Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Haber Hdp Kemalist Ağa Babalarını Takip Ediyor

H Çevrimdışı

Hattab Amedi

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
HDP Kemalist Ağa Babalarını Takip Ediyor
HDP kadına yönelik şiddet eyleminde İslam`ın şiarlarından ve tesettürün simgesi olan çarşafı kadına yönelik kölelik simgesi olarak kullanması HDP ve avanesinin İslam`a olan düşmanlıklarını açık bir şekilde ortaya koymaktadır.

Doğruhaber / haber merkezi

Yıllarca resmi törenlerde çarşafa ve örtüye `Kölelik Simgesi` adı altında hakaret edildi.

Bunu yapanlar Müslüman Türk ve Kürt halkını inanç ve kültür değerlerinden koparmaya çalışan Batıcı Kemalist devşirmelerdi. Kemalizm`in güç kaybettiği bu günlerde Faşizm`in bayrağını HDP devraldı.

Çarşafa hakaret ederek halkı İslamî köklerinden koparma gayreti içerisinde bulunan HDP, müslüman halktan gerekli karşılığı alacaktır.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
H Çevrimdışı

Hattab Amedi

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
1506748_1555371688027182_7294167740542506074_n.jpg
 
O Çevrimdışı

omermuslim

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
sa
 
Y Çevrimdışı

yoldaki_muhendis

NEVER GIVE UP!!
İslam-TR Üyesi
islama saldiran bayanlara konusmaktan baska birsey yapamam, ama erkekleri teker tekerde olsa ezerim, bunca çektigim sikintilarimin sinir ve hersini en azindan islama saldiranlardan çikartirim.. tek basima dahi olsam, suan türkiyede degilim ama gidince bakalim ne oluyor.....
bilgisayar arkasindan kahramanlik yapan biriside degilim elhamdülillah dedigim seyi yaparim sadece zaman ve strateji gerek:p
tabiki önce barisa ve iyilige çagiracam yoksa 'o' akhiler gene bana firça çekecek:islik: bende ne varsa....
 
H Çevrimdışı

Hattab Amedi

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
Elleri zincirli sözde çarşaflı bayanlar ve zincirlerin bir ucu erkeklerin elinde

 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Ummu İmara Çevrimdışı

Ummu İmara

Lâ Tahzen,İnnâllahu Mêana
İslam-TR Üyesi
Bu zavallılar bu saatten sonra ıslahta olmaz,o yüzden dua bile etmiyorum.Böyle düşünenlerin hepsi şeytanlarından bulsunlar.Başörtümüzle kim uğraşırsa Allah cezasını versin İnşaallah.
 
H Çevrimdışı

Hattab Amedi

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
BATMAN...

Resim_1417356286.jpg

‘HDP Kürt kadınını İslami kimlikten uzaklaştırıyor’
Mustazaflar Cemiyeti Batman Şubesi Kadın Kolları, yaptığı kitlesel basın açıklamasıyla HDP teşkilatları tarafından düzenlenen organizasyonlarda, Müslüman kadının simgesi olan tesettüre yapılan hakaretleri lanetledi.
Resim_1417356286.jpg





‘25 Kasım Kadına Şiddete Hayır Günü’ bahanesiyle HDP teşkilatlarının bazı şehirlerde Kürt kadınının geleneksel kıyafeti ve tesettürünün sembolü olan çarşafa yönelik hakaret ve saldırıları Mustazaflar Cemiyeti Batman Şubesi Kadın Kolları öncülüğünde toplanan yüzlerce Batmanlı kadın tarafından te’lin edildi.

Gülistan Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde toplanan yüzlerce kadın, Müslüman kadının simgesi olan tesettüre yapılan hakaretleri; “Kahrolsun PKK”, “Çarşafa uzanan eller kırılsın”, “Zalimler için yaşasın cehennem” sloganları ve sık sık tekbirler getirerek lanetledi.

Yoğun katılımın gösterildiği basın açıklamasında çocuk, genç ve yaşlı kadınlar, “Savaşınız İslam’la mı? Kemalist düzenle mi?”, “Tesettürü düşman gören zihniyetler batsın” yazılı pankartlar açtı.

Basın açıklamasını Mustazaflar Cemiyeti Batman Şubesi Kadın Kolları adına Zeynep Gülşen okudu.
Örtünmenin kadının bu dünyada ayrıcalığı, zırhı ve korunağı olduğunu söyleyen Gülşen, ahirette ise Allah’ın rızasını kazanmak için en öncelikli fariza ve ibadetlerinden olduğunu belirtti. Küresel küfür güçlerinin, bütün çeşit ve renklerinin en büyük silahının kadın ve çıplaklık olduğunu vurgulayan Gülşen, küfür milletinin kadının cinsiyetini istismar ederek toplumu ifsad etmek ve böylece şeytani ve emperyalist hedeflerine ulaşmak istediğine dikkat çekti.

