Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Helal Gıda/ Tse'ye Güvenebilir Miyiz ?

Alketa Çevrimdışı

Alketa

2024 Resmi Kitap Sponsoru
İslam-TR Üyesi
Helal gıda büyük ve Müslüman olsun olmasın üreticilerin ilgisini çeken bir pazar.

Çünkü yaklaşık 2 milyar Müslüman var ve standartlara uygun olarak sertifikalanmış helal gıda miktarı ancak 1,5-2 milyonu doyuracak kadar.

Bunların da bir kısmı zaten doğal yiyecekler; yani sertifikalı ürünler talebe oranla çok yetersiz. Peki sertifikalar güvenilir mi?

Dünyada sertifika veren kuruluş sayısı 400'ün üstünde, bunların da bir çoğu gayr-ı müslim. Çoğunluğu para karşılığında sertifika veriyor.

Az bir miktardan da bahsetmiyoruz, ciddi büyüklükte bir sektör bu da helal yemek meselesini daha da sıkıntılı hale getiriyor. Ne yapacağız?

Dünyada helal gıda sertifikasyonunda teşekkülünü ve standartlarını tamamlamış tek ülke Malezya. Dolayısıyla en güvenilir olan da o.

Ancak onun da Coca Cola ve Fanta'ya sertifika vermesi hakkında güvensizlik oluşturmuş, bunu npt oalrak eklemiş olayım.

IMG_20170725_022847.jpg


Aslında sertifika ve helal gıda uzun zamandır Müslüman ülkelerin gündeminde. Bunun için bir birlik kuruldu: SMIIC, dönem başkanı Türkiye.

Kurulmasına Türkiye'nin öncülük ettiği ve temelleri 1984'te atılmış bir kurum. Bugün kurumun Türkiye'deki gerekliliklerini TSE sağlıyor.

TSE'ye güvenebilir miyiz? Açıkçası benim bu konuda şüphelerim vardı ancak yersizmiş. Şöyle ki; 2015'te TSE bir akademik kurul oluşturmuş.

Bu akademik kurulda her alandan yetkin ve İslami hassasiyete sahip kişiler var. Başkanlığını İslam Hukuku Profesörü Orhan Çeker yürütüyor.

Bu kurul zaten halihazırda var olan ve gıda konusunda gayrıresmi olarak araştırmalar yapan bir bilim kurulu hüviyetindeymiş, resmileşmiş.

Başında Orhan çeker'in olması önemli çünkü Orhan Hoca'nın bu husustaki hassasiyetine bizzat şahit oldum. Aktaracağım görüşler de ona ait.

Geçmeden ekleyeyim, bu akademik kurulda diyanetin de temsilcisi var ve ayrıca bir üst kurul tarafından da bağımsız olarak denetleniyor.

Sertifika işleminin yetersiz olduğundan bahsettik. peki sertifika yoksa kendimiz yiyip yiyemeyeceğimize kendimiz karar verebilir miyiz?
 
Alketa Çevrimdışı

Alketa

2024 Resmi Kitap Sponsoru
İslam-TR Üyesi
Aktaracağım görüşler bunu bir oranda tespit edebilmek için yardımcı olur diye umuyorum. Öncelikle bizim için problemli olanlarla başlayalım.

Helal-haram meselesinde gündemimizi alkol, jelatin, peynir mayası, sirke, l-cystein ve diğer katkı maddeleri makyaj malz. vb. meşgul ediyor.



ALKOL

Öncelikle fıkıhtaki alkolle kimyadaki alkol birbirinden farklı. bu sebeple her alkol aynı hükme tabii değil. Ayıran şey karbon sayısı

Fıkıhta söz konusu olan alkol iki karbonlu olan etil alkoldür, peki bu ne demek? Tüketimini ve necis olup olmamasını etkiliyor demek.

Aslında mezheplerin farklı ilkeleri mevcut fakat ben kurulun sonucunu aktaracağım. Kurul bütün alkolleri ve özelliklerini incelemiş.

