Rabia el-Adeviye, Abdulkadir Ceylani ve Cuneyd-i Bağdadi gibi ilk dönemin gerçek tasavvufi alimleri , İbn teymiyye, İbn kayyim ; Seyyid Kutub, Yusuf el Karadavi gibi alimler tarafından övülmüştür. İnsanlara kazandırdığı edeb, ahlak, zuhd, tevazu vb gibi özelliklerden dolayı övmüş; fakat yine kendini tasavvufa nisbet etmesine rağmen; şirk üzere olan hem Hallacı Mansur'a sapık demekte hem de İbn Arabi'ye Şeyhi Ekfer demektedir.
Cuneyd-i Bağdadi ve Abdulkadir Ceylani isimli zatlar, bugünkü sapık sofilerin kitaplarındaki iftiralarıda anlatılan Medrano Sirki cambazlarından değildir. Aksine Kuran ve sunnete göre amel ederek , helal ve haramlardan sakınan , zuhd ve takva ehli zahiddlerdir. Bugün hayatta olsa bu iftiracıların yakasına yapışırdı.
Bu alimlerin isimlerinin güzelliğini bilen sapık sofiler; kendi sapkınlıklarının kabul edilip benimsenmesine alet etmekten çekinmemiş; insanların eleştirilip , reddedilmesine karşı da 'Abdulkadir Ceylani, Cuneyd-i Bağdadi bile böyle' diyor' diyerek saf insanları korkutup kandırmışlardır.
Bu şahısların isimlerine aldanan saf insanlarda, 'bu alimler doğru söyler' düşüncesiyle, tasavvufun mitolojik efsanelerini, İslam'dan sanarak şirk ve küfre inanır olmuşlardır.