Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

İmam Nevevi'nin Mücadelesi

ibni kayyım Çevrimdışı

ibni kayyım

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
İmam Nevevi'nin Mücadelesi


İmam Nevevi; İslâm tarihinde en önde gelen fıkıh âlimlerindendir. Tüm İslâm tarihi boyunca İslâm âlimlerinden en bilgili on âlim zikredilecek olsa İmam Nevevi bu seçkin on fukahanın içerisinde yer alır. Sahih-i Müslim'i şerh etmiştir. Ayrıca "el-Mecmu'ufı'l-fıkh" isimli bir eseri de vardır. İbn Kesir, Nevevi'nin bu kitabı hakkında "benzeri bir kitap telif olunmamıştır"
diyerek bahsetmektedir.

Gerçekten İmam Nevevi'nin kitaplarını okurken susuzluğunu giderdiğini hissedersin. Manaların derinliğine ve cazibesine hayran kalırsın. Ayrıca İmam Nevevi çok zâhid, abid olan hayatı boyunca emr-i bil maruf nehy-i anil münkeri terk etmeyen, hakkı haykıran ve zalim sultanların zulümlerinden ve kuvvetlerinden korkmayan bir âlimdir. Bir gün yazı yazarken çırası söner ve eli bir ampul gibi parlar ve elinin ışığıyla yazısına devam eder. Şam ve Mısır emiri Zahir Baybars ile ihtilaf eder. Baybars: Tatarlar 658 H. yılında Filistin'e kadar geldiklerinde ve Şam'a saldırıya hazırlandıklarında, onlarla savaşmak üzere ordu teçhiz etmek için, halkın malını almasının caiz olacağına dair âlimlerden fetva taleb eder.

İmam Nevevi'nin dışında, tüm âlimler fetva verirler. İmam Nevevi ise "Hayır, sana fetva vermiyorum" der. Baybars ise: "Neden fetva vermiyorsun? Biz Tatarlara karşı cihad için silah alacağız. Tatarların zulmüyle ümmet ve din zayi olmaktadır" der. İmam Nevevi'de: "Sen buraya geldiğinde bir köleydin ve hiçbir şeye sahip değildin. Ben şu anda senin yanında birçok bağların, bahçelerin, köle ve cariyelerin, altın ve gümüşlerin olduğunu görüyorum. Bunları cihad için sattığın zaman ancak, bana karşı haklı olursun ve ben de sana cihadda kullanmak üzere halkın malını almana, o zaman fetva veririm." Bu cevabı işiten Baybars, İmam Nevevi'yi Şam'dan sürgün eder. Sürgün edilen Nevevi kendi köyü olan Neva köyüne gider ve oraya yerleşir.

Bunun üzerine âlimler Zahir Baybars'a gelerek: "Şam uleması Muhyiddin en-Nevevi'ye muhtaçtır" derler. Baybars'ta, âlimlere: "Onu geri getirin" der. Buna cevaben İmam Nevevi: "Allah'a yemin ederim ki Zahir Baybars orada bulunduğu sürece Şam'a girmeyeceğim" der. Ve yüce Allah onun yeminini boşa çıkartmaz. Bir ay sonra Zahir Baybars vefat eder. İmam Nevevi Şam'a döner. İşte İmam Nevevi âlim, zahid, fakih ve muhaddis... Kitaplarındaki berekete bakın! Riyazu's-Salihin’e, Kırk hadise ve Kitabu'l-Ezkar'ma bakın! Kitaplarında bereket ve feyz hissedilmektedir. İmam Nevevi'nin kitaplarının yayılması gibi, telif olunmuş hiçbir kitap yayılmamıştır.

Medine İslâm Üniversitesi'nde, İmam Nevevi Şerhi ve Sahihi Müslim, öğrencilere ücretsiz olarak dağıtılır. Bir defasında küçük bir öğrenci grubu 18 ciltlik İmam Nevevi'nin Sahihi Müslim Şerhini tekrar yetkililere iade ediyor ve "Biz Nevevi'nin kitaplarını istemiyoruz" Neden? Çünkü onun akidesinde bozukluk var! İmam Nevevi'ye dil uzatmaya cesaret edebilmek, akidesinde bozukluk var, -Allahu Ekber! Daha dün yumurtadan çıktın, bugün elini olgunlaşmamış üzüm salkımına uzatıyor- onun kitaplarını istemiyoruz diyebilmek..! Eğer Nevevi böyle olursa İbn Hacer el-As-kalani de böyle olur. Filan te'vilcidir, falan Eşari'dir vs. gibi ifadelerden sonra ulemadan geriye kim kalır? İslâm ümmetinin âlimlerinden hiç kimse kalmaz. Sen gelir bu fakih âlimlerin bizler için yaptıkları büyük surları yıkmaya çalışır; üzerine bir çizgi çeker veya tek bir kelimeyle hepsini hiçe sayarsan geriye ne kalır? Bütün ümmet bunların sözlerini kabul edip kendilerine saygı gösterirken, senin bu şazz ve tutarsız durumun neyi ifade eder?

