Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Hz. Ali (r.a)'dan Güzel Sözler

esaret Çevrimdışı

esaret

Üye
İslam-TR Üyesi
Dünya mü'minin hapishânesi, ölüm hediyesi, Cennet de varacağı yerdir.

Dünya kâfirin Cenneti, ölüm korkulu rü'yâsı, Cehennem de varacağı son duraktır.

Akıllı, sustuğu vakit tefekkür, konuştuğu vakit zikir eder, baktığı vakit de ibret alır.

Gerçek mü'minin sevgisi, kızması, birşeyi alması, yapması ve terki, hep Allah için olur.

Akıllı; alçak dünyadan el çeken, Cennet-i a'lâya göz dikendir

Mü'min, baktığında ibret alır. Bir şey verilirse, şükür eder. Musîbet ve belâya uğrayacak olursa, sabır eder. Konuşacak olursa, Allahü teâlâyı hatırlatır.


Söz ilâç gibidir. Azı faydalı, çoğu zararlıdır.






 
Esra Çevrimdışı

Esra

Üye
İslam-TR Üyesi
Ali (R.A.) den:


Dünya nimetlerinden nimet olarak kâfidir sana islâm... Meşguliyetlerinden iş olarak kâfidir sana tâat... Nefsi terbiye ve ahlâkı düzeltmekte ibret olarak kâfidir sana ölüm...
 
Esra Çevrimdışı

Esra

Üye
İslam-TR Üyesi
Hz. Ali (R.A.) den:

Yanında Allah'ın, Resûlüllah'ın ve Evliyanın sünneti olmayan kimsenin elinde hiçbir şey yok demektir. Ona denildi ki:


Allah'ın sünneti nedir? Dedi ki:
Sırrı gizlemektir.
Resûl'ün sünneti nedir? Dedi :
İnsanlar arasında iyi ahlâk ile idare yolunu bulmaktır.
Evliyanın sünneti nedir?
İnsanlardan gelen eziyete katlanmaktır.



Sizden evvelkiler üç hasletle vasiyetleşir ve bunlarla mektuplaşırlardı:


1 Ahireti için çalışan kimseye Allah, din ve dünyası için kafidir.
2 Gizli halini iyileştiren kimsenin Allah,aşikar halini iyileştirir.
3 Allah'la arasını düzelten kimsenin,insanlarla olan münasebetini Allah düzeltir.
 
Esra Çevrimdışı

Esra

Üye
İslam-TR Üyesi
Yine Hz. Ali (R.A.) den:


Allah'ın yanında insanların hayırlısı ol ! Nefsin yanında en şerlisi ol ! İnsanların yanında onlardan birisi ol !

Hz. Ali (R.A.) den:


Dilediğin kimseye iyilik et, onun emîri olursun! Dilediğin kimseden iste, onun esiri olursun! Dilediğin kimseden müstağni ol, onun dengi olursun!..

 
Esra Çevrimdışı

Esra

Üye
İslam-TR Üyesi
Hz. Ali (R.A.) den:


Cennete müştak olan, hayırlara doğru koşuşur.
Ateşten korkan, şehvetlerden sakınır.
Öleceğine inananın, lezzetleri yıkılır.
Dünyayı bilene, musibetler zahir olur. ( Nitekim atomun keşfi, dünyanın umumî durumuna vâkıf olanları bir hayli korkutmuştur.)
 
Esra Çevrimdışı

Esra

Üye
İslam-TR Üyesi
Hz. Ali (R.A) den:


Dört şey devam ettiği müddetçe din ve dünya dimdik ayakta duracaktır.


1 Zenginler, kendilerine verilen mal ile cimrilik etmedikçe;
2 Âlimler, öğrendikleri ve bildikleri şeyle amel ettikçe;
3 Cahiller, bilmedikleri şeyle kibirlenmedikçe;
4 Fakirler de âhiretlerini dünyalarına satmadıkları müddetçe...
 
Esra Çevrimdışı

Esra

Üye
İslam-TR Üyesi
Hz. Ali (R.A.) den:


Dört şey'in azı, çok mesabesindedir: Ağrı (ve sızı) fakirlik, ateş ve düşmanlık...




Hz. Ali (R.A.) Buyuruyor ki:


Amellerin en güç olanı dört haslettir:


Gazaplı anda affetmek;
Sıkıntılı anda cömertlik etmek;
Kapalı ve tenha yerlerde nefsi kötülükten kurtarmak;
Korktuğu veya bir menfaat umduğu kimse için de olsa hakkı söylemek...
 
Esra Çevrimdışı

Esra

Üye
İslam-TR Üyesi
Hz. Ali ( R. A.) den:

Beş türlü huy mevcut olmasaydı insanların hepsi salih olurdu;
1 Cehle kanaat getirmek;
2 Dünya üzerine haris olmak;
3 Artık mal ile cimrilik etmek;
4 Amelde riyakârlıkta bulunmak;
5 Kendi re'yini beğenmek...
 
