Çevrimdışı
selamun aleyküm,
ne garip yaratıklarız sanki,evrenin en önemli varlığı olabilecekken,en vahşi ve en zararlı varlığı da olabiliyoruz.hepimiz değil tabi,herkesin ait olduğu ve belki de zamanla değiştirdiği bir grubu var dünyada,neyse felsefeye düşmeden başlayalım konuya:
insanlık şu an başına sardığı onca bela ile muzdarip,bu belaları yüzyıllar önce ataları sarmıştı başına.neydi bunlar;en başta aklı her şeye kadir gören felsefe,felsefenin onca farklı görüşünden etkilenen yeni yeni düşünce akımları,tanrılaştırılan aklın peşinde önü alınamayan bir koşuş.felsefe yoluna gidenler her şeyin akıl ile çözülebileceğini savunacaklardır,en azından bilim ilerledikçe.felsefenin “neden?” soruları olmasaydı belki de antik yunan bilim adamları “nasıl?” için uğraşmayıp,hayatlarını tamamen zevklerine ayırabilirlerdi.
“e yani?”,yanisi merak.merak insan fıtratında var olan,doğruya götürebilecek bir gemi olabildiği gibi malzemesinden çalınan bir riskli bina da olabilen değişik bir duygu.insan içinde bir taraflarda emin olamadığı şeyler hakkında merakı hissedebilir.merak insana arama hevesini sağlatır,faydaları ile birlikte zararları da olur.
ne yazık ki insanlık nasıl yanlışlarından kurtulacağını araştıracağına,yüzlerce yıldır “nasıl daha fazla içine ederiz hayatın” modunda geziyor adeta.herkes yıkımı amaçlayan istilacı uzaylı(!) değil elbette
hatta belki de kimse,herkesin gidişat üzerinde bir beklentisi var ve bu sebeple kötü giden şeyleri hoş görebiliyorlar.kapitalizm de herkese ayrı ayrı hitap edecek şeyler içeriyor,kapitalizm örneklerdeki durumdaki insanlar çok çok zevklidir:
-allah’ın verdiği nimetler olan suyu,elektriği vergiye bağlayıp halkı sömürme arzusundaki hükümetler için,
-2 gün önce giydiği elbiseden dün memnun olmayıp,daha çok para harcamak için bahane arayan insanlar için(bakın burada cinsiyet ayırmadım,bu önemli.bu hastalık 2 tarafta da var.),
- o eğlenceden bu eğlenceye akıp insanları etkilemeye bu yolla çalışırken,üstüne bir de “afrikalı çocuklar,işsiz insanlar,özürlüler…” laflarını ağzından düşürmeyerek düşünceleriyle(çok düşündü kesin) insanları etkilemeye çalışan iki yüzlüler için ,
-her gün insanların kendini mecbur hissederek gittikleri,ve günün birinde gerçekten mecbur oldukları bankalar için,
-yok sevgililer günü,yok anneler günü,yok babalar günü,yok kandil günleri(evet bu da önemli,insanlar kandil günlerinde ibadet edip yılın geri kalan kısmını unutabiliyorlar ve kandil günleri olarak bilinen günlerden kadir gecesi dışında hiçbirinin dinin temel kaynaklarında,yani kuran ve sünnette yeri yok.) deyip insanları sevgi,din,huzur gibi noktalardan vurarak alışverişi tetiklemeye çalışan adamlar için,
gider,gider,gider.herkesin bir menfaati var bir noktada.ha menfaat illaki olması gereken,sonuçta ticaret olmadan hayatın sürdürülebilmesi mantıklı değildir,ancak ticaret ayrıdır sömürü ayrıdır.kapitalizmin çıkışından önce (yaklaşık 4-5 asır öncesi) ticaret yok muydu?insanlar o zaman da mallarını,ürünlerini satmak istiyorlardı fakat mallarını satabilmek için göz boyamak,hak sömürmek gibi eylemlere kalkışmıyorlardı.
bize yani insanlığa illaki birkaç noktasından kolay ve güzel gözüküyor süregelen gidişat.ve sistemin beğendiğimiz şartlarının devamlılığı için,beğenmediğimiz şartları da kabulleniyoruz,hatta belki de bir süre içinde önceden “maslahat” kabul ettiğimiz şeyler sonradan uğruna savaşılabilecek şeyler haline dönüşüyor.iyi de biz neydik,ne olduk?nefsimize uyup adaletsizliği hak,zulmü sulh görenler oluyoruz.birkaç da komplo teorisi ve bunu destekleyecek muğlak delil,oh tamam işte kendini de rahatlatabilirsin artık.
modern global sistemde allah’a kul olduğunuzu sanarken onlarca,yüzlerce tanrılar edinebilirsiniz kendinize. bu çok basit,sadece yönetimler değil;diziler,filmler,futbol takımları(ki en somut ve en hızlı zararı veren budur galiba),müzisyen hayranlıkları ve de daha da devam ettirilebilecek sözde güzel işler olarak bilinen ancak güzellik adı altında zehirleme sanatı yapan bir sürü tanrı.
her gün aşağı yukarı 40 defa “yalnız sana ibadet eder,senden yardım dileriz” deyip üstüne yaklaşık 20 defa “senden başka ilah olmadığına şahidim” derken yaptıklarınızla allah’ı kandırdığınızı mı düşünüyorsunuz?kendinizi kandırmaktan başka hiçbir şey yapmıyorsunuz,allah her şeyi biliyor zaten.
yapmak gereken,kendimizi gözden geçirmek,”ne kadar uygunum hedefime,ne yapıyorum o hedef için” deyip bi düşünmektir.
selametle.
insanl?k,düzen,de?i?enler hakk?nda | Kara Damlalar
ne garip yaratıklarız sanki,evrenin en önemli varlığı olabilecekken,en vahşi ve en zararlı varlığı da olabiliyoruz.hepimiz değil tabi,herkesin ait olduğu ve belki de zamanla değiştirdiği bir grubu var dünyada,neyse felsefeye düşmeden başlayalım konuya:
insanlık şu an başına sardığı onca bela ile muzdarip,bu belaları yüzyıllar önce ataları sarmıştı başına.neydi bunlar;en başta aklı her şeye kadir gören felsefe,felsefenin onca farklı görüşünden etkilenen yeni yeni düşünce akımları,tanrılaştırılan aklın peşinde önü alınamayan bir koşuş.felsefe yoluna gidenler her şeyin akıl ile çözülebileceğini savunacaklardır,en azından bilim ilerledikçe.felsefenin “neden?” soruları olmasaydı belki de antik yunan bilim adamları “nasıl?” için uğraşmayıp,hayatlarını tamamen zevklerine ayırabilirlerdi.
“e yani?”,yanisi merak.merak insan fıtratında var olan,doğruya götürebilecek bir gemi olabildiği gibi malzemesinden çalınan bir riskli bina da olabilen değişik bir duygu.insan içinde bir taraflarda emin olamadığı şeyler hakkında merakı hissedebilir.merak insana arama hevesini sağlatır,faydaları ile birlikte zararları da olur.
ne yazık ki insanlık nasıl yanlışlarından kurtulacağını araştıracağına,yüzlerce yıldır “nasıl daha fazla içine ederiz hayatın” modunda geziyor adeta.herkes yıkımı amaçlayan istilacı uzaylı(!) değil elbette
hatta belki de kimse,herkesin gidişat üzerinde bir beklentisi var ve bu sebeple kötü giden şeyleri hoş görebiliyorlar.kapitalizm de herkese ayrı ayrı hitap edecek şeyler içeriyor,kapitalizm örneklerdeki durumdaki insanlar çok çok zevklidir:-allah’ın verdiği nimetler olan suyu,elektriği vergiye bağlayıp halkı sömürme arzusundaki hükümetler için,
-2 gün önce giydiği elbiseden dün memnun olmayıp,daha çok para harcamak için bahane arayan insanlar için(bakın burada cinsiyet ayırmadım,bu önemli.bu hastalık 2 tarafta da var.),
- o eğlenceden bu eğlenceye akıp insanları etkilemeye bu yolla çalışırken,üstüne bir de “afrikalı çocuklar,işsiz insanlar,özürlüler…” laflarını ağzından düşürmeyerek düşünceleriyle(çok düşündü kesin) insanları etkilemeye çalışan iki yüzlüler için ,
-her gün insanların kendini mecbur hissederek gittikleri,ve günün birinde gerçekten mecbur oldukları bankalar için,
-yok sevgililer günü,yok anneler günü,yok babalar günü,yok kandil günleri(evet bu da önemli,insanlar kandil günlerinde ibadet edip yılın geri kalan kısmını unutabiliyorlar ve kandil günleri olarak bilinen günlerden kadir gecesi dışında hiçbirinin dinin temel kaynaklarında,yani kuran ve sünnette yeri yok.) deyip insanları sevgi,din,huzur gibi noktalardan vurarak alışverişi tetiklemeye çalışan adamlar için,
gider,gider,gider.herkesin bir menfaati var bir noktada.ha menfaat illaki olması gereken,sonuçta ticaret olmadan hayatın sürdürülebilmesi mantıklı değildir,ancak ticaret ayrıdır sömürü ayrıdır.kapitalizmin çıkışından önce (yaklaşık 4-5 asır öncesi) ticaret yok muydu?insanlar o zaman da mallarını,ürünlerini satmak istiyorlardı fakat mallarını satabilmek için göz boyamak,hak sömürmek gibi eylemlere kalkışmıyorlardı.
bize yani insanlığa illaki birkaç noktasından kolay ve güzel gözüküyor süregelen gidişat.ve sistemin beğendiğimiz şartlarının devamlılığı için,beğenmediğimiz şartları da kabulleniyoruz,hatta belki de bir süre içinde önceden “maslahat” kabul ettiğimiz şeyler sonradan uğruna savaşılabilecek şeyler haline dönüşüyor.iyi de biz neydik,ne olduk?nefsimize uyup adaletsizliği hak,zulmü sulh görenler oluyoruz.birkaç da komplo teorisi ve bunu destekleyecek muğlak delil,oh tamam işte kendini de rahatlatabilirsin artık.
modern global sistemde allah’a kul olduğunuzu sanarken onlarca,yüzlerce tanrılar edinebilirsiniz kendinize. bu çok basit,sadece yönetimler değil;diziler,filmler,futbol takımları(ki en somut ve en hızlı zararı veren budur galiba),müzisyen hayranlıkları ve de daha da devam ettirilebilecek sözde güzel işler olarak bilinen ancak güzellik adı altında zehirleme sanatı yapan bir sürü tanrı.
her gün aşağı yukarı 40 defa “yalnız sana ibadet eder,senden yardım dileriz” deyip üstüne yaklaşık 20 defa “senden başka ilah olmadığına şahidim” derken yaptıklarınızla allah’ı kandırdığınızı mı düşünüyorsunuz?kendinizi kandırmaktan başka hiçbir şey yapmıyorsunuz,allah her şeyi biliyor zaten.
yapmak gereken,kendimizi gözden geçirmek,”ne kadar uygunum hedefime,ne yapıyorum o hedef için” deyip bi düşünmektir.
selametle.
insanl?k,düzen,de?i?enler hakk?nda | Kara Damlalar