“Hz. Muhammed (sav), kadına bir ulviyet, bir ayrıcalık kazandırmıştır”

Cahili ve seküler yapıların, özellikle kadına hiçbir kıymet ve değer vermediğini hatırlatan Gülşen, “Cahili ve seküler yapılar; kadını aşağılamış, zevkleri için bir meta olarak görmüş, hatta kızlarını toplumda bir aşağılanma sebebi olarak gördüğünden diri diri toprağa gömecek kadar barbarlaşmış ve insanlıktan çıkmıştır. Ancak Hz. Muhammed’in (s.a.v) peygamberliği ile beraber, özellikle biz kadınlara pozitif ayrımcılık yaparak, kadının ayaklar altına alınan itibarını kurtarmış, kadını yüceltmiş, diri diri gömülen, doğumuyla babasının toplum içine çıkamama sebebi sayılan biz kadınlara bir ulviyet, bir ayrıcalık kazandırmıştır.” dedi.

“Marksist Leninist yapı, Kürt kadınına en büyük hakareti yapmaktadır”

PKK/HDP zihniyetinin Kürt kadınından İslami ahlakı alarak kendi batıl davasına kurban etmeye çalıştığının altını çizen Gülşen, “Bölgemizde cahiliyeyi kendilerine hayat tarzı olarak benimsemiş ve bu zihniyeti bazı Kürt halkına da kabul ettirmeye çalışan Marksist, Leninist bir yapı olan PKK/HDP zihniyeti; kadın hakları, özgür kadın, çağdaş kadın adı altında kadınımızdan iffetini, hayasını, tesettürünü, İslami ahlakını alarak, ideolojisine malzeme yapmaya, batıl davasına kurban etmeye çalışmaktadır. Böylece Kürt kadınına gerek dünyevi olarak, gerekse uhrevi olarak en büyük zararı vermekte ve Kürt kadınına en büyük hakareti yapmaktadır.” diye konuştu.

“PKK/HDP bazı Kürt kadınını terbiye, iffet ve İslami kimlikten uzaklaştırıyor”

Dünya küfür sisteminin piyonu ve maşası olan HDP/PKK’nin, bazı Kürt kadınını tesettürden, terbiye ve iffetten, İslami kimlikten uzaklaştırdığına dikkat çeken Gülşen, “Dünya küfür sisteminin piyonu ve maşası olan PKK/HDP, bazı Kürt kadınını Kürt erkeğinin eliyle vuruyor, hayâsızlaştırıyor. Tesettürden, terbiye ve iffetten, İslami kimlikten uzaklaştırıyor. Her gün bir hile ve komplo ile Kürt kadınının değerini ayaklar altına alıyor. Ve bazı Kürt kadınını sapkın ideolojilere kurban ediyor. Bu Marksist Leninist yapı kadını, özgür kadın adıyla gâh militanlaştırarak dağlara, gâh sokaklara dökerek ailesinin, ebeveyninin, kocasının, kardeşinin kontrolünden çıkararak, elinden alarak amaçlarına kurban ediyor. Ey Kürt annesi, Kürt kızı, senden örtünü alanlar, hayâ ve iffetini çalanlar, seni çarşafa, tesettüre düşman edenler, sana ömrünün en büyük zulmünü ve düşmanlığını yapıyorlar.” diyerek Kürt kadınını başlarına örülen tuzaklara karşı uyardı.

“Tesettüre yapılan alçaklığa sessiz kalanlar Rabbinize bunun hesabını nasıl vereceksiniz?”

Açıklamasında tesettüre yapılan alçaklığa sessiz kalanlara da seslenen Gülşen, “İslam’ın tartışılmaz bir emri ve ayeti olan tesettürümüze yapılan bu alçakça saldırılara nasıl bu kadar duyarsız kalınabiliyor? Bu sessizliğinizin mazereti olabilir mi? Rabbinize bunun hesabını nasıl vereceksiniz? Tesettürü Rabbimizin bir emri olarak gören, çarşaflarımızla özgürlüğün ve izzetin zirvesine ulaşan kadınlar olarak, tesettür ve çarşafa yapılan bu saldırı ve hakaretleri lanetliyoruz. Kadına başta iffetsizlik olmak üzere reva görülen her türlü şiddeti ve haksızlığı kınıyor ve lanetliyoruz.” dedi.

Protesto eylemine katılan yüzlerce kadın basın açıklamasının ardından olaysız bir şekilde dağıldı. (M.Fatih Akgül / Veysi Rüzgâr/Sezer İlbasan)

ff813e6b0c5200450b67.jpg


56f8fda80f5ecac38f48.jpg


c73eb94201a9429a93a0.jpg


47c65a1bec2ff1e90297.jpg


c9f8c08af2fc49362edb.jpg


0e5de4c81b872a12c8a2.jpg


fb1fa51e31fc91dca9dc.jpg


4131e39f103e202543e2.jpg


6cddab602a3aa547dc58.jpg


d412ab41a3f9f1ac5c7b.jpg


fc77477ff72a685cbd45.jpg


8089e3f5ac23d7a2a0b2.jpg


66a0ad64cbeb658b4a17.jpg


ff932b0d630853c1d08f.jpg
 
H Çevrimdışı

Hattab Amedi

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
DİYARBAKIR

9993583bfab5be0c478c.jpg


`Çarşaf, İslami Asaletin Zirve Noktasıdır`
HDP/DBP destekli eylemlerde çarşaf ve namus olgusuna yapılan hakaret ve saldırıları kitlesel basın açıklamasıyla kınayan TESÇAĞ, bu davranışın, HDP’nin, İslam ve örtü düşmanlığının dışa yansıması olduğunu belirterek, İslami asaletin zirve noktası olan çarşafı sahiplenmeye ve tüm duyarlı kamuoyunu bu fesad grubun ifsad edici çalışmalarına karşı durmaya davet etti.
Resim_1417362812.jpg




DİYARBAKIR - Kadına Şiddetle Mücadele Günü nedeniyle Silopi ve Mazıdağı`nda düzenlenen HDP/DBP destekli eylemlerde çarşaf ve namus olgusuna yapılan hakaret ve saldırılar, Tesettüre Çağrı Platformu (TESÇAĞ) tarafından Şeyh Said Meydanı`nda düzenlediği kitlesel basın açıklamasıyla kınandı.