Esra Çevrimdışı

Esra

Üye
İslam-TR Üyesi
Hz. Ali (R.A.) den:Buyuruyor ki:


Altı hasleti kendinde toplayan kimse Cennet için bir talep, Cehennem için de bir kaçış yeri bırakmış, hepsini elde etmiştir:


1 Allah'ı bilmiş ve O'na itaat etmiştir.
2 Şeytanı tanımış ve ona isyan etmiştir.
3 Âhireti bilmiş ve onu arzulamıştır.
4 Dünyayı tanımış ve onu terketmiştir. (Yâni, onun meşru olmayan taraflarını terketmiştir.)
5 Hakk'ı hak bilmiş ve ona ittiba' etmiştir.
6 Bâtıl'ı bâtıl bilmiş ve ondan sakınmıştır...
 
Esra Çevrimdışı

Esra

Üye
İslam-TR Üyesi
Hz. Ali (R.A.) Buyuruyor ki:

Nî'metler altı şeydir:

İslâmiyet,
Kur'ân,
Allah'ın Resulü Muhammed (S.A.V.)
Afiyet
(Ayıpların) gizlenmesi,
İnsanlarda müstağni olmak...

İbnü Haceri'l - Askalânî " Münebbihat"
 
B Çevrimdışı

bilinmez

Üye
İslam-TR Üyesi
bu yazdığınız sözlerin hz ali nin olduğundan eminmisiniz.dip notlar ve kaynaklar yokta(insanlar yanında onlardan biri ol)bunu anlamadımda ondan sordum
 
Esra Çevrimdışı

Esra

Üye
İslam-TR Üyesi
Allah'ın yanında insanların hayırlısı ol ! Nefsin yanında en şerlisi ol ! (İnsanların yanında onlardan birisi ol !)

Ben kendi fikrimi yazıyorum, doğrusunu bilen varsa cevaplar inşAllah. Bu söz yoruma açık bir söz yani onlardan kendini büyük görmede olabilir, sırrını ifşada etme olabilir.En doğrusunu Allah bilir.

şeyh Hafız b. Ahmed el-Hakemî'nin Kitabından alıntı yapıyorum.

Büyük ilim adamı, şeyh Hafız b. Ahmed el-Hakemî Arap yarım adası Câzân bölgesinde yer alan es-Selam kasabasında 1342 Ramazan ayında dünyaya gelmiş, 18 Zülhicce 1377 yılında Mekke-i Mükerreme'de vefat etmiştir.

Selef-i Salihin akidesini açıklamak hususunda oldukça yetkin çalışmalara sahiptir. Bu konuda manzum ve mensur, muhtasar ve geniş pek çok eseri vardır.Bunlardan birisi de (tercümesini sunmakta olduğumuz):

"A'lâmu's-Sunneti'l-Menşûra li'tikadi't-Taifeti'n-Nâciyeti'l-Mensura" :)Kurtulaşa eren ve İlâhi yardıma mazhar olan taifenin itikadının lehine sünnet-i seniyyenin açılmış sancakları) adlı eseridir.
 
M Çevrimdışı

Musab_61

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
"İlim bir nokta idi, cahiller onu çoğalttı." Hz. Ali

Açıklama: Denir ki, kainat Kur'ân'dadır, Kur'ân Fâtiha'dadır, Fatiha besmelededir, besmele b'de, b ise noktadadır. İşte onun içindir ki, bizzat Hz. Peygamber tarafından, ilim şehrinin kapısı olarak vasıflandırılan İmam Ali (kvc), "İlim bir nokta idi, onu cahiller çoğalttı" buyuruyor. Hep o noktayı anlatmak için, asırlardır ilmi çalışmalar yapılmış ve bütün kitaplarda o noktayı anlatmak için yazılmıştır. O nokta, ki ismini söylemek çok kolay "tevhid noktası" dır.
 
