Enes'ten rivâyetle ;
Allah’ın Rasûlu bir kişiye “Müslüman ol, cehennemden kurtul!” dedi.
Kişi : “Bundan hoşlanmadığımı hissediyorum” deyince;
Rasûl-u Ekram : “Hoşlanmasan dahi müslüman ol!” dedi.
(Ahmed b. Hanbel, 19/117, 20/234; Ebu Y’ala, 6/471 ; Muhammed Yusuf Kandehlevi, Hayatu’s-Sahabe, Akçağ Yayınları: 1/64-66)
Nuraddin el Heysemi, "Bu son iki hadisin ricali de güvenilirdir" demiştir. (Heysemi, C. V, Hadis no: 305)
Hadis şöyle açıklanmıştır:
1- Burada zikredilen “karihen” kelimesi, "zorlanma" manasına da gelir.
Buna göre adam: “Ben kendimi baskı altında hissediyorum” demek istemiştir. Peygamber (s.a.v.) öyle de olsa, “sen Müslüman olmaya bak” diyerek aslında öyle bir baskının olmadığını ima etmekle beraber, faraza olsa bile kendisinin lehine olduğunu bildirmiş olabilir.
Nitekim sahih bir hadiste peygamberimiz şöyle buyurdu:
“Allah zincirlere bağlı olarak cennete giden bir topluluktan radı oldu.”
(Buhari, Hadis no: 3010)
Yâni istemedikleri halde esir alınan bazı kimseler daha sonra samimi iman ettikleri için cennete gidecekler, Allah da onların bu durumlarından hoşnut kalacaktır. (İbn Hacer, 6/145)
2- Bu kelime, “hoşlanmamak” manasına da gelir.
Buna göre, adam: “hoşlanmıyorum” derken, “Nefsim bundan hoşlanmıyor” demek istemiştir. Peygamber (s.a.v.) ise “Nefsinin hoşuna gitmese de aklını kullan gerçeği gör ve Müslüman ol, Allah daha sonra sana ihlas ve samimiyeti nâsib eder” tavsiyesinde bulunmuş olabilir. (İbn Kesir, 1/683)