Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Ilahiler Zikirler Ve Ezgiler Eşliğinde Halay Çekme

ruveyda Çevrimdışı

ruveyda

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
selamu aleykum değerli dostlar son dönemlerde...ilahiler zikirler hatta ezgiler eşliğnde halay çekilip oynanması moda oldu :) :) madem niyetleri oynamak bir sürü türkü var oynasınlar bol bol........Allah Allah dediğinde oynadığında helalmi islamimi oluyor :)

hatta bir video izledim bu oyun şekli nerden çıktı diye eleştirdim........duymadığım hakaret kalmadı.......bırak sanal mücahideliği filan gibi sözler sarfettiler...... bana tavsiyleri internete bir daha girmemem ..benim i,nternette neişim varmış ......demek putlarına dokundum :) :)


sizlerinde bu konuda delilli görüşlerinizi alıyım dedim nedersiniz bu duruma?????????
 
T Çevrimdışı

tewhid-el-hak

Üye
İslam-TR Üyesi
esselamu aleykum we rahmetullahi we barakatuh wallahi bacim ilk olarak davetr etmeye baslasaydin guzelikle amma goruyorumki internette girmemeni tavsiye ettiler sende onlara deseydin bende size cehenneme girmeyi tavsiye etmiyorum bana kalsa bacim oyle yeri bombalicaksin
 
T Çevrimdışı

tewhid-el-hak

Üye
İslam-TR Üyesi
ondan sonra delil olarak


ZİKİR: Anmak, hatırlamak, yâd etmek manâlarına gelir. Allah’ın ad ve unvanlarının teker, teker veya birkaçının bir arada tekrar edilmesinden ibarettir. Zikir, Allah’ı münferiden veya topluca anma şeklinde edâ edilir.
Cenabı Hak (c.c.) Kuran’da bir çok ayette kullarından kendisini zikretmelerini ve tefekkür etmelerini istemektedir.
اَلَّذينَ يَذْكُرُونَ اللّهَ قِيَامًا وَقُعُودًا وَعَلى جُنُوبِهِمْ وَيَتَفَكَّرُونَ فى خَلْقِ السَّموَاتِ وَاْلاَرْضِ رَبَّنَا مَاخَلَقْتَ هذَا بَاطِلًا سُبْحَانَكَ فَقِنَا عَذَابَ النَّارِ
Onlar ki, ayakta iken de, otururken de ve yanları üzerine yatarlarken de Allah Teâlâ'yı zikrederler ve göklerin ve yerin yaradılışı hakkında tefekkürde bulunurlar. İşte onlar şöylece tespih ve duada bulunur dururlar. Ey Rabbimiz!. Sen bunları boşuna yaratmadın, Sen yücesin, artık bizleri ateş azabından koru...[1]
رِجَالٌ لَاتُلْهيهِمْ تِجَارَةٌ وَلاَ بَيْعٌ عَنْ ذِكْرِ اللّهِ وَاِقَامِ الصَّلوةِ وَايتَاءِ الزَّكوةِ يَخَافُونَ يَوْمًا تَتَقَلَّبُ فيهِ الْقُلُوبُ وَالْاَبْصَارُ
Birçok erler ki, onları ne bir ticaret ve ne de bir alım satım Allah Teâlâ'nın zikrinden ve namazı hakkıyla kılmaktan ve zekâtı vermekten alıkoymaz. Onlar, kalplerin ve gözlerin muzdarip olacağı bir günden korkarlar.[2]
اَلَّذينَ امَنُوا وَتَطْمَئِنُّ قُلُوبُهُمْ بِذِكْرِ اللّهِ اَلاَ بِذِكْرِ اللّهِ تَطْمَئِنُّ الْقُلُوبُ
Onlar o zatlardır ki, Allah'ın zikriyle kalpleri mutmâin olduğu halde imân etmişlerdir. Haberiniz olsun ki, Allah'ın zikriyle kalpler mutmâin olur.[3]
وَاذْكُرْ رَبَّكَ فى نَفْسِكَ تَضَرُّعًا وَخيفَةً وَدُونَ الْجَهْرِ مِنَ الْقَوْلِ بِالْغُدُوِّ وَالْاصَالِ وَلاَ تَكُنْ مِنَ الْغَافِلينَ
Ve Rab'bini içinden yalvararak ve korkarak ve yüksek olmayan bir sesle sabahları ve akşamları zikret ve gâfillerden olma[4]
وَاذْكُرُوا اللّهَ كَثيرًا لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ
“Allah’ı çokça zikredin ki, felaha eresiniz”[5]
Peygamberimiz (s.a.v.)’de zikrin nasıl yapılacağı hakkında şöyle buyuruyor;
Hz. Muâz İbnu Cebel (radıyallâhu anh) anlatıyor:"Kul, kendini Allah'ın azabından kurtarmada zikrullahtan daha müessir bir ameli işlememiştir."[6]
Ebu Hureyre (r.a.)’den rivayete göre, Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Her kim sabah akşam yüz defa ‘Sübühanallahi ve bi Hamdihi..’ diyerek Allah’ı tespih ve tahmid ederse, kıyamet gününde hiçbir kimse bu adamın (söylediği) bu mübarek zikirlerden daha faziletlisi ile gelemez. Meğer ki, o kimse onun söylediği tespih ve tahmidin bir mislini veya daha fazlasını söylemiş olsun.”[7]
Yine Ebu Hüreyre (r.a.) anlatıyor: Rasulullah (s.a.v.) “Muferridun ilerlediler” buyurdu. Ashab: “Müferridun nasıl adamlardır?” diye sordular.
“Allah’ı çok zikreden erkeklerle kadınlardır.” Buyurdu.[8]
Cabir (r.a.)’den Resulullah’tan işittim, buyurdu ki: “Zikrin en faziletlisi Lâ ilâhe İllallah kelime-i tevhididir.” [9]
Biz İbni Mes’ud’un kapısında oturuyorduk vakit akşam ile yatsı arası idi Ebu Musa İbni Mes’ud’a gelerek “dışarı çık ey Eba Abdirrahman” dedi ibni mes’ud dışarı çıktı Ebu Musa’ya seni bu saat de kapıma getiren nedir dedi Ebu Musa Allah’ yemin ederim ki ben bir durumla karşılaştım o beni korkuttu inşallah hayırdır dedi ve konuşmasını şöyle sürdürdü “ mescide bir topluluk gördüm içlerinden birisi şu kadar Sübhanallah şu kadar Elhamdulillah deyin diyordu bunun üzerine Abdullah gitti bizde beraberinde gittik onların yanına vardı ve “ siz nede çabuk sapıttınız halbuki Muhammed’in ashabı diridir,hanımları da daha yaşlanmadı peygamberin elbiseleri ve yemek kapları daha bozulmadı, siz oturup günahlarınızı sayın ben iyiliklerinizin Allah tarafından sayılacağına kefilim dedi”[10]
“Siz bid’at olan bir şeye öncülük ediyorsunuz eğer bu yaptığınız bid’at değilse “Muhammed sapıklık içindedir” demek gerekir demiş. Abdullah b.utbe b. Erkad “Ey ibni Mes’ ud ben Allah’tan af talep ediyorum yaptığımdan pişman oldum demiş ve dağılmışlar”[11]