Özellikle bayanların yoğun katılım gösterdiği protestoda, HDP/DBP`nin başta çarşaf ve namus olmak üzere İslam karşıtı eylem ve söylemleri kınandı.

Sık sık PKK/HDP aleyhine sloganların atıldığı protestoda, "Tesettür Allah`ın emri, İslam`ın şiarı", "Müslüman kadının iftiharıdır", Müslüman Kürdistanlıyım, Tesettürlüyum (çarşaflıyım) özgürüm", "Hizbullahi kadınlar asla size boyun eğmeyecek", "Çarşaflıyız özgürüz", "Kendi irademizle çarşaflıyız", "Hizbuşşeytanın Kürdistan versiyonu", "Emrin başımız üzere ya Rabb", "Annemin örtüsü batmakta HDP`nin gözüne", "PKK/HDP Kürdistan`da Cumhuriyet dönemi faşist uygulamaları geri getirme hevesinde" yazılı dövizler taşındı.

Diyarbakır`daki onlarca STK`nın da destek verdiği basın açıklamasını TESÇAĞ adına Kadın Kolları sözcüsü Elif Abdulhadioğlu okudu.

Allah`ın tesettür emrinin yer aldığı Nur Süresi 31. ayeti okuyarak açıklamaya başlayan Abdulhadioğlu yapılan hakaretin, HDP’nin, İslam ve örtü düşmanlığının dışa yansıması olduğunu vurguladı.

İslam’ın en önemli şiarlarından tesettür ve onun sembollerinden olan çarşafı kölelik olarak gören zihniyeti kınamak için toplandıklarını ifade eden Abdulhadioğlu "Modernizm ve Batıcılık akımının geç kalmış yavrusu olan Kürdistan’ın CHP’si HDP ve türevleri İslam’a düşmanlık duygularını, saklamaya bile gerek duymadan ortaya koymaya devam etmekteler. Kadın haklarını ve özgürlüğünü her fırsatta dile getiren bu melun güruhun Van’da mitingden dönen tesettürlü bayanlara saldırıp linç etmeye kalkışmaları, Lice’de sırf babasını korumak isteyen Müslüman bir bayanı uzun namlulu silahlarla taramak istemesi halen Müslüman kamuoyunun hafızasında yerini korumaktadır. Yine bu güruhun İslam’a ve Müslümanlara düşmanlıklarının boyutunu Kuzey Kürdistan’da 6-8 Ekim katliam ve vandalizm olaylarında da gördük. Sırf Müslüman oldukları, Rabbimiz Allah dedikleri için başları ezilerek, binalardan aşağıya atılarak, yakılarak katledilenleri unutmadık. İslam karşıtlığında sicili kabarık olan HDP, en son ise İslam karşıtı alçakça bir eylemle gerçek yüzünü bir kez daha ortaya koydu. HDP Silopi İl Örgütü, 25 Kasım Kadına Şiddete Hayır adı altında düzenlediği yürüyüşte, kadınlara çarşaf giydirip ellerini zincirleyip sokaklarda gezdirdiler. Yüzlerce yıldır Müslüman kadınların en önemli örtüsü konumundaki çarşafı, köleliğin sembolü olarak gösterdiler.

HDP kadına yönelik şiddete hayır eyleminde İslam`ın şiarlarından ve tesettürün simgesi olan çarşafı kadına yönelik kölelik simgesi olarak kullanması HDP ve türevlerinin İslam`a olan düşmanlıklarının açığa vurulmasıdır." dedi.
Eşcinseller ve sapıklığı meşrulaştırmak için meclise önerge veren bu zihniyetin, söz konusu İslami değerler olunca hasmane tutum sergilediklerini belirten Abdulhadioğlu Yıllarca resmi ideolojinin sürdürdüğü bu düşmanlığı, bugün HDP`nin, Kemalistlerden bayrağı devralarak gerçekleştirdiğini belirtti.

Tesettür Düşmanlığı Faşizm`inin bayrağını HDP devraldı
Tesettür düşmanlığının yıllarca devlet tarafından yapıldığını hatırlatan Abdulhadioğlu "Müslüman Türk ve Kürt halkını inanç ve kültür değerlerinden koparmaya çalışan Batıcı Kemalistlerin güç kaybettiği bu günlerde “Tesettür Düşmanlığı Faşizm`inin bayrağını çarşafa tesettüre hakaretle HDP devraldı. Küresel Şeytani güçlerin taşeronu olmak gibi seviyesiz bir rol biçilen HDP ve dayanağı zihniyetler Kürdistan`da Deyyusluğu yaymanın odağı olmuşlardır.

