Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Işlerimiz Ve Kalplerimiz Sana Emanettir

Muddessir Çevrimdışı

Muddessir

الحمد الله
Moderatör
Her ne kadar Kitabullahi idrak etmiş olsalar da bu çağın insanları olarak cismi ve maddi realitenin aksine hareket edemiyoruz. Çağın insanlarını sosyolojik bir süzgeçten geçirdikten sonra şu kanıya varıyor zihnimiz: mal,mevki, güzellik vb. Her türlü sekülerist algının ritüelleri çağın gerçekliğini yansıtıyor. Kişi ne kadar muttaki olursa olsun yüzündeki ifade değil tecmîldir öne çıkan veya ne kadar mütevazı olursa olsun statüsündeki isim ve etikettir onem arzeden.

Şimdi kimimiz Rasullah'ın hadislerini şerhedip insanî ilişkilerde öne çıkan olgunun ahlak olması gerektiğini söylese de bu olgu maalesef ki ma'rûf fakat metruk bir olgudur. Bu fikriyatın âmili maalesef ki nesli tükenmiş insan mesabesindedir, "bir insan eşini dini için seçer veya çıkarı olmayanla sadece "rızaullah" uğruna münasebet kurar..." gibi soylemler ve ameller Kuran ayetlerinde ve hadis kitaplarında tozlu kelamlardır bu yüzyılın müslümanı için. Artık gerçekler konuşur ve "Yüce Doğru " sadece bir masal olarak okunulur ve yüzü güzel olup şanı meşhur olan, nesebi köklü olup mâliyeti ğâli olan bir adım önde olur daima.

Bu yüzyıl; Habeşli kölenin Cennet Varisi, Halifenin süt satıcısı, Peygamber' in bir mecliste ashabından ayırt edilemez bir şekilde oturduğu, 25 yaşında bir gencin 40 yaşında bir kadınla ahlakı ve dini sebebiyle evlendiği gerçeğini inkar eden bir yüzyıl... Bu yüzyıl; insanların sadece "rıdaullah" için biraraya geleceği gerçeğini tanımayan bir yüzyıl... Bu yüzyıl; vahyi realitenin hevalara tabi edilmiş bizlerin yüzyılı... Bu yüzyıl; suretlerin tecmîline tapar cinsten bağlı kalıp takvanin ziynetini unutan bizlerin yüzyılı... Bu yüzyıl kardeşim "tebessüm sadakadır" düstûrunu bir masal cihetinden okuyup hased kulvarlarında yapılan nefsi rekabet ehli olan bizlerin yüzyılı...

Şimdi bunun aksini iddia edelim öyleyse ! Statüsü yüksek olanlara salya akıtıp şanı meçhul kimselere burun kıvırmadığımızı iddia edelim! Şimdi paranın birçok hatta tüm insani değerleri yok eden bir olgu olduğunu reddedelim!
Bunu yapmaya hiç kimsenin yeterli bir duzeyde gücü veya arzusu yoktur. zira müntesibi ve aynı zamanda kurbanı olduğumuz bu çağ bize bunu öğretti .

Velhasılı ; yüzlerden tebessüm eksik olup özlerden tevazu silinince gözler hevaya nâzır oldu da özler hakikati yitirdi .

Çok zaman değil birkaç sene öncesine kadar birbirini "Allah İçin" sevenler gördük lakin son demlerini yaşadığımıza ikna olduğumuz bu çağda en nihayetinde yüzümüzde tebessüm aradığımız ve ekseriyetle bulamadığımız müslümanlar olduk.
Artık Ensardan Muhacir'den dem vurup sansürlenmiş algilarimizi tamamıyla 'itmi'nan' ( tatmin olunmuşluk) adı altında uyutmanin bir gereği yok .

Ve biz Ey Rabbimiz kendi nefsimizde dahil olmak üzere; Allah için yüzlere tebessümü çok gören ve statüsü sebebiyle cismi mevcut lakin burnu mefkud olan "müslümanları " sana Şikayet ediyoruz.

Muhakkak ki her söz sahibinden çıkınca bir kalbe yerleşir.. Ey Rabbimiz sözlerimizi kalplerimize ilka et ve kardeşlerimizin kalbine de ilet . Zira İbn Mes'ud'unda dediği gibi "Dünyanın neşesi gitti hüznü kaldı . Artık ölüm her müslüman için bir hediyedir."

Fıskıyla gayri muhtemel olan bu Arz, sekülerist algılarla dolu biz "müslümanların " varlığıyla da artık çekilmez bir durumda .

İşlerimiz ve Kalbimiz Sana Emanettir Ey Kalplerin Sahibi ...
 
Üst Ana Sayfa Alt