bide imam nevevinin el ezkar adli kitabini indire bilsem insh'allah delileri buraya yazarim
 
T Çevrimdışı

tewhid-el-hak

Üye
İslam-TR Üyesi
Teşvik Ve Korkutma Ve Faziletler Hakkında Zayıf Hadislerle Amel Etmek


Hadîs âlimleri, fıkıh âlimleri ve diğer âlimler şöyle demişlerdir: Fazi*letlerle terğıb ve terhib (teşvik ve korkutma) konularında, hadîs uydurma olmadıkça zayıf hadîslerle amel etmek caizdir vemüstahabdır. Fakat ha*ram, helâl, aîış-veriş, nikâh, talak ve bunlardan başka konularda zayıf ha*dislerle amel edilmez; ancak sahîh yahud hasen hadîslerle amel edilir. O kadar var ki, ihtiyatı gerektiren bir yerde zayıf hadîsle amel edilebilir. Nitekim bazı şeylerin satışına yahud nikâha dair keraheti ifade eden zayıf hadîs*le ihtiyad bakımından amel edilir. Çünkü müstahab olan kerahetten ko*runmaktır: fakat bu vacib değildir.

Bu bülümü şu sebebden konu edindim: Çünkü bu kitabda hadîsler ge*lecektir. Onların sahîh, hasen yahud zayıf olduğuna işaret edeceğim ya*hud zühul veya başka bir sebebden sükût edeceğim. İstedim ki, bu kural, bu kitabın başlarında yerleşsin.