Bunların dayandığı şeytani batıcılığın nezdinde kadın, namus duygusundan arınarak namussuzluğa adım atmasına kadar bir “değer” ifade eder. Namustan sıyrılınca kadın artık tüm kadınlık özelliklerini kaybedince bunların gözündeki “kadın değeri de” nihayete erer. Artık kadın, kullanılan bir eşya, elden ele dolaşan bir meta, kalitesi düşük bir mal seviyesine düşer." ifadelerini kullandı.

HDPKK zihniyetinin “özgürleştirme” parolasıyla Kürt kadınına müdahale etmesinin ardından cinayet ve intiharların adeta birer furyaya dönüştüğüne dikkat çeken Abdulhadioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şu gerçeğin altını iyice çizmek lazımdır. HDPKK, kendine taalluk etmeyen hiçbir toplumsal vakaya karşı ses çıkarmış değildir. Şayet kadın cinayetleri veya kadın intiharlarını “özgürleştirme” ile eş zamanlı dillendirip ciyaklıyorsa, bilin ki kendisine dokunan bir tarafı mevcuttur. Yani sorumluluk doğrudan kendilerinden kaynaklanmaktadır. Herhalde birçoğunuz şöyle bir olguya şahit olmuşsunuzdur: Bu cenah içerisinde faaliyet yürüten nice erkekler var ki, bunların açtıkları kadın merkezlerine, düzenledikleri festival, karnaval, toplantı, yürüyüş, miting vs. toplu kadın ayinlerine eşlerini, kızlarını asla ve asla göndermemektedirler. Neden acaba? Bre deyyuslar! Sadece bu meselenin kapağını açarsak öyle bir rezillik havuzunda yüzmektesiniz ki, kesinlikle içerisinde boğulursunuz."

Yapılanın Fransızların Maraş’ta tesettüre yönelik saldırıdan aşağı bir yanı yoktur
HDP/PKK zihniyetinin İslam karşıtlığı argümanlarını işlemekle Müslüman Kürt halkının yüz karası olduğunu vurgulayan Abdulhadioğlu, CHP zihniyetinin Cumhuriyetin kuruluş sürecinden günümüze kadar Müslüman halka dayattığı baskı ve zulümlerin aynısının, bu kez Kürt Kemalistlerin elleri ile yeniden canlandırılmak istendiğini belirterek, bu yapılanların işgalci Fransız askerlerinin Maraş’ta kadının örtüsüne yönelik yaptığı saldırıdan aşağı bir yanı olmadığına dikkat çekti.

Şeyh Said kıyamının bir sebebi de tesettüre yönelik saldırılardı
Abdulhadioğlu, Şehid Şeyh Said ve dava arkadaşlarının Kemalizm’e başkaldırılarının en önemli sebebinin de Müslüman kadının tesettürüne ve kadının batıcılık adı altında çıplaklaştırılarak sözde özgürleştirilmek istenmesine duyulan İslami sorumluluk olduğunu belirtti.

Küresel İslami uyanış ve diriliş hareketinin en önemli cephesi olan kadınların, yıllarca İslam’la olan savaşın en baştaki hedefi olduğunu ifade eden Abdulhadioğlu, "Zira Müslüman bir kimliğin en başta ortaya konulduğu simgesel boyut, Müslüman bir kadının tesettürlü halidir. Öyle ki:

“İslam denilince insanlığın hayalinde canlanan ilk somut fotoğraf; tesettüre bürünmüş, özellikle çarşaflı bayanlardır.
Tesettür ile İslami erdemlerin kendilerinde somutlaştığı kadınlar Aziz İslam davasının kahraman eferleridir!
Bugün tesettüre bürünmüş, İslam’ın bütün erdemleriyle donanmış bayanlarımız İslam ümmetini oluşturan binanın en muazzam ve muhteşem sütunlarıdır." dedi.

Çarşaf, Müslüman kadınların tercih ettiği tesettür giysilerinin en önemlilerindendir
Abdulhadioğlu, bugün HDP’li faşist ve İslam düşmanı güruhun asla anlayamayacağı çarşafın, onların görmek istedikleri gibi bir kölelik simgesi olmadığını belirterek, yüzyıllardır şahsiyet ve onur sahibi Müslüman kadınların tercih ettiği tesettür giysilerinin en önemlilerinden olduğunu söyledi.

"Çarşaf, İslami asaletin ve aynı zamanda İslami zarafetin zirve noktasıdır"
Çarşafın, İslami asaletin ve aynı zamanda İslami zarafetin de zirve noktası olduğunu vurgulayan Abdulhadioğlu, "Çarşaf ve diğer İslami tesettür giysileriyle İslam’ın emrettiği ölçüler içerisinde örtünen tesettürlü Müslüman kadınlar, yeryüzünde insanlara Allah’ı hatırlatan işaret levhalarıdır.

Müslümanların gözünde bu kadınlar, Allah’ın yeryüzünde çizdiği çizgileridir, hürmetidir, haremidir. Allah’ın gözetilmesini istediği haddi hudududur!