Buna göre: Alkol neyden üretilmiş olursa olsun içki maksatlı üretilmişse necistir, başka amaçla üretildiyse değildir yani namaza engel olmaz

Ancak içilmesi her iki durumda da haramdır. Bu sonuç tüm mezheplerin görüşlerinin ortalaması, bu sebeple herkes için geçerli diyebiliriz.

Gelelim içinde alkol oluşan gıdalara ve alkolün katalizör olarak kullanılmasına. Alkol bir gıdada kullanılıyorsa cinsi yani karbonu önemli.

Yani iki karbonlu olan etil alkol ne şekilde kullanılırsa kullanılsın helal değil. Neyde kullanılıyor? En çok karşımıza çıkan: AROMAlar.

Aromalar meyve katkılı olan her şeyde yani meyve sularında, gazozlarda, meyveli yoğurtlarda, dondurmalarda, meyveli maden sularında vs. var.

Dolayısıyla bu ürünlerin tamamında alkol var demek oluyor. Kurul bu sebeple aroması etil alkolde çözülen hiçbir gıdaya sertifika vermiyor.

Bundan dolayı sertifika verdiği tek marka Niğde Gazozu, çünkü onun aroması etil alkolde değil paropanol alkolde çözülüyormuş.

Bu hususta hangi fetvayı tercih edersiniz bilemiyorum ancak yukarıda zikrettiğim muhtevaya göre gazlı içecekler helal vasfına sahip değil.

Kola da bildiğiniz gibi içinde alkol üreyen bir içecek ama kendinden olduğu için fetva verenler var. Bu hususta sünnetten bir örnek var.

Hz. Peygamber bazen suyun içine akşam üzüm, hurma koyar, sabah bu sudan içermiş. Ancak meyveler fazla bekler, köpüklenme başlarsa dökermiş.


Çünkü köpüklenme alkolün habercisi, bu örnek bize bir kıyas imkanı sunuyor. Kolanın içindeki alkol oluşumunu da buna benzetebiliriz.

Bunun yanı sıra kolanın asidinin vücuttan atılabilmesi için 31 bardak su veya 6 bardak süt içilmesi gerekiyormuş. Takdir edersiniz ki zor.

Vücut bu kadar suyu alamadığı için asidi atamadığından kendinden su tüketiyor ve bu da dehidrasyona sebep oluyormuş. Sonrası türlü hastalık.

Bu göz göre göre emanet verilen bedene ihanet etmek oluyor, bu boyutu da dikkate almak gerektiği muhakkak. Bu Müslüman olmanın bir gereği.

Verdiğim örneklerin dışında yine içinde alkol üreyen gıdalar çok ancak bu hususta takip edeceğimiz bir ölçü var: Oranı ve seyri.

Alkolün sarhoş edici olması için gereken oran %3,5-4'tür. Bu oran en düşük alkol oranına sahip olan ve sarhoş edici vasfı olan biranın oranı

Gıdadaki alkol oranı bu miktara ulaşırsa o da haram kategorisine giriyor demektir. Zira içkinin illeti olan sarhoş edicilik ortaya çıkmıştır

Seyire gelince. Bazı gıdalar bayatladıkça alkol oranı düşer bazılarının artar. Mesela ekmek bayatladıkça alkol oranı düşer, kefirde artar.

Bu sebeple kefirin mayalandıktan belli bir süre sonra tüketilmesi haram olur. Süresi sıcak yerlerde ortalama 3 soğuk yerlerde 10 gündür.

Malt içeceği ve alkolsüz biraya gelirsek: Bira arpa suyuna alkol katılarak elde edilir, malt içeceği bunun alkolsüz halidir ve helaldir.

Ancak alkol katılmadığından emin olmanız lazım. Alkolsüz bira ise helal değildir, peki neden? Sarhoş edici vasfına sahip değil aslında.

Fıkıhta sedd-i zerai ilkesi vardır ve "haram, yasak ve zararlı olana vasıta olan
davranışı menetmek, harama giden yolu tıkamak" demektir.