Zikir Halkasında Oturmak


Bil ki, zikir müstahab olduğu gibi, zikir ehlinin halkasında oturmak da müstahabdir. Bu husustaki deliller birbirini takviye etmektedir. Bu delil*ler, inşa-Allah yeri geldikçe gösterilecektir. Buna dair, İbni Ömer'in (Radı-yallahu Anhüma) naklettiği şu hadîs kâfi gelir:

2- Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:

"Cennet bahçelerine uğradığınız zaman, otiaym (nasibinizi akn)" As-hab sordu: Yâ Resûlallah, cennet bahçeleri nedir? Hazreti Peygamber bu*yurdu:

"(Onlar) zikir halkalarıdır; çünkü Allah'ın gezip dolaşan melekleri var*dır, onlar zikir halkalarını ararlar. Bu zikir halkalarına geldikleri zaman, onları kuşatırlar.’’

3- Muaviye'den (Radiyallahu Anh) rivayet edildiğine göre, Resûlül-lah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ashabından halka (çember) bir cemaat kar*şısında durup şöyle dedi:

"Niçin oturuyorsunuz?" Ashab: Oturduk Allah'ı zikrediyoruz, bizi İslâm'a ilettiğinden ve İslâm'la bize ihsan buyurduğundan O'na hamd edi*yoruz, dediler. Peygamber Salîallahu Aleyhi ve Sellem de şöyle buyurdu: "Ancak bu iş için oturduğunuza Allah'a yemin eder misiniz? Dikkat edin, ben sizi suçlamak için size yemin verdirmiyorum; fakat bana Cibrîl gelip haber verdi ki, Allah sizinle beraber meleklere karşı övünüyor,"[2]

Ebû Saîd El-Hudrî ve Ebû Hureyre (Radıyallahu Anhüma) rivayet edil*diğine göre her ikisi Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyur*duğuna şahid olmuşlardır:

"Allah'ı zikretmek için oturan bir toplumu muhakkak ki, melekler çevreler ve rahmet onları kaplar; üzerlerine huzur iner ve Allah Teâlâ bun*ları, kendi katında olanlara (meleklere) anlatıp över."[3]


Kalb Ve Dil İle Zikir Etmek


Zikir, hem kalb ve hem de dil ile olur. Zikrin en faziletlisi, her ikisiyle birlikte yapılanıdır. Kalb ve dilden birisiyle yapıldığı takdirde, kalb ile yapı*lan zikir, yalnız dil ile yapılandan daha faziletlidir. Sonra riya olur zannın*dan korkarak kalb ve dil ile birlikte zikri terk etmek uygun düşmez. Doğru*su zikirle Allah rızasını gözeterek onu hem dil ve hem de kalb ile birlikte yapmaktır. Biz, Allah kendisine rahmet etsin, kitabın başlarından Fudayl'-dan anlattık ki, "insanlar için (görürler diye) ameli terk etmek riyâdir."

Eğer kişi, insanların kendisini murakabe etmesine bir kapı açarsa ve onların batıl zanlarının gelişinden kaçınırsa, o takdirde hayır kapılarının çoğunu kendisine kapamış ve dinin önemli işlerinden büyük bir kısmım aleyhine olarak kaybetmiş olur. Ariflerin yolu bu değildir.

5- Hazreti Aişe'den (Radıyalîamı Anha) rivayet edildiğine göre demiştir

"Namazdaki (yahud duadaki okuyuşunda) sesini yükseltme ve onda gizli de (okuyuş yapma, ikisi ortası olsun)." (Isrâ: 110) ayeti kerimesi, dua hakkında nazil olmuştur.[4]


Zikrin Fazileti Hangi Amellerle Kazanılır


Bil ki, zikrin fazileti tesbîh, tehlil, tahmîd, tekbîr ve [5] ve bunların benzerlerine bağlı değildir. Bunun doğrusu, Allah için iş yapan her itaatkâr, Allah Tealâ Hazretlerini zikredicidir. Saîd ibni Cübeyr (Radıyallahu Anh) ve diğer alimler böyle söylemişlerdir.

Atâ (Allah rahmet etsin) şöyle demiştir:

"Zikir meclisleri (toplantıları), helâl ve haramdan ibarettir: Nasıl sa*tın alırsın, nasıl satarsın, nasıl namaz kılarsın, nasıl oruç tutarsın, nasıl evlenirsin, nasıl boşarsm, nasıl hac yaparsın ve bunların benzeri şeylerdir."






yani zikir'in bir sekli vardir zikir nasil yapilir zikir hoplayarak ziplayarak halay çekerek veya ayakta deli gibi sallanarak yapilmaski subhan allah
 
T Çevrimdışı

tewhid-el-hak

Üye
İslam-TR Üyesi
Çok Zikredenler Kimlerdir?


