İsmailağa cemaati hangi partiyi destekleyecek
İsmailağa cemaati, 12 Hazirna genel seçimlerinde Saadet Partisi'ni destekleme kararı aldı..
Seçimlere iki gün kala İslami cemaatlerin oylarının renkleri de netleşmeye başladı. İsmailağa Cemaati'nde Mahmut Ustaosmanoğlu'nun Saadet yönünde bir tavrı olduğu bilinirken, Cemaat içerisinde bazı hocaların farklı partilere yönlendirmesinin cemaat arasında tepki çektiği öne sürüldü.
HRİSTİYAN VE YAHUDİLERLE OTURUP KALKANLAR
İsmailağa sitesinde yayınlanan resmi yazıda cemaatin tavrı açıkca ortaya kondu. Yapılan yazılı açıklamada, '4 yıldır Hıristiyan ve Yahudilerle oturup kalkanlar, onları mekanlarında ziyaret edenler seçim yaklaştığında İslami cemaatleri hatırlamışlar, yüz çevirmeleri ile de büyük bir endişe ve korkuya kapılmışlardır.' ifadelerine yer verildi.
Açıklama da AKP gelmezse CHP gelir söylemlerine de cevap verilirken "Bu parti gelmesinde din düşmanı parti mi gelsin?" diyorlar. Bunu söyleyenlerinde dinle alakası yok zaten. Olsaydı bu gerçekleri görürlerdi.' denildi.
İŞTE İSMAİLAĞA'NIN SİTESİNDE YAYINLANAN O RESMİ AÇIKLAMA:
Sitemizin iletişim kısmından gelen yoğun baskı üzerine bu açıklamayı yapmak zorunda kaldık. Bazı yoldaşlarımızın, kardeşlerimizin oy vereceği partiyi açıkça ilan etmeleri değerli vatandaşlarımızı, cemaatimizin hangi partiye oy vereceği hususunda meraka yöneltmiş, tam ve kesin bir bilgi arayışına itmiştir.
4 yıldır Hıristiyan ve Yahudilerle oturup kalkanlar, onları mekanlarında ziyaret edenler seçim yaklaştığında İslami cemaatleri hatırlamışlar, yüz çevirmeleri ile de büyük bir endişe ve korkuya kapılmışlardır.
RAMAZAN'DA İFTARA DAVET ETMEDİLER
Müslümanların Ramazan ayında verdikleri iftar yemeğine (dinimizce) cenabet gezen gayri müslim, haham, papaz ve rahipler davet ederken, ülkemizde milyonlarca destekçisi bulunan İslami cemaatlerin bir üyesini, o cemaati temsilen davet etmemişler, besmele ile kilise açarken, camide ayine izin vermişlerdir.
Dinler arası diyalogda en büyük felaket olan Hıristiyan ve Yahudilere cennetten parsel dağıtımının resmi ayağını kurarken (en azından diyanetin sessiz kalması bile bunların ekmeğine yağ sürmektir), medeniyetler ittifakı deyip İslam'ı diğer muharref dinlerle bir tutmuş, aynı bahçeye koymuşlardır.
RUHBAN OKULU
Üçüncü dönemlerinde casus yetiştiren "ruhban okulu" açılacak ve faaliyete geçecektir. İddialara göre bu sebeple Sayın Bartholomeos il il gezip Hıristiyanlardan hükümet lehine oy toplamaya çalışmaktadır.
Her yerde kiliseler devletin bütçesi ile mamur edilip, ihya edilip ayin yaptırılırken, milletimizin hayrı ile yaptırdığı Fetih Külliyesi iade edilmemiş, temelindeki maksada kavuşturulmamış, banilerinin ruhu sızlatılmaya devam edilmektedir.
Diğer taraftan Kuran Kurslarının kapısına kilit vurulmasını zorunlu kılan yaş sınırı yükseltilmiş, "bu da yetmez" denilerek zorunlu eğitim süresi uzatılmıştır.
İMAMLAR BEKÇİ HALİNE GETİRİLMİŞTİR
Camilerde merkezi ezan ve vaaz sistemleriyle İmamlar pasifize edilerek bekçi haline getirilmiş, imam ve cemaat arasındaki bağ koparılmıştır. Her ne kadar bu uygulama 28 Şubatın bir eseri olsa da bu gün gelişerek devam etmektedir.
ZİNA SUÇ SAYILMAKTAN ÇIKARTILDI
Zina suç sayılmaktan çıkmış, fuhuş evlerinin devlet eliyle işletilmesine son verilecek yerde "getirisi çok olduğu için" fuhuş evi açılımı devam etmektedir.
Kürt açılımı, alevi açılımı, roman açılımı, ermeni açılımı, Hıristiyan açılımı, şarkıcı açılımı şu alçımı, bu açılımı yapılırken Müslümanlar lehine tek bir şey dahi yapılmamış, azınlık dediğimiz gayri müslimler abad edilirken çoğunluk olan Müslümanlar (ne de olsa elimizde denilerek) itilmiş ve yok sayılmıştır.
Bunlar ve niceleri bizi gelecek adına kaygılandırmaktadır.
Şimdi, Diyalogcuların yurt dışından uçak uçak adam taşıyıp hükümet için oy kullandırması, televizyon dizilerinde, haber programlarında hükümet propagandası yapmasına kimsenin sesi çıkmıyor, onlar yandaş ve yalaka olmuyorlar ama biri kalkıp bunları söyleyince ya Ergenekoncu ya statükocu veya Ak Parti düşmanı koyu bir Saadet partili damgası yiyor. Ne yapalım? Müftü olmak isteyen ilahiyatçıların yaptığı gibi evimizin etrafını hükümet bayrakları ile mi donatalım?
'DİN DÜŞMANI PARTİ Mİ GELSİN'
"Bu parti gelmesinde din düşmanı parti mi gelsin?" diyorlar. Bunu söyleyenlerinde dinle alakası yok zaten. Olsaydı bu gerçekleri görürlerdi.
"Bir 28 Şubat mı istiyorsunuz, siz bunu hak ediyorsunuz" diyerek hemen tehdit ediyorlar. Bizde "Senin duanla mı yaşıyorum ki, senin bedduanla öleyim" tabiri ile cevap veriyoruz. Çünkü bu yol sıkıntı yolu, bu yol dert yolu, bu yol çile yolu. Yüzyıllardır asmışlar, kesmişler ama Allah'ın izniyle bitirememişler, siz mi bitireceksiniz? Ergenekon mu bitirecek?
Bunları, sitemizin iletişim kısmından cemaatimize yöneltilen suçlamalar ve tenkitler sebebiyle yazdık.
Bizler Sultanımızın emri gereği bir yönlendirme yapmayacağız. Kesin bir ifade ile "şu" partiye verin demeyeceğiz. Çünkü bu bir tefrika sebebi oluyor.
Feraset sahibi her mümin nereye oy vereceğini bilir. Feraseti körelmişse ona Efendi hazretlerinin nasihati, Peygamberimizin hadisi değil ayet bile tesir etmez.
Çünkü duymak istemeyenden daha sağır yoktur. Adam olunca sağır, ona istediğin kadar bağır...
İSMAİLAĞA'NIN SAADET KARARI NETLEŞTİ
İsmailağa cemaatinden yapılan yazılı açıklamanın ardından daha önce yapılan cemaatin oyları Saadet'e kaydı haberleri doğrulanmış oldu. İsmailağa cemaati lideri Mahmut Ustaosmanoğlu' nun gerek merhum Milli Görüş Lideri Erbakan'la olan uzun yıllara dayanan dostluğu ve Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr Mustafa Kamalak'ın Mahmut Efendi'yi konutunda ziyaretinin ardından cemaatin oylarının rengi değişmiş oldu.