Tüm İslâm ümmeti İmam Nevevi ile İbn Hacer'in ilminde ve takvasında ittifak eylemiştir. İbn Hacer, hadis ilminde emiril mü'minin mertebesindedir. Henüz daha abdest almasını doğru dürüst bilmez, sabah namazını kuşluk vakti kılar ve İmam Nevevi'ye ya da Seyyid Kutub'a dil uzatmaya cüret eder. Şu kâfirdir ya da bu kâfirdir diye tekfirde bulunur.
Sevdiğim ve güvendiğim bir kardeşim bana şunu anlattı: Müslüman bir genç, cihad için yanına gelir. O da cihad için gelen, tanıyıp sevdiği bu Müslümanı evinde ağırlar. Yedirir, içirir ve yatağında yatırır. Daha sonra da havaalanında onu yolcu etmeye gider. O Müslüman misafirde kendisini ağırlayanın oğluna; "Allah için babana buğzediyorum. Çünkü baban, Müslüman Kardeşler cemaatindendir" der. İşte, iyiliğin karşılığı!

Allah'ın yolundan engelleyip de iyi niyetinden yaptığının farkında olmayanlardan bir ikincisi de işte budur! "Amellerinin kötülüğü onlara (şeytan tarafından) cazib gösterilmiştir." (Tevbe, 37) Ey kalpleri evirip çeviren, kalbimizi dinin üzerine sabit kıl.
Ey Cebrail'in, Mikail'in ve İsrafil'in Rabbi olan Allah'ım, göklerin ve yerin yaratıcısı, gaybın ve hazırın âlimi! İhtilaf ettikleri şeylerde kulların arasında hükmedecek Sensin, hakta ihtilaf edilen şeylerde izninle bizleri hakka ve doğruluğa ulaştır. Şüphesiz Sen dilediğini sıratı müstakime ulaştırırsın.
 
A Çevrimdışı

abdullah11

Misafir
imam nevevi r a için kendini ilime ve okumaya öyle kaptırırdı ki ne yaptıgının farkına varmazdı derler hatta vefatı için hadis okumaya kendini öyle kaptırmıstı ki fazlaca yaş hurma yedipi için zehirlendiğini ve vefatettiğini söylerler ... ( sahıh mıdır bılmıyorum )
 
Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Tufeyl ibn Amr ed Devsi; Tüm kabilesinin, İslam'a girmesine vesile olduğu için, Peygamber (s.a.v.) "Allah'ım (c.c.) ona bir alamet ver" diye duası neticesinde iki kaşı arasında meydana çıkan bir nur, onun yolunu aydınlatmıştır.
"İnsanlar bunu bir hastalık zanneder, yüzümde olmasın" isteği üzerine elindeki bastona geçen bu nur, kendisinin "zunnur nurlu kimse" diye anılmasına sebeb olmuştur.




1511. Enes radıyallahu anh şöyle dedi:

Nebî sallallahu aleyhi ve sellem'in ashâbından iki kişi karanlık bir gecede Peygamber aleyhisselam'ın yanından çıktılar. Önlerinde meş'ale gibi iki ışık peydâ oldu. Birbirlerinden ayrılınca da evlerine varıncaya kadar herbirinin yolunu bir ışık aydınlattı.

(Buhârî, Salât 79; Menâkıbu'l–ensâr 13)



* Bu ışık işi bu iki sahabe ile sınırlı değildir. Tüm kabilesinin İslam'a girmesine vesile olan Tufeyl ibni Amr ed-Devsî, peygamberimizin "Allahım ona bir alamet ver" duası neticesinde iki kaşı arasında meydana çıkan bir nur onun yolunu aydınlatmıştır. İnsanlar bunu bir hastalık kabul ederler, yüzümde olmasın isteği üzerine bu nur elindeki bastonuna geçmiş ve kendisi zunnur nurlu kimse diye anılır olmuştur.

(Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 433)

Yine aynı şekilde, Katade ibni'n-Numan, Ebu Ubeys el-Evsi, Hamza ibni Ömer el-Eslemi isimli sahabilerin de bu tür ışık kerametleri hadis kitaplarımızın Menakıbu'l-Ensar ve Fezailu's-Sahabe bölümlerinde aktarılır. (Buhârî, Cihad 170, Meğâzî 10, 28)
 
Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
imam nevevi r a için kendini ilime ve okumaya öyle kaptırırdı ki ne yaptıgının farkına varmazdı derler hatta vefatı için hadis okumaya kendini öyle kaptırmıstı ki fazlaca yaş hurma yedipi için zehirlendiğini ve vefatettiğini söylerler ... ( sahıh mıdır bılmıyorum )


Bu hadise Hadis Alimi İmam Muslim için rivayet edilmektedir. Şöyle ki .

Hadis muzakeresi için bir oturum düzenlendi. Bir gün o mecliste kendisine bir hadis soruldu. Hadisi bilemedi ve cevab veremedi. Kalkıp evine döndü, kandili yaktı ve ailesine “Bu gece yanıma kimse gelmesin” dedi.
O gün kendisine bir sepet hurma hediye edilmişti. Hurmalar yanındaydı. Bir hurma alıp yiyor, bir hadise bakıyordu. Sabaha kadar böylece hurma yemeğe ve sorulan hadisi bulmaya çalıştı.
Sabah olduğunda farkında olmaksızın hurmaların tümünü yemişti. Bu sebeble vucudunda ağırlık ve hastalık meydana geldi ve o günün akşamı Pazar günü vefat etti. Allah ona rahmet etsin.


BEKA YAYINLARI
Çatalçeşme Sok. Üretmen Han No: 18
Tel.&Faks: 0212 512 51 66 - 512 45 43
Cağaloğlu – İstanbul
SAHİH-İ MÜSLİM

ALFABETİK
KONU FİHRİSTİ

http://muslumangenc.com/kitaplar/oku/0/4den/beka/kucuk/sahihi.htm#_ftn1
 
Üst Ana Sayfa Alt