, Kuran’dan saygı ve bağlılıkla bahsetmiştir. Hz. Peygamberimiz (sav)'i övmüş ve Türk Milletine, gerçek dine sarılmayı ve daha dindar olmayı tavsiye etmiş; Allah’a yönelmede Hz. Muhammed (sav)’i rehber göstermiştir:
“Bütün dünyanın Müslümanları Allah’ın son peygamberi Hz. Muhammed (sav)'in gösterdiği yolu takip etmeli ve verdiği talimatları tam olarak tatbik etmeli. Tüm Müslümanlar Hz. Muhammed (sav)’i örnek almalı ve kendisi gibi hareket etmeli; İslamiyet’in hükümlerini olduğu gibi yerine getirmeli. Zira ancak bu şekilde insanlar kurtulabilir ve kalkınabilirler.” 1
Atatürk’ün Laiklik İlkesi
Laiklik İlkesi ve İslam
Türkiye Cumhuriyeti, Anayasamızda belirtildiği üzere “laik” bir devlettir. Laiklik, tarihte ve günümüzde zaman zaman yanlış anlaşılmış ve yanlış uygulanmış bir ilkedir. Bu nedenle, bu ilkeyi ve sonuçlarını detaylı olarak incelemekte yarar vardır.
Öncelikle belirtilmelidir ki, laiklik ilkesinin temel amacı, toplumda inanç ve ibadet özgürlüğünü tesis etmektir. Laiklik, Devletimizin vatandaşlarını bir dini benimseme, bu dinin gereklerini yerine getirme ya da getirmeme konusunda kendi vicdanları ile başbaşa bırakmaktadır; bu da onlara özgür bir seçim yapma imkanı vermektedir. Bu ilke doğrultusunda, Türkiye Cumhuriyeti’nin her vatandaşı, sahip olduğu inanca göre özgürce yaşama ve ibadet etme imkanını ve güvencesini bulacaktır.
1938 yılında yayımlanan Cumhuriyet Halk Partisi’nin Onbeşinci Yılı kitabında, Atatürk’ün sağlığında benimsenen ‘Laiklik Prensibi’, şu şekilde izah edilmiştir:
“Milli ve içtimai hayata ferdin dinsiz, şu veya bu itikat sistemine mensup oluşu, milli ve içtimai vazifesi bakımından ne bir kusur, ne de bir fazilet sayılamaz. Türkiye’de dinin dünya işlerinden ayrı tutulduğu, laikliğin ilan olduğu andan itibaren, hiç kimse, hiçbir ibadete icbar edilemez. Hiç kimse vicdanının ilhamı ile kabul ettiği ibadetten men olunamaz.” 14
Dikkat edilirse görülecektir ki, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin sahip olduğu bu laiklik modeli, aslında İslam dininin özüne de son derece uygundur. Çünkü İslam, inanç için özgür iradeyi ve vicdani bir kabulü şart koşar. Bir insanın İslam’ı din olarak benimsemesi tamamen kendi özgür iradesine bağlıdır. İslam’ı kabul ettikten sonra da, Kuran’da emredilen ibadetleri uygulaması ya da men edilen yasaklardan sakınması; tamamen şahsın kendi vicdanıyla ilgilidir. Elbette Müslümanlar, birbirlerini Kuran’da anlatılan ahlaki vasıfların uygulanması için uyarabilir, teşvik edebilirler. Ama bu konuda asla bir zorlama yapılamaz, kişi baskı yoluyla dini uygulamaya yönlendirilemez.
Ansiklopediye Ait Bazı Tefsir Kaynakları:
1- Nedim Senbai, Atatürk, A.Ü. Dil, Tarih, Coğrafya Yay., s. 102, 1979
2- Dr. Utkan Kocatürk, Atatürk’ün Fikir ve Düşünceleri (Atatürk ve Din Eğitimi, A. Gürtaş, s. 26)
3- Şemsettin Günaltay, Ülkü Dergisi, Cilt: 9, Sayı: 100, 1945, s. 3
4- Ahmet Gürbaş, Atatürk ve Din Eğitimi, DİBY, s.28
5- Şemsettin Günaltay, Ülkü Dergisi, sayı 100, s. 4
6- Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, 1959, c. 2, s. 86 (Atatürk’ün Düşünce Yapısı, G.Tüfekçi, s. 117)
7- Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Cilt II, s. 111
8- Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Cilt II, s. 43
9- Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Cilt II, s. 93
10- Ercüment Demirer, Din, Toplum ve Kemal Atatürk, s.10
11- Ahmet Nazım, Kamil Miras, 1932, (http://www.mkataturk.gen.tr/ozel/ozel4.html)
12- Fethi Naci, Atatürk’ün Temel Görüşleri, s. 55
13- Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, c. 2, s. 93
