Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü İş Gereği Mahremi Olmayan Kadınların Evine Girmenin Hükmü Nedir?

Ebu Yaser Çevrimdışı

Ebu Yaser

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Es Selamu Aleykum;

-Mobilyacıyız, iş gereği mobilyaları teslimata gidiyoruz çoğu zaman evde mahremi bulunmuyor; çoğunun ne eşi ne babası vs oluyor ve eşyaları eve dizip hemen çıkıyoruz bu beni çok rahatsız ediyor. Bu yüzden işten ayrılmayı düşünüyorum..
-Bunu bir müslümana anlattığımda düşüncemin çok saçma olduğunu sonuçta iş için sonuçta nafakanı kazanıyorsun gibi sözlerle bana sözlü reddiye yaptı..Ama tam emin değilim, Ki kalbim mutmain olmuyor çok rahatsız oluyorum bunun İslam'da hükmü nedir İnşaAllah ?
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Es Selamu Aleykum;

-Mobilyacıyız, iş gereği mobilyaları teslimata gidiyoruz çoğu zaman evde mahremi bulunmuyor; çoğunun ne eşi ne babası vs oluyor ve eşyaları eve dizip hemen çıkıyoruz bu beni çok rahatsız ediyor. Bu yüzden işten ayrılmayı düşünüyorum..
-Bunu bir müslümana anlattığımda düşüncemin çok saçma olduğunu sonuçta iş için sonuçta nafakanı kazanıyorsun gibi sözlerle bana sözlü reddiye yaptı..Ama tam emin değilim, Ki kalbim mutmain olmuyor çok rahatsız oluyorum bunun İslam'da hükmü nedir İnşaAllah ?
Aleykum selam we rahmetullah kardeşim ;

Erkeklerin gözlerini sakınması, kadınların iffetini korumak içindir. Ayette şöyle buyurulur:
"Mu'min erkeklere söyle: Gözlerini sakınsınlar ve ırzlarını korusunlar. Bu kendileri için daha temizdir" (Nûr, 30)

Kadınların örtünmesi konusunda da şöyle buyurulur:
"Mu'min kadınlara da şöyle: Gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. Zinet yerlerini açmasınlar. Bunlardan kendiliğinden görünen kısmı mustesnadır. Baş örtülerini yakalarının üstüne koysunlar. Zinet yerlerini kendi kocalarından, babalarından, kocalarının babalarından, oğullarından, kocalarının oğullarından, kendi erkek kardeşlerinden, kendi kardeşlerinin oğullarından, kız kardeşlerinin oğullarından, kendi kadınlarından, kölelerinden, erkeklik duygusu kalmayan hizmetçilerden veya henüz kadınların gizli yerlerine muttali olmayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizleyecekleri zinetleri bilinsin diye ayaklarını da vurmasınlar. Ey mu'minler! Hepiniz ALLAH'a tövbe edin. Böylece korktuğunuzdan emin" umduğunuza nail olasınız" (Nûr, 31)


".... Peygamberin hanımlarından birşey istediğiniz zaman perde arkasından isteyin. Bu, hem sizin kalbleriniz hem de onların kalbleri için daha temiz bir davranıştır. Sizin ALLAH’ın Rasulunu üzmeniz ve kendisinden sonra onun hanımlarını nikâhlamanız aslâ câiz olamaz. Çünkü bu, ALLAH katında büyük bir gunahtır." (Ahzab 53)

Ahzab suresi 53. ayetin nuzul sebeblerinden biri olarak Zeyneb (r.anhâ) annemizin düğün ziyafeti, ayrıca tesettur ayetlerinin nuzûlune vesile olmuştur:
Dâvetliler yemekten sonra kalkıb gitmişti. Üç kişi vardi ki, onlar oturmuş çene çalıyorlardı. Rasulullah (s.a.v.) ise, onların kalkıb gitmesi için odaya girib çıkıyordu. Fakat onlar bu hareketten anlamıyorlardı. Efendimiz (s.a.v.), annelerimizin odalarını ayrı ayrı dolaştı geldi yine onlar konuşuyordu. Can sıkıcı bu hadise üzerine ALLAH Teâlâ Ahzab Sûresi: 53. ayet-i celileyi nâzil buyurdu. O günden itibaren Rasûl-u Ekram (s.a.v) Efendimizin âileleri, mu’minlerin anneleri, perde arkasına çekildiler. Kıyamete kadar gelecek islâm hanımefendilerine örnek teşkil ettiler.

(Buhârî, Tefsîru'l-Kur'ân, 33/8; Taberî, Tefsir, XXII,27)
Ahzab suresi 53. ayetin nuzul sebeblerinden biri de şu vakıâdır :
Cuveybir'in İbn Abbâs'tan rivayetine göre; Birisi Peygamber (s.a.v.)'in hanımlarından birinin yanına geldi. Yanına geldiği hanımın amcasının oğlu idi.

Peygamber (s.a.v.): ona: "Bu günden sonra bir daha buraya gelme, burada durma." buyurdular.
"Ey ALLAH'ın elçisi, o benim amcamın kızıdır, ne ben ona kötü bir şey söyledim, ne de o bana." dedi.
Peygamber (s.a.v.):
"Bunu biliyorum. Fakat hiç kimse ALLAH'tan daha kıskanç değildir ve hiç kimse de benden daha kıskanç değildir." buyurdular.
Adam bırakıp gitti, giderken de:
"Amcamın kızıyla konuşmamı engelliyorsun ha? O'ndan sonra mutlaka onunla (amcamın kızıyla) evleneceğim." dedi ve işte bunun üzerine ALLAH Tealâ bu âyet-i kerimeyi indirdi.

Bu adam söylediği o kelimeden tevbe olarak bir köle azat etti, ALLAH yolunda on deve yükledi ve yürüyerek hacca gitti.
(Suyutî, Lubâbu'n-Nukul, no: 81)


113322.jpg

Câhiliyye toplumunun belirgin özelliklerin biri de, karşı cinslerin birbirinden sakınmayıb, aynı ortamda bulunmalarıdır. Bu durum mu'min erkek ve kadın için gerçekten sakıncalı ve dikkat etmemesi durumunda çeşitli sebeblerden dolayı sıkça başına gelebilecek ortamlardandır. İşte muslumanın farkı, Allah ve rasulunun emirlerine riayet etmesiyle ortaya çıkacaktır.
Musluman, her ne kadar Dar'ul Harbte ikâme etmekte olsa da rızkını meşrû, helal yollardan kazanmaya çalışmalıdır.
Cahiliyye toplumunun seküler adetleriyle yetişen kadınların, kendileri gibi cahiliyye sakini olan erkeklerden kendilerini sakınıb kollamadıkları gibi; mu'min erkeklere karşı da dini hassasiyetlerini kâale almayıb sakınmamakta, kimsenin olmadığı ev ve işyerlerinde "kalbim temiz" sapkın düşüncesi altında üçüncüleri şeytan olarak başbaşa kalmaktan çekinmemektedirler. (Bu durum tam tersi -muslime kadın, ve cahili erkekleri- için de aynen söz konusu olub, kanayan bir yara mesâbesindedir.)
Musluman erkek ve kadın, evinde veya işyerinde kapılar açık veya işyerinde çalışırken dışardakiler camekândan içeriyi görebiliyorsa, bu durum câizdir. Aksi taktirde kapalıyken, kimsenin göremediği bir ortamda içeride başbaşa kalması câiz değildir.

Musluman erkeğin hanımı, kocası -dışarda- iş'te iken evini nikahı haram (namahram) olan erkeklere, yanında mahrâmi olmadan açmaz, açamaz. Yine aynı şekilde musluman erkek, kendisine nikah düşebilecek cahil bir kadınla başbaşa kalabileceği kapalı bir alana/ev/iş kadının veya kendisinin mahrami olmadan bulunamaz. Velev ki başbaşa kalmak istediği nikahlanma öncesindeki (söz - nişanlı vs) kadın olsun.

"Sizden kim Allah'a ve âhirat gününe inanıyorsa, yanında mahrâmi olmayan bir kadınla başbaşa kalmasın. Zira bunu yaparsa üçüncüleri şeytan olacaktır."
(Buhârî, Nikâh, 111, 112; Muslim, Hacc, 424)

Ömer bin el-Hattab (Radiyallahu Anh) şöyle anlatıyor:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bizim aramızda ayakta durdu ve: ‘…Sizden kim cennetin nimetlerini arzuluyorsa cemaate devam etsin. Çünkü şeytan tek kişi ile beraber iki kişiden uzaktır. Sizden hiç kimse bir kadınla baş başa kalmasın çünkü üçüncüleri şeytandır… buyurdu.”
(Ahmed bin Hanbel, el-Musned, 1/18/114)

Mu'min erkek, kan kardeşinin hanımıyla (yengesi) ile bile başbaşa kalması "ölüm" olarak nitelendirilerek yasaklanmış iken, akrabalık bağı bile olmayan başka kadınların yanında mahrâmı olmadan bir arada kalması (velev ki rızık endişesi taşısa da) düşünülemez, câiz değildir. Konuyla ilgili yasağı bildiren rivayette :

Ukbe b. Amir (r.anh)'den rivayete göre, Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

"Kadınların yanına girmekten sakının"
"Ey ALLAH'ın Rasulu! kocanın erkek kardeşi için ne buyurursunuz?" diye sorulunca;
"Kayın birader ölümdür (ölüm gibidir)" buyurmuştur.

(Tirmizî, Radâ (Emzirme Bölümleri), 16; Buhari, Nikah: 112; Muslim, Selam: 8; Ahmed b. Hanbel, IV, 149, 153)

Kadı İyâd şöyle demiştir: "Hadisin ma'nâsı şudur: "Yakınlarla halvet dinde fitne ve helâka sebeb olur. Bu sebeble Rasûlullah (s.a.v.), onu ölüm helâkine benzetti ve hadisi gayet sert bir ifade ile ifade buyurdu."

Tüm bu izahattan sonra; helal rızık gayesindeki bir musluman çalıştığı iş icâbı bile bile harama devam edemez.
Nasıl ki, namaz kılmasına izin verilmeyen bir işyerinde çalışanın aldığı ücret haram olduğu gibi, böyle bir yerde İslam'a hâlel getirerek kendisini zelil duruma düşürerek kalması da haramdır.
Musluman erkeğinin / kocasının istemediği halde sözümona mâsumâne sebeblerden dolayı evine yabancı bir erkeği alması kadının serkeşliği sayılıb, kocası tarafından meşrû tâzir ve darb sebebi ise, bu durumun islah olmayıb tekerruru halinde boşanmaya kadar gidebilecek sebeblerdendir.
Peki aynı durum evinde iffetiyle kocasını bekleyen hanımı mevcut iken (bekar da olsa aynıdır), kendisi iş icâbı da olsa yabancı kadınların evine girebiliyorsa ; ve bu durumu cezalandırması için Allah tarafından kendisine verilen bir hak gibi, kadına verilmiş bulunan bir disiblin cezası yok diye meleklerin kaydettiği bu cûrumların mahşerde de mi karşılığı olmayacaktır?

"İnsan hiçbir söz söylemez ki onun yanında (yaptıklarını) gözetleyen (ve kaydeden) hazır bir melek bulunmasın." (Kâf 17 - 18)
Allah'tan korkan Kardeşim; son olarak diyeceğim, mahrâmi olmayan kadınların evine girerek başbaşa kalmadan işinizi yapmaya çalışmanızı, aksi taktirde başka birimlere geçmenizi, o da olmazsa işinizi ya da mesleğinizi değiştirmenizi öneririm.

İlgili Konu:

HAREMLİK SELAMLIK
https://www.islam-tr.org/konu/haremlik-selamlik.8651/
 
Üst Ana Sayfa Alt