İsrail'den Fosfor bombası itirafı
İsrailli Bakan, Lübnan'da savaşırken, yasaklanmış fosfor bombası kullandıklarını itiraf etti.
22/10/2006
İsrail'de yayımlanan Haaretz gazetesi, İsrail ordusunun Hizbullah ile Lübnan'da çatışması sırasında fosfor bombası kullandığının, İsrailli bir bakan tarafından doğrulandığını yazdı.
Gazete, Bakan Jacop Edery'nin, geçtiğimiz hafta parlamentodaki bir soruşturma oturumu sırasında, İsrail'in ağustos ayındaki saldırılarda fosfor bombası kullandığını söylediğini aktardı.
Sözcüsüne dayanılarak verilen haberde, Edery'nin, ''İsrail ordusu, Hizbullah ile savaş sırasında, açık alandaki askeri hedeflere yönelik saldırılarda farklı biçimlerde fosfor silahları kullandı'' dediği belirtildi.
Edery, uluslararası hukukun bu tür silahların kullanılmasını yasaklamadığını söyledi.
İsrail, fosfor bombası kullandığı yönündeki suçlamalara karşılık, sadece hedefleri ve bölgeleri belirlemek için kimyasal yanmaya yol açan silahlar kullandığını açıklamış, fosfor bombası kullandığını kabul etmemişti.
İsrail’in bıraktığı misket bombası patladı
Öte yandan Lübnan'ın güneyindeki bir köyde, misket bombasının patlaması sonucu 12 yaşındaki bir erkek çocuğu öldü.
Lübnanlı güvenlik yetkilileri, Rami Ali Hüseyin Şibli adlı çocuğun Halta'da zeytin topladığı sırada bombanın patladığını, dokuz yaşındaki kardeşinin de yaralandığını açıkladı.
BM ve insan hakları örgütleri, İsrail'i, Lübnan topraklarında 34 gün süren saldırılarda 4 milyona yakın misket bombası kullanmakla suçluyor.
Bombaların bir milyon kadarının patlamadığı ve halen bölgede oturan siviller için tehdit oluşturduğu tahmin ediliyor.
Son ölümle birlikte, İsrail ile Hizbullah arasında ateşkesin sağlandığı 14 ağustostan bu yana misket bombaları nedeniyle 21 kişi hayatını kaybetmiş oldu.
"Lübnan üzerinde uçmaya devam edeceğiz"
İsrail Savunma Bakanı Amir Peretz, Lübnan'daki militanlara silah sağlama çabalarının sürdüğü gerekçesiyle, İsrail savaş uçaklarının bu ülke üzerinde uçuşlarının devam edeceğini söyledi.
Peretz, İsrail kabinesinin haftalık toplantısında yaptığı açıklamada, Lübnan hükümetini, Hizbullah'a silah teminini önlememekle suçladı.
Ellerindeki istihbaratın, silah nakli yönünde ciddi çabalar olduğunu ortaya koyduğunu söyleyen Peretz, bu nedenle uçuşların meşru olduğunu savundu.
Lübnan'daki BM barış güçü komutanı Tümgeneral Alain Pellegrini'nin İsrail'in BM'nin kararını ihlal ettiği suçlamasını kabul etmeyen Peretz, BM güçlerinin İsrail'e değil, Hizbullah'a karşı oluşturulduğunu, BM kararı tam olarak uygulanmadığı sürece başka bir seçeneklerinin olmadığını iddia etti.
Tümgeneral Pellegrini, İsrail'in Lübnan hava sahasına girerek BM'nin kararını açık biçimde ihlal ettiğini söylemişti.
Fransa Savunma Bakanı Michele Alliot-Marie de, BM Genel Sekreteri Kofi Annan ile görüşmesinden sonra yaptığı basın toplantısında, İsrail uçaklarının Lübnan hava sahasını ihlal etmesinin son derece tehlikeli olduğunu söylemişti.