Alkolsüz bira da bu ilke gereğince haram kabul edilmektedir. Ayrıca bu hususla ilgili de bir rivayet var (rivayet kaynağına henüz bakamadım)

Hz. Peygamber, bir kişi suyu bardaktan içerken içki içer gibi içerse onu haram kılar diyor. Alkolsüz bira da birayla aynı pakette sunuluyor.

Hoca bu sebeple de alkolsüz biraya cevaz verilmediğini belirtti. Yani hem haram bir içecekle çok benzer olması hem de buna özendirmesi sorun
 
Alketa Çevrimdışı

Alketa

2024 Resmi Kitap Sponsoru
İslam-TR Üyesi
JELATIN


Jelatine gelirsek. Bunu konuşmadan önce fıkıhtaki istihaleyi konuşmamız gerekiyor. İstihale helali haram, haramı helal yapan dönüşümdür.

Bu ne demek? Bir maddenin KİMYASAL DÖNÜŞÜM geçirmesi yani elementlerine ve kimyasal köklerine ayrılması ve vasfının değişmesi demektir.

Örneğin:Üzüm suyu tayyibattandır ve helaldir ancak şaraba dönüşürse vasfı değişmiş olur ve haram hale gelir. Şarabın sirke olması da aynı.

Aynı şekilde necis yağdan sabun yapsak o da artık dönüştüğü ve vasfı değiştiği için helal bir şey olmuş olur. İstihalede vasıf çok önemli.

Çünkü bazı maddeler kimyasal dönüşüm geçirdiği halde haram olmaktan çıkmazlar örn. rakı böyle. Çünkü sarhoş edici olma vasfı değişmemiştir.

Bunun yanı sıra kimyasal dönüşüm olmadığı halde buharlaşma da eğer vasfı değiştiriyorsa istihale olur. (Örn.idrar necis ama buharı değildir)

Jelatine dönersek, bir maddenin haramken helal olması için istihale lazım dedik, jelatin ise fiziksel dönüşümle elde edilmektedir.

Dolayısıyla, eğer elde edildiği hayvan aslı itibariyle helal değilse veya islami kesimlere uygun kesilmediyse jelatin de helal olmaz.

Yani sığır jelatinine de tamamen helal demek mümkün değil. Türkiye'nin yıllık jelatin tüketimi 6 bin ton, bunun %96'sı Avrupa ve ABD'den,

%4'ü ise Pakistan'dan ithal ediliyordu. Yakın zaman kadar yerli üretim yoktu. Dolayısıyla kullanılan jelatinlerin büyük çoğunluğu haramdı.

TSE sertifika vermeyince iki şirket helal üretime başlamış ama yabancı firmalar fiyat kırmış bu sebeple Türk firmalar hala ithal kullanıyor.

Bu yüzden ürün alırken hem ithal hem yerli üründe jelatinin yanında "helal kaynaklı jelatin" kaydının olmasına dikkat etmemiz gerekiyor.
 
Alketa Çevrimdışı

Alketa

2024 Resmi Kitap Sponsoru
İslam-TR Üyesi
PEYNİR MAYASI

Peynir mayası küçükbaş hayvanlarda ve domuzda bulunan mideye bağlı şirden/şırdan adlı bir parçadan elde edilir.

Çünkü mide sütü doğrudan hazmedemez, enzimler aracılığıyla peynire dönüştürüp o şekilde hazmeder. Şirdende bulunan bu enzimler maya olur.

Bu mayanın en kuvvetlisi de domuz midesinden elde edilir. En hızlı üreyen hayvan olduğu için de maya üretiminde en çok o tercih edilir.

Ancak bugün hayvansal maya hem ekonomik hem de nitelik bakımdan yeterli gelmediği için bugün Tr'de sadece kimyasal mayalar kullanılıyormuş.

Bu sebeple hoca hepsi caizdir dedi (Ben kendi adıma bu görüşle amel etmiyorum, çünkü kişisel tecrübelerim var hepsi güvenilir değil)

Yalnız burada bahsettiğimiz peynir mayası, hoca peynirlerin hepsi caizdir demedi buna dikkat edelim. Çünkü peynirde süt de helal olmalı.

