Şüphesiz ki sözlerin en doğrusu Allah kelamıdır. Yolların da en doğrusu da Nebi aleyhisselam’ın yoludur. Biz iman ederiz ki O’nun sünneti ve hadisi vahiydir. “ Kâfirler birbirlerinin yandaşları, koruyucularıdırlar. Eğer aranızda bu sıkı dayanışmayı gerçekleştirmezseniz, yeryüzünde fitne ve büyük bir kargaşa çıkar.” (enfal 73)
“ Doğrusu Küfür ancak tek bir millettir”
“Kendi dinlerine uymadıkça yahudiler de, hristiyanlarda senden asla hoşnut olmayacaklardir. ….” (Bakara 120)
Temmuz 1995’te Müslümanların Avrupa’daki en ileri karakolu olan ve hem Katolik Hırvatlar hem de Ortodoks Sırplar tarafından paylaşılmak istenen, Ümmetin batı ribat noktası olan Bosna’da işte yukarıda zikrettiğim iki ayet-I celile ile bir hadis-I şerifi bize yeniden tasdik edercesine bir olay yaşandı. Yugoslav Ordusu’nun desteklediği çetnik ırkçılar ve Sırp milisler ile Papalık ve Katoliklerin desteklediği Hırvatlar Bosna’nın Saraybosya’sında, Vişegrad’ında, Krajina’sında, Mostar’ında ve Gorajde ve Zenitsa’sında arkalarında bir avuç mücahidden başka hiç bir silahlı yardımcının bulunmadığı Müslümanlara karşı küfür ve kan kustular. Bu sırada uzaklarda, Srebrenitsa kasabasında, nüfusu muhacirler ile birlikte altmış bine ulaşan bu ufacık mezrada Müslümanlar Ratko Mladic tarafından kuşatıldılar. O Mladic ki saldırıdan önce “ 1389’da Kosova Savaşı’nda öldürülen atalarımızın intikamını alıyorum” diye başladı cümlelerine..
Ümmetin evlatları yardımcı bulamayınca Birleşmiş Milletler misyonunun koruma/kollaması altına girdiler. Ancak silahlarını teslim etmeleri gerekiyor idi.. 60 bin kişinin koruması olarak bırakılan 400 Hollandalı haçlı, o gece Hollandalı generalleri Thom Karremans’ın emri ile geri çekilip silahlarını teslim aldıkları Bosnalı Müslümanları Ratka Mladic’in tanklarına ve toplarına bıraktılar. 11 Temmuz 1995 günü 8372 çocuk, kadın ve erkek oracıkta, ümmetin gözleri önünde haçlıların zevkleri doğrultusunda şehit edildi. Bosna Hersek’te hala her 11 Temmuzda ülkenin çeşitli yerlerinden çıkartılan toplu mezarlar oraya defin için götürülüyor. Kendim bizzat orada bulunduğum sırada bölgedeki Sırplar camilerin seslerini bastırmak içim ümmetin gençlerinin can atarak dinlediği Rock müzik konseri vermek istemişlerdi… 1995 Yılı’ndan bu yana geçen 21 senede Srebrenitsa hakkında yapılan konferansların , yazılan şiirlerin, ifade edilen kınamaların ve tasarlanan afişlerin hiç bir tanesi o gün orada atılacak bir kurşun kadar adalet sağlayamadı..!
Tarihte olur böyle hatalar dememek lazım. Bunlar bizim ümmetin dertsiz gençlerinin başına çok geliyor. Bir örnek daha mı ? hay hay.. 2001 Kasımının sonunda 600 kadar Afgan-Arap işbirlikçi ve NATO yanlısı Kuzey İttifakı’nın eline geçince Kunduz’daki Kale Cengi’ye götürüldüler. Bu Kale Cengi Türkiye medyasının göz bebeği ve bugün Afganistan Başkan Yardımcısı olan mürted AbdulRaşid Dostum’un karargahının olduğu yer idi. Abdulraşid Dostum müslümanları kan ter içinde , en kötü koşullarda ve ite kaka ufacık bir bodruma tıkıştırmaya başladı. Hemen arkasından ise kim geldi dersiniz? Amerika’nın Afganistan’da kanı dökülecek ilk CIA ajanı Johnny Spann.. dayaklar, dövmeler, işkenceler ile 11 Eylül’e karışanları bulup onları “ haçlıların adaletli ellerine” teslim etmek için gelmişti.. Ancak müslümanların bazılarının yanlarında el bombaları ve silahlarla gelmiş olması durumu değiştirdi ve bu CIA ajanı orada necis kanını kutsal Afgan topraklarına bıraktı. O gün ve devamında yüzlerce şehit evlat bıraktı ümmet belki.. Amerika’nın 1 tonluk J-DAM füzeleri müslümanların cennetine olan biletleri oldu. Ama o gün bu işin bu kadar kolay olmayacağı gösterilmiş oldu. Ratko Mladic’in itikadda kardeşi olan Abdulraşid Dostum’dan da bu dersi almış olduk.
Bugün Çeçenistan’da, Dağıstan’da ve Afganistan’da korku içinde tırnaklarını kemiren Moskova Suriye’de bize meydan okuyor. Haleb’i ve İdlibi ve sair müslüman beldelerini bombalıyor. Ümmetin televize olmuş gençleri ise evlendirme programları ile Haleb’e aynı oranda vakit ayırıyor. Halep’in yeni bir Srebrenitsa olmaması için hiç bir görünür sebep yok. Al ortodoks Sırp’I koy Ortodoks Rus’u, al Afganistan’dan Protestan Amerika’yı koy Protestan Amerika’yı Halep’e, al dinsiz bosnalı laikleri koy dinsiz Türkiyeli yerli Şebbihaları.. İran Bosna’da da Afganistan’da da fitne çıkartıyordu, Suriye’de takiyye yapmayı bıraktı küfrünü izhar etti.. Sayısı ile tarihi ile övündüğümüz ümmet ise her gün halepte yeni bir Kandahar , yeni bir Grozni ve yeni bir Srebrenitsa yaşıyor.
Vallahi, Suriyeli müslümanlar affetse Allah affeder mi sandınız ? Onların dinine girmedikçe kafirler susar mı sandınız ? Halepin boynu bükük oldukça İstanbul ayakta durur mu sandınız ? Halbuki bilseniz sizden 1 tanesi onların 10 tanesine bedel! Halbuki bilseniz onlar ancak zırhları ardında savaşabilirler İzzetli Müslümana karşı! Bugün kaybedilmiş tek karış toprağımız , İspanya’dan Filipinler’e ve Afrika çöllerine kadar, tekrar İslam toğrağı olana kadar savaşmak ümmetin üzerine farzdır! Halep’te ismi babanın ismi olan kardeşlerin, ismi annenin ismi olan kızkardeşlerin gözünün önünde şehit ediliyor!. Tek tepkisi “ üf “ demek olan bir ümmetten İskenderiye’yi, Kudüs’ü ve İstanbul’u ve Avrupa’yı fetheden bir ümmet olana kadar bu zillet yakamızdan düşmez!
Allah bize amel ile sabretmemizi öğütlüyor.
“eğer sabreder allah’tan korkarsanız, onların hilesi size hiçbir zaman zarar veremez.şüphesiz ki allah onların yaptıklarını çepeçevre kuşatmıştır.”(âl-i imrân: 120)”
Allah sana düşmanından haber veriyor :
“”sen onları derli-toplu sanırsın, halbuki kalpleri darmadağınıktır.”(haşr: 14)”
Canın ile cihad edemiyorsan malın ile et. 1 lira nedir deme, cepte hafif mizanda ağırdır!
İslam Ümmeti! Sana Dilsiz Şeytan Olmak Yakışmıyor! El Kıyam , El Kıyam!
Seyfullah Ömer
Küresel Analiz
“ Doğrusu Küfür ancak tek bir millettir”
“Kendi dinlerine uymadıkça yahudiler de, hristiyanlarda senden asla hoşnut olmayacaklardir. ….” (Bakara 120)
Temmuz 1995’te Müslümanların Avrupa’daki en ileri karakolu olan ve hem Katolik Hırvatlar hem de Ortodoks Sırplar tarafından paylaşılmak istenen, Ümmetin batı ribat noktası olan Bosna’da işte yukarıda zikrettiğim iki ayet-I celile ile bir hadis-I şerifi bize yeniden tasdik edercesine bir olay yaşandı. Yugoslav Ordusu’nun desteklediği çetnik ırkçılar ve Sırp milisler ile Papalık ve Katoliklerin desteklediği Hırvatlar Bosna’nın Saraybosya’sında, Vişegrad’ında, Krajina’sında, Mostar’ında ve Gorajde ve Zenitsa’sında arkalarında bir avuç mücahidden başka hiç bir silahlı yardımcının bulunmadığı Müslümanlara karşı küfür ve kan kustular. Bu sırada uzaklarda, Srebrenitsa kasabasında, nüfusu muhacirler ile birlikte altmış bine ulaşan bu ufacık mezrada Müslümanlar Ratko Mladic tarafından kuşatıldılar. O Mladic ki saldırıdan önce “ 1389’da Kosova Savaşı’nda öldürülen atalarımızın intikamını alıyorum” diye başladı cümlelerine..
Ümmetin evlatları yardımcı bulamayınca Birleşmiş Milletler misyonunun koruma/kollaması altına girdiler. Ancak silahlarını teslim etmeleri gerekiyor idi.. 60 bin kişinin koruması olarak bırakılan 400 Hollandalı haçlı, o gece Hollandalı generalleri Thom Karremans’ın emri ile geri çekilip silahlarını teslim aldıkları Bosnalı Müslümanları Ratka Mladic’in tanklarına ve toplarına bıraktılar. 11 Temmuz 1995 günü 8372 çocuk, kadın ve erkek oracıkta, ümmetin gözleri önünde haçlıların zevkleri doğrultusunda şehit edildi. Bosna Hersek’te hala her 11 Temmuzda ülkenin çeşitli yerlerinden çıkartılan toplu mezarlar oraya defin için götürülüyor. Kendim bizzat orada bulunduğum sırada bölgedeki Sırplar camilerin seslerini bastırmak içim ümmetin gençlerinin can atarak dinlediği Rock müzik konseri vermek istemişlerdi… 1995 Yılı’ndan bu yana geçen 21 senede Srebrenitsa hakkında yapılan konferansların , yazılan şiirlerin, ifade edilen kınamaların ve tasarlanan afişlerin hiç bir tanesi o gün orada atılacak bir kurşun kadar adalet sağlayamadı..!
Tarihte olur böyle hatalar dememek lazım. Bunlar bizim ümmetin dertsiz gençlerinin başına çok geliyor. Bir örnek daha mı ? hay hay.. 2001 Kasımının sonunda 600 kadar Afgan-Arap işbirlikçi ve NATO yanlısı Kuzey İttifakı’nın eline geçince Kunduz’daki Kale Cengi’ye götürüldüler. Bu Kale Cengi Türkiye medyasının göz bebeği ve bugün Afganistan Başkan Yardımcısı olan mürted AbdulRaşid Dostum’un karargahının olduğu yer idi. Abdulraşid Dostum müslümanları kan ter içinde , en kötü koşullarda ve ite kaka ufacık bir bodruma tıkıştırmaya başladı. Hemen arkasından ise kim geldi dersiniz? Amerika’nın Afganistan’da kanı dökülecek ilk CIA ajanı Johnny Spann.. dayaklar, dövmeler, işkenceler ile 11 Eylül’e karışanları bulup onları “ haçlıların adaletli ellerine” teslim etmek için gelmişti.. Ancak müslümanların bazılarının yanlarında el bombaları ve silahlarla gelmiş olması durumu değiştirdi ve bu CIA ajanı orada necis kanını kutsal Afgan topraklarına bıraktı. O gün ve devamında yüzlerce şehit evlat bıraktı ümmet belki.. Amerika’nın 1 tonluk J-DAM füzeleri müslümanların cennetine olan biletleri oldu. Ama o gün bu işin bu kadar kolay olmayacağı gösterilmiş oldu. Ratko Mladic’in itikadda kardeşi olan Abdulraşid Dostum’dan da bu dersi almış olduk.
Bugün Çeçenistan’da, Dağıstan’da ve Afganistan’da korku içinde tırnaklarını kemiren Moskova Suriye’de bize meydan okuyor. Haleb’i ve İdlibi ve sair müslüman beldelerini bombalıyor. Ümmetin televize olmuş gençleri ise evlendirme programları ile Haleb’e aynı oranda vakit ayırıyor. Halep’in yeni bir Srebrenitsa olmaması için hiç bir görünür sebep yok. Al ortodoks Sırp’I koy Ortodoks Rus’u, al Afganistan’dan Protestan Amerika’yı koy Protestan Amerika’yı Halep’e, al dinsiz bosnalı laikleri koy dinsiz Türkiyeli yerli Şebbihaları.. İran Bosna’da da Afganistan’da da fitne çıkartıyordu, Suriye’de takiyye yapmayı bıraktı küfrünü izhar etti.. Sayısı ile tarihi ile övündüğümüz ümmet ise her gün halepte yeni bir Kandahar , yeni bir Grozni ve yeni bir Srebrenitsa yaşıyor.
Vallahi, Suriyeli müslümanlar affetse Allah affeder mi sandınız ? Onların dinine girmedikçe kafirler susar mı sandınız ? Halepin boynu bükük oldukça İstanbul ayakta durur mu sandınız ? Halbuki bilseniz sizden 1 tanesi onların 10 tanesine bedel! Halbuki bilseniz onlar ancak zırhları ardında savaşabilirler İzzetli Müslümana karşı! Bugün kaybedilmiş tek karış toprağımız , İspanya’dan Filipinler’e ve Afrika çöllerine kadar, tekrar İslam toğrağı olana kadar savaşmak ümmetin üzerine farzdır! Halep’te ismi babanın ismi olan kardeşlerin, ismi annenin ismi olan kızkardeşlerin gözünün önünde şehit ediliyor!. Tek tepkisi “ üf “ demek olan bir ümmetten İskenderiye’yi, Kudüs’ü ve İstanbul’u ve Avrupa’yı fetheden bir ümmet olana kadar bu zillet yakamızdan düşmez!
Allah bize amel ile sabretmemizi öğütlüyor.
“eğer sabreder allah’tan korkarsanız, onların hilesi size hiçbir zaman zarar veremez.şüphesiz ki allah onların yaptıklarını çepeçevre kuşatmıştır.”(âl-i imrân: 120)”
Allah sana düşmanından haber veriyor :
“”sen onları derli-toplu sanırsın, halbuki kalpleri darmadağınıktır.”(haşr: 14)”
Canın ile cihad edemiyorsan malın ile et. 1 lira nedir deme, cepte hafif mizanda ağırdır!
İslam Ümmeti! Sana Dilsiz Şeytan Olmak Yakışmıyor! El Kıyam , El Kıyam!
Seyfullah Ömer
Küresel Analiz