DjKarakurt Çevrimdışı

DjKarakurt

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Size ne oluyor da dünyada kazandığınız az bir şeye seviniyor, ahirette kaybettiğiniz birçok şeye üzülmüyorsunuz?
Hz. Ali (r.a.)
Kul’dan şükür kesilmediği sürece, Allah-ü Teâlâ’dan nimeti arttırmak asla kesilmez.
Hz. Ali (r.a.)
İmam-ı Rabbani hazretlerinin vefatından sonra onun “Mektubat” kitabını okuyan genç bir seyyid şunları anlatmıştır:
Hz.Ali’ye karşı savaşan sahabileri, bilhassa Hz. Muaviye’yi hiç sevmezdim. Bir gece İmam-ı Rabbani’nin Mektubat’ını okuyordum. Okuduğum yerde “Hz. Muaviye’ye buğzetmek ve onu kötülemek, Hz.Ebubekir ve Hz. Ömer’e buğzedip kötülemek gibidir. Ona söven kimseye, bunlara söven kişiye verilen cezayı vermek gerekir.” diye yazıyordu. Bunu okuyunca canım sıkıldı, isabetsiz şeyler yazmış diye Mektubat’ı yere atıverdim. Sonra yatağıma uzanıp uyudum. Rüyamda İmam-ı Rabbanî kızgın bir halde yanıma geldi, iki eliyle kulaklarımı çekerek dedi ki: “Be cahil çocuk! Sen bizim yazdığımızı beğenmiyor ve kitabımızı yere fırlatıyorsun. Benim yazımı okuyunca şaşırdın ve inanmadın öyle mi? Ama gel, seni bir zata götüreyim de gör!”
Beni çekerek bir bahçenin kapısına götürdü. Kendisi uzaktaki bir bölüme doğru yürüdü. Orada nur yüzlü bir zatın oturduğunu gördüm. Saygı ile o zatı selamladı, önünde diz çökerek oturdu. Ona bir şeyler söylüyor, beni gösteriyordu. Bakışlarından benden bahsedildiği anlaşılıyordu. Biraz sonra İmam-ı Rabbanî kalktı, beni çağırdı: “Bu oturan zat Hz. Ali’dir, iyi dinle, bak neler söylüyor.” dedi.
Yanlarına gidip selam verdim. Hz. Ali r.a: “Sakın ha sakın! Rasulullah Aleyhisselam’ın ashabına karşı kalbinde soğukluk ve dargınlık bulundurma! O kişilerden hiçbirini asla kötüleme. Aramızda görülen anlaşmazlık ve muharebelerin, hangi iyi niyetlerle ortaya çıktığını biz ve sahabi kardeşlerimiz iyi biliriz” dedi. İmam-ı Rabbanî’ye bakarak: “Bunun gönlü daha temizlenmedi. Suratına bir tokat indir!” dedi. Şeyh hazretleri, yüzüme şiddetli bir tokat vurdu. Tokadı yiyince kendi kendime dedim ki: “Ben bu zatı sevdiğim için ötekilere düşmanlık etmişim. Hâlbuki kendisi bundan çok incinmektedir. Bu halden vazgeçmeliyim.” Ardından kalbimi yokladım, gönlüm düşmanlık ve kırgınlıktan temizlenmişti. O halimle uyandım, şimdi de öyleyim.
Siz verâ’dan gaflet ediyorsunuz. Hâlbuki verâ, ibadetin en yükseğidir.
Hz. Ali r.a.
Hz. Ali’ye (r.a) bir arkadaşı, bir topluluk içinde, “Bir kusurun var söyleyeyim mi?" demiş.
Hz Ali (r.a) “Hayır burada söyleme” cevabını vermiş. Dışarı çıktıklarında söyleyeceğini söyleyen arkadaşına, Hz. Ali (r.a) “Allah razı olsun, kendimi düzeltmeye çalışayım” demiş.
Bunun üzerine arkadaşı, “İçeride aynı şeyi söyleyecektim, neden istemedin” diye sorunca, Hz. Ali (r.a) şu anlamlı karşılığı vermiş:
“Ola ki topluluk içinde nefsime ağır gelir ve nefsimi müdafaa edebilirdim.”
Hz. Ali (r.a):
-Allah, bu kadar insanı nasıl hesaba çeker? diye sorulduğunda:
-Nasıl rızıklandırıyorsa öyle, cevabını vermiştir.
Uzletten nasibinizi alın.
Hz. Ömer r.a.

Ahir zamanda bir mü’min, halk arasında adını unutturmadıkça rahat edemeyecektir.
Hz. Ali r.a.
Cahilin en büyük kusuru, kendi kusurlarını görmemesi ve nasihat dinlememesidir.
Hz. Ali (r.a)
İleri de öyle bir zaman gelecek ki,
Kıtâl ve zulümsüz hükümdarlık etmeye yol bulunmayacak.
Çılgınlık ve cimrilik etmeden zengin olmak mümkün olmayacak.
Kişilerin arzularına uymadıkça da insanlarla sohbet etmek mümkün olmayacak.
Bu zamana kim yetişir ve sabır ve metânet gösterir kendini korursa, Allah-ü Teâlâ o kimseye elli sıddık sevabı verir.
Hz. Ali r.a.
Hz. Ali (r.a) şöyle der:
Riyakârlar şöyledir:
Tek başına kaldığı zaman tembellik eder, ibadette gevşeklik gösterir ve nafile namazları oturarak kılar.
İnsanlarla beraber olduğu zaman tekrar canlanır, canla başla amel eder.
Biri kendisini methettiğinde daha fazla amel ve ibadet eder. Yerdiğinde ise amellerini azaltır.
Sanırsın ki sen küçük bir cisimsin, oysa sende koca bir âlem dürülmüştür.
Hz. Ali r.a.
İlim maldan hayırlıdır; ilim seni korur, sen ise malı korursun. Mal, vermekle azalır, ilim öğretmekle çoğalır. Mal sahipleri malın zevaliyle zeval bulup giderler.
Hz. Ali (r.a)
Hz. Ali r.a. Haricilerle konuşmak üzere gönderdiği İbn Abbas r.a.’a şöyle demiştir:
-Onlarla münakaşa ederken Kuran’dan delil getirme.
-Niçin ey Müminlerin Emiri? Ben Kur’an’ı onlardan daha iyi bilirim. Kur’an bizim hanelerimizde nazil oldu.
-Doğru söylüyorsun, ancak Kur’an ayetleri çok anlamlı bir yapıya sahiptir. Buna göre sen bir ayet okursun, onlar da kendi davalarını destekleyecek bir ayet okur. Sünnetlerden delil getir. Sünnetlerden delil ve te’vil yoluyla kaçamazlar.
Tarihi kaynaklar, “hakem tayin etme ve verdiği hükme razı olma meselesi etrafında cereyan eden” bu münakaşada İbn Abbas r.a.’ın Sünnet ve siretten (hadislerden ve Efendimizin uygulamalarından) deliller getirerek binlerce Harici’nin tövbe edip Hz. Ali r.a.’ın safına geçmesini sağladığını kaydeder. Yine Zübeyr b. Avvam r.a. da oğluna şu tavsiyede bulunmuştur: “Sana karşı koyanlara karşı Kur’an’la mücadele etme. Onları iknaya güç yetiremezsin. Sünnet’e sarılmaya bak.”
Allah’a verdiğiniz sözde durun. Zira Allah sadıklarla beraberdir. Yalandan da uzak durun. Zira yalanla iman bir arada bulunmaz.
Dikkat edin! Doğruluk kurtuluş ve şeref vesilesidir. Yalan ise alçaklık ve felakete götürür.
Hz. Ali r.a.
Misafire ikram edin. Komşuya iyi davranın. Hastaları ziyaret edin. Cenazeleri teşyi edin. Ey Allah’ın kulları kardeş olun! Dünya yüz çevirdi, veda etmek üzere. Ahiretin ise gölgesi düştü; karşıdan göründü. Bugün hazırlanma günüdür; yarın müsabaka var. Kazanan cennete, kaybeden cehenneme girecek!
Hz. Ali (r.a)
Hz. Ali (k.v.) evlatlarından birine diyor ki:
“ Oğlum, Allah’a öyle bir ümitle bağlan ki, bütün insanların günahlarıyla onun huzuruna çıkacak olsan da, hepsini affedeceğini düşün.”
İnsan, ahiretteki evini dünyada inşa eder.
Hz. Ali (r.a)