Amel etmiyorum derken bunu kastediyorum, yani mayası güvenilirdir deyip her peynire helaldir demiyorum, bu sebeple sertifika devreye giriyor
 
Alketa Çevrimdışı

Alketa

2024 Resmi Kitap Sponsoru
İslam-TR Üyesi
SİRKE

Bir madde sirke olmadan önce mutlaka şarap oluyor, daha sonra sirkeye dönüşüyor. Bu sebeple evde yaparken dikkat etmek gerekiyor.

Bu sebeple şarap sirkeye dönüştürüldüğünde içinde kalan alkol miktarı %1-1,5 oranında olduğu için caizdir.


L-CYSTEINE

Bu madde insan ve köpek kılından üretilen ve un ve ekmeğe katılan bir madde. Bakanlık ekmekte kullanımını yakında yasakladı ama unlara halen katılıyormuş, bu semineri aldığımız topluluktaki un/fırıncılıkla uğraşan bir hoca bu bilgiyi onayladı. Yine sertifika önemli.

MAKYAJ

Makyaj malzemelerine gelince: Öncelikle makyaj malzemelerinin ana üretim malzemesi doğumda ortaya çıkan artık et parçaları ve ceninler.

Dolayısıyla yaptığımız her kozmetik alışverişi bu sektörü yani ölü bebek ticaretini besliyor, en mide bulandırıcı kısmı bu.

Asıl mesele ise dudak besleyici, ruj ve bazı kremlerde kıvam artırıcı/besleyici olarak yağ kullanılması ve bu yağların menşei.

Bu sebeple içeriğin çok iyi incelenmesi, özellikle dudakta kullanılan ürünlerde hassasiyet gösterilmesi gerekiyor çünkü içeri
Girmemsi zor

Ayrıca tartışmalı olmakla birlikte doğrudan necis madde varsa namaza da engel oluyor. Bunun dışında evde mahremi olanın yanında yapmak caiz.

Özellikle yurtdışından gelenlerde necis madde olmama ihtimali çok düşük. Vücuda da zarar verdiğinden hepsinden kaçınmak gerekiyor dedi hoca.

ENERJI ICECEKLERI

Bir de enerji içeceği meselesi var, içine boğa spermi katılıyor, sperm yenilmesi caiz bir şey olmadığından enerji içecekleri de caiz değil.
 
Alketa Çevrimdışı

Alketa

2024 Resmi Kitap Sponsoru
İslam-TR Üyesi
Hocanın paylaştıkları bunlar, helal gıda en çok dikkat etmemiz mesele. Zira yediklerimiz hem duygusal hem fiziksel olarak bizi etkiliyor.

Bu da hem Allah'la hem de insanlarla olan bağımıza etki ediyor. Tükettiğimiz her haram gıda bizi olmamız gerekenden uzaklaştırıyor.

Paylaştığım bilgilerin hepsi dinin esaslarına ve bilimsel verilere dayanılarak yapılmış araştırmaların sonucu, kurul bu şekilde çalışıyor.

Hassasiyetlerinden şüpheniz olmasın. Alacağınız ürünlerde TSE'ye ait olan helal damgasını görürseniz güvenerek alabilirsiniz.

Yalnız dikkat edin TSE damgası ayrı helal damgası ayrı. Her TSE'li ürün helal demek değil, mutlaka bu damgayı taşıması lazım.

Logo
IMG_20170725_025536.jpg




Bunun yanı sıra ülkemizde helal gıda sertifikasyonu yapan güvenilir bir kuruluş daha var o da Gimdes. Malezya ile ortak çalışıyorlar.

Logo
IMG_20170725_025601.jpg



Ben kendi adıma bu iki sertifikayı ihtiva eden ürünleri tüketmeye çalışıyorum. Ancak burada çok önemli bir nokta var, bitirmeden bahsedeyim:

Bu sertifikalar helal sertifikası. Sertifika verilirken temel özellik helal olması, ikincisi de sağlıklı olması. Ancak standartlar farklı.

Sertifikaların sağlık standardı devlet tarafından sağlıksız+illegal kabul edilen maddeleri içermemek. Mesela glikoz şurubu buna dahil değil.

