Çözüldü Hayal Kurmak Günah mıdır?

Sayın hocam ben bazen hayal kurarım ama kurduğum hayallerde hep bir süper güç vardır.Mesela istediğim islam ülkesine yeraltı ve yerüstü zenginlikler vererek ülkenin refahını yükselmek,Bir müslüman ülkeyi savaşta büyük üstünlükle galip getirmek,Kendime istediğim gibi para yaparak islam için kuruluşlar kurmak zavallı müslümanlara ve insanlara yardım etmek ve islam yayma çabalarına maddi destek verme,istediğimde istediğim şeyi sihirle hemen yapmak,cihad lideri olup kafirin kafasını kesmek,islama zarar vermeye çalışanları öldürmek,istediğim kişiyi dine yönlendirmek,dünyada islamı hakim kılmak,islamı dünyaya yaymak,istediğim ülkeyi zengin yapmak,Dünyada istediğim şeyi yok etmek,istediğim şeyi arttırmak vb bunun gibi binlerce akıl almaz hayalleri ister istemez kuruyorum ve artık alışkanlıklarım arasına geldi.

Size sorum hayal ettiklerim insanda olmayacak güçler olduğu için günah mı?
Bu tip hayallerden dolayı sorumlu olur muyum?
Haşa kurduğum hayaller ilahi güç gibi olduğu için bana günah yazılır mı?
Haşa bu hayallerle Allah'a şirk koşmuş olurmuyum?

Lütfen açıklayıcı bir şekilde cevaplarsanız sevinirim...Vicdanen rahatlamak gerek...

"Yoksa insanın her hayal ettiği şey gerçekleşir mi sanıyorsunuz?" (Necm 24)

Hayal kurmak aslen mubah olan, zaman zaman herkesin başına gelebilen, olmasını istediği, düşündüğü arzularının hayali canlandırılmasıdır. 'Zaten rûya da kar(ma kar)ışık hayâllerdir.' (Yusuf 44)
Hayal edilen düşüncenin konusuna/içeriğine göre helal veya haramlık boyutuna ulaşabildiği gibi, aynı zamanda sizdeki gibi bu artık alışkanlık (hayalperest) haline gelerek sürekli tekrarlar haline geliyor, bu vesileyle de boş vakitlerin israfına sebeb olacaktır. Ayrıca bilinçli/kasıtlı olarak , fazla uçuk / imkansız tarzında hayallere dalmak, gerçek hayatta bu düşlerin olmaması durumunda zamanla kişiyi (davasında) karamsarlığa da düşürecektir.


Birde kişinin kendi iradesi olmadan, normal yaşamında meşguliyetten dolayı devamlı hatırında olan meseleler gayr-i ihtiyari / istemdışı hayal edilib düşünülebilir.
Bu duruma Ebubekir (r.anh)'ın kazâ-i hâcet (tuvalet) için bulunduğu sırada dahi Rasulullah (s.a.v.)'den hâli (düşüncesinden uzak) bir yer bulamadığından bu durumu Peygamber efendimize şikayet etmesi üzerine Rasulullah (s.a.v.) bu durumun bir günahı, vebali olmadığını kendisine bildirmiştir.

Yine câiz olan hayal türlerinden biri de, bilinçli olarak durumu daha iyi analiz edebilmek için, gerçekten uzaklaşmadan misallendirilmesidir. Bu duruma örnek olarak;
“İbnu Mes'ud (radıyAllahu anh) anlatıyor: "Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) bir gün yere çubukla, kare biçiminde bir şekil çizdi. Sonra, bunun ortasına bir hat çekti, onun dışında da bir hat çizdi. Sonra bu hattın ortasından itibaren bu ortadaki hatta istinad eden bir kısım küçük çizgiler attı. Rasûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bu çizdiklerini şöyle açıkladı:
"Şu çizgi insandır. Şu onu saran kare çizgisi de eceldir. Şu dışarı uzanan çizgi de onun emelidir (Bu emel çizgisini kesen), şu küçük çizgiler de musibetlerdir. Bu musibet oku yolunu şaşırarak insana değmese bile, diğer biri değer. Bu da değmezse ecel oku değer."
(Buhârî, Rikak: 3; Tirmizî, Kıyamet: 23, (2456); İbnu Mace, Zuhd: 27, (4231)

Rasulullah (aleyhissalâtu vesselâm), emel ve ecel munasebetini zahirde gerçek olmayan bir tarzda, teşbih sanatı ile çektiği çizgiyi mecâzen sade bir şekilde açıklamaktadır. İnsanoğlu ecelinin geleceğini düşünmeden; dünyevi hayaller içine dalmışken, ansızın, bir sınav salonu mesabesinde olan dünya aleminde sınav süresinin bitmesi anlamına gelen ecel zili çalıp ebediyet alemine göç etmektedir. Arkasında ise dünyalık heves, hayal ve planlarını yani emelini bırakmaktadır.

Bilerek ve isteyerek kendisine haram olan kişilerin cinsel şehveti uyandıran, arzulayan vb. haram kılınan hayaller peşinde koşmak, haram türündendir.