Hz. Ali’ye (r.a) sordular:
“Tevazu nedir?”
Şöyle buyurdu:
“Tevazu, toprak ile bir olmaktır. Bir insan, ne kadar şerefli makamlara geçerse geçsin, aslının toprak olduğunu ve bir gün yine toprağa karışacağını unutmamalıdır.
Kalbiniz üç şeyin evi olsun. İmanın, ümidin, aşkın…
Hz. Ali (r.a.)
Allah’ım gönlümde olanı hakkımda hayırlı eyle, hakkımda hayırlı olanı gönlüme razı eyle…
Hz. Ali (r.a) şöyle demiştir: “Bir ihtiyacı için yanına gelen din kardeşine yardım etmeyen ve kendisini hayır işlemeye ehil görmeyen kimseye şaşarım! Sevap beklentisi ve azap korkusu olmasa dahi, bu kimsenin güzel ahlaka uygun davranmaya bakması gerekir. Zira bu, kişiyi kurtuluş yoluna götürür.”


Hz. Ali r.a.
Salih amel, övgü ve ecrini sadece Allah’tan beklediğin ameldir.
Hz. Ali r.a.
Lüzumsuz şeylerin peşinden koşan, lüzumlu şeyleri kaçırır.
Hz. Ali r.a.
Kadına saygılı ol çünkü o insanoğlunun anasıdır.
Hz. Ali r.a.
Kalp temiz olursa, dilden güzel sözler çıkar.
Hz. Ali r.a.
Nefsine karşı koyarsan, rahat edersin.
Hz. Ali r.a.

İnsanın nefsine hâkim olması, zaferlerin en büyüğüdür.
Eflatun
Sakın oturduğunuz yerde, “Allah’ım, rızkımı ver” deyip durmayın.
Biliyorsunuz ki, gökten ne altın yağar, ne de gümüş.
Hz. Ömer r.a.
Kadının, kendisini güzel bir şekilde kocasının hizmetine vermesi, Allah yolunda cihad etmesi gibidir.
Hz. Ali r.a.
İnsanların en kötüsü, iyiliği kötülükle karşılayan ve insanların en iyisi, kötülüğe karşı iyilik yapandır.
Hz. Ali r.a.
İlim, aşağıdakileri yükseltir, cahillik de yüksektekileri alçaltır.
Hz. Ali r.a.
Bana bir harf öğretenin kölesi olurum.
Hz. Ali r.a.
İlim servetten daha kıymetlidir. Çünkü serveti sen korursun, hâlbuki ilim seni korur.
Hz. Ali r.a.
İlim, fakirlikte servet, zenginlikte zinnettir.
Zübeyr bin Ebû Bekir
Bilgili olan güçlü olur.
Firdevsi
Sır senin esirindir, onu söylediğin zaman, sen onun esiri olursun.
Hz. Ali r.a.
Sır saklamak, bir irade imtihanıdır. Bu imtihanı kazanamayan, hayatta hiçbir imtihanı kazanamaz.
Hz. Ali r.a.
Şaka eden kimse ile alay edilir.
Hz. Ömer r.a.
Cahil insanlarla şaka yapmak doğru değildir. Onların halleri ve dilleri, akrebin kuyruğu gibidir.
Hz. Ali r.a.
Oğlum, büyüklerle şaka etme, sana kızarlar. Adi kimselerle şaka etme, sana hakaret ederler.
Sa’d bin As r.a.
Allah’tan korkun ve şakadan kaçının. Zira şaka, kin tutmaya, kin de kötülüklere sebebiyet verir.
Ömer bin Abdülaziz
Bedende baş ne ise, iman da sabır aynıdır. Başsız beden olamayacağı gibi, sabırsız da iman olamaz.
Hz. Ali r.a.
Misafire ikram için yemeğin bolca hazırlanması israf olmaz.
Hz. Ali r.a.
Arkadaşlarımdan bir grup toplayıp kendilerine bir ziyafet vermem, benim için bir köle âzâd etmekten daha sevimlidir.
Hz. Ali r.a.
Alçakça söylenen bir söze karşılık vereyim deme. Çünkü o sözün sahibinde onun gibi daha nice düşük sözler vardır. Cevabınıza yine onlarla cevap verir.
Hz. Ali r.a.
Hz. Ali r.a. namaz vakti geldiği zaman sarsılır, rengi değişirdi. Niçin böyle olduğunu soranlara: “Allah’ın göklere, yere ve dağlara arz edip onların kabul etmekten çekindikleri, insanın yüklenmiş olduğu emaneti ödemenin zamanı geldi. Bilmem ki üzerime aldığım emaneti güzelce eda edebilecek miyim, edemeyecek miyim?
Dostunu ölçülü sev ki bir gün düşmanın olabilir. Sevmediğine de ölçülü buğzet ki, bir gün dostun olabilir.
Hz. Ali r.a.
Bütün hâyır, şu dört şeyde toplanmıştır:
Susmak, konuşmak, bakmak ve hareket etmek. Her konuşma ki Allah’ı anmıyor, o boştur. Her susma ki tefekkürle değildir, sehvdir. Her bakma ki ibretle değildir, gaflettir. Her hareket ki Allah’a ibadet değildir, fetrettir. Allah o kula rahmet etsin ki nutkunu zikir, susmasını fikir, nazarını ibret, hareketini ibadet yapar.
Hz. Ali r.a.
Ben ve nefsim, bir koyun sürüsü ile çobanı gibiyiz. Çoban bir taraftan sürüyü toplarken, sürü öbür taraftan yayılıyor.
Hz. Ali r.a.
Her insanın yanında iki muhafız melek vardır. Onu, takdir edilmemiş şeylerden korurlar. Ama kader gelince onu, kaderiyle baş başa bırakırlar. Ecel, sağlam bir kalkandır.
Hz. Ali r.a.
Amr ibn Kays’ın rivayetine göre Hz. Ali r.a. üzerinde görülen yırtık elbisesinden dolayı kendisini kınayanlara: "Müslüman bana uyar, kalb bununla saygılı (alçakgönüllü) olur!” demiştir.