Bu sebeple helal sertifikası olan her ürün (tse olsun gimdes olsun) sağlıklı ve doğal demek değil. Doğallıkla helal olmayı karıştırmayalım.

İkisi farklı şeyler. Dolayısıyla Müslümanlar olarak bize düşen mümkün mertebe hazır gıda tüketmemek, tüketirken elden geldiğince hassasiyet.

Bu zamanda Müslümanca yaşamak zor ama imkansız değil. Eğer istersek Allah O'nun rızası için yapılan işi kolaylaştırır.

Son olarak, hassasiyet yalnız haramdan değil aynı zamanda şüpheliden de kaçmaktır. Bu hususta Hz.Peygamber'in uyarısına kulak kesilmek lazım.

VMzWpy.png
 
Alketa Çevrimdışı

Alketa

2024 Resmi Kitap Sponsoru
İslam-TR Üyesi
Kaynak: @1sairbisekletle

Fikhi mesellerde isabetli bir flood mudur bilmiyorum lakin flood içindeki bazı bilgiler faideli geldi bana.

Yorum okuyucunun.
 
عبيد Çevrimdışı

عبيد

إذا لم تخلص فلا تتعب
Helal gıda büyük ve Müslüman olsun olmasın üreticilerin ilgisini çeken bir pazar.

Çünkü yaklaşık 2 milyar Müslüman var ve standartlara uygun olarak sertifikalanmış helal gıda miktarı ancak 1,5-2 milyonu doyuracak kadar.

Bunların da bir kısmı zaten doğal yiyecekler; yani sertifikalı ürünler talebe oranla çok yetersiz. Peki sertifikalar güvenilir mi?

Dünyada sertifika veren kuruluş sayısı 400'ün üstünde, bunların da bir çoğu gayr-ı müslim. Çoğunluğu para karşılığında sertifika veriyor.

Az bir miktardan da bahsetmiyoruz, ciddi büyüklükte bir sektör bu da helal yemek meselesini daha da sıkıntılı hale getiriyor. Ne yapacağız?

Dünyada helal gıda sertifikasyonunda teşekkülünü ve standartlarını tamamlamış tek ülke Malezya. Dolayısıyla en güvenilir olan da o.

Ancak onun da Coca Cola ve Fanta'ya sertifika vermesi hakkında güvensizlik oluşturmuş, bunu npt oalrak eklemiş olayım.

Ekli dosyayı görüntüle 20807

Aslında sertifika ve helal gıda uzun zamandır Müslüman ülkelerin gündeminde. Bunun için bir birlik kuruldu: SMIIC, dönem başkanı Türkiye.

Kurulmasına Türkiye'nin öncülük ettiği ve temelleri 1984'te atılmış bir kurum. Bugün kurumun Türkiye'deki gerekliliklerini TSE sağlıyor.

TSE'ye güvenebilir miyiz? Açıkçası benim bu konuda şüphelerim vardı ancak yersizmiş. Şöyle ki; 2015'te TSE bir akademik kurul oluşturmuş.

Bu akademik kurulda her alandan yetkin ve İslami hassasiyete sahip kişiler var. Başkanlığını İslam Hukuku Profesörü Orhan Çeker yürütüyor.

Bu kurul zaten halihazırda var olan ve gıda konusunda gayrıresmi olarak araştırmalar yapan bir bilim kurulu hüviyetindeymiş, resmileşmiş.

Başında Orhan çeker'in olması önemli çünkü Orhan Hoca'nın bu husustaki hassasiyetine bizzat şahit oldum. Aktaracağım görüşler de ona ait.

Geçmeden ekleyeyim, bu akademik kurulda diyanetin de temsilcisi var ve ayrıca bir üst kurul tarafından da bağımsız olarak denetleniyor.

Sertifika işleminin yetersiz olduğundan bahsettik. peki sertifika yoksa kendimiz yiyip yiyemeyeceğimize kendimiz karar verebilir miyiz?
Selamün aleyküm
Yani TSE güvenilir mi? Bu hususta bilgisi olan kardeşlerimiz cevap yazsa iyi olur
 
Üst Ana Sayfa Alt