Müslümanların gözünde çarşaflılar, ulvi bir yere sahiptirler. Onlar bizim için birer iftihar vesilesidir. İslami ölçülere riayet ederek tesettüre ve çarşafa bürünen kadınlar bu yönleriyle Küfür ve nifak odaklarının da büyük korkusudurlar." şeklinde konuştu.

Abdulhadioğlu, İslam’ın şiarı, tesettürün, iffet, haya, takva ve nikahlı yaşama iken; çağlar boyu ve günümüz küresel küfür cephesinin çağrısının ise çıplaklık, örtüsüzlük, nikâhsızlık ve kadın cinselliği olduğunu belirtti.

"Müslüman kadının tesettürünü dillerine dolayıp alay edenler Hizbuşşeytanlardır"
Müslüman kadının tesettürünü dillerine dolayıp alay edenlerin tarihin her devrinde görülebilen Hizbuşşeytanlar olduğunu vurgulayan Abdulhadioğlu, "Bu kötülükleri kadına reva görüp uygulamaya geçiren görünürde batı ve batının dayattığı modern yaşama tarzıyken işin aslında bunu isteyen tüm şeytani güçlerdir. İslam’ın savaş açtığı bu güçler Hizbuşşeytan olarak sınıflandırılabilecek hayâsızlıktır, terbiyesizliktir, fuhuş sektörüdür, yuvasızlıktır, nikâhsızlıktır. Dolayısıyla Müslüman kadının tesettürünü dillerine dolayıp alay edenler tarihin her devrinde görülebilen Hizbuşşeytanlardır." ifadelerini kullandı.
Özgür iradeleriyle çarşafa ve tesettüre bürünen Müslüman kadınların Allah’a kulluğu yüreklerinde hissedip yaşamaya koyan birer tevhid kahramanları olduğunu belirten Abdulhadioğlu, Tesettüre Çağrı Platformu olarak; tüm duyarlı kamuoyunu bu fesad grubun ifsad edici çalışmalarına karşı durmaya davet etti. (İLKHA)

93e89b55fc2673c0326a.jpg


7cf80d6654dc6dbf941b.jpg


02ac3d4712747b8d7fff.jpg


71822f115abfd60a62ad.jpg


7c20a5306fa3733fb8c6.jpg


3b07c5dc20814390c622.jpg


30dde83025b7be424fc6.jpg


343541ba7e5270d3acc6.jpg


371f627f8becc6ae19c6.jpg


b6ea791f325bbeeef5cd.jpg


2d8245cfc35475bb71cb.jpg


53f305b162c559cbc980.jpg


2e303453440f62cb7bc9.jpg




7fb888bc5506d2adf850.jpg


705bdbc166839364908c.jpg


de1da732f5db6b741b46.jpg


1a6aa6afcf707bdae46b.jpg
 
A Çevrimdışı

Away

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
DİYARBAKIR

9993583bfab5be0c478c.jpg


`Çarşaf, İslami Asaletin Zirve Noktasıdır`
HDP/DBP destekli eylemlerde çarşaf ve namus olgusuna yapılan hakaret ve saldırıları kitlesel basın açıklamasıyla kınayan TESÇAĞ, bu davranışın, HDP’nin, İslam ve örtü düşmanlığının dışa yansıması olduğunu belirterek, İslami asaletin zirve noktası olan çarşafı sahiplenmeye ve tüm duyarlı kamuoyunu bu fesad grubun ifsad edici çalışmalarına karşı durmaya davet etti.
Resim_1417362812.jpg




DİYARBAKIR - Kadına Şiddetle Mücadele Günü nedeniyle Silopi ve Mazıdağı`nda düzenlenen HDP/DBP destekli eylemlerde çarşaf ve namus olgusuna yapılan hakaret ve saldırılar, Tesettüre Çağrı Platformu (TESÇAĞ) tarafından Şeyh Said Meydanı`nda düzenlediği kitlesel basın açıklamasıyla kınandı.

Özellikle bayanların yoğun katılım gösterdiği protestoda, HDP/DBP`nin başta çarşaf ve namus olmak üzere İslam karşıtı eylem ve söylemleri kınandı.

Sık sık PKK/HDP aleyhine sloganların atıldığı protestoda, "Tesettür Allah`ın emri, İslam`ın şiarı", "Müslüman kadının iftiharıdır", Müslüman Kürdistanlıyım, Tesettürlüyum (çarşaflıyım) özgürüm", "Hizbullahi kadınlar asla size boyun eğmeyecek", "Çarşaflıyız özgürüz", "Kendi irademizle çarşaflıyız", "Hizbuşşeytanın Kürdistan versiyonu", "Emrin başımız üzere ya Rabb", "Annemin örtüsü batmakta HDP`nin gözüne", "PKK/HDP Kürdistan`da Cumhuriyet dönemi faşist uygulamaları geri getirme hevesinde" yazılı dövizler taşındı.

Diyarbakır`daki onlarca STK`nın da destek verdiği basın açıklamasını TESÇAĞ adına Kadın Kolları sözcüsü Elif Abdulhadioğlu okudu.

Allah`ın tesettür emrinin yer aldığı Nur Süresi 31. ayeti okuyarak açıklamaya başlayan Abdulhadioğlu yapılan hakaretin, HDP’nin, İslam ve örtü düşmanlığının dışa yansıması olduğunu vurguladı.

