Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

İslâm Devleti Olmadan İslâm Uygulanamaz

  • Konbuyu başlatan suatt
  • Başlangıç tarihi
S Çevrimdışı

suatt

Guest
Ne gariptir ki, kimileri İslâm Devletini kurma yönünde var gücüyle gayret sarf etmeksizin İslâm’ı uygulamaya çalışmaktadırlar.
Yine ne gariptir ki, Müslümanlar arasında İslâm Devleti’ni kurma farziyetine, sair şer’i hükümlere üstünlüğü olmayan herhangi bir amel gibi bakılmaktadır.
İlginç ve garip diğer bir durum da, içerisinde yaşadığı sistemin kuralları çerçevesinde, şer’i hükümlerin tatbiki için çalışmanın, şeriatın gerektirdiği gibi bir bütün olarak İslâm’ı ikame edecek olan İslâm Devleti’nin kurulması için yapılan çalışmayla aynı değerde görülmesidir.
İşte bütün bunlardan dolayı farzı kifayeler içinde en önemlisi, en gereklisi ve en öncelikli olanın Allah'ın hükümleriyle hükmedecek olan İslâm Devleti'nin ikame edilmesi olduğunu söyleyebiliyoruz. Şu anda Müslümanlardan bir kısmı bunu ikameye çalışmaktadır. Fakat bir kısım Müslümanın çalışması farzın ikamesine yetmemektedir. Zira şu ana kadar henüz İslâm Devleti kurulmamıştır. İşte bu bakımdan bu farzın ikamesi bir farzı ayın niteliğini kazanmıştır ki bununla ilgili uzun açıklama yukarıda geçmiştir. Öyleyse bütün Müslümanlar güçleri yettiği kadar İslâm Devleti'nin kurulmasına talib olmak zorundadırlar.
Bu noktadan hareketle Rasul (s.a.v.)’e tabi olmanın en sahih ve dakik olanı Müslümanın Allah'ın kendisine vacip kıldığı aynı farzları gözetmesi ve topyekün haramlardan kaçınması -zira bütün haramlar aynidir- sonra da Allah'ın emrettiği farzı kifayeleri ikameye yönelmesi veya onları ikameye yönelenlere gücü nispetinde iştirak etmesidir. Kaldı ki Allah, farzı ayın veya farzı kifaye olsun İslâm ahkamının büyük bir kısmını hayata geçirmenin metodu olan İslâm Devleti’ni ikame etme işine bizi yönlendirmiştir.
Böylece Müslüman kendini, yaptığı ve yapmadığı şeylerden sorgulanacağı gün için hazırlamış olur. Aynı farzları muhakkak surette ifa ederek haramlardan sakınır -ki zaten bütün haramlar aynidir.- Bununla beraber bir çok farzın ikamesinin bağlı bulunduğu en öncelikli farzı kifayeyi ikame eder. İşte ancak bu haliyle Müslüman bütün yönleriyle hakikate sarılmış olur. Böylece hem İslâm’ın ferdi olarak ona yüklediği farzları ikame etme hem de cemiyet hayatında ikame edilmesi gereken ahkamı gerçekleştirme yönünde adım atmış olur. Geriye, yapıları gereği bireysel olarak yapılması gereken; selamı almak, aksırana “yerhamukellah” demek ve cenaze namazını kılmak gibi az bir kısım farzı kifaye kalır.
 
Üst Ana Sayfa Alt