Ebû Nuaym’ın kaydettiği bir rivayete göre Hz. Ali r.a. getirilip önüne konulan fâlûzec'i (baklava gibi değerli bir yemek) yememiş: “Kokun güzel, rengin güzel, tadın güzel ama nefsimi, alışmadığı şeye alıştırmak istemiyorum!” demiştir.
Dünyayı adalete boğan Hz. Ömer, bir gün koşuyordu. Onu bu halde gören Hz. Ali sordu:
“Nereye koşuyorsun?” cevap “Sadaka develerine baskın olmuş, deve çalınmış. Onu arıyorum.” Hz. Ali:
“Ya Emir el-mü’minin, senden sonraki halifelere çok yorucu şeyler yükledin!” dedi.
Peygamberimiz s.a.v.’in ruhu kabz olunduğu zaman kendileri, yamalı bir elbise ve kalınca bir gömlek içinde bulunuyordu.
Hz. Ali r.a.
Asıl zengin, bilgisi çok olan insandır.
Hz. Ali r.a.
Kendisine karşı kusurlu olana yumuşak davrananın ilk mükâfatı, bütün insanların ona yardımcı olmasıdır.
Hz. Ali r.a.
Öldükten sonra bir eser, bırakmak isterseniz, ölmez bir eser bırakınız.
Hz. Ali r.a.
Allah katında en büyük hata, yalan konuşmak ve en büyük pişmanlık, kıyâmet günündeki pişmanlıktır.
Hz. Ali r.a.
İnsanı vaktinden önce yıpratan bir şey varsa, o da tembelliktir.
Hz. Ali r.a.
Takva ile beraber olan amel az değildir. Zira o makbuldür.
Hz. Ali r.a.
"Allah dostları o kişilerdir ki İnsanlar dünyanın görünüşüne baktıkları zaman onlar, dünyanın içyüzünü görürler."
Hz. Ali r.a.
Dinde edep ve mürüvvet, akl-ı selimin meyvesidir.
Hz. Ali r.a.
Namaz, mü’minin istirahatıdır.
Hz. Ali r.a.
Yüce Allah, cennetini kendisine itaat edenlere, ateşini de kendisine karşı gelenlere vaat buyurmuştur.
Hz. Ali r.a.
İyi dinleyin! Sıkıntılı ve korkulu zamanlarınızda Allah’ı unutmayıp O’na ibadet ettiğiniz gibi, bolluk ve rahat içinde olduğunuz zamanlarda da O’na ibadet edin.
Hz. Ali r.a.
Allah’ı hatırlamakla insanın gönlü açılır.
Hz. Ali r.a.
Bilgisiz insan, her işte ya ileri gider, ya geri kalır.
Hz. Ali r.a.
Öğretmenlik ilahi bir san’attır. Bana bir harf öğretenin kölesi olurum.
Hz. Ali r.a.
Açık kalple konuşan düşman, içinden pazarlıklı dosttan daha iyidir.
Hz. Ali r.a
Geçip giden zaman değil, ömürdür.
Hz. Ali r.a
Eğer karnın doymuyor ve obur isen kendini müzmin hastalardan say.
Hz. Ali r.a.
“Dört şey devam ettikçe din ve dünya ayakta duracaktır: Zenginler mallarıyla cömertlik ettikçe, âlimler ilimleriyle amel ettikçe, cahiller bilmedikleri bilgilerle kibirlenmedikçe, fakirler dinlerini dünyalarına satmadıkça.”
Hz. Ali r.a.
Yapman gereken hayırlı, yararlı işleri yarına bırakma. Bakarsın yarın olur da, sen olmazsın.
Hz. Ali r.a.
Hiç kimsenin hatasını yüzüne vurmayınız. O hatayı işleyene hatasını, başka birini misal göstererek anlatınız.
Hz. Ali r.a.
Hayâ duygusu kaybolan kimsenin kalbi ölür.
Hz. Ali r.a.
Hz. Ali r.a. evlatlarından birine şöyle demiştir: “Oğlum, Allah’tan öyle kork ki, bütün insanların yaptıkları iyiliklerle huzuruna çıksan da onları kabul etmez san. Allah’a öyle bir ümitle bağlan ki, bütün insanların günahları ile O’nun huzuruna çıkacak olsan da hepsini affedeceğini düşün.
İmam-ı Gazali
Düşmanların en büyüğü, düşmanlığını gizleyendir.
Hz. Ali r.a.