İslam’ın en önemli şiarlarından tesettür ve onun sembollerinden olan çarşafı kölelik olarak gören zihniyeti kınamak için toplandıklarını ifade eden Abdulhadioğlu "Modernizm ve Batıcılık akımının geç kalmış yavrusu olan Kürdistan’ın CHP’si HDP ve türevleri İslam’a düşmanlık duygularını, saklamaya bile gerek duymadan ortaya koymaya devam etmekteler. Kadın haklarını ve özgürlüğünü her fırsatta dile getiren bu melun güruhun Van’da mitingden dönen tesettürlü bayanlara saldırıp linç etmeye kalkışmaları, Lice’de sırf babasını korumak isteyen Müslüman bir bayanı uzun namlulu silahlarla taramak istemesi halen Müslüman kamuoyunun hafızasında yerini korumaktadır. Yine bu güruhun İslam’a ve Müslümanlara düşmanlıklarının boyutunu Kuzey Kürdistan’da 6-8 Ekim katliam ve vandalizm olaylarında da gördük. Sırf Müslüman oldukları, Rabbimiz Allah dedikleri için başları ezilerek, binalardan aşağıya atılarak, yakılarak katledilenleri unutmadık. İslam karşıtlığında sicili kabarık olan HDP, en son ise İslam karşıtı alçakça bir eylemle gerçek yüzünü bir kez daha ortaya koydu. HDP Silopi İl Örgütü, 25 Kasım Kadına Şiddete Hayır adı altında düzenlediği yürüyüşte, kadınlara çarşaf giydirip ellerini zincirleyip sokaklarda gezdirdiler. Yüzlerce yıldır Müslüman kadınların en önemli örtüsü konumundaki çarşafı, köleliğin sembolü olarak gösterdiler.

HDP kadına yönelik şiddete hayır eyleminde İslam`ın şiarlarından ve tesettürün simgesi olan çarşafı kadına yönelik kölelik simgesi olarak kullanması HDP ve türevlerinin İslam`a olan düşmanlıklarının açığa vurulmasıdır." dedi.
Eşcinseller ve sapıklığı meşrulaştırmak için meclise önerge veren bu zihniyetin, söz konusu İslami değerler olunca hasmane tutum sergilediklerini belirten Abdulhadioğlu Yıllarca resmi ideolojinin sürdürdüğü bu düşmanlığı, bugün HDP`nin, Kemalistlerden bayrağı devralarak gerçekleştirdiğini belirtti.

Tesettür Düşmanlığı Faşizm`inin bayrağını HDP devraldı
Tesettür düşmanlığının yıllarca devlet tarafından yapıldığını hatırlatan Abdulhadioğlu "Müslüman Türk ve Kürt halkını inanç ve kültür değerlerinden koparmaya çalışan Batıcı Kemalistlerin güç kaybettiği bu günlerde “Tesettür Düşmanlığı Faşizm`inin bayrağını çarşafa tesettüre hakaretle HDP devraldı. Küresel Şeytani güçlerin taşeronu olmak gibi seviyesiz bir rol biçilen HDP ve dayanağı zihniyetler Kürdistan`da Deyyusluğu yaymanın odağı olmuşlardır.

Bunların dayandığı şeytani batıcılığın nezdinde kadın, namus duygusundan arınarak namussuzluğa adım atmasına kadar bir “değer” ifade eder. Namustan sıyrılınca kadın artık tüm kadınlık özelliklerini kaybedince bunların gözündeki “kadın değeri de” nihayete erer. Artık kadın, kullanılan bir eşya, elden ele dolaşan bir meta, kalitesi düşük bir mal seviyesine düşer." ifadelerini kullandı.

HDPKK zihniyetinin “özgürleştirme” parolasıyla Kürt kadınına müdahale etmesinin ardından cinayet ve intiharların adeta birer furyaya dönüştüğüne dikkat çeken Abdulhadioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şu gerçeğin altını iyice çizmek lazımdır. HDPKK, kendine taalluk etmeyen hiçbir toplumsal vakaya karşı ses çıkarmış değildir. Şayet kadın cinayetleri veya kadın intiharlarını “özgürleştirme” ile eş zamanlı dillendirip ciyaklıyorsa, bilin ki kendisine dokunan bir tarafı mevcuttur. Yani sorumluluk doğrudan kendilerinden kaynaklanmaktadır. Herhalde birçoğunuz şöyle bir olguya şahit olmuşsunuzdur: Bu cenah içerisinde faaliyet yürüten nice erkekler var ki, bunların açtıkları kadın merkezlerine, düzenledikleri festival, karnaval, toplantı, yürüyüş, miting vs. toplu kadın ayinlerine eşlerini, kızlarını asla ve asla göndermemektedirler. Neden acaba? Bre deyyuslar! Sadece bu meselenin kapağını açarsak öyle bir rezillik havuzunda yüzmektesiniz ki, kesinlikle içerisinde boğulursunuz."

