Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

İbn Arabi’nin HATALARI

E Çevrimdışı

Ehli_Hadis

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
İbn Arabi’nin HATALARI



“Bütün resul ve nebileri kendi gözümle gördum (raeytu musahedete ayn). Aralarından Ad’ın kardesi Hud ile cemaat dısında konustum. Ayrıca gelmis ve kıyamete kadar gececek bütün müminleri de gördüm. Allah bana onları aynı mekanda, ama iki farklı zamanda gösterdi (fi sa’id vahid fi zamaneyn muhtelifeyn). Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) haric bazı peygamberler ile sohbet ettim, onlardan faydalandım. İbrahim’e (a.s.) Kur’an okudum, Isa’ın (a.s.) yanında tevbe ettim. Musa (a.s) bana keşif, izah, gündüz ve gecenin taklibi ilmini verdi. (…) Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) ile muaseret ettim. İbn Arabi, el-Futuhat, Mektebu’s-Sekāfeti’d-Diniyye, c. 4, s. 77.

İbn Arabi Fususu’l-Hikem’deki bilgi kaynağı nı kendisine Hz. Peygamber tarafından sunulduğunu ve kendisinin bu manada sadece tercumanlık vazifesi gördüğünü belirtir. Fusus’un mukaddemesinde bu durumu şöyle anlatır:

“627 senesinin Muharrem ayının asr-i ahirinde Sam’da Hz. Peygamber’i (sallallahu aleyhi ve sellem) bir mubessirede gördüm. Elinde bir kitap vardı ve bana soyle buyurdu: “Bu kitap, Fususu’l-Hikem’dir. Bunu alıp insanlara gotur ki ondan faydalansınlar.” Ben soyle dedim: “İsittim ve itaat ettim. Biz Allah’a, Resul’une ve bizden olan ulu’l-emre itaatle (Nisa, 4/29) emrolunduk.”Dolayısıyla, bu kitabın herhangi bir fazlalık veya eksiklik olmaksızın, Hz. Peygamber’in bana getirdiği sınırlar icerisinde ortaya konması icin isteneni yerine getirdim ve niyetimi hālislestirdim ve kendimi/nefsani kasıd ve himmetlerden arındırdım. Allah Teala’dan bu kitabı ortaya koyarken ve butun hallerimde beni seytānın uzerilerinde tahakkumu bulunmayan kullarından kılmasını; parmaklarımın yazdığı ve dilimin soylediği ve kalbimin icine aldığı butun herseyde ilahi korumayla, beni, kalbimin tabiat alemine muteveccih yuzunde/ru-i nefsi ahadiyet mertebesinden gelen ilhamlara/ilkā-i subbuhi ve ruhun uflenisine dair ihtisāsını; bu sekilde, kendi hukumlerimi mutahakkim değil yalnızca tercuman olmayı; oyle ki, kalb ehli olan ehlullahtan bu kitabı anlayan kisinin, telbisin girdiği nefsin garazlarından munezzeh olan, takdis makāmından indiğini mutehakkık olmasını istedim ve bunun icin duacı oldum. Hak Teala’nın duamı isittiğinde, nidamı kabul etmesini dilerim. Ben, ancak bana ilkā olunan seyi ilkā ettim. Ben bu kitab/mastūr icerisinde, ancak benim uzerime inen ilmi indirdim. Ben nebi de resul de değilim, sadece Resullullah’a varis ve ahiretime harisim.

Güya Hz Peygamber tarafından sunulan Fusus Hikem’de gecen bazı sözler şöyledir:

1-Hak (Allah) ile halk (Mahluk) arasını ayıramazsın.Şu halde her varlık hak’tır, (Allah’tır) yahut her şey halk’tır (Mahluk’tur) dersin. Yahutta,o bir bakımdan hak’tır, (Allah’tır) bir bakımdan da halk’tır (Mahluk’tur) diyebilirsin …. “FİSUS UL-HİKEM : 99.S – İST- KİTABEVİ 1981

2-Yaratan, (Allah) yaratılan,halık,mahluk,hep O’durO’nun dışında,O’nun varlığı haricinde hiçbir varlık tassavur edilemez.Çünkü Vücut birdir. “FİSUS UL-HİKEM : 13.S M.E.B YAYINLARI İST-1992

3-Var olan kimdir ? Varlık nedir ? Varlıkta bir belirme vardır.O beliren var olan zatın kendisidir.O’nu umumileştiren hususileştirmiş oldu,O’nu hususi gören de,umumileştirmiş oldu. Tek varlıktan başka varlık yoktur.Şu halde nur ile zulmet aynıdır FİSUS UL - HİKEM : 99.S – İST- KİTABEVİ 1981FİSUS UL-HİKEM : 190.S M.E.B YAYINLARI İST-1992

4-Ey nefsinde varlıkları yaratan,sen yarattığın şeylerin hepsisin. Varlığı nihayetsiz olan şeyi sen vücudunda yaratırsın.Şu halde sen hem dar hem de genişsin “FİSUS UL-HİKEM : 55.S – İST- KİTABEVİ 1981