14- CHPXV. Yıl Kitabı, sh. 12-13, zikreden; Ş.S. Aydemir, a.g.e., s. 454
15- Gerçek Yönüyle Atatürkçülük, Türk Devriminin Temel Prensipleri ve Cumhuriyet Rejimi, Ankara, 1965
16- Dr. Utkan Kocatürk, Atatürk’ün Fikir ve Düşünceleri, Ankara, 1971 (Ahmet Gürtaş, s. 34)
17- Afet İnan, Medeni Bilgiler, s. 470 (Rönesans, Kasım 1990, s. 23)
18- Osman Pazarlı, Sosyoloji, Lise III, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1979
19- Maurice Perno’yla ropörtaj, Akşam, 11 Şubat 1924 (Cumhuriyet Gazetesi eki, Atatürk’le Konuşmalar, s. 111, Nisan 2000)
20- Asaf İlbay, Yakınlarından Hatıralar, s. 102
21- Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, c. 2, s. 93
22- Atatürk”ün Söylev ve Demeçleri, 1959, c.2, s. 90
23- a.g.e, s.86
24- Ahmet Gürbaş Atatürk ve Din Eğitimi, , Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, s.32
25- a.g.e, s.12
26- Sadi Borak, Atatürk ve Din, s. 36-37 (Rönesans,Aralık 1991, s. 61)
27- İzmir, 3 Şubat 1923, Atatürk Diyor ki, Varlık Yayınları, s. 46
28- Sadi Borak, Atatürk ve Din, 1962 (A. Gürtaş, s. 34)
29- Atatürk’ün Hususiyetleri, s. 73
30- Atatürk Bir Çağ’ın Açılışı, Ord. Prof. Dr. Sadi Irmak, s. 33
31- Türk Tarihi, Silahlı Kuvvetleri ve Atatürkçülük, Genelkurmay Başkanlığı 50. Yıl Yayını, 1973, s. 252
32- Sadi Borak, Atatürk ve Din, 1962 (A. Gürtaş, s. 50)
33- Atatürk’ün S.D. II, 1923, s. 128
34- Atatürk’ün İzinde Bir Ömür Böyle Geçti, Sabiha Gökçen, s. 55
35- Prof. Dr. Afet İnan, Atatürk Hakkındaki Hatıralar ve Belgeler, s. 285
36- Atatürk’ün SD, I, 1935, s. 361 (Fethi Naci, s. 93)
Harun Yahya Nickli kim olduğu ve kimin yazdırdığı belli olmayan bir şahıs yada grup Atatürk İlkelerini Kurana göre tefsir ederek Allaha ve Peygamberine büyük bir iftira atmaktadırlar.Aşağıda ansiklopediden bir kesit alınmıştır.Dinim kimlerin elinde oyuncak olmuş.
Atatürk ve İslam Dini
Dinimize Karşı Olan Saygı ve Bağlılığı
Atatürk’ün Kuran-ı Kerim’e duyduğu derin sevgi ve saygısı, İslam dininin en saf şekliyle yaşanmasına olan inancı, onun dindar yönünü her dönemde ortaya çıkarmıştır. Gerçek din ile batıl inançlarla dolu gericiliği, her zaman net biçimde ayıran Atatürk; birçok konuşmasında, Allah’tan, İslam’dan, Kuran’dan saygı ve bağlılıkla bahsetmiştir. Hz. Peygamberimiz (sav)'i övmüş ve Türk Milletine, gerçek dine sarılmayı ve daha dindar olmayı tavsiye etmiş; Allah’a yönelmede Hz. Muhammed (sav)’i rehber göstermiştir:
“Bütün dünyanın Müslümanları Allah’ın son peygamberi Hz. Muhammed (sav)'in gösterdiği yolu takip etmeli ve verdiği talimatları tam olarak tatbik etmeli. Tüm Müslümanlar Hz. Muhammed (sav)’i örnek almalı ve kendisi gibi hareket etmeli; İslamiyet’in hükümlerini olduğu gibi yerine getirmeli. Zira ancak bu şekilde insanlar kurtulabilir ve kalkınabilirler.” 1
Atatürk’ün Laiklik İlkesi
Laiklik İlkesi ve İslam
Türkiye Cumhuriyeti, Anayasamızda belirtildiği üzere “laik” bir devlettir. Laiklik, tarihte ve günümüzde zaman zaman yanlış anlaşılmış ve yanlış uygulanmış bir ilkedir. Bu nedenle, bu ilkeyi ve sonuçlarını detaylı olarak incelemekte yarar vardır.
Öncelikle belirtilmelidir ki, laiklik ilkesinin temel amacı, toplumda inanç ve ibadet özgürlüğünü tesis etmektir. Laiklik, Devletimizin vatandaşlarını bir dini benimseme, bu dinin gereklerini yerine getirme ya da getirmeme konusunda kendi vicdanları ile başbaşa bırakmaktadır; bu da onlara özgür bir seçim yapma imkanı vermektedir. Bu ilke doğrultusunda, Türkiye Cumhuriyeti’nin her vatandaşı, sahip olduğu inanca göre özgürce yaşama ve ibadet etme imkanını ve güvencesini bulacaktır.
1938 yılında yayımlanan Cumhuriyet Halk Partisi’nin Onbeşinci Yılı kitabında, Atatürk’ün sağlığında benimsenen ‘Laiklik Prensibi’, şu şekilde izah edilmiştir:
“Milli ve içtimai hayata ferdin dinsiz, şu veya bu itikat sistemine mensup oluşu, milli ve içtimai vazifesi bakımından ne bir kusur, ne de bir fazilet sayılamaz. Türkiye’de dinin dünya işlerinden ayrı tutulduğu, laikliğin ilan olduğu andan itibaren, hiç kimse, hiçbir ibadete icbar edilemez. Hiç kimse vicdanının ilhamı ile kabul ettiği ibadetten men olunamaz.” 14
Dikkat edilirse görülecektir ki, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin sahip olduğu bu laiklik modeli, aslında İslam dininin özüne de son derece uygundur. Çünkü İslam, inanç için özgür iradeyi ve vicdani bir kabulü şart koşar. Bir insanın İslam’ı din olarak benimsemesi tamamen kendi özgür iradesine bağlıdır. İslam’ı kabul ettikten sonra da, Kuran’da emredilen ibadetleri uygulaması ya da men edilen yasaklardan sakınması; tamamen şahsın kendi vicdanıyla ilgilidir. Elbette Müslümanlar, birbirlerini Kuran’da anlatılan ahlaki vasıfların uygulanması için uyarabilir, teşvik edebilirler. Ama bu konuda asla bir zorlama yapılamaz, kişi baskı yoluyla dini uygulamaya yönlendirilemez.
Ansiklopediye Ait Bazı Tefsir Kaynakları:
1- Nedim Senbai, Atatürk, A.Ü. Dil, Tarih, Coğrafya Yay., s. 102, 1979
2- Dr. Utkan Kocatürk, Atatürk’ün Fikir ve Düşünceleri (Atatürk ve Din Eğitimi, A. Gürtaş, s. 26)
3- Şemsettin Günaltay, Ülkü Dergisi, Cilt: 9, Sayı: 100, 1945, s. 3
4- Ahmet Gürbaş, Atatürk ve Din Eğitimi, DİBY, s.28
5- Şemsettin Günaltay, Ülkü Dergisi, sayı 100, s. 4
6- Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, 1959, c. 2, s. 86 (Atatürk’ün Düşünce Yapısı, G.Tüfekçi, s. 117)
7- Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Cilt II, s. 111
8- Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Cilt II, s. 43
9- Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Cilt II, s. 93
10- Ercüment Demirer, Din, Toplum ve Kemal Atatürk, s.10
11- Ahmet Nazım, Kamil Miras, 1932, (http://www.mkataturk.gen.tr/ozel/ozel4.html)
12- Fethi Naci, Atatürk’ün Temel Görüşleri, s. 55
13- Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, c. 2, s. 93
14- CHPXV. Yıl Kitabı, sh. 12-13, zikreden; Ş.S. Aydemir, a.g.e., s. 454
15- Gerçek Yönüyle Atatürkçülük, Türk Devriminin Temel Prensipleri ve Cumhuriyet Rejimi, Ankara, 1965
16- Dr. Utkan Kocatürk, Atatürk’ün Fikir ve Düşünceleri, Ankara, 1971 (Ahmet Gürtaş, s. 34)
17- Afet İnan, Medeni Bilgiler, s. 470 (Rönesans, Kasım 1990, s. 23)
18- Osman Pazarlı, Sosyoloji, Lise III, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1979
19- Maurice Perno’yla ropörtaj, Akşam, 11 Şubat 1924 (Cumhuriyet Gazetesi eki, Atatürk’le Konuşmalar, s. 111, Nisan 2000)
20- Asaf İlbay, Yakınlarından Hatıralar, s. 102
21- Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, c. 2, s. 93
22- Atatürk”ün Söylev ve Demeçleri, 1959, c.2, s. 90
23- a.g.e, s.86
24- Ahmet Gürbaş Atatürk ve Din Eğitimi, , Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, s.32
25- a.g.e, s.12
26- Sadi Borak, Atatürk ve Din, s. 36-37 (Rönesans,Aralık 1991, s. 61)
27- İzmir, 3 Şubat 1923, Atatürk Diyor ki, Varlık Yayınları, s. 46
28- Sadi Borak, Atatürk ve Din, 1962 (A. Gürtaş, s. 34)
29- Atatürk’ün Hususiyetleri, s. 73
30- Atatürk Bir Çağ’ın Açılışı, Ord. Prof. Dr. Sadi Irmak, s. 33
31- Türk Tarihi, Silahlı Kuvvetleri ve Atatürkçülük, Genelkurmay Başkanlığı 50. Yıl Yayını, 1973, s. 252
32- Sadi Borak, Atatürk ve Din, 1962 (A. Gürtaş, s. 50)
33- Atatürk’ün S.D. II, 1923, s. 128
34- Atatürk’ün İzinde Bir Ömür Böyle Geçti, Sabiha Gökçen, s. 55
35- Prof. Dr. Afet İnan, Atatürk Hakkındaki Hatıralar ve Belgeler, s. 285
36- Atatürk’ün SD, I, 1935, s. 361 (Fethi Naci, s. 93)