Yapılanın Fransızların Maraş’ta tesettüre yönelik saldırıdan aşağı bir yanı yoktur
HDP/PKK zihniyetinin İslam karşıtlığı argümanlarını işlemekle Müslüman Kürt halkının yüz karası olduğunu vurgulayan Abdulhadioğlu, CHP zihniyetinin Cumhuriyetin kuruluş sürecinden günümüze kadar Müslüman halka dayattığı baskı ve zulümlerin aynısının, bu kez Kürt Kemalistlerin elleri ile yeniden canlandırılmak istendiğini belirterek, bu yapılanların işgalci Fransız askerlerinin Maraş’ta kadının örtüsüne yönelik yaptığı saldırıdan aşağı bir yanı olmadığına dikkat çekti.

Şeyh Said kıyamının bir sebebi de tesettüre yönelik saldırılardı
Abdulhadioğlu, Şehid Şeyh Said ve dava arkadaşlarının Kemalizm’e başkaldırılarının en önemli sebebinin de Müslüman kadının tesettürüne ve kadının batıcılık adı altında çıplaklaştırılarak sözde özgürleştirilmek istenmesine duyulan İslami sorumluluk olduğunu belirtti.

Küresel İslami uyanış ve diriliş hareketinin en önemli cephesi olan kadınların, yıllarca İslam’la olan savaşın en baştaki hedefi olduğunu ifade eden Abdulhadioğlu, "Zira Müslüman bir kimliğin en başta ortaya konulduğu simgesel boyut, Müslüman bir kadının tesettürlü halidir. Öyle ki:

“İslam denilince insanlığın hayalinde canlanan ilk somut fotoğraf; tesettüre bürünmüş, özellikle çarşaflı bayanlardır.
Tesettür ile İslami erdemlerin kendilerinde somutlaştığı kadınlar Aziz İslam davasının kahraman eferleridir!
Bugün tesettüre bürünmüş, İslam’ın bütün erdemleriyle donanmış bayanlarımız İslam ümmetini oluşturan binanın en muazzam ve muhteşem sütunlarıdır." dedi.

Çarşaf, Müslüman kadınların tercih ettiği tesettür giysilerinin en önemlilerindendir
Abdulhadioğlu, bugün HDP’li faşist ve İslam düşmanı güruhun asla anlayamayacağı çarşafın, onların görmek istedikleri gibi bir kölelik simgesi olmadığını belirterek, yüzyıllardır şahsiyet ve onur sahibi Müslüman kadınların tercih ettiği tesettür giysilerinin en önemlilerinden olduğunu söyledi.

"Çarşaf, İslami asaletin ve aynı zamanda İslami zarafetin zirve noktasıdır"
Çarşafın, İslami asaletin ve aynı zamanda İslami zarafetin de zirve noktası olduğunu vurgulayan Abdulhadioğlu, "Çarşaf ve diğer İslami tesettür giysileriyle İslam’ın emrettiği ölçüler içerisinde örtünen tesettürlü Müslüman kadınlar, yeryüzünde insanlara Allah’ı hatırlatan işaret levhalarıdır.

Müslümanların gözünde bu kadınlar, Allah’ın yeryüzünde çizdiği çizgileridir, hürmetidir, haremidir. Allah’ın gözetilmesini istediği haddi hudududur!

Müslümanların gözünde çarşaflılar, ulvi bir yere sahiptirler. Onlar bizim için birer iftihar vesilesidir. İslami ölçülere riayet ederek tesettüre ve çarşafa bürünen kadınlar bu yönleriyle Küfür ve nifak odaklarının da büyük korkusudurlar." şeklinde konuştu.

Abdulhadioğlu, İslam’ın şiarı, tesettürün, iffet, haya, takva ve nikahlı yaşama iken; çağlar boyu ve günümüz küresel küfür cephesinin çağrısının ise çıplaklık, örtüsüzlük, nikâhsızlık ve kadın cinselliği olduğunu belirtti.

"Müslüman kadının tesettürünü dillerine dolayıp alay edenler Hizbuşşeytanlardır"
Müslüman kadının tesettürünü dillerine dolayıp alay edenlerin tarihin her devrinde görülebilen Hizbuşşeytanlar olduğunu vurgulayan Abdulhadioğlu, "Bu kötülükleri kadına reva görüp uygulamaya geçiren görünürde batı ve batının dayattığı modern yaşama tarzıyken işin aslında bunu isteyen tüm şeytani güçlerdir. İslam’ın savaş açtığı bu güçler Hizbuşşeytan olarak sınıflandırılabilecek hayâsızlıktır, terbiyesizliktir, fuhuş sektörüdür, yuvasızlıktır, nikâhsızlıktır. Dolayısıyla Müslüman kadının tesettürünü dillerine dolayıp alay edenler tarihin her devrinde görülebilen Hizbuşşeytanlardır." ifadelerini kullandı.
Özgür iradeleriyle çarşafa ve tesettüre bürünen Müslüman kadınların Allah’a kulluğu yüreklerinde hissedip yaşamaya koyan birer tevhid kahramanları olduğunu belirten Abdulhadioğlu, Tesettüre Çağrı Platformu olarak; tüm duyarlı kamuoyunu bu fesad grubun ifsad edici çalışmalarına karşı durmaya davet etti. (İLKHA)

93e89b55fc2673c0326a.jpg


7cf80d6654dc6dbf941b.jpg


02ac3d4712747b8d7fff.jpg


71822f115abfd60a62ad.jpg


7c20a5306fa3733fb8c6.jpg


3b07c5dc20814390c622.jpg


30dde83025b7be424fc6.jpg


343541ba7e5270d3acc6.jpg


371f627f8becc6ae19c6.jpg


b6ea791f325bbeeef5cd.jpg


2d8245cfc35475bb71cb.jpg


53f305b162c559cbc980.jpg


2e303453440f62cb7bc9.jpg




7fb888bc5506d2adf850.jpg


705bdbc166839364908c.jpg


de1da732f5db6b741b46.jpg


1a6aa6afcf707bdae46b.jpg
Gayretlerine helal olsun.Rabbim razı olsun.
 