Allah Tealâ Hazretleri şöyle buyurmuştur:

"Bütün müslim erkekler ve müslim kadınlar, mümin erkekler ve mümin kadınlar, ibâdete devamlı erkekler ve kadınlar, sadık erkekler ve sadık kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, mütevazı erkekler ve mütevâzi kadınlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve ka*dınlar, Allah'ı zikreden erkekler ve kadınlar... (işte) Allah bunlara büyük bir mağfiret ve mükafat hazırlamıştır."[6]

6- Ebû Hüreyre'den (Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre Resûlüllah (Sallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:

"Müferridûn (her hallerinde Allah'ı zikredenler), öne geçmişlerdir."

Sahabîler dediler ki, müferridûn kimlerdir? ya Resûlallah? Resûlüllah: "Al*lah'ı çok zikreden erkekler ve kadınlardır." buyurdu.[7]

Bil ki, yukarda geçen Ahzab sûresinin 35. ayeti kerimesinin anlamı üzerinde, bu kitab sahibinin önemle durması gerekir. Bunun manasının tefsirinde ihtilâfa düşülmüştür. İmam Ebu'l-Hasen, İbni Abbas'dan (Radı*yallahu Anhüma) rivayetinde der ki, Allah'ı zikirden murad, namazlar sonunda, sabah ve akşam, yataklarda, uykudan her uyarımca, evden sabah çıkıp akşam dönüşte Allah'ı zikredenlerdir.

Mücahid de şöyle demiştir: Bir kimse, ayakta iken, otururken ve ya*tarken Allah'ı anmadıkça "Allah'ı çok zikreden erkeklerden ve kadınlardan" olmaz.

Atâ' demiştir ki, beş vakit namazların haklarını gözeterek onları kılan kimse, "Allah'ı çok zikreden erkekler ve kadınlar" hükmüne girer.

7- Ebû Saîd El-Hudrî (Radıyallahu Anh) hadîsinde, Resûlüllah Sal-lallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğu varid olmuştur:

"Bir adam, geceleyin hanımını uyandırıpta beraber iki rekât namaz kılsalar (yahud herbiri iki rekât namaz kilsa şeklinde ravinin şekki var*dır), Allah'ı çok zikreden erkekler ve kadınlar arasına yazılırlar."Bu, meş*hur bir hadîstir.”[8]

Büyük İmam Ebû Amr ibni's-Salah'dan (Allah ona rahmet etsin) sorul*du ki, Allah'ı çok zikreden erkekler ve kadınlardan olmanın miktarı nedir? Dedi ki:

"Peygamberden sabit olan zikirleri, sabah-akşam, gece-gündüz, değişik .durumlarda ve bütün vakitlerde devam etmektir. Bu zikirler de, hadîs kitab-Iarının özel bölümlerinde "Gece ve gündüz yapılacak zikir ve dualar" baş*lıkları altında toplanmıştır. Bunlara devam edenler, "Allah'ı çok zikreden erkekler ve kadınlar" dan olurlar; daha doğrusunu Allah bilir.





yani ben burada zikrin oyniyarak çokca zikretmek oynamak diye bir delil goremiyorum yani peygamber efendimiz salallahu aleyhi we selem veya sahabiler nasi zikir etmisse ehli zikir onlalnari nasil tarif ettiyse nasil zikir yaparlar oyle yapmamiz lazim bunun disindaki bidaat olur yani bacim sana delil getirsinler desinlerki zikir boyle yapilir yada yaptiklari sekl kuranda ve sunnete yeri varmi dayanikligi varmi ?
 
T Çevrimdışı

tewhid-el-hak

Üye
İslam-TR Üyesi

Abdestsız Zikir Yapılması


Âlimler, abdestsiz, cünüb, hayız ve nifas halinde olanların hem dil ile, hem de kalb ile zikir yapmalarının cevazında ittifak etmişlerdir. Bu zikirler de, tesbîh (sübhânellah), tehlîl (lâilâhe illallah), tahmîd (Elhamdü lillâh), tekbîr (Allahu Ekber), Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e salât (Al-lahümme Salli Alâ Muhammed), dualar ve bunların benzerleridir. Ancak Kur'an okumak, cünüb olanlara, hayiz ve nifas halinde bulunan kadınlara haramdır. Bunlar, isterse az veya çok okusun, isterse âyetin bîr kısmını okusunlar, hüküm aynıdır. Bu kimselerin, telâffuz etmeksizin Kur'ân'i kalbden geçirmeleri caiz olduğu gibi, mushafa bakmak caizdir.




İmamlarımız şöyle demişlerdir.: Musibet ve felâket anlarında, cünüb ve hayız olanların

"înnâ lillâhi ve inna ileyhi râciûn

"Biz, Allah'dan geldik ve O'na döneceğiz."[9] demeleri ve vasıtaya binme zamanında:

"Sübhânellezî sahhara lenâ hazâ ve mâ künnâ lehû mukrinîn"

"Bu vasıtayı bizim hizmetimize veren, noksanlıklardan münezzehtir; biz buna güç yetirenler değiliz."[10] ve dua yerinde:

"Rabbena Âtinâ fiddünyâ haseneten ve fil-âhireti haseneten ve kmâ azâbennâr

Rabbimiz, bize dünyada iyilik ver, ahirette de iyilik ver ve bizi ateş azabından koru,"[11] demeleri caizdir; bu okuyuşlarla Kur'am kasdetme-dikleri takdirde... Yine cünüb ve hayız olanlar, Kur'am kasdetmedikleri zaman, "Bismillah" ve "Elhamdü lillah" diyebilirler; zikri kasdetseler de, hiç bir kasıdları olmasa da eşittir, Kur'ân'ı kasdetmedikçe günahkâr olmazlar. Okunuşu neshedilen (kaldırılan) âyeti okumaları caizdir. Meselâ: "Eşşeyhu veşşeyhatü izâ zeneyâ fercümûhümâ

Yaşlı erkek ve yaşlı kadın zina yaparsa, onları recmediniz." gibi...

Bunlar, Kur'am kasdetmiyerek bir insana: "Huzi'lkitâbe bikuvvetin"

Kitabı kuvvetle al."[12]

Yahud:

"Udhulûhâ biselâmin âminin''

Girin oraya selâmet ve güven içinde oiarak."[13] demeleri haram olmaz.

Cünüb ve hayız olanlar, su bulamadıkları zaman teyemmüm ederler ve böylece Kur'an okumaları caiz olur. Bu teyemmümden sonra abdesti bozan hal olursa, onların kur'an okumaları haram olmaz. Nitekim gusül yaptıktan sonra abdesti bozulan kimsenin Kur'an okuyabilmesi de böyledir. (Ancak bu durumlarda Kur'ana yapışılmaz. Kur'ana tutmak için taharet (abdestli) üzere bulunmak şarttır.) sonra, ister yolculuk halinde ve ister ikâmet halinde olsun, suyun yokluğundan dolayı teyemmüm olmasında bir fark yoktur; teyemmümden sonra (cünüb ve hayız) Kur'an okuyabi*lir, teyemmüm arkasından abdesti bozulsa bile...

İmamlarımızdan biri demiştir ki, (Cünüb veya hayız) eğer ikâmet ha*linde ise (seferi durumda değilse), bu teyemmümle namaz kılar ve ancak onunla namazda kur'an okuyabilir; namaz dışında Kur'an okuması caiz değildir. Fakat bunun doğrusu, yukarda söylediğimiz gibi her iki halde de Kur'an okumanın caiz olmasıdır; çünkü teyemmüm gusül yerindedir.

Eğer cünüb olan kimse teyemmüm etse ve sonra su görse, o suyu kullan*ması (onunla gusletmesi) gerekir. Çünkü gusletmedikçe ona Kur'an okuma haram olduğu gibi, cünub olana haram olan her şey buna da haram olur.

Eğer bu kimse teyemmüm edip namaz kılsa ve Kur'an okusa, sonra abdestsizlikten yahud başka bir farzdan dolayı yahud bunlardan başka bir iş için teyemmüm etse, Kur'an okumak ona haram olmaz.

Sahîh ve muhtar olan mezheb budur; fakat bir kısım âlimlerimizin bu*rada ayrı bir görüşü vardır ki, o da Kur'an okumasının haram oluşudur. Bu görüş zayıftır. Ancak bir cünüb su bulamadığı gibi, teyemmüm ede*cek toprak cinsi bulamazsa, bulunduğu hal üzere, vakte hürmet için na*maz kılar; fakat namaz dışında Kur'an okumak ona haram olur, namaz İçinde de, Fatiha sûresinden ziyade okuması da haramdır.

Bu durumda olan kimsenin Fatiha okumasının haram olup olmadığı hususunda iki görüş vardır. Bu iki görüşten sahîh olanı Fatiha sûresinin okunması haram değil, vacibdir. İkinci görüşe göre, Fatiha'yı okumak haramdır; ancak Kur'an okuyamayan bir kimsenin söyleyebildiği zikirler yapılır.