Alliot-Marie, karadaki BM barış güçlerinin bu ihlalleri kendilerine karşı bir 'saldırı' olarak görebileceğini ve korunmak için karşılık verebileceğini kaydetmişti.
“Hizbullah’ın amacı silahsızlanmamak”
Mısır Dışişleri Bakanı Ahmed Ebul Geyt, Hizbullah'ın silahsızlanmamak için temmuzda İsrail'e karşı savaş başlatmış olabileceğini söyledi.
Ebul Geyt, Mısır televizyonuna verdiği mülakatta, ''Lübnan'da milislerin silahsızlanmasını öngören 1989'daki Taif Anlaşması’nın uygulanması yönünde Lübnan'da yapılan görüşmeler sırasında anlaşmaya varıldı. Belki operasyonla (Hizbullah lideri Hasan) Nasrallah duruma bir çözüm bulmak istemiştir'' dedi.
Nasrallah'ın temmuzda başlattığı operasyonun gerçek anlamda hesaplanmadığını, Lübnan'ın ve Lübnan halkının gurur ve zafer duymasına karşın ağır bir bedel ödediğini söyleyen Ebul Geyt, ''Hizbullah'ın eylemlerinin siyasi amacı neydi? Şebaa Çiftlikleri bölgesi halen İsrail işgali altında'' diye konuştu.
Mısır Dışişleri Bakanı, ''tüm askeri operasyonların siyasi amacı olmalı. Bu operasyonunun sonu hiçbir şeye varmadı'' dedi.
34 gün sonra gelen ateşkes
İsrail, 12 temmuzda iki askerinin Hizbullah üyeleri tarafından kaçırılmasının ardından Lübnan topraklarına girmiş, İsrail'in Lübnan saldırılarının 34'üncü gününde silahlar susmuştu.
Çoğu sivil yaklaşık bin 100 Lübnanlı ve 114'ü asker 154 İsraillinin öldüğü saldırılar, 14 ağustos sabahı Birleşmiş Milletler'in ateşkesi öngören kararının yürürlüğe girmesiyle durmuştu.
İsrailli Bakan, Lübnan'da savaşırken, yasaklanmış fosfor bombası kullandıklarını itiraf etti.
22/10/2006
İsrail'de yayımlanan Haaretz gazetesi, İsrail ordusunun Hizbullah ile Lübnan'da çatışması sırasında fosfor bombası kullandığının, İsrailli bir bakan tarafından doğrulandığını yazdı.
Gazete, Bakan Jacop Edery'nin, geçtiğimiz hafta parlamentodaki bir soruşturma oturumu sırasında, İsrail'in ağustos ayındaki saldırılarda fosfor bombası kullandığını söylediğini aktardı.
Sözcüsüne dayanılarak verilen haberde, Edery'nin, ''İsrail ordusu, Hizbullah ile savaş sırasında, açık alandaki askeri hedeflere yönelik saldırılarda farklı biçimlerde fosfor silahları kullandı'' dediği belirtildi.
Edery, uluslararası hukukun bu tür silahların kullanılmasını yasaklamadığını söyledi.
İsrail, fosfor bombası kullandığı yönündeki suçlamalara karşılık, sadece hedefleri ve bölgeleri belirlemek için kimyasal yanmaya yol açan silahlar kullandığını açıklamış, fosfor bombası kullandığını kabul etmemişti.
İsrail’in bıraktığı misket bombası patladı
Öte yandan Lübnan'ın güneyindeki bir köyde, misket bombasının patlaması sonucu 12 yaşındaki bir erkek çocuğu öldü.
Lübnanlı güvenlik yetkilileri, Rami Ali Hüseyin Şibli adlı çocuğun Halta'da zeytin topladığı sırada bombanın patladığını, dokuz yaşındaki kardeşinin de yaralandığını açıkladı.
BM ve insan hakları örgütleri, İsrail'i, Lübnan topraklarında 34 gün süren saldırılarda 4 milyona yakın misket bombası kullanmakla suçluyor.
Bombaların bir milyon kadarının patlamadığı ve halen bölgede oturan siviller için tehdit oluşturduğu tahmin ediliyor.
Son ölümle birlikte, İsrail ile Hizbullah arasında ateşkesin sağlandığı 14 ağustostan bu yana misket bombaları nedeniyle 21 kişi hayatını kaybetmiş oldu.
"Lübnan üzerinde uçmaya devam edeceğiz"
İsrail Savunma Bakanı Amir Peretz, Lübnan'daki militanlara silah sağlama çabalarının sürdüğü gerekçesiyle, İsrail savaş uçaklarının bu ülke üzerinde uçuşlarının devam edeceğini söyledi.
Peretz, İsrail kabinesinin haftalık toplantısında yaptığı açıklamada, Lübnan hükümetini, Hizbullah'a silah teminini önlememekle suçladı.
Ellerindeki istihbaratın, silah nakli yönünde ciddi çabalar olduğunu ortaya koyduğunu söyleyen Peretz, bu nedenle uçuşların meşru olduğunu savundu.
Lübnan'daki BM barış güçü komutanı Tümgeneral Alain Pellegrini'nin İsrail'in BM'nin kararını ihlal ettiği suçlamasını kabul etmeyen Peretz, BM güçlerinin İsrail'e değil, Hizbullah'a karşı oluşturulduğunu, BM kararı tam olarak uygulanmadığı sürece başka bir seçeneklerinin olmadığını iddia etti.
Tümgeneral Pellegrini, İsrail'in Lübnan hava sahasına girerek BM'nin kararını açık biçimde ihlal ettiğini söylemişti.
Fransa Savunma Bakanı Michele Alliot-Marie de, BM Genel Sekreteri Kofi Annan ile görüşmesinden sonra yaptığı basın toplantısında, İsrail uçaklarının Lübnan hava sahasını ihlal etmesinin son derece tehlikeli olduğunu söylemişti.
Alliot-Marie, karadaki BM barış güçlerinin bu ihlalleri kendilerine karşı bir 'saldırı' olarak görebileceğini ve korunmak için karşılık verebileceğini kaydetmişti.
“Hizbullah’ın amacı silahsızlanmamak”
Mısır Dışişleri Bakanı Ahmed Ebul Geyt, Hizbullah'ın silahsızlanmamak için temmuzda İsrail'e karşı savaş başlatmış olabileceğini söyledi.
Ebul Geyt, Mısır televizyonuna verdiği mülakatta, ''Lübnan'da milislerin silahsızlanmasını öngören 1989'daki Taif Anlaşması’nın uygulanması yönünde Lübnan'da yapılan görüşmeler sırasında anlaşmaya varıldı. Belki operasyonla (Hizbullah lideri Hasan) Nasrallah duruma bir çözüm bulmak istemiştir'' dedi.
Nasrallah'ın temmuzda başlattığı operasyonun gerçek anlamda hesaplanmadığını, Lübnan'ın ve Lübnan halkının gurur ve zafer duymasına karşın ağır bir bedel ödediğini söyleyen Ebul Geyt, ''Hizbullah'ın eylemlerinin siyasi amacı neydi? Şebaa Çiftlikleri bölgesi halen İsrail işgali altında'' diye konuştu.
Mısır Dışişleri Bakanı, ''tüm askeri operasyonların siyasi amacı olmalı. Bu operasyonunun sonu hiçbir şeye varmadı'' dedi.
34 gün sonra gelen ateşkes
İsrail, 12 temmuzda iki askerinin Hizbullah üyeleri tarafından kaçırılmasının ardından Lübnan topraklarına girmiş, İsrail'in Lübnan saldırılarının 34'üncü gününde silahlar susmuştu.
Çoğu sivil yaklaşık bin 100 Lübnanlı ve 114'ü asker 154 İsraillinin öldüğü saldırılar, 14 ağustos sabahı Birleşmiş Milletler'in ateşkesi öngören kararının yürürlüğe girmesiyle durmuştu.
