Allah'ın indirdiği kitaptan, birşey gizleyip de onu az bir pahaya satanlar... Şüphesiz onlar karınlarını ancak ateşle doldurmuş olurlar. Kıyamet gününde Allah onlarla konuş-maz, onları temize çıkarmaz. Onlar için elim bir azap vardır. Bakara:174)
Allah'ın indirdiklerini gizleyenler'den kasıt; yahudi ve hıristiyan alimleridir. Çünkü onlar, Rasulullah'ın vasıflarının ve risaletinin hak olduğunu bildikleri halde gizliyorlardı. Bunu ise sadece dünyevi menfaatler elde etmek için yapıyorlardı.
Çünkü, onlara her yerden hediyeler gelirdi. Eğer Rasulullah'la ilgili gerçekleri anlatsaydılar, insanlar ona iman ederdi. Böylece maddi menfaat sağlayamaz olur ve kendilerine tabi olanlar çevrelerinden dağılırdı.
Dünya metaına aşırı bağlılıkları, Rasulullah'la ilgili gerçekleri bildikleri halde gizlemelerine sebep oldu. Fakat, elde ettikleri dünyevi nimetler, kıyamet gününde daha çok azap duymaları için ateş olacaktır. Allah onlarla konuşmayacak yani onlara iyi söz söylemeyecek ve onlara gazap edecektir. Onları temize çıkarmayacak yani onların günahlarını affetmeyecektir. Onlar için çok acıklı ve ebedi bir azab vardır.
Bu ayet, her ne kadar yahudi ve hristiyan alimleri hakkında inmişse de, hükmü, Allah'ın ayetlerini dünya metaı karşılığında gizleyen veya saptıran herkesi kapsar. Böyle kimselerin varlığına günümüzde de şahidiz... Kur' an ve Kur'an'ın hükümleri açıktır. Bir harfi bile kaybolmadan bize ulaşmıştır. Ve bu özelliğini kıyamete kadar da sürdürecektir. Onu değiştirmeye veya tahrif etmeye hiç kimsenin gücü yetmez. Fakat, makam, mevki, şöhret ve dünyalık menfaatler elde etme gayesiyle, hakkı gizlemek için Kur'an hükümlerini insanlara anlatmayan veya saptırarak anlatanlar her zaman var olacaktır.
Günümüzde bu taifenin en tehlikeli olanları; Kur'an ve sünneti bir kenara atıp, İsviçre, Fransa gibi batılı ülkelerden ithal edilen veya heva ve heveslerden kaynaklanan kanunlarla insanlara hükmeden tağutların ve bu tür kanunları uygulayan beyinsizlerin, müslüman ve vatan kurtarıcısı olduklarını anlatarak, onları öven sahte alimlerdir. Onlar şüphesiz, tagut ve yandaşlarına yaranmak için, Kur' an ve sünnetten, kendi hevalarını destekleyecek deliller de getirebilirler.
İşte bunlar ve bunlara benzeyenlerin hükmü, kitaplarında apaçık olduğu halde, Rasulullah hakkındaki gerçekleri gizleyen yahudi alimlerinin hükmü gibidir. Kıyamet gününde Allah onlara iyi söz söylemeyecek, onlara kızacak, onları günahlarından temizlemeyecek, onların günahlarını affetmeyecek, onları ebedi ve acıklı bir azaba uğratacaktır.
Bu ayette “Karınlarına ateş doldurma” tabiri mecazi manada kullanılmıştır. Çünkü ateş yenmez. Dolayısıyla, manası; “kendilerini ateşe götüren pis şeyler yemek” olur.
Allah'ın indirdiklerini gizleyenler'den kasıt; yahudi ve hıristiyan alimleridir. Çünkü onlar, Rasulullah'ın vasıflarının ve risaletinin hak olduğunu bildikleri halde gizliyorlardı. Bunu ise sadece dünyevi menfaatler elde etmek için yapıyorlardı.
Çünkü, onlara her yerden hediyeler gelirdi. Eğer Rasulullah'la ilgili gerçekleri anlatsaydılar, insanlar ona iman ederdi. Böylece maddi menfaat sağlayamaz olur ve kendilerine tabi olanlar çevrelerinden dağılırdı.
Dünya metaına aşırı bağlılıkları, Rasulullah'la ilgili gerçekleri bildikleri halde gizlemelerine sebep oldu. Fakat, elde ettikleri dünyevi nimetler, kıyamet gününde daha çok azap duymaları için ateş olacaktır. Allah onlarla konuşmayacak yani onlara iyi söz söylemeyecek ve onlara gazap edecektir. Onları temize çıkarmayacak yani onların günahlarını affetmeyecektir. Onlar için çok acıklı ve ebedi bir azab vardır.
Bu ayet, her ne kadar yahudi ve hristiyan alimleri hakkında inmişse de, hükmü, Allah'ın ayetlerini dünya metaı karşılığında gizleyen veya saptıran herkesi kapsar. Böyle kimselerin varlığına günümüzde de şahidiz... Kur' an ve Kur'an'ın hükümleri açıktır. Bir harfi bile kaybolmadan bize ulaşmıştır. Ve bu özelliğini kıyamete kadar da sürdürecektir. Onu değiştirmeye veya tahrif etmeye hiç kimsenin gücü yetmez. Fakat, makam, mevki, şöhret ve dünyalık menfaatler elde etme gayesiyle, hakkı gizlemek için Kur'an hükümlerini insanlara anlatmayan veya saptırarak anlatanlar her zaman var olacaktır.
Günümüzde bu taifenin en tehlikeli olanları; Kur'an ve sünneti bir kenara atıp, İsviçre, Fransa gibi batılı ülkelerden ithal edilen veya heva ve heveslerden kaynaklanan kanunlarla insanlara hükmeden tağutların ve bu tür kanunları uygulayan beyinsizlerin, müslüman ve vatan kurtarıcısı olduklarını anlatarak, onları öven sahte alimlerdir. Onlar şüphesiz, tagut ve yandaşlarına yaranmak için, Kur' an ve sünnetten, kendi hevalarını destekleyecek deliller de getirebilirler.
İşte bunlar ve bunlara benzeyenlerin hükmü, kitaplarında apaçık olduğu halde, Rasulullah hakkındaki gerçekleri gizleyen yahudi alimlerinin hükmü gibidir. Kıyamet gününde Allah onlara iyi söz söylemeyecek, onlara kızacak, onları günahlarından temizlemeyecek, onların günahlarını affetmeyecek, onları ebedi ve acıklı bir azaba uğratacaktır.
Bu ayette “Karınlarına ateş doldurma” tabiri mecazi manada kullanılmıştır. Çünkü ateş yenmez. Dolayısıyla, manası; “kendilerini ateşe götüren pis şeyler yemek” olur.