İnsanların düşmanlığını kazanmayı hafife almak, akıl noksanlığına delildir.
İmam-ı Şa’rani

Akıllı düşman, akılsız dosttan hayırlıdır.
Hz. Ali r.a.

Bir adamın düşmanlığı pahasına bin adamın dostluğunu satın alma.
Hasan Basrî
Cennet’i arzu eden kimse, dünyada şehvetlerinden uzaklaşır.
Hz. Ali r.a.
İki şeyin elden gitmeden değerini takdir etmek zordur: Biri sağlık, öteki de gençlik.
Hz. Ali r.a
Öyle zamanlar gelecek ki, kötülükten sakındıranların sayısı, insanların onda birinden daha az olacaktır. Sonra bunlar da gider ve artık kötülüğü yasaklayan tek kimse bulunmaz.
Hz. Ali r.a.
Fenalıklardan uzak duran ve daima verdiği sözü yerine getiren insanlarla dostluk etmeliyiz.
Hz.Ali r.a.
Dilinizi daima iyi kullanınız O sizi saadete götürdüğü gibi felakete de götürebilir.
Hz. Ali r.a.
Haramı mide hazmetse de vicdan hazmetmez.
Hz. Ali r.a.
Öldükten sonra yaşamak istiyorsanız, ölmez bir eser bırakınız.
Hz. Ali r.a.
Söz verirken acele etme, çünkü söz namustur.
Hz. Ali r.a.
En iyi yol, doğruluk, en iyi kılavuz, bilgidir.
Hz. Ali r.a.
İbadetin aslı, temizlik ve kötü alışkanlıkları terk etmektir.
Hz. Ali r.a.
Birbirlerini affedenleri, Allah da affeder.
Hz. Ali r.a.
Kendi suçunuzdan başka hiçbir şeyden korkmayınız.
Hz. Ali r.a
Doğruluk köprüsünden geçenler, sırattan da geçerler.
Hz. Ali r.a.
İlim dağıtmakla çoğalır, mal ise dağıtmakla noksanlaşır. İlim hükmederken, mal ise kendisine hükmedilendir.
Hz. Ali r.a.
Beni sevenlerden istediğim, hidayet ve yücelik yolunda yürümeleridir.
Hz. Ali r.a.
Kişinin namazdaki üşengeçliği, imanının zayıflığından dolayıdır.
Hz. Ali r.a.
Haksızlıklara baş kaldırmayanlar, onlardan gelecek her kötülüğe katlanmalıdırlar.
Hz. Ali r.a.
Haksızlık önünde eğilmeyiniz. Çünkü hakkınızla beraber, şerefinizi de kaybedersiniz.
Hz. Ali r.a.
Hazret-i Ali buyurdu ki: “Dünya nimetlerini inceledim en iyisinin sağlık, en büyük sıkıntının da borçlu olmak olduğunu anladım.”
Hz. Ali’ye r.a. sormuşlar:
-Yâ Ali, ilminizden neden kimseye bir şey söylemiyorsunuz?
Hz. Ali r.a. şu cevabı vermiş.
-Söyleyeceğim zaman, layık olanı bulamıyorum.
Hz. Ali’ye sormuşlar, akıl insanın neresindedir? Verilen cevap müthiş…
“Akıl insanın kalbindedir.” Yani insanda hakikatı bulmak için beyin kâfi değil, gönüle ışık düşmeli ışık olmazsa göz neye yarar?
Hz. Mevlana k.s. Bu hususta ne demiş?
"Gönül güneşinin yanında kuru aklın kibrit alevi kadar değeri yoktur."
Zamanında zor olaylar ve karışıklıklar cereyan ettiği için, sahabelerden biri:
“Ya Ali! senin zamanında meydana gelen hâdiselerin hiç biri, senden önceki Halifelerin devrinde görülmedi. Sebebi nedir?”
Hz. Ali r.a.’nin cevabı son derece manâlı olmuştur.
“Onların zamanında biz vardık, bizim zamanımızda ise onlar yok.”
Hz. Ali r.a. namaz kılmak için mescide gittiğinde deve*sini mescidin önündeki bir gence emanet bırak*mış, fakat döndüğünde devesinin bir yere bağlanması*na rağmen yularının olmadığını görmüştü. Yeni bir yu*lar için bir satıcıya gittiğinde, kaybolan yuların biraz önce bir genç tarafından on dirhem gümüşe ona satıl*dığını öğrendi.
Satıcı da bu işe üzülmüştü.
Hz. Ali r.a. cebinden on dirhem çıkartıp eski yuları alır*ken:
“O gence yazıklar olsun” dedi. “Ben bu parayı deve*me baktığı için ona verecektim. Ama o acele etti; helâl rızkını harama çevirdi.”
Hz. Ali r.a., yaşlı bir katır üzerinde gidiyordu. O devrin dalkavuklarından biri önüne çıkarak:
"Sen ki Allah’ın arslanısın... Böyle yaşlı bir katıra binmek sana yakışır mı?" diye sordu.
Hz. Ali r.a. şu anlamlı cevabı verdi:
"Hücum edenlerden kaçmayacak kadar cesur, kaçana hücum etmeyecek kadar mert, insanlara sahip olmadığı meziyetlerle hitap edecek kadar dalkavuk ruhlu olmadıktan sonra, insana böyle bir katır yeter de artar bile..."
Bir gün mescide giden Hz. Ali r.a., yanındaki atını mesci*din kapısı civarında bulunan bir adama, teslim etti. Ne var ki adam, atın gemini aldı ve atı kendi haline bırakıp savuşup gitti.
Hz. Ali r.a. ise atını tuttuğu için ona iki dirhem verme*yi tasarlamıştı. Fakat bir de ne görsün, adam gemi alıp kaybolmuş. Gemsiz atına bindi ve yola koyuldu. O iki dirhemi de hizmetçisine verdi, bir gem almasını emretti.
Hizmetçi gitti. Hırsızın Hz. Ali’den çalmış olduğu gemi, iki dirheme pazardan alıp geldi. Hz. Ali çalınan gemin geri geldiğini gö*rünce şöyle dedi:
"Kul sabrı terk etmek suretiyle kendini helâl rızıktan mahrum eder. Bununla birlikte kendisine ne takdir edilmişse onu bulur."
İmam-ı Ali Efendimiz, yolda giderken, bir fakir, hurma istemişti. İmam-ı Ali, hizmetçisi Kanber’e:
"Ya Kanber, bizden hurma isteyen bu kişiye dilediğini ver" dedi.
Kanber:
"Ya İmam, hurma çuvalda" cevabını verdi.
Hz. Ali:
"Öyleyse çuvalı ver" dedi:
Kanber:
"Çuval devede" deyince İmam Ali:
"Öyleyse deveylen birlikte ver" buyurdu. Kanber, elinde olan devenin yularını bıraktı.
"Ya imam, devenin yuları benim elimde desem, beni bile vereceksin" diyerek Hz. Ali’nin cömertliğini latife tarzında ifade ettiler.
Bir adam Hz. Ali r.a.'a gelerek şöyle sordu:
Benim birçok günahlarım var, ne yapayım?
Tövbe et.
Yine işliyorum, kurtulamıyorum.
Yine tövbe et, işlememeye azmet.
Ne zamana kadar sürecek bu mücadele?
Şeytanı mağlup edip bir daha yapmayıncaya kadar.
İmam Ali’yi bir gün ağlarken görenler, niçin ağladığını sormuşlar.
Şu cevabı vermiş: “Yedi gündür soframdan bir Müslüman’a tek lokma ikram etmek nasip olmadı. Adeta sadece kendini düşünen, nefisperest bir Müslüman oldum gibi geliyor bana; bunun için ağlıyorum.
Hz. Ali’ye r.a.: “Allah, bu kadar insanı nasıl hesaba çeker?” diye sorulduğunda: “Nasıl rızıklandırıyorsa öyle” cevabını vermiştir.
Hz. Ali r.a.’a: “Efendi (seyyid) kimdir? diye sormuşlardı.
Şu cevabı verdi: “Dünya hayatında efendinin kim olduğunu soruyorsanız, cömert olanlardır. Ahirette efendi ise, takva sahipleridir.”
Abdullah bin Ali, İmam Evzaî’ye:
“Hilafetin Ehl-i Beyt’in hakkı olduğu Resûlüllah’ın vasiyeti değil miydi? Hz. Ali r.a. Sıffîn’de bunun için savaşmadı mı?” diye sormuştu.
Evzaî Hz.leri, ona şu cevabı verdi:
“Eğer Resûlüllah, hilafete ehl-i beyti vasiyet etmiş olsaydı, Hz. Ali r.a. hakeme müracaatı kabul etmezdi. Ve hakemlerin vereceği hükmü benimseyeceğini beyan buyurmazdı.
Bir kimse, Hz.Ali r.a.’a gelip:
“Ya Emire’l-mü’minin! Ben, ticaret yapmak istiyorum. Ne yapmamı tavsiye edersiniz?” diye sormuştu. Hz. Ali ona:
“Önce fıkıh öğren. Fıkıh, ticaretten öncedir. Zira, fıkhı öğrenmeden ticaret yaparsan, faizden ve haramlardan kurtulamazsın” buyurdu.
Hz. Ali r.a.: "Dost ve ahbaplarla yediğim yirmi dirhem, fakirlere verdiğim yüz dirhemden benim için daha sevimlidir." derken, dostlarla bölüşmeyi, fakire yardımdan üstün tutmaktadır. Cennet, Allah Celle Celaluhu'nun nimetlerinin dostlar tarafından bölüşüldüğü yer değil midir? Öyleyse dünyamızı neden cennet yapmıyor da ihtiras cehenneminde yanıp tutuşuyoruz?
Hz. Ali r.a., mezarlığa neden sık gittiğini soranlara şu cevabı vermiş:
İki sebebi var: Anlattıklarıma itiraz etmiyorlar ve arkamdan konuşup, gıybetimi yapmıyorlar.”
Adamın biri, Hz. Ali’yi r.a. gıyabında yâni arkasından kötülediği halde yüzüne karşı övmeye başlayınca, ondan şu karşılığı almış*tır:
Söylediklerinden daha aşağı, fakat içinden geçirdikle*rinden daha üstünüm.
Açıkta yapmaktan hayâ ettiğin bir işi, gizli yerde yapmaktan da sakınmalısın.
Hz. Ali r.a.
Sofra başındakinin çokluğu, yemeğin bereketidir.
Hz. Ali r.a.
Hz. Ali’ye:
Allah, mahşer günü bu kadar insanı tek tek nasıl hesaba çekecek? diye sorulduğunda, şöyle cevap vermiştir:
Bu dünyada nasıl tek tek rızıklandırıyorsa öyle.
Hazreti Ali, mescitteki birinin yanlış namaz kıldığını görünce sinirlenir ve namazı şartlarına uygun olarak yeniden kıldırdıktan sonra sorar:
Şimdi kıldığın mı hayırlıdır, yoksa önceki mi?
Adam:
Önceki, cevabını verir. Ve bunun sebebini şöyle açıklar:
Öncekini Allah rızası için kılmıştım, sonrakini ise senin korkundan.
Kısa elle ihsan edene, uzun elle ihsan edilir.
Hz. Ali r.a.
Müslüman olsun olmasın herkese aynı davranın. Müslümanlar kardeşleriniz, Müslüman olmayan ise sizin gibi insandır.
Halife Hz. Ali r.a.’dan idarecilere tavsiyeler
Hz. Ali r.a. güzel sözlü yazıları okumayı severdi.
“Bana bir harf öğretenin kölesi olurum.” Diyecek kadar bilgiye düşkün, alçak gönüllü ve mütevazı bir insandı.
Karnıma helal lokmadan başkasının girmesini hoş görmem.
Hz. Ali r.a.
Hıyanetin en büyüğü, ümmete hıyanet etmektir.
Hz. Ali r.a.
Fazla övülme, insanı yanlışa götürür.
Hz. Ali r.a.
Hiçbir bid’at yoktur ki, dine eklenmesiyle bir sünnet terk edilmiş olmasın.
Hz. Ali r.a.
Uzun emeller beslemek, ahireti unutturur. Nefsanî arzulara uymak da kişiyi Hak’tan uzaklaştırır.
Hz. Ali r.a.
Hz. Ali r.a. halife iken gayrimüslimlerin, Müslüman olmamalarından dolayı adalet açısından farklı muamele yaptığını duyduğu valilerini sert bir dille azarlamıştır.
Bir kimse Hz. Ali’ye gelip:
“Ben ticaret yapmak istiyorum. Ne tavsiye edersiniz?” diye sormuştu.
Hz. Ali ona dedi ki:
“Önce fıkıh öğren. Din bilgisi, ticaretten öncedir. Çünkü, bu ilmi öğrenmeden ticaret yaparsan, faizden ve haramlardan kurtulamazsın.”
Bir adam, Hz. Ali’ye gelerek dedi ki:
“Benim birçok günahım var, ne yapayım?”
“Tövbe et.”
“Yine işliyorum, kurtulamıyorum…”
“Yine tövbe et, işlememeye azmet.”
“Ne zamana kadar sürecek bu mücadele?”
“Şeytanı mağlup edip, bir daha yapmayıncaya kadar.”

BU Da benden olsun.Emir'ül Müminin Hz. Ali'yi ve Ehlibeyt'i çok severim.

Rıdvânullahi
teâlâ aleyhim ecmaîn
 
Üst Ana Sayfa Alt