Konumla ilgili olduğu için bu fıkıh meselelerim burada Özet olarak anlattım; yoksa fıkıh kitablarında delillere dayalı daha bir çok tamamla*yıcı bilgiler vardır, daha iyisini Allah bilir.


Zikir Yapanın Takınacağı Tavır


Zikir yapanın en mükemmel vasıfları takınması gerekir: Bir yerde otu-ruyorsa, kıbleye yönelir. Başını eğerek sükûnet ve vakarla, huzur ve huşu ile oturur. Eğer bu hallere riayet etmeyerek zikir yapılırsa caizdir ve bunu yapan hakkında bir kerahet olmaz. Fakat özürsüz olarak böyle bir dav*ranışla en faziletli hal terk edilmiş olur. Bu hususta kerahet olmadığına delil, Allah Tealâ Hazretlerinin şu âyetidir:

"Gerçekten göklerin ve yerin yaratılışında, gece ve gündüzün değişip durmasında, akıl sahibleri için (Allah'ın kudret ve azametine delâlet eden büyük nişanlar ve) alâmetler vardır. Ayakta iken, otururken, yatarlar*ken Allah'ı zikredenler ve göklerle yerin yaratılışı üzerinde düşünen*ler.. .”[14]

8- Hazreti Aişe (Radıyallahu Anha) şöyle demiştir:

"Ben hayız halde iken, Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem kucağı*ma yaslanıp Kur'an okurdu."[15] Bir rivayette de: "Ben hayız iken, Pey*gamberin başı kucağımda idi." şeklindedir.[16]

Yine Hazreti Aîşe'den (Radıyallahu Anha) şöyle dediği nakledilmiştir: "Ben divan üzerine yaslanırken (yatarken) hizbimi [17]adet edindiğim ez-kârımi) okurum."


Zikir Yeri Nasıl Olmalıdır?


Zikir yapılan yerin, insanı meşgul edecek şeylerden boş olması ve te*miz bulunması gerekir. Çünkü bu, anılana (Allah'a) ve zikre hürmet ba*kımından daha büyük saygı, ifâde eder. Bunun için, mescidlerde ve şe*refli yerlerde zikir övülmüştür.

Büyük İmam Ebû Meysere'den (Radıyallahu Anh) nakledildiğine gö*re şöyle demiştir: "Allah Teâlâ, ancak pâk yerde zikredilir"

Zikir yapanın ağzının da temiz olması uygundur; eğer ağzında deği*şiklik varsa, onu misvak (fırça) ile temizler. Bedeninde veya ağzında pis sayılan bir şey varsa, onu su ile yıkayarak giderir. Böyle bir halde zikir yapmak mekruh ise de haram değildir.

Ağzında (İçki gibi) pislik varken Kur'an okumak mekruhtur. Haram olduğu hususunda iki görüş var; sahîh olanı haram olmayıştır.


Zikir Yapılmayan Yerler


Bil ki, zikir, şeriatın istisna ettiği haller dışında bütün ahvalde iyidir. Zikirlerin bablarında geleceklere bir işaret olmak üzere biz burada bir kıs*mını anlatacağız. Zikrin yapılmaması gereken yerler:

Büyük-küçük abdest bozarken, cinsî münâsebet halinde iken, hatibin sesini duyan kimse için hutbe okunurken, namaza durulduğu zaman an*cak Kur'anla meşgul olunur; meşru olan dualardan başkası namazlarda yapılmaz (yalnız rükû ve secdesi olmayan cenaze namazında yapılabilir), uyku bastırmışken zikir yapmak mekruhtur. Yolda ve hamamda mekruh olmaz. Daha doğrusunu Allah bilir...


Zikirden Maksad Kalbin Huzurudur


Zikirden maksad, kalbin huzurudur (kimin huzurunda ne yaptığını bil-mesidir). O halde zikir yapanın maksadı bu olmalı ve bunu elde etmeye düşkün bulunması gerekir. Zikir sözlerinin mânâ ve lafızları üzerinde dü*şünmeli ve mânâsını anlamalıdır. Kur'an okumakta mânâyi anlamak ge*rekli olduğu gibi, zikirde de bu gereklidir; çünkü ikisi de maksud olan ibâdet manasında müşterektirler. Bundan dolayı sahîh olan muhtar mez-hebde, zikir yapan kimsenin "Lâ İlahe İllallah "daki "Lâ" yi uzatması müstahab kabul edilmiştir; çünkü burada mânâyı düşünmek vardır. (Hayır, hayır, asla... Allah'dan başka ibâdet edilecek bir ilâh yoktur, şeklinde dü*şünülüp bilinmelidir.) Allah daha iyisini bilir.


Belirli Vakitlerde Yapılan Zikirler


Bir kimsenin gece yahud gündüz vaktinde yahud namaz sonunda ya hud herhangi bir halde zikirden bir vazifesi var da, onu yapmaya imkân bulamayıp kaçırmış olursa, onu ihmal etmeksizin imkân bulduğu zaman yerine getirmelidir. Çünkü o zikre devamı âdet edindiği zaman, onu ka*çırmak için bir sebeb çıkarmaz. Fakat onu kaza etmekte gevşeklik yapar*sa vaktinde de o zikri kaçırması kolaylaşmış olur.

9- Ömer İbni'l-Hattab (Radıyallahu Anh) Hazretlerinden rivayet edil*gine göre demiştir ki, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle bu*yurmuştur:

"Kim okumasını âdet edindiği zikrini yahud ondan bir kısmını (gece*leyin yerine getirmeyip) uyur da sonra onu, sabah namazı ile öğle namazı arasında okursa, geceleyin onu okumuş gibi kendisine sevab yazılır."'[18]


Zikrin Arasına Giren İşler Ve Haller


Zikir yaparken ânz olan hallerde, bu haller sebebiyle kişinin zikrini kesmesi iyi olur. Sonra engel durum ortadan kalkınca zikrine devam eder. Ânz olan hallerden bir kısmı şunlardır:

Kendisine selâm verildiği zaman, selâma karşılık verir ve sonra zikre döner. Yanında bir kimse aksırıpta "Elhamdü Lillâh" dediği zaman ona cevab olarak "Yerhamukellah" der sonra zikre döner. Cuma hutbesinin okunduğunu işittiği zaman, zikrini kesip onu dinler. Müezzinin ezan ve ikâmetini işittiği zaman, ona icabet eder (müezzinin kelimelerini tekrar*lar), sonra zikre döner. Kötü bir şey gördüğü zaman onu giderir yahud iyi bir işe delâlet edip onu yapar yahud bir şey öğrenmek isteyene cevab verir, sonra zikre döner. Yine uyku bastırdığı zaman yahud buna benzer çeşitli durumlar olduğu zaman hepsinde aynı şekilde hareket eder.


Zikrin Kabul Edilmesinin Şartı


Namazda ve namazın dışında meşru olan zikirler, ister vacib olsun*lar, ister müstahab olsunlar, kendi nefsine duyuracak kadar bir sesle te*lâffuz edilmedikçe, bunlar sayılmaz ve hesab edilmezler; ancak zikrede*nin kulağı sağlam olup bir arızası bulunmamalıdır.



bak demeki onlarin deli gibi bagiran zikri bidaatir ve kabul olmamistir bi kere insan kendi zikir yapar yani ozel satlerde yuvarlak yaparak yada ayakta deli gibi yaparak degil
 
K Çevrimdışı

kargı

Üyeliği İptal Edildi
Banned
selamun aleykum kardeşim şimdi peygamberimizn sünneti olan evlilik gibi bir müessese yi helal dairesi içinde yaşanmasını istemiyorsanız kendi düğünü nü çalgılı sazlı sözlü yapın ama biz islami bir şekilde düğünleri helal bir yolla yapmayı isteriz. kaldıki peygemberimiz (s.a.v) zamanın da düğünler nasıldı bi araştırsanız ALLAH razı olsun
 
ruveyda Çevrimdışı

ruveyda

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
tamam kargı kardeş ozaman peygamber sav zamanında nasıl düğün yapılırdı?meselesine delil ve kaynak göstererek bizimle paylaş inş. bizde öğrenelim........ biz böyle yapıyoruz siz böyle yapıyorsunuz meslesi değil bu? yaptıklarımız kurana ve sünnete ne kadar uygun asıl mesele bu....... neyin nekar bilincindeyiiz? islama göremi uyuyoruz ......islamı kendimize göremi uyduruyoruz bunların netleşmesi lazım..........selametle
 
A Çevrimdışı

Askalani

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
selamun aleykum kardeşim şimdi peygamberimizn sünneti olan evlilik gibi bir müessese yi helal dairesi içinde yaşanmasını istemiyorsanız kendi düğünü nü çalgılı sazlı sözlü yapın ama biz islami bir şekilde düğünleri helal bir yolla yapmayı isteriz. kaldıki peygemberimiz (s.a.v) zamanın da düğünler nasıldı bi araştırsanız ALLAH razı olsun


ahi konuyu okumadığını belli
konu senin anladığın gibi değil. senin savunduğunu savunuyo ruveyda zaten:)
 
ruveyda Çevrimdışı

ruveyda

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
ahi konuyu okumadığını belli
konu senin anladığın gibi değil. senin savunduğunu savunuyo ruveyda zaten:)


bence askalani kardeş kargı meseleyi anladıda .... saz sözlü cazlı düğünlere karşı ilahiler ezgiler eşliğinde halay çekmenin daha doğru olduğunu savunuyor...........düğünü helal bir yolla yapmayı isteriz demesindeki kasıt bu
 
K Çevrimdışı

kargı

Üyeliği İptal Edildi
Banned
selamun aleykum ben im evde bilgisayarım yok bazen kafeden giriyorum istifade edeyim diye evet bazen konunun hepsiniz okuyamıyorum yan lış söz söyledim se ruveyda kardeş hakkını helal et sizin gibi koca yazılar yazmak isterim bende ama süre yetmiyor onun için senin bakmanı istedim bu gün küfre set olacak sa yapacaz ama tabi düğün diyede kendimizi kaybetmeyecez düğün de de zikir çekilmez bidiğim kadarıyla hiç bir zaman da öle bi düğün görmedim
 
K Çevrimdışı

kargı

Üyeliği İptal Edildi
Banned
bence askalani kardeş kargı meseleyi anladıda .... saz sözlü cazlı düğünlere karşı ilahiler ezgiler eşliğinde halay çekmenin daha doğru olduğunu savunuyor...........düğünü helal bir yolla yapmayı isteriz demesindeki kasıt bu
doğru ilahilerle halay çekelim bir maruz da yok varsa söyle bacım
 
laylay Çevrimdışı

laylay

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
pekte tartışılacak bir mevzuu değil ruveyda kardeş doğru diyor..aslında ancak herkesinde bildiği gibi..bir toplumun kültürü ve adetleri onun beynine kazındıkça gerçekliği daha da artar...ve o gerçeklik asıl olanın yerini alır...Şimdiye kadar çeşit çeşit düğüne gittim...ama anlattığınız tarzda tek bir düğün bile görmedim..

misalen bir yakınınız böyle bir düğün yapmak istese..hemen yakınındakiler sazsız sözsüz düğün mü olur diye yakınmaya başlarlar...zor bir konu..ama gerekiz tartışmaya gerek yok
 
ruveyda Çevrimdışı

ruveyda

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
insanlar adet ve kültürlerini islamla şerfelendikten sonra sorgulamalı....inandığım dine ne kadar uyuyor ve ya uymuyor diye.......burda bizler bişeyler yazarız ama insanın özbenliğindeki durum çok farklı....tevhid ve şirki öğrendiğimiz zaman ilk önce kalbimizdeki sözlerimizdeki ve yaşantımızdaki putlardan başlamıştık yıkmaya ....ne adetim ne kültürüm asla dinimin önüne geçmemelidir....vesselam
 
T Çevrimdışı

tewhid-el-hak

Üye
İslam-TR Üyesi
humble kardesimiz dogru diyor tartisalacak bir konu degil en iyisi dugun nasil hangi usulde yapilir peygamber efendimiz sallallahu aleyhi we sellem nasi yapmis sahabiler nasi yapmis o mevzulari hiç okumadim ama yani dugun yapmak isteyen kardeslerimiz en iyisi bu hususta peygamber efendimiz sallallahu aleyhi we sellem'in ve sahabiler'in hangi sekilde yaptiklarina bakmalari lazim bilmem alla'hu alem selef bu konuda ne diyor ne yapiyor ne oluyor ne bitiyor bakmasi lazim
 
T Çevrimdışı

tewhid-el-hak

Üye
İslam-TR Üyesi
Allah senden razi olsun dogru diyorsun bir insan once bakmali yaptigimiz dinimize uyan bir seymi yoksa dinimize yakismayan bir hareketmi sadece dugun meselesinde degil bu her meselede boyle olmali
 
T Çevrimdışı

tewhid-el-hak

Üye
İslam-TR Üyesi
akhi açiyom ekran var playde yaziyo basiyom calismiyor sadece hepsini halay seklinde toplandigini goruyom oylece duruyo
 
E Çevrimdışı

Ebu Katade

Guest
tekrar bak kardeş ben biraz önce açtım sorun yok linke tıkla biraz bekle görüntü biraz sonra geliyor...
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt