E
Çevrimdışı
Incitmeden Nasihatta Bulunmak
Peygamber (sav): "Din nasihattir" buyurunca, sahabeler: "Kimin icin ya Rasulullah" dediler. Rasulullah (sav)'de;
- "Allah icin, Kitabi icin, Resulu icin, mu'minlerin imamlari icin ve geneli icin" buyurdu.
Kardesine nasihat etmen vaciptir. Onda bir yanlislik gordugun zaman onu onlemeye calis. Kardesine, Rasulullah (sav)'in su
buyrugunda belirttigi gibi davran.
Rasulullah (sav): Gece namazlarini kilsa, Abdullah ne guzel birisi olur"buyurur.
Bunun uzerine Abdullah bin Omer geceleri uyumaz. Cunku kendisine kusurlarindan birisi bildirilmistir, o da gece namazina, teheccude kalkmadigidir.
Eger sen de kardesine olan sevginde sadiksan kardesinin kusurlarini ona aracisiz bildir. Onun olmadigi zamanlarda ayiblarini zikretme, insanlara karsi onun ayibini gizle. Asil olan kardesinin ayiblarini insanlarin karsisinda degil, sadece kendisinin karsisinda soylemendir. Cunku ona ayiblarini insanlarin karsisinda soyler, nasihatte bulunursan onu incitmis olursun. Ancak baskalarinin olmadigi bir ortamda yuz yuze soylersen onu sevindirmis olursun. Fakat insanlarin karsisinda,"kardesim sen soyle yapiyorsun, bunu yapma" gibi sozlerle onun yanlisliklarini soylersen kardesini rezil etmis, onu kucuk dusurmus olursun. Boyle seyler kardesinin kalbinde sana karsi dusmanliga sebep olur.
Diger yandan mu'minin alameti kardesinin yuzune karsi cok methetmemektir. Ta ki, onun belini kirmasin ve onu gurura kaptirmasin.
Bu nedenle Rasulullah (sav) agizlariyla bizleri hosnut etmeye, razi etmeye calisanlara karsi "ovenlerin yuzune toprak serpin" buyurmustur. Rasulullah mu'min kardesini yuzune karsi oven birisine ise; "sen bunun belini kirdin" buyurmustur.
Yuze karsi ovgude bulunmak her ne kadar haram degilse de mekruhtur. Ancak kardesinin bazi yanlisliklarini soylemek istedigin zaman, ona ovguyle soze baslamakta bir sakinca yoktur. Ona: "kardesim sen zeki birisin, insanlarin sevip saydigi ve ornek aldigi birisin, ancak soyle bir hatan vardir, bu hatani duzeltebilir misin" diyerek nasihatte bulunabilirsin.
Sayet nasihat edecegin kisi, senin idarecin veya senden buyuk yahut baban gibi cekindigin biri ise; bunlara mektup yazarak nasihat etmekte bir beis yoktur. Hasan el-Benna -rahimahullah-soyle demekte: Biz emri bil maruf nehy-i anil munker yaparken iste bu yolu takip ediyorduk. Bize ders veren ve yonlendirmelerde bulunan bir hocamizi mcsciddeki direklerin arkasinda namaz kilarken gordum. Ona direklerin arkasinda namaz kilmanin mekruh oldugunu soylemeye utandim. Hocama bir hayir sever ismi ile mektub yazarak; "sizi mescidde direklerin arkasinda namaz kilarken gordum. Rasulullah (sav)'inde buyurdugu gibi bu mekruhtur" dedim. Daha sonra hocam derste bizlere: "Gencler bugun bir hayirseverden bana mektub geldi. Direklerin arkasinda namaz kilmamam hususunda beni uyariyordu. Ben bu mekruha dikkat etmiyordum. Insallah bundan sonra dikkat edecegim sizler de dikkat edin" dedi. Ben de dersteydim. Hocamiza onu kirmadan nasihatte bulunabilmistik.
Mumkun oldugu kadar kardesini incitmeden, onu kirmadan, ona nasihatte bulunabilmelisin. Hz. Hasan ve Huseyin (r.ahnuma)nin yaptigi gibi. Abdestini guzelce alamayan bir adam gorurler. Ona abdest almayi ogretmek icin konusmak yerine onu kendi aralarinda hakem kilarlar ve; "amca ben ve kardesim hangimiz daha guzel abdest aliyoruz diye tartistik, sen aramizda hakem ol ve bizim abdest alisimiza bak" derler. Sol eliyle ibrigi alir ve sag eline dokerek iki elini de yikar sonra bir avuc dolusu suyla agzini yikar ve burnuna ceker, sonra da sol eliyle sumkurur. "Bak amca yuzumu nasil yikiyorum" diyerek yuzunu yikar. Sonra; "bak amca dirseklerime kadar suyu nasil ulastiriyorum" diyerek kolunu ve ayaklarini yikar. Sonra Hasan nerede der? Huseyin, ben ondan daha maharetliyim abdest almakta, der. Sonra digeri abdest alir. Boylelikle adam abdest almayi ogrenir ve; "ben hakemim fakat abdest almayi sizden ogrendim" der.
.....Abdullah Azzam........
Rabbim bizleri Kuran Ahlaki ile Rasulun ahlaki ile ahlaklandirsin....Suphesiz ki Islam Ahlaki en buyuk izzet , en buyuk sereftir.......
Peygamber (sav): "Din nasihattir" buyurunca, sahabeler: "Kimin icin ya Rasulullah" dediler. Rasulullah (sav)'de;
- "Allah icin, Kitabi icin, Resulu icin, mu'minlerin imamlari icin ve geneli icin" buyurdu.
Kardesine nasihat etmen vaciptir. Onda bir yanlislik gordugun zaman onu onlemeye calis. Kardesine, Rasulullah (sav)'in su
buyrugunda belirttigi gibi davran.
Rasulullah (sav): Gece namazlarini kilsa, Abdullah ne guzel birisi olur"buyurur.
Bunun uzerine Abdullah bin Omer geceleri uyumaz. Cunku kendisine kusurlarindan birisi bildirilmistir, o da gece namazina, teheccude kalkmadigidir.
Eger sen de kardesine olan sevginde sadiksan kardesinin kusurlarini ona aracisiz bildir. Onun olmadigi zamanlarda ayiblarini zikretme, insanlara karsi onun ayibini gizle. Asil olan kardesinin ayiblarini insanlarin karsisinda degil, sadece kendisinin karsisinda soylemendir. Cunku ona ayiblarini insanlarin karsisinda soyler, nasihatte bulunursan onu incitmis olursun. Ancak baskalarinin olmadigi bir ortamda yuz yuze soylersen onu sevindirmis olursun. Fakat insanlarin karsisinda,"kardesim sen soyle yapiyorsun, bunu yapma" gibi sozlerle onun yanlisliklarini soylersen kardesini rezil etmis, onu kucuk dusurmus olursun. Boyle seyler kardesinin kalbinde sana karsi dusmanliga sebep olur.
Diger yandan mu'minin alameti kardesinin yuzune karsi cok methetmemektir. Ta ki, onun belini kirmasin ve onu gurura kaptirmasin.
Bu nedenle Rasulullah (sav) agizlariyla bizleri hosnut etmeye, razi etmeye calisanlara karsi "ovenlerin yuzune toprak serpin" buyurmustur. Rasulullah mu'min kardesini yuzune karsi oven birisine ise; "sen bunun belini kirdin" buyurmustur.
Yuze karsi ovgude bulunmak her ne kadar haram degilse de mekruhtur. Ancak kardesinin bazi yanlisliklarini soylemek istedigin zaman, ona ovguyle soze baslamakta bir sakinca yoktur. Ona: "kardesim sen zeki birisin, insanlarin sevip saydigi ve ornek aldigi birisin, ancak soyle bir hatan vardir, bu hatani duzeltebilir misin" diyerek nasihatte bulunabilirsin.
Sayet nasihat edecegin kisi, senin idarecin veya senden buyuk yahut baban gibi cekindigin biri ise; bunlara mektup yazarak nasihat etmekte bir beis yoktur. Hasan el-Benna -rahimahullah-soyle demekte: Biz emri bil maruf nehy-i anil munker yaparken iste bu yolu takip ediyorduk. Bize ders veren ve yonlendirmelerde bulunan bir hocamizi mcsciddeki direklerin arkasinda namaz kilarken gordum. Ona direklerin arkasinda namaz kilmanin mekruh oldugunu soylemeye utandim. Hocama bir hayir sever ismi ile mektub yazarak; "sizi mescidde direklerin arkasinda namaz kilarken gordum. Rasulullah (sav)'inde buyurdugu gibi bu mekruhtur" dedim. Daha sonra hocam derste bizlere: "Gencler bugun bir hayirseverden bana mektub geldi. Direklerin arkasinda namaz kilmamam hususunda beni uyariyordu. Ben bu mekruha dikkat etmiyordum. Insallah bundan sonra dikkat edecegim sizler de dikkat edin" dedi. Ben de dersteydim. Hocamiza onu kirmadan nasihatte bulunabilmistik.
Mumkun oldugu kadar kardesini incitmeden, onu kirmadan, ona nasihatte bulunabilmelisin. Hz. Hasan ve Huseyin (r.ahnuma)nin yaptigi gibi. Abdestini guzelce alamayan bir adam gorurler. Ona abdest almayi ogretmek icin konusmak yerine onu kendi aralarinda hakem kilarlar ve; "amca ben ve kardesim hangimiz daha guzel abdest aliyoruz diye tartistik, sen aramizda hakem ol ve bizim abdest alisimiza bak" derler. Sol eliyle ibrigi alir ve sag eline dokerek iki elini de yikar sonra bir avuc dolusu suyla agzini yikar ve burnuna ceker, sonra da sol eliyle sumkurur. "Bak amca yuzumu nasil yikiyorum" diyerek yuzunu yikar. Sonra; "bak amca dirseklerime kadar suyu nasil ulastiriyorum" diyerek kolunu ve ayaklarini yikar. Sonra Hasan nerede der? Huseyin, ben ondan daha maharetliyim abdest almakta, der. Sonra digeri abdest alir. Boylelikle adam abdest almayi ogrenir ve; "ben hakemim fakat abdest almayi sizden ogrendim" der.
.....Abdullah Azzam........
Rabbim bizleri Kuran Ahlaki ile Rasulun ahlaki ile ahlaklandirsin....Suphesiz ki Islam Ahlaki en buyuk izzet , en buyuk sereftir.......
