Vesvese meselesi çetrefilli bir meseledir.Bana göre vesvese kalp ve nefisle alakalı bir olay.Aslında bu konu etrafında ayrıntılı bir şekilde konuşulması gerekiyor.Vesveseyi yenmek için tavsiyem imanı kemale ulaştırmaya çalışmaktır.İman kemale ulaştığında vesveseler kişiye zarar vermemeye başlar. Hatta bu vesveseler kişinin imanından dolayı kişiye destek sağlamaya başlar.Bu bana İbn Teymiyye rahimehullah`ın bir sözünü hatırlatıyor.O genel hatlarıyla batıl ehlinin getirdiği delillerden hakka delil çıkardığından bahsediyordu.Kişinin kalbindeki nur arttıkça, iman kemale ulaştıkça gelen vesveseler kişiye yaklaşamaz olur Allah`ın izniyle.Bu minvalde İbn Kayyım şunları söyler:
Allah Kulunun Kalbine Nasıl Genişlik Verir?
Yüce Allah kulunun kalbine bıraktığı nuru ile genişlik verdiği takdirde bu nurun aydınlığında ona kulun bilgisinin yeterli gelmeyip, şaştığı isim ve sıfatların hakikatlerini ona gösterir.Çünkü kulun bu isim ve sıfatları bizzat bulundukları hal üzere tanımasına imkan yoktur. Yine bu nurun aydınlığında ona iman hakikatlerini, kulluk hakikatlerini, kulluğun nasıl sağlıklı olup ne şekilde fesat bularak bozulacağını da gösterir.İsim, sıfat, iman, ihlas ve ubûdiyet hükümleriyle ilgili marifet ve bilgi onların bu nurdaki farklılıklarına göre farklılık gösterir.
Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "Ölü iken (imanla) kendisini dirilttiğimiz, insanlar arasında ona (hakkı batıldan ayırarak) yürümesi için nur verdiğimiz kimse içinden çıkamayacağı karanlıklarda kalan kimse gibi midir?[En'am, 6/122]
Bir başka yerde yüce Allah şöyle buyurmaktadır:" Ey iman edenler! Allah'tan korkun, Rasûlü'ne de iman edin ki, rahmetinden size iki pay versin, sizin için aydınlığıyla yürüyeceğiniz bir nur versin.[Hadîd, 57/28]
"Kalp nurlandığı zaman iyilikler kümeler halinde her taraftan kendisine yönelir.Karanlıklaştığı zaman aksine bela ve kötülükler gruplar halinde her yönden kendisine hücum eder.Kalpte toplanan bid'at ve sapıklıklar, arzu ve heveslere uymalar, hidayetten uzak durmalar, mutluluk vesilelerinden yüz çevirmeler, taşkınlık vesileleriyle oyalanmalar, evet bütün bunlar ancak ve yalnızca kalpte yerleşen nurla dağılır, bu nur kaybedildiği takdirde o kalbin sahibi zifiri karanlık gecelerde yolunu bulamayan kör gibi ortada kalır."(e'l-Cevabü'l-Kâfi sf. 125)
Yine şunları söyler:
"Bil ki 'La İlahe İllallah' kelimesinin ışığı, günah sisi ve pasından ışığın zayıf veya kuvvetli olması ölçüsünde sıyrılır.Bu kelimenin nuru vardır.Tevhid ehli sadece Allah'ın bilebileceği bu nurun kuvvet veya zayıflığı nispetinde farklılık gösterir.Bazı insanlar var ki, kalbinde bu kelimenin nuru güneş gibi parlar.Bazılarının kalbinde bu nur parlak bir yıldız gibidir.Diğer bazılarının kalbinde büyük bir aleve benzer.Bazılarının kuvvetli bir ışık gibi, bir kısmının da zayıf bir ışık gibi olur.Kıyamet gününde bu nurlar, Müslümanların sağ taraflarında ve önlerinde, kalplerindeki bu kelimenin nuru ölçüsünde, ilim, amel, marifet ve yaşayışlarının yansıması olarak ortaya çıkar.
Bu kelimenin nuru ne kadar büyür ve kuvvetlenirse, şüphe ve şehvetleri o ölçüde kırar.Bazen öyle bir hale gelir ki artık onda ne şehvet ne de günah görülür, bütün bunları yok eder.Tevhid'inde samimi olan, yani Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmayanın hali böyledir.Hangi günah, şehvet veya şüphe bu nura yaklaşırsa onu yakar.Bu kişinin imanının seması iyiliklerini çalacak şeylere karşı yıldızlarla korunmuştur.Hırsız ancak, her insanın başına gelebilecek dalgınlık ve gafletten istifade ederek yaklaşabilir.Fakat nur sahibi uyanıp kendisinden çalınanı öğrenince ya hırsızın elinden bunları kurtarır ya da çalışarak bunun kat kat fazlasını elde eder.Cin ve insanların bu tür hırsızlık teşebbüsleri için de böyledir.Nur sahibi bunlara hazinelerini açan ve kağısına sırtını çeviren gibi değildir.(Sarimul musallin ; 518-522)
Sonuç olarak bu vesveselerden kurtulmak isteyen kişiye şunları söyleyebiliriz:
1-Vesveseyi küçük görmesi gerekir.Çünkü bu vesveselerin gitmesi Allah Subhanehu ve Teala`nın gidermesine bağlıdır.Allah`a güvenen, tevekkül eden kişi vesveseyi küçük görmelidir.``O, göklerin ve yerin eşsiz-örneksiz yaratıcısıdır; bir şeyin olmasını dilediğinde ona "ol!" der, hemen oluverir.``
2-Kişi hakka karşı kibirlenmemelidir.İnatçılık yapmamalıdır.Taklitle hakka karşı çıkmamalıdır.Bu tür şeyler kişinin imanının kemale ulaşmasında büyük engellerdendir.
3-Kişi Allah`a sürekli dua etmelidir.Çünkü kalpteki, nefisteki hastalıkları ancak Allah Subhanehu ve Teala giderebilir.Kalpte kilit, pas, mühür, perde, damga, katılık ve bunlar gibi bir sürü hastalık bulunabilir.Bu hastalıklar da vesveselerin gelmesine neden olur.Bu hastalıklardan kurtulmak için Allah`a isim ve sıfatlarıyla dua etmek çok önemlidir.
4-İlim almak, ilim meclislerinde bulunmak çok önemlidir.Allah ilim meclislerinde bulunan kullarını günahkar olsa bile bağışlar.İlim meclislerinde melekler de bulunur.Allah`a o kul için dua ederler.
5-Kişi işlediği günahlardan dolayı sürekli tevbe etmelidir.Tevbe ederken hiçbir şey hissetmese dahi sürekli bunu yapmalıdır.Allah kullarının tevbe etmelerini ister.Kullarının tevbelerini kabul etmek ister.Tevbe edince günahlardan dolayı oluşan ağırlığı da kaldırır.Çünkü O Merhamet Edenlerin En Merhametlisidir.
6-Sürekli Kuran okumalı ve dinlemelidir. Çünkü Kuran kalplerdeki hastalıklara devadır.Kuran okudukça ve dinledikçe kalplerdeki ve nefislerdeki hastalıklar da temizlenir.
7-Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in hadisleri okunmalıdır.(İlim almanın içine girer.)
8-Zühd kitapları okunmalıdır.Salihlerin hayatları kişide bir etki meydana getirir.(İlim almanın içine girer.)
9-Kalp ve nefis temizliği ile ilgili kitaplar da okunmalıdır.(Yine ilim almanın içine girer.)
Bunlar benim aklıma gelenler.Rabbim yardım etsin.