İsmailağa cemaati, 12 Hazirna genel seçimlerinde Saadet Partisi'ni destekleme kararı aldı..
Seçimlere iki gün kala İslami cemaatlerin oylarının renkleri de netleşmeye başladı. İsmailağa Cemaati'nde Mahmut Ustaosmanoğlu'nun Saadet yönünde bir tavrı olduğu bilinirken, Cemaat içerisinde bazı hocaların farklı partilere yönlendirmesinin cemaat arasında tepki çektiği öne sürüldü.
HRİSTİYAN VE YAHUDİLERLE OTURUP KALKANLAR
İsmailağa sitesinde yayınlanan resmi yazıda cemaatin tavrı açıkca ortaya kondu. Yapılan yazılı açıklamada, '4 yıldır Hıristiyan ve Yahudilerle oturup kalkanlar, onları mekanlarında ziyaret edenler seçim yaklaştığında İslami cemaatleri hatırlamışlar, yüz çevirmeleri ile de büyük bir endişe ve korkuya kapılmışlardır.' ifadelerine yer verildi.
Açıklama da AKP gelmezse CHP gelir söylemlerine de cevap verilirken "Bu parti gelmesinde din düşmanı parti mi gelsin?" diyorlar. Bunu söyleyenlerinde dinle alakası yok zaten. Olsaydı bu gerçekleri görürlerdi.' denildi.
İŞTE İSMAİLAĞA'NIN SİTESİNDE YAYINLANAN O RESMİ AÇIKLAMA:
Sitemizin iletişim kısmından gelen yoğun baskı üzerine bu açıklamayı yapmak zorunda kaldık. Bazı yoldaşlarımızın, kardeşlerimizin oy vereceği partiyi açıkça ilan etmeleri değerli vatandaşlarımızı, cemaatimizin hangi partiye oy vereceği hususunda meraka yöneltmiş, tam ve kesin bir bilgi arayışına itmiştir.
4 yıldır Hıristiyan ve Yahudilerle oturup kalkanlar, onları mekanlarında ziyaret edenler seçim yaklaştığında İslami cemaatleri hatırlamışlar, yüz çevirmeleri ile de büyük bir endişe ve korkuya kapılmışlardır.
RAMAZAN'DA İFTARA DAVET ETMEDİLER
Müslümanların Ramazan ayında verdikleri iftar yemeğine (dinimizce) cenabet gezen gayri müslim, haham, papaz ve rahipler davet ederken, ülkemizde milyonlarca destekçisi bulunan İslami cemaatlerin bir üyesini, o cemaati temsilen davet etmemişler, besmele ile kilise açarken, camide ayine izin vermişlerdir.
Dinler arası diyalogda en büyük felaket olan Hıristiyan ve Yahudilere cennetten parsel dağıtımının resmi ayağını kurarken (en azından diyanetin sessiz kalması bile bunların ekmeğine yağ sürmektir), medeniyetler ittifakı deyip İslam'ı diğer muharref dinlerle bir tutmuş, aynı bahçeye koymuşlardır.
RUHBAN OKULU
Üçüncü dönemlerinde casus yetiştiren "ruhban okulu" açılacak ve faaliyete geçecektir. İddialara göre bu sebeple Sayın Bartholomeos il il gezip Hıristiyanlardan hükümet lehine oy toplamaya çalışmaktadır.
Her yerde kiliseler devletin bütçesi ile mamur edilip, ihya edilip ayin yaptırılırken, milletimizin hayrı ile yaptırdığı Fetih Külliyesi iade edilmemiş, temelindeki maksada kavuşturulmamış, banilerinin ruhu sızlatılmaya devam edilmektedir.
Diğer taraftan Kuran Kurslarının kapısına kilit vurulmasını zorunlu kılan yaş sınırı yükseltilmiş, "bu da yetmez" denilerek zorunlu eğitim süresi uzatılmıştır.
İMAMLAR BEKÇİ HALİNE GETİRİLMİŞTİR
Camilerde merkezi ezan ve vaaz sistemleriyle İmamlar pasifize edilerek bekçi haline getirilmiş, imam ve cemaat arasındaki bağ koparılmıştır. Her ne kadar bu uygulama 28 Şubatın bir eseri olsa da bu gün gelişerek devam etmektedir.
ZİNA SUÇ SAYILMAKTAN ÇIKARTILDI
Zina suç sayılmaktan çıkmış, fuhuş evlerinin devlet eliyle işletilmesine son verilecek yerde "getirisi çok olduğu için" fuhuş evi açılımı devam etmektedir.
Kürt açılımı, alevi açılımı, roman açılımı, ermeni açılımı, Hıristiyan açılımı, şarkıcı açılımı şu alçımı, bu açılımı yapılırken Müslümanlar lehine tek bir şey dahi yapılmamış, azınlık dediğimiz gayri müslimler abad edilirken çoğunluk olan Müslümanlar (ne de olsa elimizde denilerek) itilmiş ve yok sayılmıştır.
Bunlar ve niceleri bizi gelecek adına kaygılandırmaktadır.
Şimdi, Diyalogcuların yurt dışından uçak uçak adam taşıyıp hükümet için oy kullandırması, televizyon dizilerinde, haber programlarında hükümet propagandası yapmasına kimsenin sesi çıkmıyor, onlar yandaş ve yalaka olmuyorlar ama biri kalkıp bunları söyleyince ya Ergenekoncu ya statükocu veya Ak Parti düşmanı koyu bir Saadet partili damgası yiyor. Ne yapalım? Müftü olmak isteyen ilahiyatçıların yaptığı gibi evimizin etrafını hükümet bayrakları ile mi donatalım?
'DİN DÜŞMANI PARTİ Mİ GELSİN'
"Bu parti gelmesinde din düşmanı parti mi gelsin?" diyorlar. Bunu söyleyenlerinde dinle alakası yok zaten. Olsaydı bu gerçekleri görürlerdi.
"Bir 28 Şubat mı istiyorsunuz, siz bunu hak ediyorsunuz" diyerek hemen tehdit ediyorlar. Bizde "Senin duanla mı yaşıyorum ki, senin bedduanla öleyim" tabiri ile cevap veriyoruz. Çünkü bu yol sıkıntı yolu, bu yol dert yolu, bu yol çile yolu. Yüzyıllardır asmışlar, kesmişler ama Allah'ın izniyle bitirememişler, siz mi bitireceksiniz? Ergenekon mu bitirecek?
Bunları, sitemizin iletişim kısmından cemaatimize yöneltilen suçlamalar ve tenkitler sebebiyle yazdık.
Bizler Sultanımızın emri gereği bir yönlendirme yapmayacağız. Kesin bir ifade ile "şu" partiye verin demeyeceğiz. Çünkü bu bir tefrika sebebi oluyor.
Feraset sahibi her mümin nereye oy vereceğini bilir. Feraseti körelmişse ona Efendi hazretlerinin nasihati, Peygamberimizin hadisi değil ayet bile tesir etmez.
Çünkü duymak istemeyenden daha sağır yoktur. Adam olunca sağır, ona istediğin kadar bağır...
İSMAİLAĞA'NIN SAADET KARARI NETLEŞTİ
İsmailağa cemaatinden yapılan yazılı açıklamanın ardından daha önce yapılan cemaatin oyları Saadet'e kaydı haberleri doğrulanmış oldu. İsmailağa cemaati lideri Mahmut Ustaosmanoğlu' nun gerek merhum Milli Görüş Lideri Erbakan'la olan uzun yıllara dayanan dostluğu ve Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr Mustafa Kamalak'ın Mahmut Efendi'yi konutunda ziyaretinin ardından cemaatin oylarının rengi değişmiş oldu.