5-Bir vakit olurki kul şüphesiz rabb (Allah) olur.Başka bir vakitte de iftirasız kulluk derecesine iner.FİSUS UL-HİKEM : 57.S – İST- KİTABEVİ 1981

6-Allah beni över, ben de Onu. O bana kulluk eder, ben de Ona,Bir halde ben Onu ikrar eder ve eşyadaki çokluk ve değişikliği görünce de inkâr ederim….FİSUS UL-HİKEM : 48.S İSTANBUL- KİTABEVİ 1981FİSUS UL-HİKEM : 13.S M.E.B YAYINLARI İST-1992

7-Sen kulsun (Allah’ı kast ediyor) ve sen Tanrı'sın ; kulluğun kimin kulu olduğunu bildiğin içindir….FİSUS UL-HİKEM : 101.S M.E.B YAYINLARI İST-1992

Ali el-Kāri şöyle der: Eğer sen gercek mu’min isen İbn Arabi’nin cemaatinin küfrüne kāl olmalısın. Onlara selam verme ve selamlarını alma. Cünku onlar Yahudi ve Hıristiyanlardan daha serirdir. Aksırdıklarında onlara “yerhamukellah” bile deme” Kāri, Risale fi Vahdeti’l-Vucud, s. 114 er- Yahya, Osman İsmail, Haydar Amuli’nin el-Mukaddemat min Kitabi Nassi’n-Nusus’u icin yazdığı mukaddeme icerisinde nesrettiği, er-Reddu ala Kitabi’l-Fusus ve ala Sāhibihi isimli makālesinde, s. 36- 42.
 
A Çevrimdışı

Askalani

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
bu bilgileri toplu olarak vermen iyi olmuş akhi Allah Subhanehu ve Teala razı olsun...
ilmini artırsın cennetliklerden kılsın-ALLAHÜMME amin-
 
T Çevrimdışı

TalhaA

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Bu hadis'i aciklayin bakalim, kendine varlik vehmi atfeden kardesler!!!

Buyurulmaktadır ki;
"KÂ'NALLAHÛ VELEM YEKÛN MEAHÛ ŞEY'A!"
"ALLAH VARDIR, VE ONUNLA BERABER HİÇ BİRŞEY MEVCUT DEĞİLDİR!.

Birde sunu hicbir zaman unutmayin.

(Sui zan etmeyiniz! Sui zan, yanlış karar vermeye sebep olur. İnsanların gizli şeylerini araştırmayınız, kusurlarını görmeyiniz, münakaşa, hased ve düşmanlık etmeyiniz, birbirinizi çekiştirmeyiniz, kardeş gibi birbirinizi seviniz! Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, yardım eder. Onu kendinden aşağı görmez.) [Müslim]
Bir müminin günah işlediğini zannetmek, sui zan olur. Kalbe gelen düşünce, sui zan olmaz. Eğer kalb o tarafa meylederse, sui zan olur.
(Kimseye sui zan etmemeli) demek yanlıştır. (Müslümana sui zan etmemeli) demelidir.
Yani, müslüman olduğunu söyliyen ve küfre sebep olan bir sözde ve işte bulunmıyan kimsenin bir sözünden veya işinden hem imanı olduğu, hem de imansız olduğu anlaşılırsa, imanlı olduğunu anlamalı, "Dinden çıktı" dememelidir.
 
tawh1d Çevrimdışı

tawh1d

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Bu hadis'i aciklayin bakalim, kendine varlik vehmi atfeden kardesler!!!

Buyurulmaktadır ki;
"KÂ'NALLAHÛ VELEM YEKÛN MEAHÛ ŞEY'A!"
"ALLAH VARDIR, VE ONUNLA BERABER HİÇ BİRŞEY MEVCUT DEĞİLDİR!.

Birde sunu hicbir zaman unutmayin.

(Sui zan etmeyiniz! Sui zan, yanlış karar vermeye sebep olur. İnsanların gizli şeylerini araştırmayınız, kusurlarını görmeyiniz, münakaşa, hased ve düşmanlık etmeyiniz, birbirinizi çekiştirmeyiniz, kardeş gibi birbirinizi seviniz! Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, yardım eder. Onu kendinden aşağı görmez.) [Müslim]
Bir müminin günah işlediğini zannetmek, sui zan olur. Kalbe gelen düşünce, sui zan olmaz. Eğer kalb o tarafa meylederse, sui zan olur.
(Kimseye sui zan etmemeli) demek yanlıştır. (Müslümana sui zan etmemeli) demelidir.
Yani, müslüman olduğunu söyliyen ve küfre sebep olan bir sözde ve işte bulunmıyan kimsenin bir sözünden veya işinden hem imanı olduğu, hem de imansız olduğu anlaşılırsa, imanlı olduğunu anlamalı, "Dinden çıktı" dememelidir.



BAKINIZ:

VAHDET-İ VÜCUD NEDİR?

Vahdeti vücud bir tasavvuf terimidir ve onun felsefesi Allah'tan başka varlık olmadığına, mevcud olan tek varlığın Allah olduğuna, var gibi gözüken ne varsa Allah'ın parçaları olduğuna inanmaktır. Bu inanış tasavvufun amentüsünün ilk şartıdır. Bu felsefenin künhüne vakıf olan mutasavvıflar Lâ ilâhe illallah demeyi terk edip la mevcude illallah diyerek bu amentüyü ikrar ederler.

Allah'tan başka mevcud, varlık olmadığına inanmayı gerektirecek ne bir ayet, ne bir hadis vardır. Allah'ın isimlerinden bahsettiği, bütün varlıkları yok saymak, her nasılsa -inançlarına göre- varlık olmayan şeylerin yaşadığını ve öldüğünü söylemek, meleklere iman ettim demek fakat onlar varlık değildir, Allah'ın parçalarıdır diyerek her parçayı ilah saymak, cennete ve cehenneme iman ettim demek, sonra onların varlık olmadığını, Allah'ın parçaları olduğunu söylemek, önünde secde edilen putun bile Allah'ın bir parçası olduğu bu sebeple zahirde tapılan put olsa da aslında o secdenin Allah'a yapıldığı gibi saçma ve delilsiz iddialarda bulunanların asıl gayesi İslam dinini tahrif etmek ve müntesiplerini yoldan çıkarmaktır. İşte bu inanışa göre bir tasavvuf şeyhi Allah'ın bir parçası olduğu gibi yolda duran taş, ağaçtaki kuş, kovalanan kedi ve kovalayan köpek ve o köpeği vuran bir zabıta eri dahi (haşa) onlara göre Allah'ın parçasıdır ve dolayısıyla onlara Allah demek doğru bir sözdür. İsmi tasavvufçular tarafından veliler listesine alınan müşriklerin "Ben Allah'ım" demeleri ve benzeri sözleri sarfetmeleri bu sapık inanışlarından kaynaklanmaktadır. Bu sapkın söylem ve inanışlar üzerinde tevhid ehli olanlar için te'vil edecek yol aramaya ve hatta düşünmeye bile gerek yoktur. Çünkü bir Müslüman kabul veya red etmek için Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) in böyle bir şeyi öğretip öğretmediğine bakması yeterlidir. Hiç akletmezler ki durum onların dediği gibi olsa, inanan kimdir, inanılan kim? Yaratan kimdir, yaratılan kim? Hüküm koyan kimdir, mükellef kim, mükafat ve ceza veren kimdir, ödüllendirilen veya cezalandırılan kim? Ateşe koyan kimdir, ateşte yanan kim?

İşte vahdeti vücut gibi bir iddiayı ortaya atan kafirler, İslam ümmetini yüzyıllarca oyalayacak bir işi başarmışlar ve maalesef gözlerinden yaş gelesiye, karınları ağrıyasıya halimize gülmekteler.

Birilerinin aslında küfür olduğunu bildikleri, fakat o bunu söylemişse bir hikmeti vardır kabilinden te'vil etmeye çalıştığı, bu cümleler nasıl söylenmişse kastedilen mana odur, çünkü inanç öyledir. Sizin taptığınız benim ayağımın altında diyen adam toprağı kastetmiştir, çünkü ona göre çiğnenen, o toprak Allah'tır (haşa). Böyle olunca birinin çıkıp ben Allah'ım demesi onlara göre gayet tabi bir durumdur, sırf o değil onlara göre kafir biri dahi bu sözü söylese doğru söylemiş olur çünkü o da Allah'tan bir parçadır! Bu cümleleri vecde, aşka gelince, kendinden geçince söylemenin sebebi nedir derseniz, can pazarı bu kolay değil. Müslümanlar bu sözden pek hoşlanmazlar ve insanın başına kötü şeyler gelebilir. Nitekim tarih bu müşriklerin nasıl taşkınlık ettiğini ve nasıl öldürüldüklerini zaptetmiştir.
 
Coolumsu Çevrimdışı

Coolumsu

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
İbni Arabi’nin yanlışları var. Ve kimse zaten onun görüşlerini kabul etmek zorunda da değil.. Ama sondaki tavır ne İslami ne de İnsanca.. Hoşgörüsüz ve kendinden başka doğru görmeyen kibir deryası içinde yüzen bir tavır.. Alim olmak ayrıdır iyi bir insan olmak ayrı..

Kafire bile yapılmaması gereken davranışı müslümanlık iddiasında olanlara yapanları zalim ve merhametsiz bulurum.. Bilgi, cehaletin ilacıdır.. Sevgisizlik ve kibrin değil..

Bu arada İbni Arabinin sözlerine katılmıyorum. Dinde delilde değildir zaten ama bakalım o sözler ona mo ait diğeri diğerine mi?

Bunu kesin bilecek tek bir kişi bile şuan dünyada yoktur.. Gaybı Allah bilir, o yüzden insanlar hakkında bilgisizce hüküm verme iğrençliğinden sakınmalı.. Ve geçmişteki bazı kişileri alim diye abartıp putlaştırmak ya da bazı kişileri en ufak bir şeyde Şeytanlaştırmak bizim müslümanlığımızı ya da takvamızo arttırmaz.

Herkes biraz kendine bakmalı diyorum..

Doğruyu bilmek ayrıdır doğru bir insan olmaksa çok daha ayrıdır..
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt