Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Işid, Erdoğan, Hamas, Ihvan, Mustazaf… Taraf Mıyız?

zindabad Çevrimdışı

zindabad

زينداباد
İslam-TR Üyesi
Kısa bir Fıkıh dersi…

Zannedersem eski bir zühd kitabında okumuştum; Selef zamanlarındaki eski zahidlerden birisi diğerine soruyor “Fıkıh” veya “Hikmet” nedir diye; o da diyor ki “Hayırla Şerri temyiz edebilmektir”..

Sual eden zat diyor ki; bunu bizim semtin köpekleri de yapabiliyor. Nasıl yani? Deyince, izah ediyor; İt bile kendisine taş atanla yemek verenin ayırdındadır, birinden kaçar öbüründen kaçmaz..

Peki doğrusu nedir; sence hikmet-fıkıh nedir? Diyor ki; “İki ya da daha fazla şer arasından ehven veya eşeddini temyiz edebilmektir; aynı şekilde iki ya da daha fazla hayır arasından ehemm olanı olmayandan seçebilmektir”..

Evvelce şöyle bir makalemiz olmuştu ve burada meramımızı anlatmaya çalışmıştık bu bahiste;

http://www.ummetislam.net/erdogan-bizim-dusmanimiz-mi.html

Ve üç beş ay sonra da Şeyh Makdisi bazı konularda, bilhassa Türkiye’de silahlı eylem yapmamak gerektiği vs hakkında benzer şeyler söylemişti..

http://www.ummetislam.net/turkiye-meselelerine-acik-cevaplar-2-bolum.html

Şimdi evvelki makaleme devamla şunu da söylüyorum ki;

Küresel mücadelesinde tüm istilacı sömürgeci küffara karşı Taliban ve Kaide’yi;

Aynel Arab’da ve Bağdat ve Şam’a, Safevi ve Nuseyri ve Marksist Kürtçüler’e karşı mücadelesinde Işid’i;

Siyonist İsrail ve Münafık Fetih karşısında Hamas’ı;

Darbeci General Sisi ve yandaşlarına karşı Ihvan’ı;

Cemaat ve Chp ve Taksim avanesine karşı Recep Tayyib Erdoğan’ı;

Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da kafir PKK karşısında Mustazafçılar’ı;

Desteklemek..

Bunlardan birisi Farz, diğerleri de kah Vacip, kah da mübah caiz bir içtihad veya en kötü halde olsa olsa mekruh olsa gerek.. Hangisi için farz, vacip, hangisi için caiz ve isabetli bir içtihad meselesi ve tercihe şayan dediğimizi ise saklı tutup okuyucunun cevabı bulacak kadar fıkıh sahibi olmasını bekliyoruz.. Bu eşleştirmeyi zihninde gönlünde oturtamayanlar zaten yazılarımızı okumasalar da olur, gerekmez..

Bu tür yazılarımız ne bir Safevi’ye ne bir Mealci’ye ne bir Vahabi Harici’ye ne bir Mürcie’ye ne de Batıni Sufiyye’ye hitap ediyor! Sadece Ehli Sünnet Müslümanlar’a seslenen ve bazı güncel meselelerde ayık olmaları ve basiret göstermelerini teşvik için yazılmaktadır.

Evet saydıklarımızın hepsi de düşmanlarına karşı bir şekilde desteklenmelidir. Hiç bir şey yapılamıyorsa bile kalpten karşı tarafın mağlub olması arzulanmalıdır, veya bunun için dua edilmelidir. Evet; kimisinde oy vermek caiz değil diye hepten alakasız kalınmayıp, haber yapmak veya makaleler yazmak vs basın yayın yoluyla vs destek verilir, kimisinde batıllarını ve bidatlerini meşrulaştırmaksızın ve temize çıkartmaksızın, sırf karşı tarafın falsolarını kirlilerini sayıp dökerek veya maddi destek çıkılır, ve başka şekillerde de destek verilir..

Desteklenmesi farz olan Ehli Tevhid-Ehl-i Sünnet taife bir yana, diğerleri için demek gerekirse; kiminde safevi rafızi muhibbi olmak gibi bir temayül ve eski bir aşk vardır şiaya, kiminde irca gulatlığın sınırında gezinmektedir, kimisinde tekfircilik ve haksız yere kan dökücülük had safhada, kiminde de tuğyan bile olabilir, ama.. Hiç değilse bile “düşmanımın düşmanı..” diye bakacak kadar akıl sahibi bile olamayanlar var ya; hah işte onlar bu tür yazılarımızı okumasın ve vakit harcamasınlar boşuna..

Kendisinin “Ehli Tevhid ve Ehli Sünnet” olduğunu iddia edip de; sonra da çıkıp çağın bu gibi fitne ve hadisatı karşısında “Benim için hepsi bir, hepsi de aynı” demek ve de bu meselede “kıl bile kıpırdatmadan durmak” sadece fıkıhsızlık ve basiretsizliktir. Evvelki o çalışmamızda da buna temas etmiş ve seleften örnekler vermiştik.. Bakın sosyal medyaya en basitinden. Taksim taifesi ile Cemaat birlikte, muhafazakar ve İslami kesimlerle karşı karşıya kıran kırana bir psikolojik mücadele vermekteler. Bu bildik basın yayında da böyle olduğu gibi, bilhassa internet iletişim ve paylaşımında kıyasıya devam etmektedir. Gece gündüz demeden an be an bir sanal mücadele var..

Mesela The Cemaat hakkında konuşmak gerekirse; gün bu gündür, oy vermek ve particilik ister küfür de ister haram de ister başka; ama mutlaka bir şekilde ümmetin müşterek düşmanı cemaate karşı bir şekilde bir tavır koymalı, ve küfre “hizmet” cemaatinin kirlilerini ifşa ederek bu psikolojik savaşta yer almalı! Bu lazımdır. Zira Türkiye’de Müslümanlara; doksan senelik Laikçi Chp rejimi ve zihniyetinden sonra en büyük darbeyi Küfre Hizmet’in mankurtları vermiştir, ve önlenmezseler daha da zarar vermeye devam edeceklerdir.. Hem de eskisinden daha büyük bir kin ve öfke ile, daha sinsice ve daha kapsamlı operasyonlar yapmak isteyeceklerdir.. Bütün cemaatlere..

Aynı durum yukarıda bahsettiğim çeşitli islami ve muhafazakar taifeler için de geçerlidir.. Evet muhalifiz, tenkit ederiz, irca deriz, partici deriz, ve başka şeyler de deriz. Ama Mısır Firavunu Sisi karşısında ve İsrail karşısında veya PKK saldırılarına karşı destek çıkmak vaciptir. Nitekim Ehli Kıble’dirler, Müslümandırlar..

Mesela Işidli kardeşler.. Onlar Harici veya Tekfirci kardeşlerdir, Allah ıslah etsin, Nusra vs mücahidlere ve yerel halka haksız yere zulmen vurduklarında karşısındayız, veya herhangi bir gayrı müslime zulm ettiklerinde de kınarız; ama Pkk ve Nuseyri ve Rafızi safevi ‘savaşçılarına’ vurduklarında ve Batı bombalarına hedef olduklarında; ve yollarda sırf eşkalimizden yola çıkarak, kudurmuş köpekler gibi üzerimize çullanıp kafamızı taşlarla ezen Marksist Sekülerist Tağuti oluşum olan PKK karşısında, eğer iş o haddeye gelirse yeniden; icabında hepimiz Işid’iz demesini de bilmek gerek.. Şahsen öylesi bir saldırıyla karşılaşsak veya şahit olsak, hiç de öyle günah çıkartır gibi, ben onlardan değilim demeyiz, şu yalanı “hepimiz ışidiz ve her yerdeyiz” demekten başka bir yol tutmayız o durumda.. Ve hala daha devam ederse hain saldırılar, bu yalan bir gerçeğe de dönüşür yani..

“Deliyse bizim delimiz” deyip de son tahlilde sahip çıkacak çok taife vardır.. Zira neticede Ehli Kıble’dirler. Ehli Kıble olmayıp küfür tuğyan üzere olanlara gelince, onlardan da, hiç değilse bile; “Düşmanımın düşmanı işime yarıyor” mantığı ile bile olsa; mutlaka elleri rahatlatılmalı, mutlaka bir şekilde destek çıkılmalıdır.. Kaldı ki bir çok ilim ehli bizim küfür üzere mi değil mi diye tartıştığımız bazı kimselere, söz gelimi Erdoğan için, rahatlıkla Müslüman diyebilmektedir, ve bu ilim ehlinin hepsi de öyle yardakçı Belam falan değiller; böyle de ihtilaf oluşmuştur vesselam..

Ama bu mühim değil şu anda, mühim olan kimi kime tercih edip diğerinin kaybetmesi için dua edileceği ve bize azılı düşmanlık edenin isterse sadece psikolojik savaş yoluyla basın yayın propaganda yoluyla olsun, yıpratılması gerektiğidir..

Burada bahsettiğimiz şey bir bukalemunluk bir münafıklık değildir haşa, aksine fütüvvet ve fütuhat ehli o mert yiğit gazi akıncı selef ve halef büyüklerimizin menhecinde gördüğümüz feraset, basiret, fıkıh ve hikmettir.. Yoksa bizi bilen bilir, ne olduğumuz neci olduğumuz sopamızı kimlere salladığımız bellidir.. Lakin ya diğerleri?.. Hepsi bir mi? Sualinin cevabı işte yukarıda arzettiğimiz gibidir.. Çevremizdeki çeşitli taifeler arasında tercih yapmak gerekirse hangisine tarafız veya ittifak kurarız veya saldırı yapmayız; ve bu, taraf olma veya ittifak kurma veya eman’ın saldırı yapmamanın çeşidi ve ölçüsü derecesi ne olmalıdır, buna dair bir şeyler anlatmak istedik..

Müslüman gençler, ateşli vaizler ve tefrikacı bölücü bir kısım fitnecilerin havasına girerek “Aman bana ne hepsi de aynı batıl işte” veya “Bu benim kavgam değil bana ne” deyip de geçemeyeceği bir çok taife ve hadisat vardır etrafımızda..

Baş tağutların da istediği, öncelik-sonralık fıkhı olmayan, vahdet değil tefrika yapan, sadece kendi camiasını tutan ve fıkıh ve stratejiden yoksun bir ümmettir.. O halde haydi düşmanı şaşırtmaya!..

Levent KADIZADE

ümmeti islam

Adaletterazisi.com
 
zindabad Çevrimdışı

zindabad

زينداباد
İslam-TR Üyesi
BU KONUYU KURU BİR TARTIŞMA ORTAMI OLUŞTURMAK İÇİN AÇMADIM. SADECE BU BAKIŞ AÇISINI PAYLAŞMAK İSTEDİM . KONU FARKLI MECRALARA ÇEKİLMESİN İNŞAALAH.
 
Ümmü Yasir Çevrimdışı

Ümmü Yasir

İşlerimizin hepsini düzelt Allah’ım...
İslam-TR Üyesi
Kısa bir Fıkıh dersi…

Zannedersem eski bir zühd kitabında okumuştum; Selef zamanlarındaki eski zahidlerden birisi diğerine soruyor “Fıkıh” veya “Hikmet” nedir diye; o da diyor ki “Hayırla Şerri temyiz edebilmektir”..

Sual eden zat diyor ki; bunu bizim semtin köpekleri de yapabiliyor. Nasıl yani? Deyince, izah ediyor; İt bile kendisine taş atanla yemek verenin ayırdındadır, birinden kaçar öbüründen kaçmaz..

Peki doğrusu nedir; sence hikmet-fıkıh nedir? Diyor ki; “İki ya da daha fazla şer arasından ehven veya eşeddini temyiz edebilmektir; aynı şekilde iki ya da daha fazla hayır arasından ehemm olanı olmayandan seçebilmektir”..

Evvelce şöyle bir makalemiz olmuştu ve burada meramımızı anlatmaya çalışmıştık bu bahiste;

http://www.ummetislam.net/erdogan-bizim-dusmanimiz-mi.html

Ve üç beş ay sonra da Şeyh Makdisi bazı konularda, bilhassa Türkiye’de silahlı eylem yapmamak gerektiği vs hakkında benzer şeyler söylemişti..

http://www.ummetislam.net/turkiye-meselelerine-acik-cevaplar-2-bolum.html

Şimdi evvelki makaleme devamla şunu da söylüyorum ki;

Küresel mücadelesinde tüm istilacı sömürgeci küffara karşı Taliban ve Kaide’yi;

Aynel Arab’da ve Bağdat ve Şam’a, Safevi ve Nuseyri ve Marksist Kürtçüler’e karşı mücadelesinde Işid’i;

Siyonist İsrail ve Münafık Fetih karşısında Hamas’ı;

Darbeci General Sisi ve yandaşlarına karşı Ihvan’ı;

Cemaat ve Chp ve Taksim avanesine karşı Recep Tayyib Erdoğan’ı;

Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da kafir PKK karşısında Mustazafçılar’ı;

Desteklemek..

Bunlardan birisi Farz, diğerleri de kah Vacip, kah da mübah caiz bir içtihad veya en kötü halde olsa olsa mekruh olsa gerek.. Hangisi için farz, vacip, hangisi için caiz ve isabetli bir içtihad meselesi ve tercihe şayan dediğimizi ise saklı tutup okuyucunun cevabı bulacak kadar fıkıh sahibi olmasını bekliyoruz.. Bu eşleştirmeyi zihninde gönlünde oturtamayanlar zaten yazılarımızı okumasalar da olur, gerekmez..

Bu tür yazılarımız ne bir Safevi’ye ne bir Mealci’ye ne bir Vahabi Harici’ye ne bir Mürcie’ye ne de Batıni Sufiyye’ye hitap ediyor! Sadece Ehli Sünnet Müslümanlar’a seslenen ve bazı güncel meselelerde ayık olmaları ve basiret göstermelerini teşvik için yazılmaktadır.

Evet saydıklarımızın hepsi de düşmanlarına karşı bir şekilde desteklenmelidir. Hiç bir şey yapılamıyorsa bile kalpten karşı tarafın mağlub olması arzulanmalıdır, veya bunun için dua edilmelidir. Evet; kimisinde oy vermek caiz değil diye hepten alakasız kalınmayıp, haber yapmak veya makaleler yazmak vs basın yayın yoluyla vs destek verilir, kimisinde batıllarını ve bidatlerini meşrulaştırmaksızın ve temize çıkartmaksızın, sırf karşı tarafın falsolarını kirlilerini sayıp dökerek veya maddi destek çıkılır, ve başka şekillerde de destek verilir..

Desteklenmesi farz olan Ehli Tevhid-Ehl-i Sünnet taife bir yana, diğerleri için demek gerekirse; kiminde safevi rafızi muhibbi olmak gibi bir temayül ve eski bir aşk vardır şiaya, kiminde irca gulatlığın sınırında gezinmektedir, kimisinde tekfircilik ve haksız yere kan dökücülük had safhada, kiminde de tuğyan bile olabilir, ama.. Hiç değilse bile “düşmanımın düşmanı..” diye bakacak kadar akıl sahibi bile olamayanlar var ya; hah işte onlar bu tür yazılarımızı okumasın ve vakit harcamasınlar boşuna..

Kendisinin “Ehli Tevhid ve Ehli Sünnet” olduğunu iddia edip de; sonra da çıkıp çağın bu gibi fitne ve hadisatı karşısında “Benim için hepsi bir, hepsi de aynı” demek ve de bu meselede “kıl bile kıpırdatmadan durmak” sadece fıkıhsızlık ve basiretsizliktir. Evvelki o çalışmamızda da buna temas etmiş ve seleften örnekler vermiştik.. Bakın sosyal medyaya en basitinden. Taksim taifesi ile Cemaat birlikte, muhafazakar ve İslami kesimlerle karşı karşıya kıran kırana bir psikolojik mücadele vermekteler. Bu bildik basın yayında da böyle olduğu gibi, bilhassa internet iletişim ve paylaşımında kıyasıya devam etmektedir. Gece gündüz demeden an be an bir sanal mücadele var..

Mesela The Cemaat hakkında konuşmak gerekirse; gün bu gündür, oy vermek ve particilik ister küfür de ister haram de ister başka; ama mutlaka bir şekilde ümmetin müşterek düşmanı cemaate karşı bir şekilde bir tavır koymalı, ve küfre “hizmet” cemaatinin kirlilerini ifşa ederek bu psikolojik savaşta yer almalı! Bu lazımdır. Zira Türkiye’de Müslümanlara; doksan senelik Laikçi Chp rejimi ve zihniyetinden sonra en büyük darbeyi Küfre Hizmet’in mankurtları vermiştir, ve önlenmezseler daha da zarar vermeye devam edeceklerdir.. Hem de eskisinden daha büyük bir kin ve öfke ile, daha sinsice ve daha kapsamlı operasyonlar yapmak isteyeceklerdir.. Bütün cemaatlere..

Aynı durum yukarıda bahsettiğim çeşitli islami ve muhafazakar taifeler için de geçerlidir.. Evet muhalifiz, tenkit ederiz, irca deriz, partici deriz, ve başka şeyler de deriz. Ama Mısır Firavunu Sisi karşısında ve İsrail karşısında veya PKK saldırılarına karşı destek çıkmak vaciptir. Nitekim Ehli Kıble’dirler, Müslümandırlar..

Mesela Işidli kardeşler.. Onlar Harici veya Tekfirci kardeşlerdir, Allah ıslah etsin, Nusra vs mücahidlere ve yerel halka haksız yere zulmen vurduklarında karşısındayız, veya herhangi bir gayrı müslime zulm ettiklerinde de kınarız; ama Pkk ve Nuseyri ve Rafızi safevi ‘savaşçılarına’ vurduklarında ve Batı bombalarına hedef olduklarında; ve yollarda sırf eşkalimizden yola çıkarak, kudurmuş köpekler gibi üzerimize çullanıp kafamızı taşlarla ezen Marksist Sekülerist Tağuti oluşum olan PKK karşısında, eğer iş o haddeye gelirse yeniden; icabında hepimiz Işid’iz demesini de bilmek gerek.. Şahsen öylesi bir saldırıyla karşılaşsak veya şahit olsak, hiç de öyle günah çıkartır gibi, ben onlardan değilim demeyiz, şu yalanı “hepimiz ışidiz ve her yerdeyiz” demekten başka bir yol tutmayız o durumda.. Ve hala daha devam ederse hain saldırılar, bu yalan bir gerçeğe de dönüşür yani..

“Deliyse bizim delimiz” deyip de son tahlilde sahip çıkacak çok taife vardır.. Zira neticede Ehli Kıble’dirler. Ehli Kıble olmayıp küfür tuğyan üzere olanlara gelince, onlardan da, hiç değilse bile; “Düşmanımın düşmanı işime yarıyor” mantığı ile bile olsa; mutlaka elleri rahatlatılmalı, mutlaka bir şekilde destek çıkılmalıdır.. Kaldı ki bir çok ilim ehli bizim küfür üzere mi değil mi diye tartıştığımız bazı kimselere, söz gelimi Erdoğan için, rahatlıkla Müslüman diyebilmektedir, ve bu ilim ehlinin hepsi de öyle yardakçı Belam falan değiller; böyle de ihtilaf oluşmuştur vesselam..

Ama bu mühim değil şu anda, mühim olan kimi kime tercih edip diğerinin kaybetmesi için dua edileceği ve bize azılı düşmanlık edenin isterse sadece psikolojik savaş yoluyla basın yayın propaganda yoluyla olsun, yıpratılması gerektiğidir..

Burada bahsettiğimiz şey bir bukalemunluk bir münafıklık değildir haşa, aksine fütüvvet ve fütuhat ehli o mert yiğit gazi akıncı selef ve halef büyüklerimizin menhecinde gördüğümüz feraset, basiret, fıkıh ve hikmettir.. Yoksa bizi bilen bilir, ne olduğumuz neci olduğumuz sopamızı kimlere salladığımız bellidir.. Lakin ya diğerleri?.. Hepsi bir mi? Sualinin cevabı işte yukarıda arzettiğimiz gibidir.. Çevremizdeki çeşitli taifeler arasında tercih yapmak gerekirse hangisine tarafız veya ittifak kurarız veya saldırı yapmayız; ve bu, taraf olma veya ittifak kurma veya eman’ın saldırı yapmamanın çeşidi ve ölçüsü derecesi ne olmalıdır, buna dair bir şeyler anlatmak istedik..

Müslüman gençler, ateşli vaizler ve tefrikacı bölücü bir kısım fitnecilerin havasına girerek “Aman bana ne hepsi de aynı batıl işte” veya “Bu benim kavgam değil bana ne” deyip de geçemeyeceği bir çok taife ve hadisat vardır etrafımızda..

Baş tağutların da istediği, öncelik-sonralık fıkhı olmayan, vahdet değil tefrika yapan, sadece kendi camiasını tutan ve fıkıh ve stratejiden yoksun bir ümmettir.. O halde haydi düşmanı şaşırtmaya!..

Levent KADIZADE

ümmeti islam

Adaletterazisi.com

"Mesela The Cemaat hakkında konuşmak gerekirse; gün bu gündür, oy vermek ve particilik ister küfür de ister haram de ister başka; ama mutlaka bir şekilde ümmetin müşterek düşmanı cemaate karşı bir şekilde bir tavır koymalı, ve küfre “hizmet” cemaatinin kirlilerini ifşa ederek bu psikolojik savaşta yer almalı! Bu lazımdır."

Ben mi yanlış anlıyorum yoksa oy vermek lazımdır mı yazıyor, çünkü dün aynı Yazıyı ben de paylaştım burda, ama doğru mu anladım diye tereddüt ettim?? Birde yukarıda ister haram ister küfür olsun yazıyor, şaşırdım kaldım!!??
 
E Çevrimdışı

ebu isa

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
"Mesela The Cemaat hakkında konuşmak gerekirse; gün bu gündür, oy vermek ve particilik ister küfür de ister haram de ister başka; ama mutlaka bir şekilde ümmetin müşterek düşmanı cemaate karşı bir şekilde bir tavır koymalı, ve küfre “hizmet” cemaatinin kirlilerini ifşa ederek bu psikolojik savaşta yer almalı! Bu lazımdır."

Ben mi yanlış anlıyorum yoksa oy vermek lazımdır mı yazıyor, çünkü dün aynı Yazıyı ben de paylaştım burda, ama doğru mu anladım diye tereddüt ettim?? Birde yukarıda ister haram ister küfür olsun yazıyor, şaşırdım kaldım!!??
Bu meselede akp'ye destek olma hatta oy vermeyi vacip olarak gören a.yolcu var. Ama ben bu yazıyı yazan kardeş hakkında hüsnü zan etmek istiyorum malesef a.yolcu hakkında hüsnü zan edemeyeceğim. Bence bu ifadesiyle kardeş oy verme değil de tercih yapmak gerekirse akp'nin yanında olmak gerekir minvalinde konuşmuş.
 
Üst Ana Sayfa Alt