H Çevrimdışı

Hattab Amedi

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
Merak ediyorum ve düşünüyorumda,pkkhdp kafirlerinin çarşafa yönelik hakaretlerine neden göneydoğudan ve özellikle mustazaf camiasından başka kitlesel tepki verilmiyor?Çarşaf tüm müslümanların şiarıdır,bu sadece bir camianın şiarı değildir.Tüm müslümanlar bu alçaklığa ve hakarete seslerini yükseltmeliydi?Bir kaç gündür mardin,batman,bingöl,van vb illerde müslümanlar sokağa çıktı ve en azından kitlesel bir ses verdi?Ama bakıyorum batıdan bir ses yok,neler oluyor,bu bizim örtümüz,yani kendine müslümanım diyenin herkesin örtüsüdür ve sahiblenilmesi lazımdı..Ama bırakın ses vermeyi,verilen tepkileri bile islami camialar görmemezlikten geldi,sanıyorumki tepkiyi veren mustazaflar olunca vermediler veya başka bir sebebleri olmalı...oysaki avrupada bir kafir devlet müslümanların örtüsüne veya mukaddes değerlerimize saldırırken veya hakaret ederken,herkes ses verebiliyor,batıdayken ses ver,pkk yapınca ses çıkmaması bana çok garib geliyor,aklım almıyor...
mesele mustazaflıların meselesi değil,müslümanların meselesidir,ortak değerlerimize sahib çıkmalı ve küfre karşı yek vucut olmalıyız..en azından ses vermeliyiz ki herne kadar bu yeterli bir eylem olmasa bile....
 
A Çevrimdışı

Away

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Doğru diyorsun abi.Diğer islami cemaatler de tepki vermesi lazım..
 
İ Çevrimdışı

İbn Muhammed

الله اكبر و العزة الله
İslam-TR Üyesi
Merak ediyorum ve düşünüyorumda,pkkhdp kafirlerinin çarşafa yönelik hakaretlerine neden göneydoğudan ve özellikle mustazaf camiasından başka kitlesel tepki verilmiyor?Çarşaf tüm müslümanların şiarıdır,bu sadece bir camianın şiarı değildir.Tüm müslümanlar bu alçaklığa ve hakarete seslerini yükseltmeliydi?Bir kaç gündür mardin,batman,bingöl,van vb illerde müslümanlar sokağa çıktı ve en azından kitlesel bir ses verdi?Ama bakıyorum batıdan bir ses yok,neler oluyor,bu bizim örtümüz,yani kendine müslümanım diyenin herkesin örtüsüdür ve sahiblenilmesi lazımdı..Ama bırakın ses vermeyi,verilen tepkileri bile islami camialar görmemezlikten geldi,sanıyorumki tepkiyi veren mustazaflar olunca vermediler veya başka bir sebebleri olmalı...oysaki avrupada bir kafir devlet müslümanların örtüsüne veya mukaddes değerlerimize saldırırken veya hakaret ederken,herkes ses verebiliyor,batıdayken ses ver,pkk yapınca ses çıkmaması bana çok garib geliyor,aklım almıyor...
mesele mustazaflıların meselesi değil,müslümanların meselesidir,ortak değerlerimize sahib çıkmalı ve küfre karşı yek vucut olmalıyız..en azından ses vermeliyiz ki herne kadar bu yeterli bir eylem olmasa bile....

Abi genelde çoğu cemaat siyasetle ilgilenmiyor biliyorsun, 'çözüm süreci' falan malum :) "Ama zulme karşı sessiz kalan..."
 
H Çevrimdışı

Hattab Amedi

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
Abi genelde çoğu cemaat siyasetle ilgilenmiyor biliyorsun, 'çözüm süreci' falan malum :) "Ama zulme karşı sessiz kalan..."
Amerikada yapılsaydı bu hakaret,batıdan ses gelirdi.Ama çözüm süreci diye diye islami camilarda çözüldü.pkk yapınca kimseden ciddi bir ses yok,anlam veremiyorum...
pkk 6-7 ekimde cami ve dernekleri bastı ve kuranı kerimleri yaktı,görüntüleri doğruhaber vb sitelerde var,ama yine kimse görmedi,israil yapınca kalk lanetle ve konsolosluğa yürü,ama pkk yapınca sessiz kal..yahu kuranı kerim aynı kuranı kerim,buna neden sessiz kalırsında,diğerine ses çıkartırsın.Bu bir çelişki ..Ben camialara yapılan saldırıdan bahsetmiyorum,tüm camiaların,yani tüm müslümanların ortak değerlerine yapılan saldırılardan bahsediyorum...
 
Üst Ana Sayfa Alt