Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Islamın Gücü Müminlerin Birbirlerini Veli Edinmeleri Ile Oluşur

Muddessir Çevrimdışı

Muddessir

الحمد الله
Moderatör
Allah'u Teala şöyle buyurur:

وَالْمُؤْمِنُونَ وَالْمُؤْمِنَاتُ بَعْضُهُمْ أَوْلِيَاء بَعْضٍ يَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنكَرِ وَيُقِيمُونَ الصَّلاَةَ وَيُؤْتُونَ الزَّكَاةَ وَيُطِيعُونَ اللّهَ وَرَسُولَهُ أُوْلَـئِكَ سَيَرْحَمُهُمُ اللّهُ إِنَّ اللّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ

'Mümin erkeklerle mümin kadınlar da birbirlerinin velileridir. Onlar iyiliği emreder, kötülükten alıkorlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekâtı verirler, Allah ve Resûlüne itaat ederler. İşte onlara Allah rahmet edecektir. Şüphesiz Allah azîzdir, hikmet sahibidir.' (Tevbe/71)

وَمَن يَتَوَلَّ اللّهَ وَرَسُولَهُ وَالَّذِينَ آمَنُواْ فَإِنَّ حِزْبَ اللّهِ هُمُ الْغَالِبُون

'Kim Allah'ı, Resûlünü ve iman edenleri dost edinirse (bilsin ki) üstün gelecek olanlar şüphesiz Allah'ın tarafını tutanlardır.' (Maide/56)

Birinci ayet, imanın gerektirdiği görevleri yerine getirmek için müminlerin birbirlerini veli edinmeleri ve işbirliği halinde olmaları gerektiğine işaret etmektedir. Bu görevlerden ilki emr-i bi'l-maruf ve nehyi a'nil munkerdir. Çünkü emr-i bi'l-maruf ve nehyi a'nil munker görevi ancak güç ve kuvvet olduğu taktirde meyvesini verir. Bu ise müminlerin birbirlerini veli edinmesiyle olabilir. Ayette geçen 'İşte Allah bunlara rahmet edecektir' ibaresi ile, kendisine rahmet vaat edilen Müslüman cemaat de ancak müminlerin birbirlerini veli edinmeleri ile olmuştur. Resulullah sav şöyle buyurur:

'Cemaat rahmettir ve ayrılık azaptır.' (İbn-u Ebi Asım, Elbani sahihtir demiştir)

Allah'u Teala da şöyle buyurur:

وَلاَ تَكُونُواْ كَالَّذِينَ تَفَرَّقُواْ وَاخْتَلَفُواْ مِن بَعْدِ مَا جَاءهُمُ الْبَيِّنَاتُ وَأُوْلَـئِكَ لَهُمْ عَذَابٌ عَظِيمٌ

'Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte bunlar için büyük bir azap vardır.' (Al-i İmran/105)

Rahmet, birbirlerini veli edinmeleri sebebiyle müminlerin mükafatıdır. Azap ise ihtilaf etmenin ve bölünmenin cezasıdır.

İkinci ayet ise, zafer müjdesi vermektedir. Allah'u Teala '..Üstün gelecek olanlar şüphesiz Allah'ın tarafını tutanlardır' buyurmaktadır. Zaferin şartı olarak müminlerin birbirlerini veli edinmelerini ve işbirliği halinde olmalarını öngörmektedir. Ayet, şart ismi 'men' ile başlamaktadır. Ayetteki şart cümlesi, müminlerin birbirlerini veli edinmeleri belirten 'Kim Allah'ı, Resulünü ve iman edenleri dost edinirse' kısmıdır. Bu şartı yerine getirmenin karşılığı ise, zafer müjdesidir ki bu da ikinci kısım olan 'Üstün gelecek olanlar şüphesiz Allah'ın tarafını tutanlardır' cümlesinde belirtilir. Ayrıca bu ayetteki sıralamaya da dikkat edilmelidir. Bu sıralama, Müslümanların Allah'ı, Resulünü veli edinmeye dayanmayan birlikteliklerin anlamsız olduğuna delalet etmektedir. Allah'ı ve Resulünü veli edinmek ise ancak kitap ve sünnete sarılmakla gerçekleşebilir.

Resulullah sav, cemaatin vacip olduğunu şöyle belirtir:

'Allah'ın bana emrettiği beş şeyi ben de size emrediyorum: Cemaat, dinlemek, itaat etmek, hicret ve cihad.' (İmam Ahmed)

Bu hadis cemaat ile başlamakta ve cihad ibaresi ile bitmektedir. Cihadın yolu, iman bağı üzerinde kurulan Müslüman bir cemaat oluşturmakla başlar. Bu hadiste emir direk olarak değil, dolaylı olarak belirtilmiştir. 'Dinlemek ve itaat etmek' sözcükleriyle buna işaret edilmektedir. Yani cemaatin emirini dinlemek ve ona itaat etmek gerekir. Dinlemek ve itaat etmek, cemaatin birliğinin korunmasının, kuvvet ve dayanışmanın sürmesinin en büyük sebebidir. Bunlardan sonra hicret belirtilmiştir. Hicret ise, genellikle Allah'u Teala yolundaki cihadın ilk adımı veya cihada eşlik eden bir hareket niteliğindedir. Müslümanların en önemli amellerinden olduğuna işaret edilmek üzere Allah yolunda cihad ile bu sıralama tamamlanmıştır. Çünkü cihad, bu sıralamada kendisinden önce sayılan bütün amellerin bir ürünü ve özü niteliğindedir ve hadisteki bu sıralamada da buna işaret bulunmaktadır. Cemaat, dinlemek ve itaat etmek ile cihad için gerekli güç ve kuvvet oluşur, hicret ile de cihada hazırlık ve donanım başlar.

İman dostluğuyla güç ve kuvvetin oluştuğunu gösteren nasslar çoktur. Allah'u Tela Şöyle buyurur:

'Ey Peygamber! Müminleri savaşa teşvik et...' (Enfal/65)

فَقَاتِلْ فِي سَبِيلِ اللّهِ لاَ تُكَلَّفُ إِلاَّ نَفْسَكَ وَحَرِّضِ الْمُؤْمِنِينَ عَسَى اللّهُ أَن يَكُفَّ بَأْسَ الَّذِينَ كَفَرُواْ وَاللّهُ أَشَدُّ بَأْساً وَأَشَدُّ تَنكِيلاً

'Artık Allah yolunda savaş. Sen, kendinden başkası (sebebiyle) sorumlu tutulmazsın. Müminleri de teşvik et. Umulur ki Allah kâfirlerin gücünü kırar (güçleriyle size zarar vermelerini önler). Allah'ın gücü daha çetin ve cezası daha şiddetlidir.' (Nisa/84)

Kafirlerin gücünün kırılması, ancak müminleri savaşa teşvik etmekle meydana gelen güç ve kuvvet ile olur. Allah'u Teala, Resulüne sav şöyle buyurmuştur:

'Sana itaat edenlerle birlikte sana isyan edenlere karşı savaş.' (Müslim)

Bütün bunlar cihad için cemaatin önemini ortaya koymaktadır. Cemaat olmadan, cemaatin meyvesi olan zaferin de olmadığına işaret edilmektedir.

Bunun zıttı olarak ihtilaf etmek ve bölünmek de yenilgi ve hezimetin sebeplerinin başında gelmektedir. Allah'u Teala şöyle buyurur:

وَأَطِيعُواْ اللّهَ وَرَسُولَهُ وَلاَ تَنَازَعُواْ فَتَفْشَلُواْ وَتَذْهَبَ رِيحُكُمْ وَاصْبِرُواْ إِنَّ اللّهَ مَعَ الصَّابِرِينَ

'Allah ve Resûlüne itaat edin, birbirinizle çekişmeyin; sonra korkuya kapılırsınız da kuvvetiniz gider. Bir de sabredin. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.' (Enfal/46)

Hezimet; ihtilaf etme ve bölünme suçunun cezası olarak meydana gelmektedir. Allah'u Teala şöyle buyurur:

وَلاَ تَكُونُواْ كَالَّذِينَ تَفَرَّقُواْ وَاخْتَلَفُواْ مِن بَعْدِ مَا جَاءهُمُ الْبَيِّنَاتُ وَأُوْلَـئِكَ لَهُمْ عَذَابٌ عَظِيمٌ

'Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte bunlar için büyük bir azap vardır.' (Al-i İmran/105)

وَلَنُذِيقَنَّهُمْ مِنَ الْعَذَابِ الْأَدْنَى دُونَ الْعَذَابِ الْأَكْبَر لَعَلَّهُمْ يَرْجِعُونَِ

'En büyük azaptan önce, onlara mutlaka en yakın azaptan tattıracağız; olur ki (imana) dönerler.' (Secde/21)

Yenilgi; kafir düşmanın Müslümanları zelil etmesi, ihtilaf ve bölünme suçunun yakın cezasıdır. Müslim'in Sevban'dan rivayet ettiği hadiste ihtilaf edip bölünmedikçe düşmanın, ilahi bir kader olarak, Müslümanlara musallat olamayacağı belirtilmektedir.

Ne yazık ki hemen her ülkede İslam adına çalışan, ancak birbirinden ayrılmış ve ihtilaflı halde olan cemaatler bulunmaktadır. Oysa bu cahiliye niteliklerindendir. Bunun tedavisi, hak mezhebe tabi olan en eski cemaate Müslümanların tabi olmasıdır. En eski cemaate uymanın vacip olduğunun delili Ebu Hureyre'nin r.a şu hadisidir:

'İsrailoğullarını peygamberler yönetirdi. Ne zaman bir peygamber ölürse onun yerine başka peygamber gelirdi. Benden sonra peygamber olmayacak, halifeler olacak ve çoğalacaklardır.' Bunun üzerine; 'Bize ne emredersiniz?' diye soruldu. Allah Resulü sav şöyle cevap verdi: 'Kim önce olursa, onun beyatına bağlı kalınız, haklarını veriniz, Allah halkın hesabını onlardan soracaktır.' (Muttefekun Aleyh)

Kurtubi, 'Allah'ın mescidlerinde O'nun adının anılmasına engel olan ve onların harap olmasına çalışandan daha zalim kim vardır!' (Bakara/114) ayetinin tefsirinde şöyle der: 'Var olan mescidin yanında veya çok yakınında başka bir mescid yaparak ilk mescidin cemaatini bölmek, dağıtmak veya ihtilaf çıkarmak niyeti ile mescid inşa etmek caiz değildir. Böyle bir durumda ikinci bir mescidin yapılması önlenir veya yapılmışsa yıkılır. Bu nedenle bir şehirde birden çok caminin olması, bir mescidin iki imamının olması ve bir mescide aynı anda iki cemaatin namaz kılması caiz değildir.' (Kurtubi Tefsiri)

Müslümanların bölünmesine yol açtığı, çabalarını dağıttığı ve zararlı olduğu için bir memlekette birden fazla cemaatin bulunması da önlenir. Tağutlar her zaman güçlü buldukları ve tehlikesinden endişe etkileri cemaati bölmek ve birbirine düşürmek için çalışırlar. Böylece cemaat iç çatışmalarla meşgul olur.

Bu nedenle doğru yolda olan en eski cemaat etrafında Müslümanların birlik olmasının vacip olduğunu, yeni ortaya çıkan cemaatlere yardım etmenin günah olduğunu, çünkü bunun bölünmeye, ihtilaflara ve İslami çalışmalara zarar vermeye yardım ettiğini söylemekteyiz. Bu ise en eski olan ve en yeni olan cemaatin hangisi olduğunu bilenler için geçerlidir.
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt